İngiltere SaÄŸlık Bakanlığı’nca hazırlanan tasarıda, herkes organ bağışını kabul etmiÅŸ sayılacak.
İngiltere’de hükümet organ bağışının oranını artırmak için yeni bir tasarı hazırladı. Buna göre artık 16 yaşını geçmiÅŸ her İngiliz organ bağışını kabul etmiÅŸ sayılacak. Sadece organlarını bağışlamayacağını bildirenler bu uygulamadan muaf tutulacak. Ancak muhalifler insanların organ bağışlamaya zorlanamayacağı gerekçesiyle tasarıya karşı çıkıyor.
İngiltere’de yılda 8 bin hasta organ bağışı için sıraya giriyor. Ancak bunlardan sadece 3 binine nakil yapılabiliyor. Yılda yaklaşık 400 kiÅŸi de organ nakli beklerken hayatını kaybediyor. Bu tabloyu deÄŸiÅŸtirmek için kolları sıvayan SaÄŸlik Bakanı Alan Johnson’un kurduÄŸu komisyon, İsveç ve Avusturya’da da uygulanan bu yöntemin İngiltere’de de yürürlüğe sokulmasını önerdi.
Uygulamanın insanları ’pasif’durumdan ’aktif’duruma getirerek organ bağışını artıracağını söyleyen Johnson “Organ bağışını artırmak için elimizden gelen her ÅŸeyi yapmalıyız. Avrupa’daki diÄŸer ülkelerde olduÄŸu gibi burada da organ bağışı ve nakillerin oranı artmalı” dedi. Åžu anki düzenlemede son söz aileye bırakılıyor. Ancak yeni tasarıda ailenin organ bağışlayacak hastanın aldığı kararı deÄŸiÅŸtirmesine müsaade edilmiyor.
Türkiye’de 40 bini böbrek, 3 bini karaciÄŸer ve 2 bini de kalp olmak üzere 45 bin kiÅŸi organ nakli bekliyor. Her yıl 7 bin kiÅŸi organ nakli yapılamadığı için ölüyor. Ölen bir kiÅŸinin 75 organı bir baÅŸka insanı saÄŸlığına kavuÅŸturuyor.
Türkiye’de de olması gerek
DR. LEVENT Yücetim (Organ Nakli Koordinatörleri DerneÄŸi BaÅŸkanı): “ Materyalist ve hasta gözüyle olaya bakarsanız her doÄŸan canlı ölüyor ve organları toprak oluyor. Ama halkın bilinç düzeyi olarak bakarsanız böyle olmaz. Organ nakli konusunda böyle bir seferberlik yapılabilir. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde bu sorun aşıldı. Din faktörünün olumsuz etkisi bana göre yok. Din bilginleri halka bu konuda her zaman destekleyici mesajlar veriyor. İslam dini bunu destekliyor. İnsanların bilgi eksiklikleri var. İnsanları bilinçlendirmek için uÄŸraşıyoruz.”