Mahsun Kırmızıgül

Son güncelleme: 05.03.2009 22:30
  • noimage

    Mahsun Kırmızıgül (d. 26 Mart 1969, Bingöl) Türk halk müziği ve Arabesk-Pop Müzik şarkıcısı. Asıl adı Abdullah Bazencir'dir.

    Mahsun Kırmızıgül 26 Mart 1969 yılında Bingöl'da doğdu. İlk ve Orta dereceli okulları bu şehirde tamamladı. 22 çocuklu bir ailenin ferdi olan Mahsun Kırmızıgül İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarı'nda müzik öğrenimi gördü. 1980 yılında müzik çalışmalarına başlayan sanatçı amatörce 8 albüm yaptı. Profesyonel anlamda ilk albümü "Alem Buysa Kral Sensin" le 1993'te müzik dünyasına bomba gibi düştü ve listelerin zirvesine oturdu. Daha sonraki "Bebeğim", "İnsan Hakları" ve "Sevdalıyım Hemşerim" adlı çalışmalarında da aynı başarıyı tekrarladı. 1994'ün ikinci yarısında Prestij Müzik şirketine Hilmi Topaloğlu ve Burhan Aydemir'den sonra üçüncü ortak olarak giren Kırmızıgül, sanatçı kişiliğinin yanı sıra yapımcı olarak ta müzik sektörü içindeki yerini aldı. Prestij Müzik, Mahsun Kırmızıgül'le birlikte yüzde 600'lere varan büyük bir atılım göstererek 5 yıl içinde müzik sektöründe zirveye taşındı. Mahsun Kırmızıgül atılımcı, yenilikçi ve çağdaş bir anlayışla Prestij Müzik'i dünya normlarında ülkemiz adına iyi bir noktaya getirdi. Özcan Deniz "Yalan mı", Seda Sayan "Ah Geceler", Ceylan "Ben Anayım", Alişan "Var ya", Ayhan Aşan "Sende mi", Ertuğrul Polat "Gittiğin O Gün", Kibariye "Bir Duygudur Kibariye", Onur "İlk Defa-Babam" gibi çalışmalarda gerek besteleri gerekse müzik yönetmenliği ile bu albümlere imzasını attı. Şirketin bir çok sanatçısına da müzikal anlamda bestelerini verdi. 1998 yılında çıkardığı "Yıkılmadım" adlı albümü ile o zamanlar müzikal anlamda imzasını atan Mahsun Kırmızıgül, bu albümü için şimdiye kadar üç klip (Belalım, Herşeyim Sensin , Yıkılmadım) çekti. Bu albüm şimdiye kadar 2.200.000 adet sattı. Bu rakam yasadışı yollardan yapılan korsan kasetlerle 6 milyonu aşıyor. Basit bir hesapla her albümün beş kişi tarafından dinlendiği gerçeğinden yola çıkılırsa Mahsun Kırmızıgül'ün 30 milyon gibi ciddi bir dinleyici kitlesine ulaştığını görürüz. Sanatçının çıktığı Anadolu turnesinde meydanlara topladığı yüz binler bunun somut bir göstergesidir. Gittiği bütün şehirlerde 7'den 70'e yaşlısı genci herkes onun şarkılarını ezbere biliyor. sanatçıyla sanat onun işi o herşeye layıktır

    1998 Kral TV Video Müzik Ödüllerinde halkýn verdiği oylarla üç ayrı dalda aldığı ödüllerle yıldız olduğunu kanıtladı. Fantezi Müzik dalında "Yılın Sanatçısı" seçilirken milyonlara mal olan "Yıkılmadım" adlı parçası da "Yılın Şarkısı" seçildi. 1998'in en çok satan albümü ise yine sanatçının 2 milyona varan "Yıkılmadım" adlı albümü idi. Mahsun Kırmızıgül üç ayrı dalda ödül alarak 1998-1999 yılına damgasını vurdu. Sanatçı ayrıca aynı yıl içinde Türk Halk Müziği dalında Altın Kelebek ödülünü alarak "Yılın Sanatçısı" seçildi. Magazin Gazeteciler Derneği'nin geleneksel ödülünde ise yine "Yılın Sanatçısı" seçilerek bir başka rekora daha imzasını attı. Mahsun Kırmızıgül'ün ortağı ve aynı zamanda sanatçısı olduğu Prestij Müzik etiketi ile çıkan albümleri için çekilip gösterime giren klipler ise, "Hemşerim", "Ağlama Sen", "Bebeğim", "Mavi Göz", "Bende Sizdenim", "İnsan Hakları", "Alem Buysa Kral Benim", "Herşeyim Sensin", "Belalım", "Taşra delikanlısı", "Bu Sevda Bitmez", "Sevdalıyım", "Kardeşlik Türküsü", "Yıkılmadım", "Daye", "Sarı Sarı", "Bizden Değildir", "Dinle", "Gül Senin". Ayrıca ünlü sanatçının acılar içinde, terkedildim, sarışınım, paylaşamam, buda yeter, kürtçe-türkçe karışık, gibi amatör döneminde çıkarttığı albümlerden.

    Diskografi

    Nilüfer (1991)
    12'den Vuracağım (1992)
    Alem Buysa Kral Sensin (1993)
    İnsan Hakları (1995)
    Sevdalıyım Hemşerim (1996)
    Yıkılmadım (1998)
    Yoruldum (2000)
    Ülkem Ağlar & Yoruldum (2001)
    Yüzyılın Türküleri (2002)
    Sarı Sarı - Başroldeyim (2004)
    Dinle (2006)
#19.06.2007 20:12 0 0 0
NaZ NaZ foto
  • noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

#25.11.2007 14:54 0 0 0
  • stilistlerin nekadar uğrassada ungood luktan çıkaramadığı tek insan heralde.
    senfoniyle sarkı solemiş biri ama(?)

    güzel derleme...
#25.11.2007 18:01 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler
#25.11.2007 18:09 0 0 0
  • Naz ellerine saglik kiz oyoy
#25.11.2007 21:47 0 0 0
  • elinize sağlık
#31.01.2008 18:50 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler
#03.02.2008 17:57 0 0 0
  • ben simdiye kadar birtek filmini begendim, birde mihribani güzel söylüyor,sanki adam ne yapsa egriti duruyor...
#04.03.2008 18:16 0 0 0
  • selam , meğer bi tek ben değilmişim türkü seven :(
#06.03.2008 09:27 0 0 0
  • KeNDiNi aNaDoLu ÇoCuĞu Gißi GöSTeRiP SeViLMeYe ÇaLıŞıYoRDu Da KeNDi iMaJıNa YaKıŞMaYaN ßi SaRı SaRı KLißi VaRDı Ki o aNaDoLu ÇoCuĞu ßaYa ßi ZeDeLeNDi
#15.03.2008 10:18 0 0 0
  • tskler bu güzel paylasim icin ;)
#16.03.2008 16:29 0 0 0
  • saqol paylaşım için tşk ederim
#10.06.2008 17:21 0 0 0
  • resimler cok güzel
#10.06.2008 17:26 0 0 0
  • sevdigim sanatcilardan biridir
#17.06.2008 13:54 0 0 0
  • sağol
#27.07.2008 18:49 0 0 0
NaZ NaZ foto
  • Mahsun Kirmizigül resimleri
    Mahsun Kirmizigül fotograflari
    Mahsun Kirmizigül Konser fotograflari




    noimage


    noimage

    noimage


    noimage

    noimage

    noimage

    noimage

    noimage
#12.11.2008 22:28 0 0 0
NaZ NaZ foto
  • DİCLE'DE ARINAN SES


    O, sanat yolculuğunu ses, yorum, beste, söz yazarı ve oyuncu olarak sürdürür...

    Onun doğduğu kent ülkeye düşünürler, sanatçılar verir. Her biri bir ulu çınar. Ziya Gökalp'ten, Cahit Sıtkı Tarancı'ya, Ali Emiri'den, Süleyman Nazif'e, Celal Güzelses'ten, Ahmed Arif'e, Esma Ocak'tan, Gürer Aykal'a uzanır bu çizgi... Bu ustaların masalarında konaklama olanağı bulmasa da isimlerini taşıyan okullarda okur ve büyük şairlerin şiirlerine sevdalı büyür...


    DİYARBAKIR...

    Bir çok yazarın, ozanın yazılarına, dizelerine giren gizemli kent. Ankara'da dost sofralarında, şiirlerini kendi sesinden dinlediğim büyük ozan Ahmed Arif'tir, Diyarbakır sevdasını yüreğime işleyen: " Seni baharmışın gibi düşünüyorum/ Seni Diyarbekir gibi, / Nelere nelere baskın gelmez ki / Seni düşünmenin tadı" diyor. Kimi yazarın kaleminde " Sırrını Surlarına Fısıldayan Şehir" kimi yazarın kalemin de " Harcı, acı ve hüzünle karılmış ama umudu her zaman diri tutmuş, ebedi kent... Bir erdemli yürek "


    O, Anadan Diyarbakırlıdır...
    Bir televizyon programında dinledim yaşam öyküsünü, yüreğim titredi. Ana karnında dört aylık iken baba şehri Bingöl'den göç eyler, taşlar ve düşler kenti Diyarbakır'a... Baba özlemini üç ağabeyi ile giderir. Beş yaşına kadar Abdullah olan adı, babasının gönderdiği nüfus cüzdanı ile Mahsun olur. Bu beklenmedik değişim yaşamının ilk fay kırığıdır

    Mahsun'un anlamı, Osmanlıca sözlükte: Güçlendirilmiş, korunaklı olarak geçer. Kim bilir, uzaktaki baba belki de oğlunu bu isimle ödüllendirmiştir.
    Bingöl'de yaşayan anneanneye gidip; babayı uzaktan izlemek yazgısıdır sanki. Acı veren uzaktan bakmalar delip geçer mi, bilinmez ama savrulmadan yaşam yolculuğunu sürdürür.

    Kentinin yazgısını taşıyan, onun gibi ismi değişen sanatçının, çocukluğu bir yaprak gibi savrulmaz. O, 'Çok kültürlülük ' kavramı henüz bulunmadan; Mezopotamya topraklarında çeşitli dinlerin, dillerin içinde büyür. Bu kültürel birikimle bugün, Dicle nehrinin sularında arınan sesi ile ülke sınırlarını aşar.

    O, aile soyağacından daha çok yaşam soyağacından etkilenir.

    Bağlama ustası Ayhan Baran'ın yüreklendirmesi ilk adımın kilometre taşı olur. Uzun bir çalışma dönemi yaşanır. 1983- 1984 yıllarında Diyarbakır ve Mersin ses yarışmalarından gelen birincilikler özgüvenini pekiştirir.

    Diyarbakır'da 1984 yılında yapılan kasetle yola çıkan otobüs sürücüsü Mehmet Tahir Doğmuş, ikinci adımı atıp, Unkapanı'nda yapımcı Mustafa Güneş'e, amatör kaseti dinletir. Bu berrak, pürüzsüz, yanık sesi beğenen Güneş, onu, arar ve İstanbul'a çağırır. Bu kez ana yurdundan yola çıkar ve bu ayrılıkla özlem yollara düşer...



    Yaşam düşü, İstanbul'da yeniden çizilen yol haritaları ile sürer. Otel odalarında yaşama öyle inançlı, öyle kararlı, öyle tutkulu ve sevgi dolu sarılır ki, bu mücadele sonunda ülkenin İlk Türk Müziği Konservatuarını bitiren sanatçılar arasına girer... O artık alaylı değil okulludur...

    Dünya kenti İstanbul, sanatçı için şehirler anasıdır. Büyüklüğünden korkmaz, ürkmez, tanışmaya, alışmaya, sevmeye başlar. İstanbul'a yüreğindeki Diyarbakır'la gelen sanatçı, yıllar sonra ses duvarını aşar. O, artık hem Türkiyeli hem de dünyalıdır...


    O büyür, yaşam soyağacı büyür...

    Yıl 1992... Müzik yapımcısı Hilmi Topaloğlu ile tanışır. Bir yıl sonra " Alem Buysa " isimli albümle müzik yaşamına adım atar atmaz kitlelerle buluşur. Yıl 1994 Star'a " Alem Buysa " isimli diziyi çeker. İlk dizi başka dizilerin habercisi olur ve sanat yaşamındaki ilkler yaşam öyküsüne yazılır...


    Sanatçının, sanat yaşamı su gibi akmaz. O, sanat yolundaki dikenleri ayıklayarak kararlı yürüyüşünü sürdürür.Yaşadığı ülkenin sorunlarına kayıtsız kalamaz, duyarlılığını şarkıları ile dile getirir. 'İnsan Hakları', 'Hemşehrim', 'Taşralı', 'Kardeşlik Türküsü', 'Yıkılmadım', 'Ülkem Ağlar' ve 'Bizden Değildir' gibi toplumsal sorunlara besteler yapar. Çünkü O, acılarını sessizce yaşayan insanlara tanık büyür. O nedenle sessizlerin de sesidir...

    O, dostluğa bakışını şöyle yorumlar: " Benim büyük bir eleğim var, annemin armağan ettiği bu elekten bir dolu elenen oldu. Kalan dostlarla yaşam sevgili, saygılı sürüyor. "

    Sanatçı, İstanbul'da anasına oğul, oğluna baba olarak yaşar.

    Diyarbakırlı esmer zeka, engin gönüllü olmayı zenginlik sayar. Müzik dünyasındaki başarılarını evrensel boyutlara taşıma, sesiyle gönüllere akma mücadelesini Dicle sakinliğinde sürdürür...


    YAŞAR SEYMAN'ın Kaleminden
#05.03.2009 22:26 0 0 0
NaZ NaZ foto


  • noimage

#05.03.2009 22:30 0 0 0