AYNALI KAVAK KASRI

Son güncelleme: 22.09.2008 20:49
  • Zengin tarihi kimliğine, İstanbul yaşamındaki özel yerine rağmen, ilk defa 4 Temmuz 1985`de ziyarete açılmış olan "Aynalıkavak Kasrı" birçok açıdan önem taşımaktadır. Ünlü gezgin Evliya Çelebi, Kasr`ın bulunduğu alanın Bizans döneminde imparatorlara ait bir bağ olduğunu söyler. Haliç kıyılarından Okmeydanı ve Kasımpaşa sırtlarına doğru gelişen bu büyük bağ ve koru İstanbul`un fethinden sonra, "Fatih Sultan Mehmet`ten başlayarak sultanların beğenisini kazanmış, Osmanlı İmparatorluk Tersanesi`nin Kasımpaşa`da kurulup gelişmeye başlamasıyla birlikte "Tersane Hasbahçesi" adını almıştır.

    Üçyüz yıl boyunca Haliç kıyılarını süsleyen ve Aynalıkavak Kasrı olarak bilinen bu yapı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde "Aynalıkavak Kasrı" ya da "Tersane Sarayı" adıyla anılan yapılar grubundan günümüze ulaşabilen tek örnektir. Deniz cephesinde iki, kara cephesinde tek katlı kütlesiyle geleneksel Osmanlı mimarlığının son ve en güzel örneklerinden biri olan Aynalıkavak Kasrı bezeme açısından da çağının zevkini en iyi biçimde yansıtır.

    Tersane Hasbahçesi, çeşitli dönemlerin yapılaşmaları sonucunda köşklerle, kasırlarla ve bu yapıların eklentileriyle bezenmiş, Haliç kıyısında oluşan bu yapılar grubu giderek "Tersane Sarayı" adıyla anılır olmuştur. Saray bütünü içinde yer alan ve Sultan III. Ahmet döneminde (1703-1730) yaptırıldığı sanılan Aynalıkavak Kasrı, Sultan III. Selim döneminde (1789-1807) yeniden düzenlenmiş, Sultan II. Mahmut döneminde de (1808-1839) değişikliklere uğrayarak bugünkü görünümünü almıştır.

    Yapı Arz Odası`yla, Divanhane`siyle, bu mekânların duvarlarını dolaşan yazıtlarıyla, alçı şebekeli pencereleriyle, III. Selim tuğralı ve Batı yaklaşımlı iç bezemeleriyle 18`nci yüzyıl mimarlık örnekleri içinde özel bir yer tutarken, Osmanlı geleneğine uygun, sedir, mangal, kandil gibi öğeleriyle, bugün yokolmuş bir yaşama biçiminin ilginç görünümlerini sergiler. Aynalıkavak Kasrı bugün bir müze-saray olarak ziyarete açık tutulmakta ve bu yapıda beste yaptığı, müzikle uğraştığı bilinen büyük Türk bestecisi Sultan III. Selim`in anısı ışığında düzenlenen "Aynalıkavak Konserleri" ve araştırmaya yönelik konserler dizisi sürdürülmektedir. Bu konserlerin sonuncusu ise, "14. Uluslararası İstanbul Festivali" kapsamında yer almış, büyük ilgi görmüştü. Böylece, bugün ayakta kalmış bir bölümünün yapımında katkısı olan III. Selim ile de olay özdeşleştirilmiş olmakta, yaşatılması için çok özel bir müze-saray kimliği verilmektedir.

    Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi ve Perşembe günleri dışında her gün; 1 Ekim-28 Şubat arasında 09.30-16.00, 1 Mart-30 Eylül arasında 09.30-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
#22.09.2008 20:49 0 0 0