Bursa Orhaneli ilçesi

Son güncelleme: 25.08.2007 12:50
  • Orhaneli


    Bursa Orhaneli ilçesi

    Orhaneli, Ege Bölgesi'nde bulunan, Bursa iline bağlı bir ilçedir. İlçenin asıl adı Beyce'dir. Eski adı Rumca Adrianos >> Adranostur

    Coğrafi Konumu
    Doğusunda Keles, güneydoğusunda Harmancık, güneyinde Büyükorhan, batısında Mustafakemalpaşa ilçeleri, kuzeyinde Bursa'nın merkez ilçeleri bulunmaktadır. Bursa'ya karayolu ile 48 km, kuşuçuşu 28 km uzaklıktadır. Nüfusu 8100'dür. Bursa nüfusunun %1,4'ü Orhaneli'nde yaşamaktadır.


    Yüzey Şekilleri ve İklim
    Orhaneli, Bursa'nın güneyindeki engebeli düzlüklerde yeralmaktadır. İlçenin dağlık kesimleri kayın, kızılçam, karaçam, meşe, ardıç ormanları ile kaplıdır. Adırnaz (Orhaneli, Kocasu, Rhyndacos Ρυνδακος, Rhyndacus) çayı ilçeden geçer. İlçe, ılıman Akdeniz iklimi ile Ege ve Marmara'nın kara iklimini taşımaktadır.


    Ekonomi
    Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı olan ilçede çilek, vişne yetiştirilmekte ve bu ürünler ihraç edilmektedir. Koyunun da yetiştirildiği ilçede hayvancılık büyük gelir sağlamaktadır. Krom, linyit, manyezit, asbest, dolomit, mermer, talk, kalsit, feldispat, siyanit, kireç taşı,olivin, demir içeren maden yatakları bulunmaktadır.





    Tarihi
    İlcenin eski adı olan Adranos, burasını avlak olarak kullanan Roma İmparatoru Hadrianus 117-138'un adından gelir. Doğu Roma (Bizans) döneminde psikoposluk merkezi olan Orhaneli, 1325'de Orhan Bey'in emri ile Turgut Alp (Turvud, Turud >>> Durgut, Durud) tarafından Osmanlı Beyliği'ne katılmıştır. İlce merkezindeki Durdu Bey camisinin adı buradan gelir; mescidin kaybolmuş orijinal vakfiyesine sözlü aktarımla yeniden yazılan vakfiyelerde Turgud adının yanlış okunması yüzünden Durdu diye bilinmektedir.

    Ertuğrul Bey 1188-1281 ile oğlu Ataman 1258-1325 (sonradan Yıldırım takmaadlı I. ebâyezîd, Arap olan büyük dedesi Türkmenler'in takmaadla Ede-Balı diye andığı Şeyh'in soyundan gelmeyi şeref saydığından, dedesi Ataman'ın adını Osman yaptı ) 1279'dan başlayarak Anadolu Selçuklu Devleti'ne tabi "uçbeyi" idi, 1299'da Ataman, gene Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı "büyük uçbeyi" oldu, oğlu Orhan Bey de "Büyük uçbeyi" idi, 1318'de artık Anadolu Selçuklu Devleti, İlhanlı Devleti'ne katıldığından Orhan Bey, İlhanlılar'a tabi olarak, İlhanlı Meliki Ebu'l Gazi Bahadır Han ölünceye dek durdu, Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın 1335'te ölümünden sonra da istiklalini ilan etti, böylece "sultan" unvanını kullanmaya başladı. 1320'den beri ordunun başında bulunan Orhan Bey, devlet kurumlarını kurdu, daha önce devlet kurumları yoktu, bunları Adranos mıntıkasında yaptı, bu yüzden de asıl devlet kuruluşunun yapıldığı yere Orhan İli dendi.

    Kazanın tapu kayıtlarında şimdi bile Orhan Bey'in mülkü olan köyler vardır, İlbese (Süleyman Bey, Baş, Orta, Koçu) ve Danişmend-i Atik (Eski Danişment) gibi. Orhan Bey'den mülk olarak aldığı Cebel (Dağ) mıntıkasını vakıf yapan 1. Murad'ın vakfına yerli halk hâlâ vakıf kelimesinden bozma "makıf" der. Bu arazi, şimdiki Keles (Keles-i Cedid, Kilise-i Cedid, Cebel-i Cedid) ilcesi, şimdiki OsmanGazi'ye bağlı Soğukpınar beldesi ile Orhaneli çayının kuzeyinde kalan bütün arazidir, buraya eskiden Cebel nahiyesi denirdi.

    Daha önce Hadrianoi, Hadrianea, Hadrianus ad Olympum, Hadrianea ad Olympum, (öteki Adrianos'lardan ayırt etmek için Olympos (Ολυμποσ;)/Keşiş Dağı/Uludağ'daki Adrianos denmiştir. Benzeri olarak Olympos'un Roma İmp.luğu'ndaki öteki Olympos adlı yerler ile karıştırmamak için Olympus ad Mysia (Misya'daki Olimpos denmiştir.) Hadrianoi (Rumca Adrianoi αδρίανοί;), Hadrianea, ve yerli Rum ağzında bozularak "Adranos" ve Türkmen ağzı ile "Adırnaz" adlarıyla bilinen ilçenin merkezi Beyce kasabasıdır. Eski Yunan'ın meşhur hatibi Aristides, buralıdır. 1325'ten 1911'de Hüdavendigar Eyalet Meclisi adını Orhan İli ( اورخان ايلي;) olarak değiştirinceye değin ilcenin (kaza) adı "Adranos" (yanlış imla yüzünden yanlış okunarak Atranos) (ادرنوس, ya da yanlış imla ile اطرنوس;) idi. 1934 yılında TBMM kararı ile Beyce ( بكجه;) kasabasının adı da ilcenin adı da Orhaneli yapılmıştır.

    Genel kanıya göre 1325 yılında, Orhan Gazi zamanında, onun buyruğuyla soylulardan Turgud Alp Turgud Bey (ya da yanlış imla ile Turvud, Turud, ayrıca bu yanlış imla yüzünden yerli halk "Turdı", "Turdu", "Durdu" Bey sanmıştır.) kumandasındaki ordu tarafından alındı. İbn-i Kemal'in yazdığına göre Adranos Kalesi'ne gelindiğinde kale boştu, Tekfur ile halk dağlara kaçmışlardı, ordu onları takiple bulmuş, halk teslim olmuş ama tekfur kendini Alita Dağı'ndan aşağıya ırmağa doğru kayalıklara atarak intihar etmiştir. Daha sonra Orhan Bey'in buyruğu ulaşımı zor olan bir yer olduğu, yeniden buraya sığınan düşmanın başa bela olacağı sebebi ile kale ile çevresindeki surlar yıkılmıştır.

    1869 ile 1881 arasında Adranos Kazası Cebel (Keles) nahiyesi ile birlikte, Brusa (بروسا ya da yanlıi imla ile بروسه;) Sancağı merkez kazaya bağlı nahiye yapıldı, Harmancık Nahiyesi 1869-1870'de 1 yıl için kaza yapıldı ama Adranos nahiyesi Brusa'ya bağlandı, 1871-1881 arasında Harmancık ve Gökçedağ nahiyeleri Kite(Karacabey) Kazası'na bağlı kaldı, 1882'de yeniden eski idari sisteme dönülüp, Adranos yeniden kaza yapıldı, Cebel (Keles), Harmancık, Gökçedağ nahiyeleri Adranos Kazası'na bağlandı. 8 Temmuz 1920'de Yunan işgaline uğramış ve 9 Eylül 1922'de işgalden kurtulmuştur.

#25.08.2007 12:50 0 0 0