Su Kesintileri ve İnfeksiyon Riskleri

Son güncelleme: 30.08.2007 09:36
  • Suyla 80'den fazla farklı hastalık etkeni mikroorganizma bulaşabilir. Sulardan kaynaklanan hastalıklar her yaş grubundan insanı etkileyebilir. Özellikle, küçük çocuklar, gebeler, yaşlılar ve bağışıklığı baskılayıcı tedavi görenler, bu infeksiyon hastalıklarına daha duyarlıdır. Suyla bulaşan infeksiyon hastalıkları toplum içinde hızla yayılarak büyük salgınlara yol açabilir. Kimyasal maddelerle kirlenmiş sular da bir başka ciddi sağlık sorununu oluşturur.

    GÜVENLİ OLMAYAN SULAR VE BUNLARIN TAŞIDIĞI BULAŞICI HASTALIK RİSKLERİ NELERDİR?

    Su kesintisi sırasında veya sonrasında gelen şebeke suları, kuyu suları, tankerlerle taşınan ve dağıtılan sular, çeşme suları, artezyen suları, göl ve nehir gibi yüzey suları, sarnıçta biriktirilmiş yağmur suları ve depolarda biriktirilmiş sular, güvenli olmayan sulardır. Güvenli olmayan suların kullanılması, toplum sağlığı için ciddi bir tehdit olabilir. Bu suların içilmesi ve banyo, diş fırçalama gibi kişisel temizlik amacıyla kullanılması, bu sulardan buz yapılması, bu sularla sebze ve meyvelerin yıkanması, tifo, amipli dizanteri, basilli dizanteri, kolera, barsak parazitozu, hepatit A, hepatit E, leptospiroz ve tularemi gibi ülkemiz için de önemli olan infeksiyon hastalıklarının bulaşmasına neden olabilir. Bu hastalıklar, gerekli temizlik kurallarına uyulmaması halinde insandan insana da bulaşabilir.

    Bu hastalıkların etkeni olan mikroorganizmaların çoğu insan dışkısında bulunur. İçme veya kullanma sularına karıştıklarında bu suları tüketecek kişileri toplu olarak hastalandırabilirler. Bu hastalıkların her birinin değişen uzunlukta kuluçka süreleri vardır. İshal ve dizanteri yapan kimi bakterilerde bu süre birkaç gün olabileceği gibi, tifoda ortalama iki hafta sürer. Sarılıkla kendini gösteren hepatit A'nın kuluçka süresi ise 6 haftayı bulabilir.

    İshal olan hastalarda ateş tabloya eşlik edebilir; ancak kolera gibi bazı hastalıklarda ateş beklenmez. Sıvı kaybı kimi durumlarda hastanın şoka girmesine ve ölümüne yol açacak kadar şiddetli olur. İshalli hastalıkların ortaya çıkması durumunda hem tanı konulması hem de bir salgının ortaya çıkmasının önlenebilmesi için bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Özellikle, birden fazla kişinin hastalandığı durumlarda olası bir salgın açısından bu son derece önemlidir. Bulantı ve kusma nedeniyle sıvı ve gıda alınamaması, ishalle çok miktarda sıvı kaybedilmesi hastanede yatırılarak tedaviyi gerektirebilir.

    SU KESİNTİLERİ SUYLA BULAŞAN İNFEKSİYONLAR AÇISINDAN NASIL BİR TEHLİKE YARATMAKTADIR?

    Su kesintileri sırasında boruların içinde dış ortama göre daha düşük, yani negatif bir basınç oluşur. Çoğunlukla dışkı kaynaklı çeşitli mikroplar bu kirli sularla boruların içine sızabilir. Boruların içine çevrede bulunan kirli suların emilmesi, sonradan şebekeye temiz olarak verilen suyun da musluklardan kirlenmiş olarak gelmesine neden olur.

    Öte yandan, akımın durması veya yavaşlaması sonucunda su borularının iç yüzeyinde oluşan ve biyofilm olarak adlandırılan tabakadaki mikroplar sayıca çoğalabilir. Bu suların uygun işlemlerden geçirilmeden tüketilmesi çeşitli hastalık etkenlerinin bulaşmasına neden olur.

    SU KESİNTİLERİ SIRASINDA KULLANILACAK VE İÇİLECEK BULAŞICI HASTALIK RİSKİ TAŞIYAN SULARA PRATİK OLARAK UYGULANABİLECEK İŞLEMLER NELERDİR ?

    Ambalajlı olarak satılan ruhsatlı kaynak suları dışındaki bütün sular infeksiyon hastalığı bulaştırma riski taşırlar.

    Gerek su kesintileri sonrasında şebekeden musluklara gelen sular, gerekse güvenli olmayan diğer sular, kullanılmadan önce klorlama veya kaynatma gibi bir işlemden geçirilmelidir. Şebeke sularının güvenilir olduğu resmen açıklanana kadar bu uygulamalara devam edilmelidir. Özellikle içme suyu veya meyve ve sebzelerin yıkanmasında kullanılacak sular klorlanarak ya da kaynatılıp bir iki dakika süreyle kaynamaya devam etmesi sağlanarak mikroplarından arındırılabilir. Klorlanmış ya da kaynatılmış şebeke suları içme suyu olarak kullanılabilir.

    Suları klorlamak ve içme suyu olarak kullanmak için öncelikle çamaşır suyundan stok çözeltisi hazırlanır. %5 aktif klor içeren 1 ölçek çamaşır suyuna 4 ölçek su katılarak %1'lik çözelti hazırlanır. Hazırlanan çözeltiden bir litre suya 3 damla damlatılır. 30 dakika bekletildikten sonra bu su içilebilir. Klor tabletleri yetkililerin önerdiği ve kullanım kılavuzunda belirtildiği şekilde kullanılır. İçilmeye ve kullanılmaya hazır hale getirilmiş olan sular temiz, gıda standardlarına uygun kaplarda saklanmalıdır.

    Binaların su depoları yetkili kurumlara 6 ayda bir temizlettirilmelidir. Depoda bekletilmiş, durgun sular sağlık açısından sakıncalı olabilir.

    Gıda hazırlanması öncesinde ellerin uygun şekilde yıkanması son derece önemlidir.

    Hazırlayanlar: Doç. Dr. Sıla Akhan, Uzm. Dr. Servet Alan, Doç. Dr. Turan Aslan, Uzm. Dr. Nur Benzonana, Prof. Dr. Haluk Eraksoy, Doç. Dr. Oral Öncül, Doç. Dr. Nail Özgüneş, Prof. Dr. Neşe Saltoğlu, Prof. Dr. Necla Tülek, Uzm. Dr. Taner Yıldırmak, Prof. Dr. Ayşe Willke
#29.08.2007 01:15 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler. saglık için su çok önemlidir
#30.08.2007 09:36 0 0 0