Erzurum Oltu Taşı

Son güncelleme: 07.07.2011 21:20
  • Erzurum'a özgü Oltu Taşı, Oltu ilçesinden güç koşullar altında çıkarılmakta olup, bu taş ile tespih, anahtarlık, gerdanlık, broş, küpe, saç tokası, tarak, ağızlık, yüzük, bilezik, sigaralık ve çeşitli süs eşyaları yapılmaktadır. Özellikle Oltu taşından yapılmış 33 taneli tespihlerin stres giderici bir özelliği olduğuna da inanılmıştır.

    Oltu Taşı, siyah, tıkız, parlak ve kavlı biçiminde kırıkları olan, parlatılabilen, tıraşlanabilen bir nevi linyit taşıdır. Erzurum'da Oltu Taşı altın ve gümüşle birlikte kullanılarak çeşitli süs eşyaları ve tespihler yapılmaktadır. Oltu Taşının ocaktan çıkarılması ve işlenmesi oldukça zordur. Çok çabuk kırılma özelliğinden ötürü çıkarılma ve işlenmesinde özel aletler kullanılmaktadır.

    Orta Çağlarda tespihlerde, kutsal sayılan sandıklarda ve heykel yapımında kullanılan Oltu Taşı XIX.yüzyılda mücevher yapımında da kullanılmıştır. Günümüzde Erzurum'un Oltu ilçesinde 300'den fazla ocaktan çıkarılan ve Erzurum Kehribarı olarak isimlendirilen Oltu Taşı'ndan yapılan eserler Rüstem Paşa Bedesteni (Taşhan)'nde işlenmekte ve satılmaktadır.
    noimage
#30.08.2007 15:38 0 0 0
  • Oltu Taşı Kontrolü - Oltu Taşının Gerçekliği Nasıl Anlaşılır - Oltu Taşından Neler Yapılır - Oltu Taşı Tarihi

    OLTU TAŞI

    Oltu, tarih ve kültür bakımından zengin bir ilçedir. Güzel bir el sanatı olan Oltu Taşı işletmeciliği bu zengin kültür ilçesinde kendine has bir yeri vardır.Oltu Taşı kıymetli bir maden taşı olup, sadece Oltu ve çevresinden çıkmaktadır. 3213 sayılı Maden Kanunu'nda kıymetli taşlar arasında olduğunun tescili dahi yapılmıştır. Çıkarılması, zor, rezervi az, fakat işlenmesi kolaydır. Oltu'nun sembolü olup yüzlerce ailenin ekmek teknesidir.

    Oltu Taşının teşekkülü
    Oltu Taşı çıkarılan yerlerdeki bitki fosillerinden anlaşıldığına göre, ağaçların reçinesi ile kil ve linyitin karışımından teşekkül ettiği tahmin edilmektedir.

    Oltu Taşının çıkarıldığı köyler
    Oltu Taşı madeni genellikle Oltu'nun kuzey doğusundaki köylerden çıkar. Bunlardan bir kısmını şöyle sıralamak mümkündür. Dutlu, Güllüce, Yeşilbaşlar, Taşlıköy, Sülünkaya, Alatarla, Hankaskışla ve Çataksu köyleridir.

    Oltu Taşının çıkarılışı
    Yukarıda zikredilen köylerin arazisi genellikle çok engebeli dik yamaçlardan meydana geldiği için maden çıkarılan ocaklara ancak yaya ve zorlukla ulaşılabilir. Kazma kürek, murç ve çekiç gibi ilkel aletlerle çalışılır. Açılan ocakların çapı 70-80 cm. civarında olup, dike yakın bir eğilimle ilerlemektedir. Oltu Taşı cevheri üç-beş cm kalınlığında ve zaman zaman kaybolan, yani kırılmış damarlar halindedir. Ocaklarda biraz ilerleyince su çıkar ki, bu hafriyatı diz üstü sürünerek belki 200 metre uzunluğundaki ocaktan çıkarmaktadır. Maden cevherinin az ve çıkarılmasının zorluğu Oltu Taşının kıymetini daha da artırmaktadır.

    Oltu Taşı'nın özellikleri
    1. Topraktan çıktığında çok yumuşak olmasına rağmen, hava ile temas edince sertleşmektedir.
    2. İşlenmesi kolaydır.
    3. İşlendikçe sertleşir.
    4. Kullandıkça parlar.
    5. Rengi genellikle siyah, bazen de kahverengidir.
    6. Çıra gibi is çıkararak alevli bir şekilde yanar.
    7. Sürtünme ile elektriklenerek hafif cisimleri çeker.

    Oltu Taşı İşletmeciliği Tarihçesi
    Oltu Taşı işletmeciliği günümüzden 200 sene öncesine kadar gitmektedir. Ancak bu güzel sanat, asıl önemini Cumhuriyet döneminde kazanmıştır. Oltu Taşı madeninin çıktığı bazı köylerdeki ocak kalıntıları ile yaşlı ustaların "Ben babamdan, babam dedemden, o da babasından öğrenmiş." şeklindeki canlı şahitlerinden bu sonuca ulaşılmaktadır.

    İşlenmesi
    Oltu Taşı'nı toprak altından bin bir güçlükle çıkaranlar, genellikle işlemesini yapmazlar, İşleyenlere hammadde olarak kilo işi satarlar. Bu günkü piyasa şartlarında kilosu bir milyon TL civarındadır. Yeri gelmişken hemen şunu belirtelim ki taşı çıkartanlar, hammaddeyi işleyene pazarlayanlar, işleyerek mamul hale getirenler, işçiden alarak dükkanlara satanlar hep ayrı kişilerdir. Yani Oltu taşı tüketiciye ulaşana kadar 4-5 el değişmektedir.
    Satın alınan taşlar, yapılacak mamulün, tip ve cinsine göre uygun bir şekilde küçük bir keserle kütük üzerinde kırılarak içindeki yabancı maddeler, çatlaklar temizlenir. Bu aşamada taş çok fire verir. Öyle ki bir kilo hammadde Oltu Taşı'ndan ortalama yedi tespih çıkar. keserle kırılan taşlar bu defa bıçakla etrafı yontularak lobut haline getirilir. sonra tornaya takılan bir biz aleti ile teker teker delinir. Delinen taşlar çark denilen tornadaki mile takılır. Usta, bir eli ile çarkı çevirirken, diğer elindeki keski ile milde dönen taşı tornaya çeker. Milden çıkarmadan önce, çırtı ağacının kömürünün tozu ve Palandöken Dağından getirilen tebeşir taşının tozu ile cila verilerek parlatılır. Artık işlem tamamdır. Bu anlattığımız, tespih tanelerinin yapım şeklidir. Ağızlık, gerdanlık, kolye, küpe ve buna benzer süs ve ziynet eşyaları da elde tek tek ve özenle işlenir. Bu eşyalarında yapımı için kendilerine has değişik aletleri vardır.

    Mamul madde çeşitleri
    1. Tespih
    2. Kolye
    3. Gerdanlık
    4. Fincan takımı (Çok nadir bulunur)
    5. Yüzük kaşı
    6. Sigara ağızlığı
    7. Pipo
    8. Kol düğmesi
    9. Küpe
    10. Rozet
    11. Kravat iğnesi
    12. yaka iğneleri
    Bu sayılan mamullerden en çok üretilen ve en tanınmışı, kuşkusuz tespihlerdir. Oltu Taşı tespihlerinin ünü Türkiye dışında da bir çok ülkeye ulaşmıştır. Oltu Taşı tespihi elde çekildikçe parlayıp güzelleştiği gibi insan, buna karşı bağışıklık kazanıyor. 33'lük olanına "tek sayı", 99'lük olanına "üç sayı" adı verilmektedir. kuka (yuvarlak), Kızılcık, Mercimek, Kesme, gümüş işlemeli tespih tipleri vardır.

    Oltu Taşı taklitlerinden nasıl ayırt edilir
    1. Oltu Taşını elinizin içine alıp nefesinizle buharlaştırdığınızda buharı çeker ve üzeri nemlenir.
    2. Oltu Taşı tespihlerinin kendine has ağırlığı ve tok sesi vardır. (Mesela cam tespihler çık ağır, plastikler çok hafif olurlar)
    3. Sürtünme ile elektriklendiği için küçük kağıt parçacıklarını kendine çeker
    4. Bıçakla hafifçe kazındığında kahverengi toz çıkarır.
    5. Kullandıkça parlar.
#04.01.2010 09:13 0 0 0
  • bilgi için teşekkrler:
#07.07.2011 21:20 0 0 0