GÜLÜM
Ağaçların dallarına konan
O şen bülbüller
Senin, benim, bizim
Şarkımızı söylüyorlar
O dallardaki yaprakların
Yakınlığı gibi
Yakınız biz kenetlendik
Kelepçe misali
Bak rüzgar esiyor
Fısıldıyor kulağıma
Seviyor Seviyor
Sevdiğini sevildiğini biliyor diye
Güllerden bir tane kalmasın
Hepsi sana feda olsun
Ama
Gül gülü ne yapsın
AĞLAMA
Ellerini ver elime başını göğsüme yasla
Ve hiç bir şey düşünme , sevgiden başka
Eminim kalbimin atışını duyacaksın
Sevgi için attığını anlayacaksın
Ayak sesleri, şarkı sesleri duymayacaksın
Çünkü kimsecikler yok orada
Sana ayırdığım yer, en nadide köşe
Dilerim beğenirsin
İstersen kaldır başını gözlerime bak
İsteği arzuyu gözlerimde yaşa
Kendini gör gözlerimde
Sevgiyi gör , aşkı gör
Ellerimi sıkı sıkı tut sıcaklığını hisset
Ellerimin neminden anla heyecanımı
Sus..! Konuşma, sadece dudağımı ıslat
Ve yalnız, yanlız beni dinle
Görüyorum ki ağlıyorsun
Yere düşen o damlacık
O göz bebeklerine yazık bebeğim
Ağlama kader ağladığını görmesin
Sonra seni ve beni yendiğini sanar
Eminim ki sende beni seviyorsun
Gözlerinden belli
Zamanın içinde kaybolmuş gibisin
Düşünceli ve dalgınsın
Hissetmiyorsun hiç bir acıyı
Elimi sıkı sıkı tutuyorsun
Ve senin ellerinde nemli
Dolu dolu bakışların var gözlerime
Anladım ki
Sende benim gibi aşk hastalığına yakalanmışsın
Dilerim şifası olmaz
EY KADER
Beni böylesine üzen vurgunlar vuran
Yoluma geçilmez dağlar kuran
Yorgun kafamı iyice yoran
Sensin benim acımasız kaderim
Ortağım sen ol zaten sana esirim
Beni böylesine hayallerle kandıran
Kucağıma hüzünler acılar dolduran
Mutluluğu huzuru yolumdan kaldıran
Sensin benim acımasız kaderim
Ortağım sen ol zaten sana esirim
Ya! Sevgili kader, sen olsun bırakma peşimi
Bak! Neredeyse doğacak söndür güneşimi
İşlerim yoluna girecek bozsana işlerimi
Oyna kaderim oyna, dalga geç benle
Zaten ayıramazlar bizi evliyiz senle
SUSADIM SANA
Susuz bir çölde tek başına
Dolaşan bir ecnebi gibi
Yıllardır su verilmeyen
Perişan bir esir gibi
Susadım senin aşkına
Ölenin dünya özlemi gbi
Gönlümün bulamadığı neşe gibi
Görme arzusuyla yanıp tutuşan
Bir amanın gözleriyle özledim seni
Sevginin verdiği sersemlikle
Sevdanın o tozlu yollarından
Yağmurla bir türlü buluşamadığı için
Kuraklaşan , çatlayan topraklardan
Koşarak sana geldim
Ölen hasta gömülsün
Hasta olan sahtekârlık
Dürüstlük baki kalsın
Son nefese kadar
Beşere doğruluk satan
O şen diller öpülsün
Nedir Yaşam Hiç Düşündünüzmü?
Bir Lokma Ekmek mi, Bir Yudum Su yada Sevgi mi?
Zalimleri Kollamak, Fakiri Horlamak, Zengine Hizmetkâr Olmak mı?
Yargıladığınız Olayların İçine Kendinizi Koymayı Sakın Unutmayın
İşte O Zaman İyilerin Arasında Yer Alanlardansınız
Çünkü İyi Kendini Yargılar Önce Sonra Parayı
DUR DİYEBİLİRMİSİN
Anılar özlensede birer birer,
Düşlerde gezinsen ıslak sokakları,
Ağlama dur! Diyebilirmisin bulutlara?
Ben kendime hiç ama hiç üzülmedim.
Ben bu bulutu çoşturanlara,
Dürüstlüğü sevenlere değil,
Paraya değer verenlere üzülüyorum.
Kalplerin ateşi sönsede birer birer,
Gülüşlerinde gizlesen dimdik hazini,
Var olma Dur! Diyebilirmisin başağa?
Ben gönlümü hiç ama hiç kıskanmadım.
Ben sevgiyi dimdik yaşatanları,
Gönüllere hançer sokanları değil,
Yürekleri omuzlayan hamalları kıskandım.
Gözlerin ışığı kararsada birer birer,
Karanlıklarda yaşasan yalan dünyayı,
Çağlama dur! Diyebilirmisin gözyaşlarına?
Ben nefsimi hiç ama hiç sevmedim.
Ben insanlığa, ruha değer verenleri,
Kalp kıranları asla, asla değil,
Açık yaraları sarıp kapatanları sevdim
SORSANA
Yürek anlarmı yokluğunu, bir sorsana,
Ne eder yoksa ararmı gönül
Yine küsermi kaderine bir sorsana
Ne eder yoksa ağlarmı gönül
Varmı gönül yaramı saracak olan
Derdime derman olup neşe verecek olan
Senede bir kere olsada soracak olan
Bulunmazmı diyarında bir sorsana
Ağlayan inleyen gözleri silecek olan
Sevdama ortak olup sevecek olan
Senede bir kere olsada güldürecek olan
Bulunmazmı diyarında bir sorsana
Düşmüşü tutupta kaldıracak olan
Kaldırıp bir yudum su verecek olan
Acıları boşaltıp yüreğime dolacak olan
Bulunmazmı diyarında bir sorsana
BİR GÜN
Karlı dağlar kadar yüce olsada sevgin
Zirvesine tırmanıp çıkarım bir gün
Kandillerle eritirim o buzdan dağları
Zirveye aşkımı ekerim bir gün
Zindanda olsada gönül özgürlüğün
Sessizce içeri girerim bir gün
Gönlünde halay çeken demir parmaklıkları
Paramparça eder kırarım birgün
Yolunu tutmuş o haydutların
Gözünde bir çığ gibi büyürüm birgün
Gece olur girerim rüyalarına
Eski günlerin hesabını sorarım birgün
ECEL KORKUSU
Tanı sende büyüğü küçüğü,
Çıkma yukarı,inersin aşağı,
O soğuk acı ölüm başağı,
Yemeden midene dolar birgün.
Ekilen ömrü verilen zaman sonlar,
Gözler geçmiş günlerin hayalini kurar,
Konu komşu ahbaplar başucunda durar,
Açılan rengarenk güllerin solar bir gün.
Ağzın kurur bir damla su umar,
Konuşmak istersin,dilin susar,
Kulakların ecel çığlığı duyar,
Çocukların sessizce toprağa koyar birgün
KAYBOLAN SAADET
Şimdi sen bir hayalsin gözlerimde,
Fakat! Gerçek aşkın halâ yüreğimde,
Olamayız istesekte eskisi gibi,
Kırılan bir cam olduk biz,
Dille toplanmaz, elle toplanmaz,
Gönlümüz, mercan avında vurgun yemiş,
Sözler köstek olup alnımızdan öpmüş,
Korkak yüreklere kuraklıklar çökmüş,
Sönen bir yangın, eriyen buz olduk biz,
Güneş yakamaz, ayaz donduramaz.
Kalplerde sanki yas var ağıtlar duyulur,
Canan böyleyken söyle aşkamı doyulur,
Aşk ateşine sırtımı verip yollara koyulur,
Atarım yarlara kendimi kızıla boyarım seni,
Gözlerin silemez, gözyaşların silemez,
YARALI YILLAR
Gözlerindeki renk kalbimde
Ağır çok ağır bir yük omzumda,
Yılların yükü, sözlerin yükü,
Bir güneş kadar parlak,
Bir gönül ki çok sitemkâr,
Hasret tüter buram buram,
Yürek yanar alev alev,
Ensemde koca bir yumruk,
Acıların, sözlerin yumruğu,
Günler geçer, sarı saçlar ağarır,
Tel tel dökülür amansızca,
Kaderin yazgısı anlımızda,
Olurmu isyan etmek,
Karşımı çıkılır, el bağlı,
Öyle bir taş ki tam sırtımda,
Öyle bir mermi ki düşlerimde
SON İSTASYON
Bir istasyondayım hayat yolunda,
İlmek nefeste, pranga kolumda,
Ecel uykuya dalmış soğuk, koynumda,
Sakın uyandırıp üzme sevgilim.
Çileler yer tutmuş, sağımda solumda,
Acımasız gemleri iz etmiş, boynumda,
Küçük bir filizim dert girdabında,
Basıp üstüne ezme sevgilim.
Sen kabrim yanında, hayalin benim yanımda,
Yok etmişim her şeyi, delilikse hâla kanımda,
Kalbindeki bir misafirken en zayıf anımda,
Kovup kederleri verme sevgilim.
Ellerinin izi var kırılmış dalımda,
Kılıç sözlerin tozu var damarlarımda,
Sonsuz bir uykuya yatmışken tahta salımda,
Üstüme kollarını serme sevgilim,
Sevemezsen beni sevme sevgilim.
SEVDİM DOSTUM
Sen hiç yağmurlu bir akşam üstü,
Cama vuran damlalarla konuştunmu?
Yada, aniden çıkan bir sesten,
İrkildinmi, korktunmu hiç,
Ben konuştum, ben korktum,
Çeşit çeşit kuşların şarkı söylediğini,
Duydunmu hiç?
Konuştuklarını hissettinmi?
Onları dinleyerek dolaştınmı hiç?
Bende aynı onlar gibi,
Bir bahar günü sevdim.
Gecenin karanlığı ile sessizliği ile,
Rüzgarın esintisi ile uğultusu ile,
Dertleştim dostum.
Sevdim dostum, hemde delikanlıca.
Aynaya her bakışta, gözlerimdeki şaşkınlığı,
Hayale her dalışta, yüreğimdeki yangını,
Derin derin iç çekerek hissettim dostum.
Soğuk ve ayazda dolaştım, düşünerek,
Hoşuma gidiyordu sanki ,
Buz gibi rüzgarın kulaklarımı tırmalaması,
Belki soğuktan ellerim üşüyordu ama,
Yüreğime ulaşamıyordu,
Ona dokunamıyordu dostum.
DOST
Ağır ağır doğrul yerinden hiç dermanın yokmu?
Derdinin ilacı içinde, bilirsin.
Kimselerden yardım isteme.
Düşenin dostu olmazmış.
Kara günlere bırakma kendini.
Yine kuşlar cıvıldasın kalbinde.
Ümitler ışık olsun gecelerine.
O karanlık kuyulardan çık artık,
Kara gün dostu olmazmış.
Yıpratma kendini bu kadar.
Aydınlığa ulaştır hayallerini.
Süsle onları istek ve arzularla.
Ne güzeldir hayallerin insanları.
Geçmişte anılar gelecekte günler,
Daha yaşanmamış, kirletilmemiş.
Hayallerin dostu bulunmazmış.
Sıyrıl kabuğundan dışarıya doğru,
Hayata bak, sen olsun hayata uy!
Küller gibi savrulma o rüzgârla,
Rüzgârla, o çileler ve dertlerle.
Dertler ile insanın dostluğu bozulmazmış.
Dolu dolu hayatını yaşa dostum
ÖLEN HASTA BELKİ BİR EVLAT OLARAK GERİ DÖNER
KAYBEDİLEN PARA ELBET BİR GÜN UĞRAR
DARGIN DENİLEN DOST HERHALDE BİR GÜN SORAR
GİDEN GENÇLİK NE ARAR NE DE SORAR
ACIMASIZ KOYDUM ADINI
Öyle zor geldiki kapından kovuşun,
Ölmeden gömdün, öldürdün acımasız.
Öyle kor olduki kül gibi edişin
Gülmeden vurdun ağlattın acımasız.
Acımasız koydum adını bundan böyle,
Bunun sebebi sensin acımasız.
Yaşayan insan ölü sayılırmı söyle,
Ölmeden mezara koydun acımasız
BENDE ONLARDANIM
Gökyüzünde akan yağmurlar,gözümde,
Bir dağ oldun sen hayallerime,
Kanlı hançerdeki benim kanım,
Kanlı ellerindeki benim kalbim,
En derim uçurumlar sende saklı,
En kötü kabuslar gözlerinde,
Bir kutup oldun sen gönlüme,
Ümitlerin solmuş bir çiçek,
Cehennemde kaynayan su beynimde,
Mezara sokulmuşum eyvah!
Bir gece oldun sen aydınlık hayallerime,
Ateşte yakılmışım eyvah!
Nefretle akan bulanık ırmaklar,
Çağlayarak gönlümü kuşatmış eyvah!
Sözlerin tıpkı bir darağacı,
Gökgürültüleri yüreğimde,
Yanan bir aşkın çığlığı kulağımda,
Ölümle ölü korkutulurmu hiç?
Ben işte onlardan biriyim.
ACIMASIZ YILLAR
Acımasız günler, sözler acımasız,
Maziye götüren dünler acımasız,
Arkası karanlık yüzler acımasız,
Acımasız bakan hançer gözler acımasız.
Yolumuz hep eğri,yönümüz yokuş,
Bacamızda çirkin sesli koca bir baykuş,
Dertlere,her adımda yine dokunuş,
Kaybolup giden dünler acımasız.
Kışlar acımasız,yazlar acımasız,
Okunan cümleler,yazılar acımasız,
İnsan olamayan madrabazlar acımasız,
Mateme yaslayan acılı sazlar acımasız,
Odamın ışıkları, hiç beraberken yanmadı,
Gece sen kollarımdayken hiç sönmedi,
Gülmez yüzüm güler gibi ama hiç gülmedi,
Gençliğimi silen, o hayaller acımasız.
Sevgi acımasız, sevda acımasız,
Dilimden çıkan seda acımasız,
Amansız gelen veda acımasız,
Acımasız gözümdeki eda acımasız.
YIKILMIŞIM
Kapkara düşünceler sardı yine başımı,
Ağlatan anıların içinde dolaştım,
Ümitler aydınlatmaz karanlık dünyamı,
Gözlerimi silmeye dermanım mı var.
Sancılı sözlerin öyle bir vurmuş ki,
Düşürmüş beni kadehlerin başına,
Ayaklarım öyle bir balçığa saplanmış ki,
Sana gelmeye kudretim mi var.
Yüzüm artık kırışmış,boynum eğik,
Dostlar hiç aramaz sormaz oldu,
Ben çökmüş binanın temeli gibiyim,
Yeniden göklere yükseltecek usta mı var.
Hep o alçak hain gurur,
Perişan oldum sözlerinle ezildim,
Parça parça olmuş kalbim kanar durur,
Sarıp iyi edecek hekim mi var.
YETMEZ
Gönül tellerinden çıkan eşsiz nağmeler,
Aşkın sayfasına açılan kilitli düğmeler,
Yarin kalbine yağmur misali yağmalar,
Yetmez! Yetmez benim aşkımı anlatmaya.
Cilveyle açılan, nazireli sümbüller,
Koksada buram buram kızıl güller,
Anlatsada sevdayı tüm bülbüller,
Yetmez! Yetmez benim aşkımı anlatmaya
Yüreklere, nakış nakış örülmüş sözcükler,
Gözlerden süzülen küskün, inci damlacıklar,
Aşk adına yazılmış olan bütün kitapcıklar,
Yetmez! Yetmez benim aşkımı anlatmaya.
SUÇMU İŞLEDİM
Masumca sevdiysem suçmu işledim,
Kadere bir sitem yollasam neye yarar,
Azrail tutmuş zavallı kollarımdan,
Zalim çukuru görmesem neye yarar.
Uyumak istiyorsam suçmu işledim,
Gözde uyku varsa bakmak neye yarar,
Rüyalarda, sarılsam sana doyasıya öpsem,
Gerçekten öte, hayalse neye yarar.
AĞLAMA ARKADAŞ
Ağlama be arkadaş, bu gözyaşı bitsin,
Geçmişi tek kalemde siliver gitsin,
Günlerin neşeli, hep mutlu geçsin,
Maziyi tek kalemde siliver gitsin.
Umudu neşeye katıver gitsin,
Üzüntüyü boşluğa atıver gitsin,
Yarınlara umutla bakıver gitsin,
Ağlama be arkadaş, bu gözyaşı bitsin.
Aklını sevinçle dolduruver gitsin,
Engelleri yolundan kaldırıver gitsin,
Anıları maziye daldırıver gitsin,
Ağlama be arkadaş, bu gözyaşı bitsin.
Mutluluk dolu yarınları çalıver gitsin,
Huzuru, güveni, sevgiyi alıver gitsin,
Kederi, hüznü, tasayı salıver gitsin,
Ağlama be arkadaş, bu gözyaşı bitsin.
Neşeyle dolu bir hayat sürüver gitsin,
Arzulu ol, yarını, geleceği görüver gitsin,
Acı dolu yıllara bir tekme vuruver gitsin,
Ağlama be arkadaş, bu gözyaşı bitsin.
EY İNSANLAR
Her yakınlık altından , şaşırtan aldatmacalar,
Akla hayale gelmeyen yalanlar,
Anlayamıyorum! Ne oldu size ey! İnsanlar,
Böylemi olur dürüstlük?
Böylemi olur dostluk?
Yaratılmışlığınca güzel,
Kullanılmışlığınca yeniyken,
Neden parçalandı bölük,pörçük,
Siz devam edin insanlar,
Devam edin kalp kanatmaya,
İnanıyorum ki anlayacaksınız,
Hayatın gerçek yalan olduğunu,
AYRILIK
Ayrılık çıra gibi yanar, sönmez,
Rüzgârı uçurumlara sürükler,dinmez,
Bitmez rüyalar,asla tükenmez,
Vur hançerini göğsüme,
Kalkan hançer vurulur geriye dönmez.
Ölüm en samimi dost,omuzuma yüklenmiş,
Vazgeç git başımdan desemde gitmez.
Bir kabir istesem başucunda,
Saçına doğru rüzgâr olup, esmek istesem,
İzin vermez saçların rüzgârım esmez.
FARZET
Yolunu düzelt sevdiğim, bana çıkmasın,
Acılardan söz et sevdiğim,bana neşe akmasın,
Terkettiğimi farzet sevdiğim,aşkım seni yakmasın,
Gizle aşkımızın mezarını, kimse görüp bakmasın.
Kır kalemini güzel sözler yazamasın,
Kopar ipliğini, kuyudaki fazla yaşamasın,
Kapat gönül kapını dışarıya taşamasın,
Düşünme maziyi gözlerin ağlamasın,
Ayak izlerini ört ki anlamasın bana geldiğini,
Yüreğini kandır ki bilemesin beni sevdiğini,
Körelt gözlerini görmesin gözlerimi,
Kapat hayatımın defterini söylemesin öldüğümü
UNUTULMAYANLARIN UNUTULDUKLARINI DÜŞÜNMELERİ NE ACI ŞEY
SAKLADIĞIM PARANGALI HÜZÜN İLE YÜREĞİM
HEP KIŞ HEP SOĞUK
BİR SES OLSAM SEMADA
HAYKIRABİLSEM SENİ SEVDİĞİMİ
DUYURABİLSEM YEDİ DÜVELE
AĞIT OLUR
DUYUN BU SESİ
ÇEKİN AYAĞINIZI EY GAFİLLER
EZMEYİN ÇİÇEKLERİ
BİR YUDUM SU VERİN ONLARA
BİR DİLİM EKMEK KAFİ İKEN
YAVRULARIMIZA KAN YEDİRMEYİN
KORKMA SÖYLE
Sen gönlümdeki ilk ve son fasılsın,
Ey candan, canımdan çok sevdiğim,
Seslen kadere, korkmadan söyle;
Ey! Kader ne bu tafra,
Yinemi masum yüzler asılsın!
Acı dolu o kasvetli günler,
Yinemi öksüz yetim yüreklere yazılsın,
Sevdiğim isli dumanı yinemi,
Yinemi derin derin çeksin!
Sümbüllerle süslü gönül bahçemize,
Yinemi zakkumlar dikilsin!
Sen ey! Zalim hayat!
Anlımızda acı bir feleksin,
Bazen kötü bir kabus,
Bazen beyaz bir meleksin!
Zaman son bulur elbet,
Yeterki o sûr üfürülsün,
Şaşırıp kalırız elbet bir gün,
Yeter ki kara defter dürülsün.
KALBİM KALBİNE DEĞSİN DİYE TÜM ENGELLERİ YIKTIM
KALBİM KALBİNLE OLSUN DİYE TÜM CAMLARI AÇTIM
KALBİM KALBİNDEN HİÇ AYRI KALAMAZ AŞKIM
HOŞGELDİN GÖNÜL BAHÇEME
Çalan kapıyı açar açmaz karşımda,
O cansız, gülümseyen hayalin,
İçerideydin artık, oturduk birlikte,
Söyleştik, dertleştik biraz,
Mazide, eski günlerde gezindik,
Ve iki bardak çay vardı masamızda.
Çaylarımız açık olmuş,
Muhabbetimiz ise çok demli.
Bir tutam sevgiyi attım sana,
Ve iki bardak çay masamızda.
Benim ki bitmiş, senin ki dolu.
Parmaklarını dudaklarıma dokunup,
Susmamı istediğinde,
Sigaramı küllüğüme basıp sustum.
Ellerinin şefkati içimi titretiyordu.
Boş bir iskemle vardı masamın yanında.
Konuşmuştuk sabaha kadar, gülmüştük,
Hüzünleri yenmek için gülüşmüştük.
O an dünyanın sanki en mutlusuyduk,
Sanki kalplerimiz tertemizdi,
Sanki hiçbir şey olmamıştı.
Derken gözüm yine iskemlene ilişiyor,
Neredesin? Neden boş neden, neden?
Neden çayını içmedin beğenmedinmi?
Ve karanlıklar, ah o karanlıklar,
O kalleş karanlıklar,
Kötülükleri gizleyen karanlıklar,
Her seferinde hatırlatırlar yalnızlığımı,
Utanmadan, arsızca.
Yine koskoca bir dünya,
Ve yine ben yapayalnızım.
Hoş geldin hoş geldin gönül bahçeme.
AKŞAMLAR
Vakit kararıyor yine ağır ağır,
Güneş batmak üzere,
Düşüncelerin aldığı saatler geçiyor,
Karamsarlığa kapılıyorum,
Sevdiklerim geliyor aklıma.
Öyle mutlu oluyorum ki,
Yatağıma uzandığım o an,
Sanki bana özgürlüğümü veriyor.
Tebessümler eksilmesin yüzümden,
Hoş bakıyorum insanlara,
Hepsi birbirinden üzgün,
Hepsi birbirinden kederli,
Seni seviyorum hayatım,
Özgürlüğü seviyorum bebeğim.
BAHANE
İstedik ki zengin bir dünyamız olsun,
Çizdik kendi yolumuzu, işaretlere bakmadan,
Kendimiz kırdık, kendi dalımızı, ezdik sevgimizi,
Suçladık hep kaderi kader bahane.
Duymak istedik sözleri, kulak tıkamadık,
Şu yalan dünyada bir mutluluk tadamadık,
Nefsi köreltip, nefreti yürekten atamadık,
Biz kendimiz inandık, sözler bahane.
Arşın arşın, kulaç kulaç açıldı aramız,
Hep hastaydı, iyileşemedi gönül yaramız,
Kalbimizdeki bağlayan kurum kendi karamız,
Biz kararttık, gölge ettik, sönen ışıklar bahane.
Biçare gönüllerin amansızca yıkılmasına,
Tertemiz sayfaların acımasızca yakılmasına,
Sevgilerin süpürülüp yürekten atılmasına,
Biz sebep olduk, biz! Gurur bahane.
DERTLİYİM
Dün gözyaşı vardı yine gözlerimde,
Eğik bir boyun vardı, keder vardı yüreğimde,
Razı değilim benliğime yakıştırılan sıfatlara,
Tok gözlü olan benim, baksana aç suratlara,
Lastik değilim, her yöne uzayamam,
İyilik severim, iyilik ederim ama bulamam,
Yazıklar olsun tüm sözlere, duyulan güvene,
İnancıma, kalbimin temizliğine, yazıklar olsun bizlere,
Mayhoş dillere, oynanan oyunlara, yazıklar olsun sizlere.
HADİ ARKADAŞ
Ümitleri bitiren, umudu alıkoyan,
Neşeli günleri kederlere bulayan,
Tüm güzel düşleri sıyırıp atan soyan
Biten güven ve tükenen sevgidir.
Hadi uyan arkadaş
Önce seviyorum deyip sonra dönen,
Kıyamam deyipte acımadan kıyan,
O yaşlı gözleri, kanla boyayan,
Sevgilidir, sevgili sözüdür.
Hadi uyan arkadaş.
Karamsarlık içinde yüzen, üzüntü duyan,
Acımasız kadere boyun eğen, uyan.
Uyanık geçinip te, hâla uyuklayan
Sensin, senin düşüncelerin.
Hadi uyan arkadaş.
BU GECE
Meyhane kapıları bana açık bu gece,
Çal maestro çal, duyulsun eğlence,
Bendeki kader nasip olmaz her gence,
At bir kadeh daha sarhoş olmalı bence.
Meyhane kapıları bana açık bu gece,
Kafa yoğruluyor, o ne? Binbir düşünce,
İçkimi unutturur küsünce, böylesine sevince,
At bir kadeh daha, sarhoş olmalı bence.
Meyhane kapıları bana açık bu gece,
Of of of..! Söylenmesi gereken en son hece,
Anlamalısın hayat labirent, yaşam bilmece,
At bir kadeh daha, sarhoş olmalı bence.
BİRAZ BENDE GÜLEYİM DERTLERİMİ SALAYIM DEDİM
MUTLU OLMAK İSTEDİM YALNIZLIĞIMI BOĞMAK İSTEDİM
AMA İSTEMEDİLER ÇEKEMEDİLER AZICIK NEŞEMİ
KISKANDILAR GÜLÜCÜKLERİMİ ÇEVİRDİLER KADERİMİ
İSTEDİKLERİ GİBİ OLDU HER ŞEY HEPSİNE TEŞEKKÜRLER
BOŞVERİP HER ŞEYE HER SANİYE ŞÜKRETTİM
BETERİN BETERİ VARDIR DEDİM KENDİ KENDİME
ŞİMDİ İSE YALNIZLIĞA DOĞRU YÜRÜYORUM
ARAYACAKSIN
Bir gün yaptığına çok pişman olacaksın,
Kalbin başka, sen başka konuşacaksın,
Yine arasın diye bekleyeceksin, arayacaksın,
Acılarla yaşayacak, acıkacak doymayacaksın.
Bu Allah (C.C) kulunun ahıyla yaşayacaksın,
Susuz kalmış çiçekler gibi solacaksın,
Dert dert üstüne gelince eminim şaşıracaksın,
O anıları tekrar yaşamak için yalvaracaksın.
Gönlüme dönmek istesende, benim gönlüm öldü,
Senden yana olan tüm ümitlerimin ışığı söndü,
Bu gün bambaşkayım o olanların hepsi dündü,
Kahreden düşünceler bile döküldü, bir bir düştü.
Gözlerin manalıydı, dürüstçe seni anlatıyordu,
Yüreğin ise zaten okunuyordu, variyet istiyordu,
Oysa farkında bile değildi, neler kaybediyordu,
Bu günleri çok arayacak ama bilmiyordu
YARDIM ET ALLAH'IM
Ne yapayım Allah'ım aciz oldum,
İki tepe arası bir derede kaldım,
Yaprakları dökülen bir gül gibi soldum,
El açtım sana yalvarıyorum,
Yardım et Allah'ım.
Kan gibi akan gözyaşlarım dinmiyor,
Zirvesine çıkmış kalbimin, dibe sinmiyor,
Sevince olmuyor, sevmeyince olmuyor,
El açtım sana yalvarıyorum,
Yardım et Allah'ım.
Dağlaramı kaçayım, yoksa mahşeremi?
Kim unutur Ferhat'ı Şirin'i, Aslıyı Kerem'i,
Kim icat etti bu belayı, bu veremi,
El açtım sana yalvarıyorum,
Yardım et Allah'ım.
Hidayete ulaştır, salih eyle huzura ulaştır,
Hayırlısıyla hayırlısına kavuştur,
Mutlulukla doldur , ruhumu çoştur,
El açtım sana yalvarıyorum,
Yardım et Allah'ım.
Sığındım sana Allah'ım el açtım,
İyiliğe eğildim, hep kötülükten kaçtım,
Bıktım insanlardan, onlara küstüm,
El açtım sana yalvarıyorum,
Yardım et Allah'ım.
BİR GARİP DAĞ ÇÖKTÜ
Bugünkü gün bir başka gün,
Keder, üzüntü, tasa ve hüzün,
Hepsi bir yana ama sen sürün,
Bir garip dağ çöktü dün.
Durma şelale yak, yık, çağla,
Kimse görmesin gizlice ağla,
Kudret köprüsünü beline bağla,
Bir garip dağ çöktü dün.
Zengin ol utandır ve övün,
Bekârlık sultanlık demişler, sevin,
Hepsi bir yana ama sen dövün,
Bir garip dağ çöktü dün.
O garip dağ benim sevgimdi,
Herkese duymadığım engin güvenimdi,
Haline acıdığım kimsesiz benliğimdi,
Bir garip dağ çöktü dün.
Bu dağ bir daha düzelirmi,
Doğada görünmez olup gizlenirmi,
İntikam, kin aleviyle közlenirmi,
Bir garip dağ çöktü dün.
HOCAYA SÖYLE
Sensiz ölürsem açık olacak gözlerim,
Buz gibi olacak bedenim, donacak kanım,
Hoca bağlayacak çenemi ve ayaklarımı,
Sonsuzluğa kapayacak o yaşlı gözlerimi,
Beni yıkayacak acımasızca hırpalayacak,
Ve beni kefenleyip musallaya koyacak,
Söyle! Mutlu olmadı, yüzü gülmedi de,
Fazla incitmesin naciz bedenimi.
Azrail (AS) canımı zaten çok yakacak,
Ruhum göçerken bedenim kalacak,
Ve unutacak her şeyi hatırlamayacak,
Günahlarıyla sevaplarıyla uğraşacak,
Söyle! Sevdi ama sevmediler de,
Fazla incitmesin aciz bedenimi.
GÖKYÜZÜNDEKİ YILDIZ GİBİSİN KADIN
GÜNEŞİN DÜNYANIN KARDEŞİ AY GİBİSİN
ÖYLE YÜKSEK ÖYLE ERİŞİLMEZKİ KATIN
İYİLİK BURCU AŞK SEMBOLÜ YAY GİBİSİN
DELİ RÜZGAR
Hadi essene ey..! Deli rüzgâr,
Alsana beni bu kuytulardan,
Arkadaş eyle kendine, götür buralardan,
Hainlerden, kalleşlerden kurtarsana,
Sonsuzluğa, sessizliğe savursana,
Daldırıp derin denizlere, vursana taşlara,
Alıp götürsene uzaklara doğru,
Günahlarımı temizlesene,
Yapraklarımı savur ama dökme,
Onlar benim neşem, benim sevdam,
Dallar gönlümün aynası sakın kırma,
Ruhumu al geri verme senin olsun.
BANA TESELLİ VER ÜMİT VER
GÖNLÜMÜN EN DERİN YERİNE GİR
BENİ AL YOLLARINA SER
AŞIĞIM SANA BE
DELİ GÖNÜL AŞIKSIN DER
KARA SEVDA
Kor alevlerin içinde yanıyorum,
Kurşun gibi, mum gibi eriyorum,
Senle dolu gözlerim sadece seni görüyorum,
Karasevdaya yakalandım gel kurtar beni.
Yataktan çıkamaz duruma geldim,
Nefes alıyorum ama sanki öldüm,
Sualimi bile iğneden ipliğe verdim,
Karasevdaya tutuldum gel kurtar beni.
Gözlerim dopdolu neşe ve acıyla,
Kopacağım buradan müthiş bir sancıyla,
Herkes sever ihtiyarıyla, genciyle,
Vereme yakalanmadan gel kurtar beni.
Vücudumu artık hiç hissetmiyorum,
Söylemedin ki sevdiğini bilmiyorum,
Dört köşe duvarlarda seni arıyorum,
Sensizliğe yakalandım gel kurtar beni.
AYYÜZLÜM
Seni görünce gözlerim kamaşıyor,
Yüreğim cıvıl cıvıl olup neşe saçıyor,
Dilim ne söyleyeceğini şaşırıyor,
Ayyüzlüm, nurlu güzel sevgilim benim.
Kokun en uzak yerlerden bile duyuluyor,
Esmer saçların rüzgârımda dalgalanıyor,
Sesin yüreğime dolup hayat veriyor,
Ayyüzlüm, nurlu güzel sevgilim benim.
Gönlüm sana doğru uzanıyor,
Kollarım bir tek seni istiyor,
Ruhum seni hasretle bekliyor,
Ayyüzlüm, nurlu güzel sevgilim benim.
SARHOŞ SANIYORLAR
Bana deli diyorlar, sarhoş diyorlar,
Beni bu hâl görünce berduş sanıyorlar,
Eski rüzgâr nerede? Yazık arıyorlar,
Ben kadehlerin değil
Geçmeyen günlerin sarhoşuyum.
Derdimi dinleyen yok hep anlatıyorlar,
Halimi bu şekil görünce bana acıyorlar,
Onlar bana ne olduğunu bilmiyorlar,
Ben geçmeyen günlerin değil,
Bitmeyen çilelerin sarhoşuyum.
Sarhoşum sarhoş, ne olur yardım edin,
Karanlığa düşüyorum, ellerimden tutun,
Beni kendi dünyamla bırakın çekin gidin,
Ben bitmeyen çilelerin değil,
Çekilmez sözlerin sarhoşuyum.
Ne olur acımayın bana, aşağılamayın,
Durgun gözlerimi yeniden sulamayın,
Hayat durulanırken pisletip bulandırmayın,
Ben çekilmez sözlerin değil,
Tutulmayan yeminlerin sarhoşuyum.
ANNEM
Yanağından, ellerinden öpmeye,
Gözyaşlarını artık silmeye,
Seni çok sevdiğimi söylemeye,
Geldim de seni bulamadım anam.
Bana evladım deyip acımışsın,
Acıları yüreğine kazımışsın,
Beni yanı başına çağırmışsın,
Geldim de seni bulamadım anam.
Yüzünü görüp dertleşmek için,
Dertleşip dertleri deşmek için,
Seni bir gece rüyamda görmek için,
Uykulara yattım da göremedim anam.
Oğlum der, öper sever diye,
O benim kalbimi bilir diye,
Topraktan kalkıp gelir diye,
Bekledim de gelmedin anam.
Seni çok seviyorum ruhun şâd olsun.
Mekanın Cennet olsun.
TOPRAK
Toprak topraktan aş ister aşk ister,
Bitmez mutlulukla süslenmiş gülüş ister,
Güzel günleri gösteren bir düş ister,
Toprak toprakla kavuşmak ister.
Toprak topraktan nazire ister naz ister,
Sevmeyi sevilmeyi ister öpülmeyi ister,
Toprak topraktan şirin bir toprak ister,
Toprak toprakla karışmak ister.
Toprak topraktan sadakat ister,
Günlerle, zorluklarla savaşmak ister,
Toprak topraktan bir aşk ister,
Toprak toprakla kaynaşmak ister.
AŞK BAŞA GELDİMİ AKIL İZNE ÇIKAR
BENİM İÇİN
Ayrıldık işte, sen yuva hayali kur,
Kaderin keder durağında dur,
Özlemin tükenmez çilesi budur,
Çek kurma kolunu kurşunla beni vur,
Beni yerlere ser benim için.
Gözlerim çağlayan olur akar durur,
Beni solduran bende çok olan gurur,
Yak beni, al küllerimi havaya savur,
Çek kurma kolunu kurşunla beni vur,
Ciğerimi barutla doldur benim için.
SENSİZLİK ZOR DERKEN
Senle var olup senle doğmuştum,
Neşeli olup, mutlulukla dolmuştum,
Aşkının alevinden kor olup yanmıştım,
Derken günlerim sensiz oldu,
Hayallerim seninle doldu.
Sensiz ölürüm, yaşayamam ben,
Sensiz saniye bile düşünemem ben,
Senden başkasını istemem ben,
Derken günlerim sensiz oldu,
Hayallerim seninle doldu.
Güneş ve yıldızlar seninle doğuyor,
Bitmez sevgin yüreğimi kavuruyor,
Sensiz köklerim kırılıyor, kuruyor,
Derken günlerim sensiz oldu,
Hayallerim seninle doldu.
YALNIZ DÜNYAM
Pırıl pırıl o engin maviliğin misafiriyim,
Küçücük bir sesi bile fısıldıyor rüzgâr kulağıma,
Dalgaların sesi ile yaprakların dansı,
Mavişimin acımasızca kayaları dövüşü,
Bozuyor sessiz dünyamı ve yalnızlığımı,
Peşi sıra közlediğim sigaraların dumanı,
Ayın ışıl ışıl bakışını bile karaladı,
Kalktım yerimden ve dolaştım,
Yaşadığım dünya bambaşka,
Kafamdaki dünya ise daha başka,
Farklı eşsiz bir dünya var sanki,
Aklımı taşımak ağır geliyor,
Bin bir düşünce ve bin bir soru,
Düşüncelerin karamsarlıkla,
Karamsarlığın mavilikle bağdaştığı o an,
Nihayetinde kuşlarda uyandı cıvıl cıvıl,
Sanki bir şeyler anlatmak istiyorlardı.
Sanki şarkılarını bana anlatıyorlardı.
Gerçek bir doğa yemyeşil bir doğa,
Ve o doğayı bozmaya çalışan insanlar,
Daha doğrusu paha biçilmez para,
Aslında o her derde çare değil,
Yetmez huzurlu olmaya, yetmez.
MAZİYE DOĞRU
Gözlerim maziye doğru derin bir yolculuk yaptı,
Şöyle bir yaslandım, cigaramdan sert bir fırt çektim.
Dumanını üflerken buğulu hayallere daldım.
Kolay değil, iç çekerek dolaştım anıların içinde,
Meğer neler yapmışım ben neler, neler.
Çocukluğum kayboldu, onu yaşayamadım,
Gençliğim kör oldu gitti, virane oldu,
Herzaman dilimden dökülen hecelerdi.
Fakat sadece yalan sadece kandırma,
İnsanın kendi kendini kandırması ne kadar kötü.
Dolu dolu yaşamışım hayatımı,
Yılların en güzel anlarını sığdırmışım gençliğime,
Tabi ki kopuk yarınlar hüzünlü anlar yaşatmış,
Ama yıkılmamış soyumdan güç almışım,
Kısaca hayatımı yaşamışım.
beğendiğine sevindim CADIKIZ teşekkürler öyle güzel moral verdinki teşekkürler arkası gelecek vakit buldukça devam edeceğim ayrıca eleştiri yapabilirsin tabiki yapıcı olursa sevinirim saygılar