Atatürk İlkelerindeki Değişiklik

Son güncelleme: 23.02.2010 17:13
  • hepimizin bildiği gibi Atatürk ün ilkeleri şunlar
    Cumhuriyetçilik
    Halkçılık
    Laiklik
    Devrimcilik
    Milliyetçilik
    Devletçilik
    lakin bazı yerlerde Devrimcliğin yerini İnkılâpçılık alıyor.bunun sebebini bilen varsa lütfen bizimle paylaşsın
#06.08.2007 15:31 0 0 0
  • Tesekkürler ama hicbir bilgim yoq
#09.08.2007 01:59 0 0 0
  • ellerine sağlık
#09.08.2007 13:40 0 0 0
  • ihtilal, inkilap, devrim, reform, şeriat, değişim, eylem, evrim gibi birçok kelime hala tam olarak aydınlığa kavuşturulamamış kavramlardır içerdikleri düşünce ve ideolojilere göre kavramsal olarak manaları değişmektedir...

    1944'te Milli Eğitim Bakanlığınca basılan Türk Hukuk Lügati "inkılapçılık" kavramının yanına eşanlamlı olarak "devrimcilik" sözcüğünü yazmıştır.Eskiden ihtilal ve inkılap da eşanlamlı olarak kabul edilirdi. Eskiden 1789 devrimi için "Fransız İhtilali Kebiri" derlerdi.
    Birçok kitapta bu deyim, birçoğunda ise "Fransız İnkılabı Kebiri" deyimi yer almıştı.

    Milli Mücadele kahramanlarından Manisa Milletvekili, büyük ve inanmış hukukçu ve devrimci rahmetli Refik Şevket İnce'nin Türk Hukuk Kurumu başkanlığı sırasında hazırlanıp 1944 yılında bastırılan, Türk Hukuk Lügati adlı sözlükte ihtilal, inkılap ve inkılapçılık konuları şöyle tanımlanmışlardır:

    İhtilal : "Bir devletin siyasal teşkilatın, kanuni şekillere hiç riayet etmeksizin değiştirmek üzere cebir ve kuvvetle yapılan geniş mikyastaki halk hareketine denir. (Almanca Révolution, Fransızca révolution)."

    İnkılap : "Devlet eliyle memleketin içtimai hayatının ve müesseselerinin makul ve ölçülü metodlarla köklü bir surette yenileştirilmesi demektir. Bu kelime, yakın yıllara kadar ihtilal terimi yerine kullanılmıştır."

    İnkılapçılık : (Devrimcilik) "Milleti her bakımdan layık olduğu yüksek mevkie ulaştırmak için, zaman kayd ile bağlı olmamak üzere, Türk milletinin tam bir şuur ve idrak ile hamleler yapmasına ve milletin inkişafına yarayan tarihî icraat ve prensiplerine sadakat göstermesine denir.Devrimcilik 5 Şubat 1937 tarihinden itibaren Anayasaya girmiştir."

    Bu tanımlarda dikkate değer olan nokta, "inkılapçılık" teriminin yanında parantez içinde "devrimcilik" sözcüğünün de yer almış bulunmasıdır.

    türk dilinde ifade zenginliğinin yansımaları....
    bşka mecralara çekilebilecek kadarda hassas
#09.08.2007 21:01 0 0 0
  • ATATÜRK İLKELERİ - İNKİLAPÇILIK (DEVRİMCİLİK)
    İnkılâpçılık, Türk İnkılâbı'nın korunması, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde çağın gerçeklerine göre sürekli olarak geliştirilmesi ve yenilenme ilkesidir. Geçmişten ziyade geleceğe dönük bir ideoloji olan Atatürkçülüğün dinamik idealini oluştrur.

    Yakınçağın en önemli inkılâplarından biri olan Türk İnkılâbı aynı anda siyasi toplumun temelini ümmet esasından millet esasına çevirmiş, meşru siyasi iktidarın temeli olan kişisel egemenliğe son vererek millet egemenliğini ilan etmiş, dine bağlı (teokratik) devlet yapısı yerine lâik devlet yapısını geçirmiş ve modernleşme ile geleneksellik arasında bocalayan bir toplumu bir ikilikten kurtararak Türkiye'nin yönünü geri dönülmez bir şekilde çağdaş Batı uygarlığına döndürmüştü.

    Atatürkçülük'te inkılâpların korunması ve yaşatılması büyük önem taşır. Bunun en etkin yolu inkılâpları halka anlatmak ve ona maletmektir. Ayrıca bunun için inkılâpların temel ilkelerinden ödün vermemek ve inkılâbı yıkmak isteyen eski düzen yanlılarına karşı uyanık bulunmak gerekir. Çünkü bir toplumda eski düzene ne kadar çağdışı olursa olsun, onun taraftarları yaşamaya devam eder.

    Bunlar genelde çıkarları eskiye bağlı olanlarla, geleneksel düzenin yüzyılların kökleştirdiği alışkanlıklarından vazgeçemeyen çevrelerden oluşur. İnkılâbın bu gibi çevrelerden gelebilecek tepkilere karşı kararlılıkla korunması, inkılâpçıların, özellikle Atatürk'ün Cumhuriyet'i emanet ettiği Türk gençliğinin görevidir.

    İnkılâpçılık elbette sadece Türk İnkılâbı'nı korumak anlamını taşımaz. Tek başına böyle bir anlayış inkılâbı dondurmak, onu ölüme mahkum etmek anlamına gelir. Bu nedenle Türk İnkılâbı'nın dinamik idealinin gerçekleşmesi, çağdaş uygarlık düzeyinin gerektirdiği atılımların yapılmasını gerektirir. Çünkü uygarlık yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, bilim ve fen alanında başarılı olmak için tek gelişme ve ilerleme yolu budur. Bu nedenle inkılâbın temellerini hergün derinleştirmek ve güçlendirmek gerekir. Yenileşmeye ayak uyduramayan milletlerin hayatında çöküş başlar.

    Atatürkçülük'te yenileşmenin zamana bırakılmadan süratle yapılması öngörülmüş, gelişme yenileşmede daima kısa sürede büyük işlerin başarılması amaçlanmıştır.

    Nitekim dünya tarihinde Türk İnkılâbı gibi hızlı ve kapsamlı bir kültürel değişimi gerçekleştirebilmiş ikinci bir örnek gösterebilmek güçtür. Bunun sırrını inkılâpçıların başarısından çok, Türk Milleti'nin karakterinde, iyiye, güzele ve doğruya açık olmasında aramak gerekir.



#18.08.2007 21:43 0 0 0
#23.02.2010 17:13 0 0 0