susmanın tadını öğretmek isterdim
korkum beni unutabilmendi vazgeçtim
sevmeyi aşkı sen tattırmıştın
ilk kez yüreğim kıpırdıyor,gözlerim parlıyordu
mutluluktan ayaklarım yere basmıyordu
ayrılırken içimi yaktığını haykıracaktım
kısa mutluluğum aklıma geldi vazgeçtim
hiç bir kimse senin yaptıklarını yapmadı
özlemlerimi bana sevgiyle sunmadı
adıma şiirler şarkılar söylemedi
gözyaşlarımın hesabını soracaktım vazgeçtim
bitti derken koca şehir susmuştu
yürümeyi unutmuştum ,yalnızdım
yarınlarımı da alıp gitmiştin oysa
isyan etmek geldi giderken ardından
gözlerinde ki o bakış aklıma geldi vazgeçtim
ölümün varlığını unutmuştum yanımdayken
sevgiye dalıp kendimi oyalarken
buz gibi yüreğimi ısıtmıştın
ellerimi hep sıkı sıkı tutmuştun
ağlamak istedim ardından çılgınca
ısıttığın yüreğim aklıma geldi vazgeçtim
özlemleri birleştirmiştik seninle
hayaller kurmuş planlar yapmıştık
hepsinin hesabını soracaktım
başkasını ait olduğun aklıma geldi
VAZGEÇTİM...
MUTSUZLUĞA BİR BAŞLIK
bir geyik aşkımızı genişletmişti
gölgemize uyanan leylaklar
eteğine işlediğim saka
elim var mıydı sana bakan kör kuşlar gibi
seni alan bu gözler/kaç trahom geçirdi
kaç kırlangıçlar besledim balkonumda sevgili.
ya da seni üç filmle feseden
o mahalle aşklarına aykırı
ne uykular uyudum ne sular
kirlettim/sakar atlar misali
ama gelmedin. şimdi
koynumda ucu yanık son mektup
havuzlu bir posteri parkımızın
üşengeç bir çocuk gibi ayrılık
ve halimden anlayan bir ayna
durmaz da konuşmaz da.