KOOPERATİFÇİLİK

Son güncelleme: 23.09.2007 19:29
  • KOOPERATİFÇİLİK



    Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve kamu tüzel kişileri ile özel idareler, belediyeler, köyler, cemiyetler ve dernekler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli teşekküllere KOOPERATiF denir.
    Ülkemizde kooperatifleri tarım ve tarım dışı kooperatifler şeklinde iki grup altında inceleyebiliriz. Tarım kooperatifleri gerek konuları, gerek amaç ve ilkeleri, gerekse sosyal ve ekonomik işlevleri yönünden tarım dışı kooperatiflerden ayrılmaktadırlar. Ülkemizde ekonomik ve sosyal yapının bir gereği olarak en fazla gelişen kooperatifler; tarımsal kalkınma, tarım kredi, tarım satış, pancar ekicileri, sulama, esnaf kefalet, tüketim, konut yapı ve motorlu taşıyıcılar kooperatifleri olmuştur.
    Pek çok gelişmiş ülkeler, kooperatiflerin geleceği konusunda projeksiyonlar üretmiş, kooperatiflerin geleceği için yüksek düzeyde vizyonlar öngörmüştür. "Daha büyük bir toplumsal bütünleşme ve daha üst düzeyde bir istihdam yaratmak ve istihdamın niteliğini iyileştirmek ve ekonomik büyümeyi olanaklı kılmada kooperatifleri olanaklar sağlayan tedbirler üzerinde önemle durmuşlardır. Rekabet koşullarını yeniden düzenlemede ve ekonominin yeniden dinamikleşmesinde kooperatiflerin katkısını önemseyen politikalar üreterek devreye sokmaktadırlar.
    Elbette her ülkenin koşulları farklıdır. Dolayısıyla kooperatif modeller de toplumlara göre farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Amaç ekonomik etkinliği ve sosyal adaleti bağdaştırmayı başarabilmektir. Türkiye, bu amaçların bağdaştırılamayacağı gibi bir fikri kabul edecek bir durumda değildir. Gelişmiş pek çok ülkede olduğu gibi böyle bir oluşumun sağlanmasında kooperatiflerin katkısını göz ardı edemez, etmemelidir. Kooperatifler, gönüllü yurttaşların ve girişimcilerin yeniden bir araya gelerek örgütlenmesi temeli üzerinde oluşmuş, dernekçi bir yapı özelliği taşıyan sosyo-ekonomik birimler olarak ortaya çıkarlar. Onlar, fazla sermayeye gereksinim duymadan insanları istihdam yaratarak zenginlik üreten tek girişim biçimleridir.
    Kooperatifçilik İlkeleri
    1- Gönüllü Ve Serbest Giriş İlkesi: "Kooperatifler gönüllü kuruluşlar olup, hizmetlerinden yararlanabilecek ve kooperatif ortağının sorumluluklarını kabul eden herkese, cinsiyet ve sosyal, ırksal, siyasal ve dinsel ayrım gözetmeksizin açıktır".
    2- Ortağın Demokratik Yönetimi İlkesi: "Kooperatifler, politika ve konularına aktif olarak katılan ortaklar tarafından yönetilen (kontrol edilen) demokratik kuruluşlardır.Kooperatiflerde yönetime seçilen kadın ve erkek yöneticiler ortaklara karşı sorumludurlar.Birim kooperatiflerde ortaklar eşit oy (bir ortağa bir oy) hakkına sahiptirler.Kooperatif üst örgütleri de demokratik bir biçimde örğütlenmişlerdir".
    3- Ortağın Ekonomik Katılımı İlkesi: "Ortaklar, kooperatifin sermayesine adil bir biçimde katılırlar ve kooperatifin sermayesini demokratik olarak kontrol ederler.Genellikle, kooperatif sermayesinin en az bir bölümü, kooperatifin ortak mülkiyetindedir. Ortaklar, kooperatife ortaklık koşulu olarak yatırdıklerı ortaklık paylarına karşılık, şayet faiz veriliyorsa, sınırlı oranda faiz alırlar. Diğer taraftan ortaklar, işletme fazlalarını şu amaçlardan herhangi birine, ikisine veya tümüne tahsis edebilirler.
    a)Kooperatifi geliştirmek için dağıtılmayan yedek akçe oluşturma (asgari bir kısmı)
    b)Ortakları kooperatifle alış-verişleri oranında yararlandırma (ortaklara risturn verilmesi)
    c)Ortaklara uygun bulunan ve onaylanan diğer faaliyetlerin desteklenmesi."
    4- Özerklik Ve Bağımsızlık İlkesi: "Kooperatifler, ortakları tarafından yönetilen özerk (otonom) ve karşılıklı yardıma dayanan bağımsız kuruluşlardır
    5- Eğitim, Öğretim VE Bilgilendirme İlkesi: "Kooperatifler, kendi ortaklarına, seçilmiş ve atanmış yöneticilerine ve personeline eğitim ve öğretim sağlıyarak kooperatiflerinin gelişmesine etkin bir biçimde katkıda bulunabilirler.
    6- Kooperatiflar Arası İsbırliği İlkesi: "Kooperatifler, ortaklarına daha etkin bir biçimde hizmet edebilmek ve tümüyle kooperatifçilik hareketini güçlendirebilmek icin diğer kooperatiflerle yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği yaparlar".
    7- Toplumsal Sorumluluk İlkesi: "Kooperatifler, ortakları tarafından onaylanan politikalar aracılığıyla içinde yaşadıkları toplumun sürdürülebilir kalkınması için çalışırlar".
    Kooperatifçiliğin Faydaları
    1-) Maddi ve manevi ihtiyacın, en az gider ve maliyetlerle ortakların ayağına getirilmesi mümkündür.
    2-) Değişik konularda çalışan kooperatiflerin işbirliği ve karşılıklı ilişkileri sayesinde ekonominin çeşitli kesimleri arasında yaklaşma ve birbirini tamamlama durumu doğacaktır.
    3-) Kooperatif yoluyla fertlerin teker teker altından kalkamayacakları işlerin gerçekleştirilmesi sağlanacaktır.
    4-) Kooperatifçilik lüzumsuz reklam ve propağanda giderleri yapılmasını önleyecektir.
    5-) Çeşitli memleketlerin kooperatif kuruluşlarının meydana getirdiği uluslararası birliklerin çalışmaları, dünya milletlerini birbirine yaklaştırır ve bunlar arasındaki dostluk bağlarını kuvvetlendirir. Yine bilimsel usullerin ve modern gelişmelerin ülkeden ülkeye yayılmasını sağlar.
    6-) Herkesin kendi gücüne göre ortaya koyacağı küçük maddi ve manevi imkanlardan, büyük kaynaklar ve kuvvetler doğar.
    7-) Emek ve ürün değerini bulur.
    8-) Sosyal ve ekonomik adaletin sağlanması kolaylaşır.
    9-) Kooperatifçilik yapısı ve icraatlari ile barışçı bir ortam sağlamaktadır.
    10-) Kooperatifçiliğin topluma hakim ve etkili hale gelmesiyle, sosyal ve ekonomik bünye kuvvetlenmiş ve geçim seviyesi yükselmiş olacaktır.
    11-) Kooperatifler bencilliği (egoizmi) önler, özgeciliği besler.
    12-) Eğitim yönünden kooperatifler birer eğitim kurumudur.
    13-) Kooperatifler insanların bir araya getirilip birlikte çalışmaya alıştırılmalarını sağlar.
    14-) Demokrasinin toplum içinde yerleşmesine yardımcı olur.
    15-)Zahmetsizce ve yoksulluk duymadan tasarruf yapılmasına yardım eder.
    16-) İsrafı önler.
    17-) Üretim artar, verimlilik yükselir, karlılık oranı artar.
    18-) İnsan nefsini ıslah ve terbiye eder.
    19-) Ürünün kalitesini iyileştirir.
    20-) Memleketin sanayileşmesine yardımcı olur.
    21-) Kanun, Tüzük ve Yönetmeliklerin uyğulanmasını kolaylaştırır.
    22-) Kooperatifler Devletçe getirilecek tedbirlerin ve yapılacak koruma ve yardımların belirlenmesinde kolaylık sağlar.
    23-) Tüketici güvenilir, kontrolden geçmiş besin maddelerine kavuşmuş olur.
    24-) Fiyatların aşırı derecede yükselmesine mani olur.
    25-) Devletin elinin altında miktar, çeşit ve kalite bakımından istikrarlı ve güvenilir bir üretim ve ihracat potansiyeli oluşturur.
    26-) Hem üreticiyi, hem de tüketiciyi koruyan bir fiyat politikası güdülmesine imkan verir.
    27-) Tarım kesiminde geleneklerine, toprağına, şerefli geçmişine ve yurduna bağlı sağlam bir toplum meydana gelmekle milli bünye kuvvetlenmiş olur.
    28-) Şehirlere yönelen akımın (göçlerin) durdurulmasına yardımcı olur.
    29-) Hayvan neslinin ıslah edilmesine ve toprak üstü varlıkların korunmasına yardımcı olur.
    30-) Özel kesimlerin kooperatif nimetlerinden yararlanmasına ve güçlenmesine yardımcı olur.
    31-) Toplumun orta direği korunmuş ve ayakta tutulmuş olur.
    32-) Toplumsal tahminlerin ve istatistik bilgilerin doğruluğuna yardımcı olur.
    33-) Milli savunmaya yardımcı olur.
    34-) İstihdam yaratılmasına yardımcı olur.
    35-) Memleketin imarına yardımcı olur.
    36-) Medeniyet seviyesinin yükselmesine yardımcı olur.
    Tarımsal Kooperatifçilik
    Tarımsal kooperatifçilik geleneksel olarak, tarihi süreç içerisinde değişen teknolojik, sosyal ve ekonomik şartlara paralel olarak kendisini yenileyerek gelişirken kürselleşmenin başlaması ile birlikte tüm dünya genelinde sosyal ve ekonomik alanda görülen köklü değişikler neticesinde, yeni oluşuma hızla ayak uydurmak zorunluluğu duymuştur
    Küreselleşmenin büyük bir şekilde etkisinin görüldüğü bu günkü tarımsal kooperatifçilik, geleneksel kooperatifçiliği şirket değerleriyle birleştiren daha çok işletme ağırlıklı bir yapıya dönüşmüştür. Genel olarak dünya genelinde görülen daha fazla sivilleşme, daha fazla demokrasi akımı çiftçi kesiminin kendi demokratik örgütlenme modeli olan tarımsal kooperatifçiliği, kırsal kesimin sosyal ve ekonomik kalkınmasında daha fazla öne çıkarmış ve vazgeçilemez bir örgütlenme modeli haline getirmiştir.
    Politik ve ekonomik alanda sağlanan tüm gelişmeler tarımsal kooperatifçiliği, devlet ve özel işletmecilik yanında üçüncü bir sektör olarak kırsal kesimin kalkınmasında etkin kılmıştır. Küreselleşme etkisiyle ortaya çıkan işletme ağırlıklı kooperatifçilik, günümüzde üreticinin üretiminin işlenerek pazarlanması yoluyla üretimin katma değeri yüksek gelirlere dönüşmesine imkân sağlamaktadır.
    Küreselleşme ile yeniden şekillenen tarımsal kooperatifçilik ortaklarına;
    •daha güvenli bir Pazar,
    •daha fazla pazarlama gücü,
    •pazarlama ve üretim karlılığına eriştirerek daha fazla kârlılık,
    •iş ve gelir yaratma, imkânları sağlamaktadır.
    Türkiye Tarım Satış Kooperatiflerinin;
    1-) Piyasa şartlarında ayakta kalamama,
    2-) Finansman,
    3-) Üst örgütlenme,
    4-) Eğitim,
    5-) Araştırma,
    6-) Denetim gibi sorunları vardır.
    Türkiye Tarım Satış Kooperatiflerinin piyasa şartlarında ayakta durabilmesi, rekabet edebilmesi, oto finansman sağlayabilmesi, etki-yönlendirici ve dış denetim yapabilmesi için; sektördeki ve özel sektördeki işletmelerin kullandığı modern işletmecilik ve finansman tekniklerini tecrübesi ışığında kullanılmalıdır.
    Zaten 4572 sayılı yasa modern işletmecilik için gerekli hukuki alt yapıyı oluşturmaktadır. Böylece Tarım Satış Kooperatiflerine yönetim bazında serbestlik verilirken, Kamusal finansmandan vazgeçilerek ekonominin üstünlüğü ilkesi doğrultusunda işletmecilik kuralları dahilinde finansman temini geliştirilmiştir. Bu bağlamda Türkiye Tarım Satış Kooperatiflerinin finansal türevleri kullanma imkanı ve zorluğu ortaya çıkmaktadır. Çünkü piyasa kurallarına göre faaliyet gösterecek her iktisadi birim sistematik riske maruzdur. Sistematik riskin kaynakları;
    1-) Faiz riski,
    2-) Döviz kuru riski,
    3-) Pazar riskini,
    minimize etmede kullanılacak enstrumanlardan biride finansal türevlerdir1929 yılına kadar çiftçilerimize kredi Ziraat Bankası tarafından verilmiştir. 1929 yılından itibaren Türkiye'de bugünkü anlamda tarım kredi kooperatifleri kurulmağa başlanmıştır. Kurulma nedenleri:
    1- Ziraat Bankasının ilçe ve illerde şubeleri vardır. Çiftçilerin buralardan kredi alması gelip gitmesi gibi birçok güçlükler vardır. Kooperatifler bucak ve köylerde örgütlenerek bu güçlüğü ortadan kaldırmıştır.
    2- Ziraat bankası birçok çiftçiye kredi verdiğinden, sağlıklı kontrol mekanizması oluşturamamakta ve aldıkları parayı kullanmakta çiftçileri serbest bırakmak zorunda kalmaktadır. Bu şekilde kredinin verimli olmadığı da bir gerçektir.
    3- Çiftçilerimiz çoğunluğu küçük çiftçi olduğundan, kredi almak için Ziraat Bankasına garanti verememektedirler.
    İşte bu sakıncaları ortadan kaldırmak için Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması uygun bulunmuştur.


    Tarım Kredi Kooperatiflerinin Önemi
    Türkiye nüfusunun yaklaşık % 50'si kırsal alanda yaşamaktadır. Yani tarımla uğraşmaktadır. Dolayısıyla Türk Ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanmaktadır. Şu halde tarımın ekonomik bünyesinin güçlenmesi, Türk ekonomisinin güçlenmesi demektir.
    Daha öncede belirtildiği gibi, Türkiye'de genel olarak küçük çiftçi işletmeleri hakimdir. Bunlardan yıllık tüketim ihtiyaçlarını ancak sağlayabilecek durumdadırlar. Yeni üretim yapabilmek için herhangi bir tasarruf yapabilmeleri ve yatırım yapabilmeleri mümkün değildir. Halbuki moderrn tarımda üretim yapabilmek için, toprak ve iş gücünden başka birçok üretim araçlarına ihtiyaç vardır. Bu küçük çiftçilerin banka veya şahıslardan kredi sağlamalarının güçlüğüne de yukarıda değinilmişti.
    Bu nedenle küçük çiftçiye en uygun şartlarda krediyi Tarım Kredi Kooperatifleri sağlamaktadır ve bu bakımdan da Türkiye için önemi çok büyüktür. Ülkemizde küçük çiftçinin kredi sorunu, milyonlarca üreticinin sorunudur. Bu sorunu en iyi biçimde çözebilecek örgüt de Tarım Kredi Kooperatifleridir.
    Kuruluş yapı itibariyle Türkiye'nin dört bir yanında, bilhassa köy ve kasabalarda faaliyet gösteren 2499 birim Tarım Kredi kooperatifi, vilayetlerde teşkilatlanan 16 bölge birliği ve Ankara'da Merkez Birliği olmak üzere üç kademede Türk köylü ve çiftçisine hizmet götürmektedir.
    Tarım Kredi Kooperatifleri son yıllarda, ortaklarına sağladığı nakdi kredinin yanında ayni kredi olarak gübre yem, tohumluk, fide, tarımsal ilaç, araç, gereç, damızlık süt ineği ve tüketim ihtiyaç maddelerinin toptan ve ucuza sağlanması ve ortaklarına dağıtılması faaliyetlerine de başlamış bulunmaktadır.
    Ortaklara sağlanan krediler de şunlardır;
    1 - Kısa Vadeli İhtiyaç Kredileri: Ortakların tarımsal (İşletmelerine ait, tohumluk, fide, gübre, ilaç, yem, ekme biçme, toplama kurutma gibi faaliyetleri ile insan, hayvan, makina işçiliği ücretlerin ödenmesi, ortağın yıllık işletme sermayesinin zayıf ve eksik unsurlarının tamamlanması amacıyla, nakdi ve ayni olarak azami bir yıl vade ile verilen kredilerdir.
    2- Orta Vadeli İhtiyaç Kredileri: Tarımsal işletmenin her nevi canlı, cansız unsurlarını oluşturan, tarımsal araç gereç, traktör, su motoru, mibzer, patoz pülverizatör, pulluk, diskaro, at arabası, romörk ve bunların lastikleri gibi malzemelerle, ihtiyaç duyulan iş; çift ve irat hayvanlarının sağlanması amacıyla en çok beş yıla kadar açılan aynı kredilerdir.
    3- Diğer Krediler: EI sanatları, pazarlama, destekleme kredileri ile işlemin mahiyetine göre merkez birliğince açılan kredilerdir.
    Tarımsal Amaçlı Kooperatifler
    1163 sayılı kanunla kurulan tarımsal amaçlı kooperatifleri 1988 yılına kadar şu ünvanları taşıyordu:
    Ülkemizde tarımsal amaçlı 6 tip kooperatif vardır:
    Köy Kalkınma Kooperatifi
    Orman Köyünü Kalkındırma Kooperatifi
    Hayvan Üreticileri Tedarik ve Pazarlama Kooperatifi
    Su Ürünlerini Üretim ve Değerlendirme Kooperatifi
    Zirai Sulama, Toprak Muhafaza ve Arazi Islahı (Toprak-Su) Kooperatifi
    Pancar Ekicileri İstihsal ve Satış Kooperatifi
    Ayrıca, tarımsal ürünlerin ticareti, işlenmesi ve pazarlanması faaliyetlerini yürüten, ticari ve sanayi yönü daha ağırlıklı olan tarım satış kooperatifleri ve birlikleri vardır.
    Tarım Satış Kooperatiflerinin Ortaklarına Katkıları
    1.Ortaklarının faaliyet konusu olan ürünlerde verim ve kalite standartlarına ulaşılması amacıyla yetiştirme, bakım ve depolama teknikleri konularında uygulamalı eğitim vermek ve kapasite geliştirmek.
    2.Pazar araştırmaları yaptırarak, yetiştirilen tarım ürünlerinin serbest piyasa koşullarında pazarlanmasını sağlamak.
    3.Tarımsal üretimde kullanılan girdileri ortaklarına uygun fiyatlarla temin etmek.
    4.Tarım ürünlerinin pazarlanmasından elde edilen karın ekonomik yatırımlara yönlendirilmesi yolu ile katma değer yaratmak.
    5.Belirli dönemlerde üreticilerine kar (risturn) dağıtmak.
    Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin Ortaklarına Katkıları
    1.Ortaklarının her türlü tarım, hayvancılık, ormancılık konularındaki istihsalini geliştirmek ve ihtiyaçları ile ilgili temin, tedarik, işletme, pazarlama, değerlendirme faaliyetlerinde bulunmak.
    2.Ortakların ekonomik ve sosyal yönden gelişmelerine yardımcı olmak, iş sahası temin etmek.
    3.Ortakların ekonomik gücünü artırmak için tabi kaynaklardan faydalanmak, el ve ev sanatları ile tarımsal sanayiinin gelişmesini sağlayıcı tedbirler almak.
    Sulama Kooperatiflerinin Ortaklarına Katkıları
    Devletçe ikmal edilmiş veya edilecek sulama tesislerinden alınacak veya her ne suretle olursa olsun tarım sahalarından çıkarılacak suyun ziraat alanında kullanılması ile ilgili arazi tesviyesi, tarla başı kanalları, tarla içi sulama ve drenaj gibi zirai sulama tesislerini kurmak veya kurulmuş olan sulama tesislerini işletmek ve işlettirmek, bakımını yapmak ve yaptırmak.
    Su Ürünleri Kooperatiflerinin Ortaklarına Katkıları
    1.Her türlü su ürünlerinin istihsal, işleme, depolama ve pazarlama konularında ortaklarına hizmet vermek,
    2.Ortaklarının ihtiyacı olan av araç, gereçlerini ve donatımlarını temin etmek.
    Pancar Ekicileri Kooperatiflerinin Ortaklarına Katkıları
    Toprak hazırlığı, ekim işleri, pancar ve diğer tarım ürünlerinin yetiştirilmesi korunması, dekar veriminin artırılması konularında gerekli tedbirleri almak ve ortaklarının yararlı bilgiler edinmesine yardımcı olmak.
    Süt Üretim Kooperatifleri
    Yurdumuzda süt üretimi yapan hayvancılık işletmeleri, genellikle köy ve kasabalarda küçük aile işletmeleri şeklinde olup, sayıları hayli fazladır. Küçük yapıdaki üretim ünitelerinin; süt inekçiliği için geçerli barınak, yem, teknik bilgi, veterinerlik gibi girdi ve hizmetler gerçekleştirmesi, ekonomik açıdan zordur. Üretimden tüketime kadar, süt ve mamullerinin hijyenik ve teknolojik safhalarının eksiksiz biçimde organize edilmesi, bir araya gelerek, imkanların birleştirilmesi ile mümkün olur. Yetiştiriciler, kooperatif çatısı altında örgütlendikleri sürece, tüm sorunlarını çözüme kavuştururlar.
    Kooperatifler, üreticilerin elindeki sınırlı kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlar. Kooperatif, ortaklarının ihtiyacı olan girdi ve hizmetleri daha uygun şartlarda temin eder. Bu şekilde, üretim teşvik edilir ve maliyet düşer. Ayrıca, süt üreticileri kooperatifleştikleri zaman, sorunlarını devlete daha rahat iletir. Kredi ve yardım temin etmeleri kolaylaşır.
    Bu nedenle, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Teşkilâtlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü'nce, ortakların mülkiyetinde 200 Başlık Sığırcılığı Tip Projesi hazırlanarak uygulamaya konmuştur.
    Bu projeye göre; temin edilen süt sığırları, ortakların kendi malı olacaktır. Kooperatif, ortaklara yem, veterinerlik hizmeti gibi girdiler sağlayacak, üretilen sütün toplanmasını, muhafazasını ve pazarlamasını yapacaktır.
    Pancar Ekicileri Kooperatifleri (Pankobirlik)
    Ülkemizde kurulmuş tarımsal amaçlı kooperatifler içerisinde 28 kooperatifi ve 1 milyon 446 bin'e ulaşan ortak sayısıyla Pankobirlik önemli bir yere sahiptir. Pankobirlik Devletten herhangi bir kredi ve destekleme yardımı görmeksizin, bütün yurt sathına yayılmış küçük ölçekli işletme sahiplerinin ödemiş oldukları ortaklık payları ile gerçekleştirilmiştir.
    Pancar Ekicileri Kooperatiflerinin Amaçları
    Pancar üreticilerinin
    a) Ekonomik dayanışma yoluyla kalkınmaları
    b) Üretimde yeni teknolojileri kullanarak daha verimli çalışmaya yönelmeleri
    c) Verimli çalışmaya öncülük edecek olan her türlü üretim girdisini uygun şartlarda, ucuz ve kaliteli olarak temin etmeleri
    d) Sosyal güvenliklerinin teminatı olan gelirlerinde devamlılığın sağlanması ve garanti altına alınması
    e) Ortak menfaatler doğrultusunda birer sosyal dayanışma ve yardımlaşma hareketi olarak kurulmuştur.
    Pankobirlik'in Görevleri
    a) Ortak kooperatifleri kamu ve özel kuruluşlara karşı temsil eder.
    b) Ortak kooperatiflerin hukuki, mali ve idari sorunlarını çözer.
    c) Ortak kooperatif faaliyetlerinin kondinasyonunu sağlar.
    ç) Ortaklar, yönetim, denetim kurulu üyeleri ve çalışan personelin gerekli eğitimlerini sağlar.
    d) Ortaklarca ihtiyaç duyulan her türlü tarımsal girdiyi yurt içi ve yurt dışından temin eder.
    e) Kooperatiflerin ve iştiraklerinin kayıt ve işlemlerini denetler
    f) Denetim sonuçlarına göre faaliyetlerine yön verir.
    g) Ortakların ve kooperatiflerin sorunlarının kamuoyuna ve yetkililere anlatılması ve çözümlenmesi için gerekli yayın ve tanıtım hizmetlerini sürdürür.
    h) Gerekli danışmanlık hizmetlerini verir.
    ı) Kooperatifçilik fikrinin yayılması, geliştirilmesi ve korunmasını sağlar.
    i) Yurt içi ve dışındaki benzer kooperatiflerle ilişkiler kurulması ve geliştirilmesi gibi faaliyetleri mevcut olanaklarıyla sürdürür.
    KONUT KOOPERATİFÇİLİĞİ
    Konut kooperatifleri yoluyla konut sunumu, ülkemizde 1934 yılında Ankara'da Bahçelievler Yapı Kooperatifinin kurulması ile başlamıştır. Zaman içerisinde ülkenin ekonomik ve toplumsal ortamındaki değişimler ve bu kuruluşlara sağlanan destek ve önceliklere bağlı olarak kooperatiflerin etkinlikleri sürmüştür. 1970 lere gelinceye değin ruhsatlı konut sunumuna katkısı % 10 ları geçmeyen kooperatifler, 1970-80 döneminde paylarını % 10-15 düzeyine çıkarmışlardır
    Kooperatifler aynı zamanda .kendine yardım. ve .karşılıklı yardımlaşma. İlkelerine dayalı olduklarından bu sistem üyelerin dayanışması ve yardımlaşmasına da imkan tanımaktadır. Üye katılımı yalnız işleyiş ile ilgili kararlarda değil, aynı zamanda oluşacak çevrenin fiziki özellikleri ile tanımlanmasında da katılımı mümkün kılar. Daha sonra ise bakımına da imkan verecek organizasyonlara öncülük sağlayabilir. Bir konut kooperatifinin temel amacı ise üyelerinin konut gereksinmelerini karşılamaktır.
    VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı için yapılan hazırlık çalışmalarında bu nokta üzerinde durmak ve konut yapı kooperatiflerinin gelişmelerini ve konut üretiminde etkin olmalarını sağlayacak politikaların ortaya konulmasını sağlamak, bu komisyonun öncelikli görevi olacaktır.
    Türkiye.de serbest piyasa ekonomisi insanların konut gereksinimini ne ölçüde karşılayabilmektedir. Bugün geldiğimiz noktada bu soruya, kesin yanıt vermek zorunluluğu ile karşı karşıya kalınmıştır. Ayrıca son Marmara Depreminden sonra bu soruya, üretilen konutların nitelikli olup olmadığı sorusunu da ekleme zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Ancak söz konusu irdelemeleri yapabilmek için konut kesiminin ekonomi içindeki payını da belirlemek gereği vardır. Göstergeler, 1995 yılından başlayarak bu payın giderek azaldığını göstermektedir. Yapõ (inşaat) kesiminin Gayrisafi Milli Hasıla. daki (GSHM) payları 1994 de % 6.7 iken 1995 de % 5.8.e, 1998 de % 5.5.e düşmüştür.
    Bu konuda önemli bir gösterge de konut kesiminin sabit sermaye yatırımları içindeki payıdır. DPT kaynaklarına göre toplam sabit sermaye yatırımları içinde konutun payı 1995 de % 35.9 iken 1996 da % 32.ye düşmüştür. Bu düşüş 1997 yõlõnda da sürmüş, ve % 28.6 düzeyine inmiştir. 1998 yõlõnda bu payın % 27.ye indiği tahmin edilmektedir.
    DPT.nin 1999 yılı tahmini % 26 dolaylarındadır. Bu gerileme, konut gereksiniminin giderek büyüdüğü ülkemizde, toplumsal içerik taşımayan konut politikalarının izlenmesinin de bir sonucudur. 1998 verilerine göre, yapı izinlerine dayalı olarak konutta yapılan yatırımlarda kamunun payı ortalama % 4 dolayında artmış, buna karşılık özel kesimin % 71, kooperatif kesimin ise % 25 olmuştur.
    TOKİ, kaynak sağlamak amacıyla kar amaçlı proje uygulamaları yapmak veya yaptırmak; uygulama yapacağı alanlarda her ölçekte imar planı yapmak, yaptırmak, arazi ve arsaları kamulaştırmak; gecekondu dönüşüm projeleri geliştirmek, inşaat uygulamaları ve finansman düzenlemeleri yapmak yetkilerine sahiptir. Ayrıca TOKİ'ye Arsa Ofisi'nin yetki ve görevleri ile mevcut arazi ve arsaları devredilmiş, hazine mülkiyetindeki arsa ve arazileri bedelsiz devralma olanağı getirilmiştir.
    TOKİ, hükümet politikası çerçevesinde başlattığı konut seferberliği çalışmasıyla; 2,5 milyon olarak belirlediği acil konut ihtiyacının %5 ile %10'unu bizzat üreterek konut piyasasını disipline etmeyi, spekülatif oluşumlara engel olmayı, kira öder gibi cüzi taksitlerle alt gelir grubu ve yoksul vatandaşlarımızı ev sahibi yapmayı ve gecekondu dönüşümlerini hızlandırmayı hedeflediğini açıklamıştır. TOKİ'nin konut yapıp-satmak dışında, yasada belirlenen asli görevlerinden en önemlisi toplu konut kredisi vermektir.
    Toplu Konut Kanununa göre; gelir veya hasılat paylaşımı gibi kar amaçlı uygulamalar yaparak elde ettikleriyle birlikte TOKİ'nin tüm kaynaklarını,
    - ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi,
    - kredilerde faiz sübvansiyonu yapılması,
    - toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi,
    - afet mahallerinde konut yapımının teşvik edilmesi,
    - konut sektörü sanayisini teşvik için yatırım ve işletme kredisi verilmesi,
    - esnaf ve sanatkarlara ait işyerleri ve küçük sanayi teşebbüslerinin kredi yoluyla desteklenmesi, amacıyla kullanması gerekmektedir.
    Sonuç olarak,
    Kooperatifler, 1,5 asrı aşan bir süredir önemli gelişmeler göstermiş ve bugünde çok büyük bir önemlilik göstermektedirler. Kamu sektörünün ve ticari şirket sorumlularının ve onların değerleri ile enerjik ve etkili bir girişim yönetimiyle buluşması, onun kapasitesini, gelişen ekonomik ve sosyal modelin temel bir bileşeni yapacaktır. Ancak, Türkiye'de kooperatif araştırmalarının ve eğitiminin, örgün eğitimim sistemimizin her aşamasında önemle üzerinde durulması zorunludur. Bunun için her şeyin yapılması, kooperatif işletmelerin ülke kaynaklarını harekete geçirmede önemli potansiyele sahip olduğunu sürekli gündeme taşıyacak girişimlere ihtiyaç bulunmaktadır.
#23.09.2007 19:29 0 0 0