Romeo - William Shakespeare Tiradları

Son güncelleme: 06.11.2009 08:53
  • William Shakespeare - Romeo - Hamlet - Tirad
    I

    Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
    ( Juliet yukarıda pencerede görülür )
    Dur, şu pencereden süzülen ışık da ne?
    Evet, orası doğru, Juliet de Güneşi!
    Yüksel ey güzel güneş, öldür şu kıskanç Ay'ı,
    Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden
    Sen ondan daha güzelsin diye.
    Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan,
    Sayrılı ve toydur bakirelik giysisi.
    Soytarılar giyer bunu ancak
    Sen çıkar bu giysileri, at üzerinden.
    Kadınım benim, ah benim sevgilim bu!
    Ne olur ah, bilseydin sevgilim olduğunu!
    Konuşuyor, ama bir şey de demiyor;
    Ne çıkar, anlatıyor ya gözleriyle
    Karşılık vereceğim ben de!
    Amma da yüzsüzüm, konuştuğu ben değilim ki!
    Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
    Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
    Biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
    Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde,
    Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,
    Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
    Öyle parlak bir ışık ağlayanı olurdu ki gözleri gökte,
    Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.
    Bak, nasıl da dayamış yanağını eline !
    Ah, eline giydiği eldiven olaydım da
    Dokunaydım yanağına.
    Konuşuyor.Ey parlak melek, konuş yine!
    Sen, göz kamaştıran bir parlaklık veriyorsun geceye;
    Cennetin kanatlı ulağısın başımın üstünde,
    Tıpkı ölümlülerin hayretle açılan gözlerine gördüğün gibi.
    Tembel bulutlara binip uçarken o havanın kucağında,
    Onu seyreden insanlar gibi hayranlıkla,
    Öylece bakıyorum ben sana.

    OTHELLO

    Çok kudretli, yüce , saygıdeğer sinyorlar,
    Soylu, iyilik sever efendilerim,
    Bu ihtiyarın kızını kaçırdığım doğru,
    Onunla evlendim de, suçumun hepsi bu;
    Başka bir şey yapmış değilim.
    Öyle parlak sözler söyleyemem ben,
    Dokunaklı cümlelerle yumuşatamam yürekleri;
    Çünkü bundan dokuz dolunay öncesine kadar,
    Şu kollar ta yedi başından beri
    Savaş alanlarında harcadılar tüm güçlerini;
    Kavga, dövüş ve savaş dışında
    Pek az şey diyebilirim bu koca dünya hakkında.
    Bu yüzden savunmak için kendimi
    Süsleyip püsleyemem sözlerimi.
    Ama lütfedip sabrederseniz eğer
    Olduğu gibi basitçe anlatayım
    Başından sonuna kadar aşk serüvenimi.
    Büyücülükle suçlandığıma göre,
    Anlatayım, kızını hangi ilaçlar, hangi efsunlar,
    Hangi büyü gücüyle elde ettiğimi.
    Yalvarırım size, Desdemon'ya haber salın,
    O söz etsin benden, önünde babasının.
    Onu dinledikten sonra yinede suçlu bulursanız beni,
    Bana duyduğunuz güveni, verdiğiniz güveni,
    Geri almakla kalmayın, ölüm cezası verin.
    O gelinceye kadar, işlediğim günahları Tanrıya açıklar gibi,
    Hiç bir şey saklamadan anlatayım size,
    Nasıl tutuldum güzel Desdemona'ya.
    Ve o nasıl aşık oldu bana.
    Babası severdi beni, çağırırdı sık sık evine;
    Anlatmamı isterdi durmadan hayatımın hikayesini.
    Baştan başa anlatırdım bütün hayatımı ben de
    Bu arada dinleyeni etkileyen tehlikeleri ,
    Nefes kesici kazaları, karada, denizde,
    Anlatırdım nasıl kurtulduğumu ölümden kıl payıyla
    Nasıl yakalanıp tutsak düştüğümü küstah düşmana,
    Köle olarak nasıl satıldığımı, sonra salıverildiğimi,
    Nasıl davrandığımı serüven dolu yolculuklarda.
    Dikkatle dinlerdi Desdemona bunları,
    Anlattıklarımı doymaz bilmez kulağıyla yutardı sanki.
    Fark edince onun bu ilgisini, uygun bir an kolladım
    Onu öyle bir havaya getirdim ki,
    Bölüm bölüm dinlediği, tamamını bilmediği serüvenlerimi
    Baştan sona anlatayım diye dile getirdi dileğini.
    Bende tabi razı olup başladım anlatmaya,
    Söz edip çektiğim acılardan gençliğimde,
    Sık sık döktürdüm göz yaşlarını.
    Emeğimin karşılığını aldım hikayem bittiğinde,
    Öyle bir içini çekti ki dünyalara bedeldi.
    '' Keşke dinlememiş olsaydım, '' dedi, ama yine de
    '' Tanrı beni de böyle bir erkek yaratsaydı,'' diye hayıflandı.
    Sonra da şöyle deyip teşekkür etti bana:
    '' Beni seven bir dostunuz varsa,
    Ona hikayenizi anlatmayı öğretin, yeter '' .
    Gönlünü kaptırabilirmiş böyle birine.
    Ben de bunu fırsat bilip teklifte bulundum ona.
    O, beni başımdan geçmiş tehlikeler için sevdi,
    Ben de onu, anlattıklarıma acıdı yine.
    Kullandığım tek büyü bu işte.
    Kendi de geliyor işte, tanıklık etsin sözlerime.
#06.11.2009 08:53 0 0 0