Johann Wolfgang von Goethe (1749 - 1832) document.title="Johann Wolfgang von Goethe (1749 - 1832) ";
Goethe, 28 ağustos 1749'da Frankfurt'da doğdu. Varlıklı bir aileden gelen babası tarafından Aydınlanma düşüncesinin ideallerine göre yetiştirildi. Küçük yaşta Fransızca, Latince ve Eski Yunanca öğrendi, güzel sanatlar ve tiyatroyu tanıdı. 1765'de hukuk eğitimine başladı ancak hastalanıp evine döndü. Din ve mistisizmle tanışması bu dönemdedir. İyileşince, hukuk eğitimini Strasbourg'da tamamladı. Dil üzerine araştırmalar yapan Herder'le dostluk kurdu. Parlak bir gençti Goethe. 1775'de Weimar Dükü tarafından elçilik danışmanlığına atandı ve 1782'de "von" unvanını aldı.
1786'da Roma'ya giderek güzel sanatlar alanında incelemeler yaptı. Sicilya'da ise -ilginçtir- botanikle ilgilendi. Almanya'ya dönüşünden sonra evlendi Goethe. Doğan beş çocuğundan sadece birisini yaşatabildiler. Bu sıralarda Jena kentinde ikamet ediyordu ve Schiller'le de burada tanıştı. Yaklaşık on yıl süren dostlukları sırasında, iki yazar olumlu anlamda birbirini her yönden etkilediler. Siyasi karışıklar ve toplumsal patlamalara, 1805'de Schiller'in ölümü de eklenince çok sarsılan Goethe, Jena'dan ayrıldı. Yaşı da hayli ilerlemişti, köşesine çekildi; yazdı, durmadan yazdı ve hayatının en üretken dönemini geçirdi. 22 Mart 1832'de Weimar'da öldü.
ANLAMLI SÖZLER
Namuslu bir kadın mı istiyorsun, öyle ise doğru dürüst bir koca ol!
Goethe
Cözümde görev almayanlar problemin bir parcasi olurlar.
Göthe
Insan ancak anladigi seyleri duyar.
Göthe
Luzumsuz bi sey almak istemiyorsan panayirlara kosma.
Göthe
Bir dilin kuvveti, yabancı olanı itmesi değil, onu yutmasıdır.
Goethe
Üçbin yıllık tarihinin hesabını yapmayan insan,günübirlik yaşayan insandır
Goethe
Yabancı dilde yazan ya da şiir söyleyen, yabancı bir evde oturan insan gibidir.
Goethe
Doğru, gayretli, zarif olan dilin kendisi değil, onun içinde somutlaşan ruhtur.
Goethe
Susmak, kendini eksik hisseden insana, bir de mutlu olmayı ümit etmeye hakkı olmayan sevgililere yakışır.
Goethe
İnsan, önemli olanın ne olduğunu bir kez bildi mi gevezelikten vaz geçer.
Goethe
Özgürlük her şart içinde mantıklı olanı yapma imkanından başka bir şey değildir.
Goethe
Özgürlüğün olmadığı yerde her türlü zevk öldürülmüştür.
Goethe
Konuşulmayan sey, tam olarak düşünülmez.
Goethe
Düşünmek ve yapmak, yapmak ve düşünmek, işte her türlü bilgeliğin özü bu. Ezelden beri kabul edilmiş, eskiden beri denenmiştir, ama herkes tarafından kavranmamıştır.
Goethe
Zayıf kafaların hatası, düşünmede ancak bütünde genel aranabilecekken, hemen tekten genele gitmektir.
Goethe
Tarihten edindiğimiz en iyi şey, onun uyandırdığı coşkudur.
Goethe
Meramını anlatmak bir tabiat gereğidir; anlatılanı verildiği gibi almak, kültürdür.
Goethe
Sanat alanında en iyiye sahip olmayan kimsenin hiçbir şeyi yok demektir.
Goethe
İfadenin kendine özgü oluşu, bütün sanatların başı ve sonudur.
Goethe
Sanatsız bir dünya ne olurdu ki?
Goethe
Sanatçı tabiatın herhangi bir konusuna el attı mı, artık o konu tabiata ait olmaktan çıkar.
Goethe
Sanatçı, aynı zamanda zenaatkar değilse bir hiçtir.
Goethe
Edebiyatın sesini duymayan, kim olursa olsun bir barbardır.
Goethe
Şiir, ya mükemmel olmalı, ya da hiç var olmamalı.
Goethe
Kendini pek büyük bir şey sanmayan, aslında sandığından daha büyüktür.
Goethe
Kendine güvenir güvenmez yaşamayı bilirsin.
Goethe
Cilve, güzellik biçimine girmiş bir bencilliktir.
Goethe
İçimizde beslediğimiz her şey büyür, bu bir tabiat yasasıdır.
Goethe
Kesin kavramları olan, emretmeyi becerir.
Goethe
İnsan kendine çok şey ister, ama pek azına ihtiyacı vardır.
Goethe
Aslında insan yapacağı şeyden değil, yapmakta olduğundan da değil, yapmış olduğundan söz etmeli.
Goethe
Biz ölümlülüğü ölümsüzleştirmek için var değil miyiz?
Goethe
Kadınlar istedikleri zaman yapacaklarını bir bilseler!
Goethe
Erkekler yaşlanır, kadınlarsa değişir.
Goethe
Sen kıza sahip oldun mu, o da sana sahip olmuştur.
Goethe
die leiden des jungen werthers çok kücüktüm okuduğumda sonra defalarca okudum hala okurum bir başkadır Goethe okurken adeta ezer okuyucuyu ve eminim hala yeni bir werthers yazılmadı