1947, İstanbul Moda doğumlu. İstanbul Erkek Lisesi'ni ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Üniversitesi) Yüksek Mimarlık Bölümü'nü bitirdi. İlk plağı 1968'de yayımlandı "Sen-Eski Günler". 1976'da Türk Pop Müziği'nde ilk kez kitlelerle kucaklaşanbir ekip çalışmasına Çiğdem Talu ve Melih Kibar ile birlikte imza attı. "İşte Öyle Bir Şey" (Altın Plak), "Sevdan Olmasa", "Bir de Bana Sor", "Etme Eyleme", "Söyle Canım" (Altın Plak), "Hep Böyle Kal", Çiğdem'in vefatına kadar (1983) süren bu ekip çalışmasının bazı ürünleri idi. 1980-1984 yılları arasında Haldun Dormen'in yazıp yönettiği, Egemen Bostancı prodüksiyonu iki müzikalin başrolünde, "Hisseli Harikalar Kumpanyası" ile 400 kez, "Şen Sazın Bülbülleri" ile 200 kez sahneye çıktı. Sinemada üç müzikal filmde baş rol oynadı. 1986'da sahne çalışmalarına ara vererek, eşi yüksek mimar Emel Evgin ile birlikte mimarlık bürosunu açtı. 1989'da kurulan Popsav'ın üç yıl başkanlığını, 1992'den başlayarak birçok televizyon programının sunuculuğunu ve yapımcılığını yaptı. Çok sayıda ödül sahibi. Elvan (1975) ve Murat (1977) adlı iki çocuk babası.
Erol Evgin - Ah Bu Hayat Çekilmez
Bende bu cehennem gibi yurek olmasa
Hem de deli rüzgâr gibi hasret olmasa
Birde cana can katan o sevdan olmasa
Birde cana can katan o sevdan olmasa
Bende bitip tükenmeyen umut olmasa
Ferhat'ın dağları delen sabrı olmasa
Birde cana can katan o sevdan olmasa
Birde cana can katan o sevdan olmasa
Gönlümde bu dinmek bilmez sızı olmasa
Gözlerimde gözlerinin izi olmasa
Birde cana can katan o sevdan olmasa
Birde cana can katan o sevdan olmasa
Ah bu hayat çekilmez ah bu hayat çekilmez
Sen olmasan canım ah bu çile çekilmez
Erol Evgin - Baba - Oğul
İlk gülüşte, ilk emekleyişte
İlk sözcükte, ilk yürüyüşte
İlk oyuncakta, okulun ilk gününde
Omuzumda elin, yanımda sen vardın
Kim derdi ki zaman akıp gidecek
O küçük çocuk böylesi büyüyecek
Baba - oğul olmanın tadını çıkararak
Bir sahneyi paylaşıp şarkılar söyleyecek
Birgün kader ayırsa da
Hayat bizi savursa da
Kalbim hep senle olur
Sonsuza dek baba - oğul
Her derdimde, her sevincimde
Her kavgamda, her sevdamda
Her kazandığımda, her yenildiğimde
Omuzumda elin, yanımda sen vardın
Derdim seni, bana benzetmek değil
Bu hayatı, sana öğretmek değil
Ama değil mi ki babayım, öğütler vereceğim
Kırk yaşına gelsende seni merak edeceğim