Baz İstasyonu

Son güncelleme: 26.05.2021 14:39
  • Baz İstasyonu Hakkında - Baz İstasyonu Özellikleri - Baz İstasyonu Kullanımı


    Baz istasyonu, iki yönlü bir mobil ağ sisteminde yayın yapan birim. Radyo sistemindeki bir antenden farklı olarak, baz istasyonu hem sinyal alır, hem de sinyal gönderir (yani iki antenden oluşur).

    Günümüzde baz istasyonları değişik yönlere doğru değişik güçlerde yayın yapma kabiliyetine sahip olan tevcihli anten ler kullanır. İnsanların dikkatini çekmemek için, baz istasyonları değişik boy ve şekillerde olabilir.


    Tanım

    Baz kelimesi ingilizce base (temel taban esas ) kelimesinin türkceye gecmiş şeklidir.Baz istasyonu cep telefonu haberleşme için elektro manyetik sinyalleri yayınlayan veya alan bir anten ile bir radyo verici alıcısıdır baz istasyonları telefonla iletişimi sağlar.
    Baz istasyonlarının çevreye zararları
    . Baz istasyonlarının çevresinde alıcı verici olduklarından canlılar üzerinde statik elekrik elektromanyetik alan oluşmaktadır. Oluşan bu elektromanyetik alanın insan vücudundaki ve doğal çevremizdeki (doğal) elektromanyetik alandan çok fazla olması sebebiyle mevcut biyolojik ve fizyolojik uyum bozulur. Bu da, elektromanyetik kirlilik adı verilen bir tür çevre kirliliğine cilt kanserine neden olur.
    Mikrodalgaların kanser yapıcı etkisi

    Mikrodalgaların kanser ile ilişkisi üç şekildedir: Mikrodalganın kendisinin kanseri oluşturması, kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırması veya mevcut kanserli ortamın yaygınlaşmasını hızlandırması.

    Mikrodalga, DNA'yı onararak kanseri engelleyen melatonini azaltmakta ve dolayısıyla tümörü, lenfom (lenf bezi kanseri), ben kanseri, erbezi tümörü, çocukluk kanserleri meydana gelmektedir.

    Buna ek olarak mikrodalgaların kan içerisindeki anti-oksidanları azalttığı da gözlenmiştir. Bu da serbest radikallerin miktarını arttırıp genel kanser riskini arttırırken yaşlanmayı da hızlandırmaktadır.
    Mikrodalgaların zararları [değiştir]

    Mikrodalgaların göze kararları: Tavşanlar üzerinde yapılan araştırmalarda mikrodalgalar nedeniyle göz merceğinin bulanması (perde veya katarakt), göz saydam tabakasının (kornea) bulanması, renkli tabaka (iris) iltihabı, gözdibi (retina) harabiyeti meydana geldiği tespit edilmiştir.

    Mikrodalgaların kulağa zararları: 20 mJ/cm³'ten daha düşük dozda darbeli mikrodalga enerjileri bile kulak çınlamasına ve işitme kaybına yol açmaktadır.

    Mikrodalgaların cinsel yaşama etkileri: Deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda erbezlerindeki hücrelerin ölmesi sonucu kısırlık, mutant yavruların doğması, dölütün dölyatağında ölmesi, adet bozuklukları, östrojen artışı nedeniyle gebeliğin tehlikeye girmesi, düşüklerin artması tespit edilmiştir. Mikrodalgaya maruz kalan fizik tedavi teknisyenlerinde yukarıdaki rahatsızlıklar tespit edilmiştir.

    Mikrodalgaların bağışıklık sistemine zararları: Mikrodalgaların vücuttaki T8 lenfositlerini ve doğal öldürücü (natural killer) lenfositlerini azalttığı, antikorları azalttığı ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin çöktüğü artık tıbbi bir gerçekliktir.

    Mikrodalgaların kana zararları: Mikrodalgalar kan hücrelerini (alyuvar, akyuvar, pıhtı oluşturucu pulcuklar) azaltır, kanın kimyasını bozar, beyin ve kan için çok önem taşıyan bir enzim olan asetilkolin esterazı azaltır. Bu enzimin azalması ölüme yola açar.

    Kronik düşük doz mikrodalgaların kanser yaptığına ilişkin birçok yayın vardır.

    Baz istasyonlarına bağlı kanserler, istasyona yakın birçok meskende yıllar sonra birden patlak verecek, adeta o bölgede bir kanser salgını olacaktır. Çevre etkenlerine bağlı kanserler hemen değil, yıllar sonra başlar. Sigara ve alkol, yıllarca içildikten sonra kanser yapmaktadır. Asbestin ( amyant ) akciğer, akciğer zarı ve periton kanseri yaptığı çok geç, ancak 1970' de anlaşıldı; tüm önlemler o tarihten itibaren alındıysa da, asbestin neden olduğu kanserler 2020' ye kadar devam edecektir. Örneğin, Japonya' da atom bombası atılışından 7-10 yıl sonra kanserler artmaya başlamıştır.

    Ulaştırma Bakanlığı, meskun mahallere ve özellikle de okul, hastane gibi kurumlara baz istasyonu kurulmasına izin vermemiştir.

    Yapılan ölçümler sonucunda, baz istasyonunun limit değerleri aşmadığı tespit edilmiş olsa bile, bu çok sağlam bir bilgi olmayacaktır. Şöyle ki; yanlış yer seçimi ve hatalı yerleşim ile verilen limit değerlerin aşılması sözkonusudur. Baz istasyonu anteninin ana hüzmesinin ne yöne baktığı ve yansımalar durumu oldukça değiştirebilmektedir. Tek yönlü yayınlarda mikrodalgalar dar bir hüzme şeklinde gönderilir, hüzme daraldıkça güç artar, dar hüzme çevredeki yakın binalardan ya da balkonlardan yansıdığında ve telefon görüşmeleri çoğaldıkça bu değer artacaktır.

    Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından kamu sağılığına önem vererek çalışma yürüten İstanbul İl Mahalli Çevre Kurulu ilginç bir olaya imza atarak bu konu ile ilgili bir kararını Resmi Gazetede yayınlattı.

    İstanbulun Başakşehir ilçesine bağlı Ziya Gökalp mahallesi nde baz istasyonlarına karşı Türkiyede örnek sayılabilecek bir mücadele göstermektedir.Mahalle halkı Mahalle içerisindeki yerleşim yerlerinin içerisine bina üstlerinde kurulan baz istasyonlarının kaldırılması konusunda oldukça mücadeleci bir tavır sergilemiştir ve halen göstermektedir.

#01.08.2011 12:30 0 0 0