Makasla bir şey keserken ses çıkartılmamalıdır. Makas şakırtısının kavgalı günler getireceğine inanılır.
Süpürgeye basılmaz. Basan kişinin dedikoduya karışacağına inanılır.
Yanan ateşi söndürenin ve ateşte pişen ilk çöreği yiyenin dul kalacağına inanılır.
Baykuşun çatıya (dama) konması iyi sayılmaz. O eve zarar vereceğine inanılır.
Köpeklerin uzun süre uluması pek iyiye yorumlanmaz.
Nazara inanıldığından evlerde üzerlik otu, iğde ve mavi nazar boncuğu kullanılarak nazarın değmesi önlenmeye çalışılır.
Şiddetli dolu yağdığı zaman evlerden dışarı sac ayağı atılarak dolunun ekin, meyve ve sebzelere zarar vermemesi temenni edilir.
Geceleyin tırnak kesmek de hoş karşılanmaz.
Yağmur yağmadığı zaman topluca yağmur duasına çıkılma inancı yaygındır.
Gelin oğlan evine giderken arkasından ayna tutarlar, aydınlık olsun, aydınlık götürsün, mutlu olsun diye. Kız evinde eşiğin üst kısmına çivi çaktırırlar ki, çivi gibi oğlan evinde kalsın diye. Yine oğlan evine gelin gelince buğday ve demir para karışımı saçılır ki, bolluk ve bereket getirsin diye.
Oğlan evine gelen gelinin kucağına oğlan çocuğu oturtulur ki, erkek evlatları olsun
Bende Kırıkkaleliyim dogru valla yazılanların bı cogu dogru )) hatta koyde ıken dolu yagarken sadece sacayagı atılmazdı babam bıze cıkın oglum dolu tanelerınden bı kac tane dısınızle kırın kı tarladakı mahsule zarar vermeden kesıldın derdı )))) ve daha bır cok sey Dilem hemserıyız demekkı ben Deliceliyim bu arada uzun uzun gorusuruz umarım boarda