tarkın

tarkın

Üye
05.05.2005
Çavuş
1.815
Hakkında

#22.04.2009 21:03 0 0 0
  • Allah senden kat kat razı olsun kardeşim cok önemli konulara değinmişsin
#22.04.2009 21:00 0 0 0
  • yaptığın her işte Allahın rızasını gözetmektir
    yoksa boşa kuruca emektir.
#22.04.2009 20:57 0 0 0
#26.02.2008 10:40 0 0 0
#11.04.2007 09:12 0 0 0
  • Konu: Dedikodu
    verdiğin bilgiler için sağol kardeş.
#21.03.2007 12:11 0 0 0
#21.03.2007 12:09 0 0 0
  • 1.zekat temel ihtiyaclarından fazlasından verilir.bunun üzerindende bir sene gecmelidir.eğer teyzenin evi yoksa ve ev almak için biriktiriyorsa zekat vermez. Zekat, Müslüman, erginlik çagina gelmis, akilli, hür ve dinen zengin sayilan kimselere farzdir. Dinen zengin sayilanlar, borcundan ve aslî ihtiyaçlarindan baska "NISAP MIKTARI" mali olan kimselerdir.
    ASLÎ IHTIYAÇ: Oturulan ev, giyim esyasi, binek arabasi, ticaret için olmayan kitaplar, sanatin icrasi için gerekli aletler
    ve ailenin bir yillik nafakasidir.
    NISAP: Dinimizin koydugu bir zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçüye göre: Aslî ihtiyacindan baska 81 gram altini, 561 gram gümüsü veya bu miktarlar karsiligi parasi veya ticaret mali bulunan, kirk koyun veya keçiye, otuz sigira veya bes deveye sahip olan müslümanlar "NISAP MIKTARI" mala sahip olmus sayilirlar.
    Asli ihtiyaçtan baska bu miktarlarda mala sahip olduktan sona tam bir yil geçince zekat farz olur.

    2.Adak ibadet anlamı taşıdığından ve ibadetlerin de sadece Allah için yapılması gerektiğinden; Allah rızası dışında başka amaçlarla veya türbe ve ölüler için adakta bulunmak caiz değildir. Aynı şekilde türbelere mum yakmak, horoz kesmek, bez bağlamak, şeker ve helva dağıtmak gibi halk arasında görülen adak adetlerinin dini bir dayanağı yoktur. Bu itibarla ölülere veya türbelere adakta bulunulması caiz değildir. Zira ölüler hiçbir şeye malik olmadıkları gibi, tasarruf yetkisinden de mahrumdurlar. Ancak Allah rızası için belirli bir türbede kurban keseceğini adayan kişinin, kurbanı herhangi bir yerde kesmesi yeterli olacaktır; adak yaptığı türbeye gitmesine gerek yoktur.

    3.bütün namazların son oturuşlarında farz veya sünnet olsun fark etmez ettehıyyatü;allahümme salli;allahümme barik ve allahümme rabbena okunur.

    öğlen namazının ilk dört rekatlık sünnetinde ilk oturuşta sadece ettehıyyatü okunur.dört rekat farz namazlardada ilk oturuşta sadece ettehıyyatü okunur.

    ikindi namazın ve yatsı namazın dört rekatlı sünnetlerinde ilk oturuşta ettehıyyatü;allahümme salli;allahümme barik okunur.
#20.03.2007 15:11 0 0 0
#20.03.2007 14:34 0 0 0
#23.02.2007 09:21 0 0 0
#23.02.2007 09:19 0 0 0
#23.02.2007 09:16 0 0 0
#23.02.2007 09:15 0 0 0
  • kuran okumak ve onu anlamaya çalışmak bunda gayret göstermeliyiz.çünkü kuran biz insanlığın yaşam kaynağıdır.onsuz yaşam düşünemiyorum.kuran ayetleri adeta damarlarımızda akan kan gibi olmalı.bir işte başarılı olmak için hertürlü gayreti gösteriyoruzda kitabımız kuran için gayret göstermiyoruz.cok acınacak bir durum.
#09.02.2007 09:31 0 0 0
#09.02.2007 09:06 0 0 0
#09.02.2007 09:02 0 0 0
  • Konu: Cennet Dili
    ALLAH senden razı olsun kardeşim.
#09.02.2007 09:01 0 0 0
  • Konu: Evliya
    paylaşımın için sağol kardeşim.bizlerde bu gibi şahsiyetlerden örnek alıp hayatımızı ona göre yönlendirmeliyiz.
#09.02.2007 08:31 0 0 0
  • Sual: Zekat borcu varken sadaka vermek, Ramazandan oruç borcu varken nafile oruç tutmak ve diğer farz borcu varken nafilesini yapmak caiz midir?
    CEVAP
    Caiz değildir. Çünkü farzın önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
    (En faziletli cihad farzları ifa etmektir.) [İ.Ahmed]
    (Herkes nafile ile meşgul iken, siz farzları yapmaya çalışın!) [Miftah-ün-necat]

    (Farzı yapmakla Allahü teâlâya yaklaşıldığı gibi, hiçbir şeyle yaklaşılamaz.) [Beyheki]

    (Farz ibadetleri yapan, insanların en âbidi olur.) [İbni Adiy]

    (Kazaya kalmış namaz borcu olanın nafile namazları kabul olmaz.) [Dürret-ül fahire]

    Hz.Ebu Bekir, Hz.Ömer'e yaptığı vasiyette buyurdu ki:
    (Allahü teâlânın gece yapman gereken hakkını gündüz yapsan ve gündüz yapman gerekeni de gece yapsan kabul etmez. Üzerine farz olan ibadetleri ödemeden nafile ibadetini kabul etmez.) [Kitab-ül Harac]

    İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
    (Nafilelerin farzlar yanındaki değeri, okyanus yanında bir damla gibi bile değildir.) [m. 260] (Nafile ibadet, bir farzı terk etmeye sebep olursa, ibadet olmaz, zararlı olur.) [m. 123]

    Şu halde, bir insanın bir milyon lira zekat borcu olsa, bu farz borcunu ödemeden, bir milyon cami yaptırsa, milyonlarca insana, milyarlarca sadaka verse kabul olmaz.

    Sual: Zekat borcumuz var iken, sadaka vermemiz uygun olur mu? Yahut zekat parası ile yol, köprü, çeşme, cami yaptırsak mahzuru olur mu? Kaza namazı borcumuz var iken, çok sevap olan tesbih namazı, kuşluk namazı kılsak sakıncası olur mu?
    CEVAP
    İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
    (Farz ibadetin yanında nafile ibadetin hiç kıymeti yoktur, deniz yanında damla bile değildir. Melun şeytan, müminleri aldatarak, farzları küçük gösteriyor, nafileyi teşvik ediyor. Zekat verdirmeyip nafile sadakayı güzel gösteriyor. Halbuki bir altın zekat vermek, yüz bin altın sadaka vermekten daha sevaptır.) [Müjdeci Mektuplar]

    Milyarlarca sadaka vermekle, binlerce çeşme ve cami yaptırmakla hasıl olan sevap, bir kuruş zekat sevabına eşit olamaz. Çünkü çeşme ve cami yaptırmak nafile ibadettir, zekat ise farz ibadettir.

    Peygamber efendimiz, kaza namazı borcu olanın nafilelerinin kabul olmayacağını bildiriyor. Ömür boyu nafile namaz kılınsa, iki rekat farz namaz sevabına kavuşulamaz.

    Nafile namaz kılmak ve farz olmayan ibadetleri yapmak yerine farzı ayn olan [herkesin kendisine lazım olan namaz, oruç gibi] ilimleri öğrenmek lazımdır. Bir kimse ömür boyu nafile ibadet etse, bir sayfa farzı ayn olan ilmi öğrenmenin sevabına kavuşamaz.
    Farz-ı ayn ilimden bir şey öğrensen eğer,
    Dünyanın hazinesi etmez bu kadar değer.

    Sual: Zekatını vermeyen ve imkanı var iken borçlarını ödemeyen kimsenin yaptığı hayır hasenata sevap verilir mi? Duası kabul olur mu?
    CEVAP
    Zekat vermemek ve borcunu ödememek haramdır. Din kitaplarında, (Haram işleyenin, haram yiyenin duası kabul olmaz) ve (Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz) buyuruluyor. Zekat vermeyen zengin, binlerce fakirin hakkını gasp etmiş olduğu için ve Allahü teâlânın emrini yapmadığı için, bunun bütün hayratı, hasenatı kabul olmuyor. İmkanı varken borcunu ödemeyen de, böyle haklar altında kalmaktadır
#09.02.2007 08:11 0 0 0