Ben sokak çocuğuyum! ...
Tatmadım henüz sevgi denen doyumsuzluğu,
Nefretin kollarında büyüdüm, uzak iklimlerde
Beni yıkayacak sevimli eller olmadı hiçbir zaman
Yağmur sularıyla yıkanmışım, kirlerden arınmışım.
Zemheri soğuğunda buz gibi rüzgârlardan başka bir el okşamadı tenimi.
Gök kubbenin damında kuşandım kılıçtan keskin hayatı
Ben sokak çocuğuyum! ...
Görüp acıyanlar adımı soruyor zaman zaman
Vallahi bilmiyorum, sanma ki bilip de söylemiyorum
Bir ismi bile çok gördüler esmerleşmiş bedenime
Garip deyin, Satılmış deyin veyahut Nemelazım
Fakat serseri demeyin, yurtsuz demeyin, berduş demeyin
Bu hayatı ben istemedim, bu hayatı bana siz reva gördünüz
Ruhumun geniş kanatlı pencerelerini siz taşlarla ördünüz
Ben sokak çocuğuyum!
Fakat siz sokak çocuğu deyip de geçmeyin, beni bir dinleyin
Bu sokaklar yaralı bilinçlerin, kör vicdanların eseridir.
Sizler sıcak yataklarınızda sabahlarken, biz uzandık soğuk taşlara
Yüreklerimiz hep korkuyla tetikte bekledi gecenin ayazında
Kalmaz size de köşkler, saraylar, kâşaneler ve süslü hanlar
Suçlusunuz ey insanlar! ... Suçlusunuz ey insanlar! ..