Cihad, insanları İslâm dinine çağırmak demektir. Bu da çeşitli yollarla olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kâfirlere karşı malınızla, canınızla ve dilinizle cihad ediniz!) [R. Muhtar]
Cihad, Allah için hizmettir. Bu hizmetin kolay tarafı yoktur. Bu, ihlas ister, müdara ister, kısaca, güzel ahlâk ister. Memurlukla mukayese edilmez. İzin, mesai, gece-gündüz mefhumu düşünülmez. Bu hizmette sıkıntıyı nimet bilmek gerekir. Çok çalışan, çok sıkıntı çeken, çok nimete kavuşur.
Kur'an-ı kerimde cihadla ilgili ayet-i kerimelerden birkaçının meali şöyle:
(İman edenler, [yurtlarını, mallarını bırakıp] hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler, Allahın rahmetini umarlar.) [Bekara 218]
(Ey iman edenler! Din düşmanlarının eziyetlerine sabredin. Onlarla olan cihadda üstün gelmek için, sabır yarışı yapın. Sınır boylarında kâfirlere karşı cihad için nöbet bekleyin ve Allahtan korkun ki, kurtuluşa eresiniz) [Al-i Imran 200]
(Hakiki müminler, Allah yolunda cihad eder, kötülenip kınanmaktan korkmaz.) [Maide 54]
(Mal ve canlarını feda ederek din düşmanları ile, Allah rızası için cihad eden müslümanlar, oturup, ibâdet edenlerden üstündür. Hepsine de, Cenneti söz veriyorum.) [Nisa 95]
(Mekkenin fethinden önce malını veren ve cihad edene, fethden sonra malını dağıtan ve cihad edenden daha büyük derece vardır. Allah, hepsine Cenneti vâd etti.) [Hadid 10]
(Ey müminler, Allahtan korkun, Ona, Onun rızasına kavuşmak için vesile arayın ve Allah yolunda cihad edin ki, kurtuluşa eresiniz.) [Maide 35]
(İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler ve bunları barındırıp yardım edenler, işte gerçek mümin bunlardır.) [Enfal 74]
(Hakiki müminler şunlardır ki, Allah ve Resulüne iman ettikten sonra, imanlarında şüpheye düşmeyip Allah yolunda malları ve canları ile cihad edenlerdir.)