Organ Nakli Haftası - 3 - 9 Kasım

Son güncelleme: 05.11.2009 00:20
  • Organ Nakli Haftası hakkında genel bilgiler

    Canlılarda belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenen bölümlerine organ denir.Sağlam bir organı tıbbi koşullar altında, başka bir kimsenin işlevini yitirmiş organı yerine takılmasına, organ nakli adı verilir. Organ nakli hayat kurtaran bir operasyondur.

    Yurdumuzda, yaşayandan veya ölüden organ veya doku alma 29 Mayıs 1979'da çıkarılan 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Bu kanuna göre;

    Canılıdan Organ Nakli:
    18 yaşını doldurmamış kimseden organ almak yasaktır.
    Organ verenin yaşamını sona erdirecek veya tehlikeye sokacak organ alınması yasaktır.Sağlıklı ve 18 yaşını doldurmuş kimse, en az iki tanık önünde, yazılı ve imzalı izin belgesi vermesi ve bu izinin doktor tarafından onaylanması durumunda organ bağışı yapabilir. Organ nakli, bu iş için yetiştirilmiş uzman personeli, araç ve gereçleri olan sağlık kurumlarında yapılabilir.

    Ölüden organ nakli:
    Vericinin tıbbi olarak öldüğü yetkili dört uzman doktor tarafından onaylanmalıdır. Verici sağlığında organ bağışı yapacağını resmi ve yazılı olarak bildirmemişse, ölüm anında yanında bulunan yakınlarından birinin yazılı izniyle organ bağışı yapılabilir.

    Yurdumuzun her yerinde organları işlevini yitirmiş, makinelere bağlı olarak hayatlarını sürdüren çok sayıda hasta vardır. Her yaştan binlerce hasta, organ nakli için sıra beklemektedir. Ülkemizde kalp, böbrek, karaciğer, ilik nakli ve kornea gibi orların nakli başarıyla yapılmaktadır. Yaşayan bir kişiden alınan bir organ bir başka kişiye, bir ölüden alınan organlar ise birçok kişiye hayat vermektedir.

    Çağımızın korkunç bir belası da yasal olmayan organ ticareti ve buna bağlı olarak yapılan organ nakilleridir. Tüm dünyada özellikle geri kalmış ve yoksul ülkelerde yaygın olan bu faaliyet insanlık adına utanç verici bir durumdur.
    Organ naklinin anlamı ve önemini anlatmak, organ naklini yasal ve tıbbı olanaklarla çözmek, organ bekleyen binlerce hastaya derman olabilmek için, 3-9 Kasım tarihleri arasında Organ Nakli Haftası kutlanmaktadır.
#04.11.2009 12:22 0 0 0
  • Organ nakli konulu şiir ve bilgi

    * Dünyadaki ilk kalp nakli 1967'de Güney Afrika Cap kentinde Dr. Bernard tarafından yapıldı.

    * Dünyadaki ilk böbrek nakli 1959' ABD'nin Bostan eyaletinde Dr. Merill tarafından gerçekleştirildi.

    Bir Şiir

    HASTANE

    Dertliler dermanı sende arıyor,
    Millete hizmetin var hastane.
    Türlü türlü yaraları sarıyor,
    Var olsun hekimlerin hastane.

    Dertli olan gelir, gelen yalvarır,
    Göz açılır. kulak verir, akıı verir.
    Tedavisi bitene yol verir.
    Dünyalar durdukça dur hastane.

    Hastane büyük nimet Sivas'ta
    Kolayca geliyor gidiyor hasta.
    Rabbim kimseyi koymasın yasta
    Her vilayete ister bir hastane.

    Veysel'in kalbinden gitmez kederi
    Bu fani dünyaya geldiğinden beri,
    Elim çalar, dilim söyler dertleri,
    Bu da benim için kar hastane

    Aşık Veysel Şatıroğlu
#04.11.2009 12:23 0 0 0



  • Niçin Organ Nakli?
    Sağlık Bakanı Recep Akdağ: "Organ bağışı, tedavileri süren hastalarımız için yaşam umududur. Tüm vatandaşlarımı 'organ bağışı' konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum"


    VEYSİ PAMUKOĞLU

    Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, tüm dünyanın olduğu gibi, ülkemizin de en önemli sağlık sorunlarının başında yer alıyor. Türkiye'de, organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle kalp ve karaciğer nakli bekleyen hastalar, uygun organ bulunamaması nedeniyle hayatlarını kısa süre içinde kaybediyor.

    Türkiye'de, yaklaşık 30 bin kronik böbrek yetmezliği hastası, haftanın 3 günü diyaliz cihazına bağlı olarak 'böbrek nakli olabilmek umuduyla' yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ancak, bu hastaların yılda sadece 600'ü bu olanağa kavuşuyor.

    Ülkemizde, 211'i Sağlık Bakanlığı'na bağlı toplam 480 diyaliz merkezinde, kronik böbrek hastalarına diyaliz hizmeti veriliyor. Ancak diyaliz hizmetleri, böbrek hastaları için geçici bir tedavi şekli iken, bu hastalar için nihai iyileşme, böbrek nakliyle sağlanabiliyor.

    Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Türkiye'de yeterli sayıda 'Organ Nakli Merkezi' ve deneyimli bilim adamı olmasına rağmen, nakil sayılarının henüz istenilen düzeye ulaşamadığını belirterek, "Organ bağışı, tedavileri süren hastalar için yaşam umududur. Tüm vatandaşlarımı organ bağışı yapmaya ve hayatını kaybeden yakınlarının organlarını bağışlamaya davet ediyorum" diye konuştu.

    "TOPLUMUMUZ ORGAN BAĞIŞI KONUSUNDA YETERİNCE DUYARLI DEĞİL"

    Akdağ, Bakanlığı'nca, Türkiye genelinde organ bağışında bulunan kişilerin temel özelliklerinin belirlenmesi ve organ bağışçılarının illere göre dağılımının tespiti amacıyla bir araştırma yapıldığını belirterek,

    "yapılan araştırmanın sonuçları, toplumumuzun organ bağışı konusunda, yeterince duyarlı olmadığını gösteriyor.Vatandaşlarımızın organ bağışı konusunda duyarlı olmaları, hayat kurtarmaya vesile olacaktır" dedi.

    Akdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 'Organ bağışı konusunda, İslam dini açısından hiçbir sakınca olmadığı, hayat kurtarmaya vesile olunmasının çok önemli bir insani görev olduğu' yönünde yayımladığı fetvanın konuya dini yönden önemli bir açıklık getirdiğini kaydetti.

    Türkiye'de, 12 kalp, 17 karaciğer, 21 kemik iliği, 25 böbrek nakli merkezi ile 11 göz bankasının faaliyet gösterdiğini dile getiren Akdağ, Bakanlığı'nca organ bağışının artırılması ve organ nakli hizmetlerinin hedeflenen düzeye çıkarılması amacıyla geniş kapsamlı çalışmalar yapıldığını bildirdi.

    Organ ve doku nakli hizmetlerinde yaşanan en önemli sorunun, organ ve doku bağışının temini olduğunu vurgulayan Akdağ,

    " Ülkemizde, organ nakli bekleyen vatandaşlarımızın 6501'i böbrek, 3635'i kornea, 351'i karaciğer, 191'i kalp, 64'ü kalp kapağı, 65'i pankreas, 277'si kemik iliği hastasıdır. Tüm vatandaşlarımızın 'organ ve doku nakli' konusunda çok duyarlı olması gerekmektedir. Bu konu tüm Türkiye'yi yakından ilgilendiren çok önemli bir sağlık sorunudur. Bu konuda basın yayın kuruluşlarımıza da önemli görevler düşmektedir" diye konuştu.

    'Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi'nin, organ nakli çalışmalarında, verimliliği artırmak, adaletli organ ve doku dağıtımını sağlamak amacıyla kurulduğunu ifade eden Bakan Akdağ, şu görüşleri kaydetti:

    "Bakanlığımızın koordinasyon ve denetiminde, üniversitelerin, kamu ve özel sağlık kuruluşlarının da katılımıyla yürütülen sistemin amaçları; ülke genelinde organ ve doku nakli hizmetleri alanında çalışan kurum ve kuruluşlar arasında gerekli koordinasyonu sağlamak, sınırlı sayıda temin edilebilen organ ve dokuları, bilimsel kurallara, tıbbi etik anlayışına uygun olarak, adaletli bir dağıtımla, en uygun hastalara, en kısa süre içerisinde naklini sağlamaktır.

    Sistemin yürütülmesi amacıyla, Bakanlığımıza bağlı, 'Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi Ankara ilinde, Bölge Koordinasyon Merkezleri de; İstanbul, İzmir, Antalya, Adana ve Kayseri illerinde faaliyetlerini sürdürüyor.

    Ülke genelinde 'kadavra donör' (verici) tespit edildiğinde, görevli organ nakli koordinatörleri bu bilgiyi 'Ulusal Koordinasyon Merkezi'ne bildirmektedir. Bu merkez, ilgili mevzuata uygun olarak organların nakil merkezlerine dağıtımını sağlamaktadır."

    "ORGAN NAKLİ HASTALARIN YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIR"

    Kronik böbrek hastalığı dolayısıyla, diyaliz programına alınmış bir hastanın, ülke ekonomisine yıllık maliyetinin yaklaşık olarak 23 bin dolar olduğuna dikkat çeken Bakan Akdağ, şu görüşleri kaydetti:

    "Ülkemizde halen 30 bin kronik böbrek yetmezliği hastası, haftanın 3 günü diyaliz cihazına bağlı olarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bu hastalar için, cihaz yatırımı hariç, yılda yaklaşık 600 milyon dolarlık bir kaynak gerekiyor. Oysa organ nakli yapılmış bir böbrek hastasının ilk yıl maliyeti diyalizle neredeyse aynı düzeyde gerçekleşmekte, ancak bundan sonraki yıllık tedavi maliyeti 10 bin dolara düşmektedir.

    Hastaların, diyaliz cihazı bağımlılığından kurtularak ulaşmış oldukları yaşam kalitesindeki artışı değerlendirebilmek ise imkansızdır. Benzer bir maliyet ve yaşam kalitesi farkı, diğer organ nakilleri için de söz konusudur. Karaciğer yada kalp yetmezliği hastası için organ nakli öncesi ve sonrası arasında dramatik bir fark mevcuttur. Organ nakliyle, kaybedilmesi kaçınılmaz olan hastalar ikinci bir yaşam şansı yakalamakta ve aileleri dahil pek çok insanın yaşam kalitesi yükselmektedir".

    Türkiye'de halen yürürlükte olan "Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında 2238 Sayılı Kanun" doğrultusunda, 18 yaşını dolduran kişilerin, ölümlerinden sonra kullanılmak üzere organ ve dokularını bağışlamak istediklerinde, sağlık kurum ve kuruluşlarında bulunan organ bağış bürolarına başvurmalarının yeterli olduğunu bildiren Akdağ, organ bağış senetlerini imzalayan bağışçılarının bu isteklerini gerçekleştirebildiklerini sözlerine ekledi.
#05.11.2009 00:18 0 0 0


  • Organ Nakli
    "Kim bir insana hayat verirse o tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacaktır." Kuran-ı Kerim'in Maide Suresi, 32. ayet organ naklini bu şekilde anlatmaktadır. Dinimizce büyük sevap sayılan organ nakli ülkemizde o kadar yaygın değildir. 03-09 Kasım tarihleri arası "Organ Nakli Haftası" olarak belirlenerek Organ naklinin önemi anlatılmaya çalışılmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak Fethiye Kaymakamı Hasan Karakaş imzasıyla yayınlanan basın bildirisinde, organ naklinin ne olduğu neden önemli olduğu anlatılmaktadır.

    Organ bağışı yapmak isteyenler, serbest iradeleri ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermeleri gerekmektedir. 18 yaşından büyük, akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilmektedir. Fethiye'de organlarını bağışlamak isteyenler 1 no lu Merkez Sağlık Ocağına, Fethiye Hastanesine, organ nakli yapan merkezlere, Organ nakli ile ilgilenen vakıf, dernek gibi kuruluşlara müracaat ederek, iki tanık huzurunda ilgili kartı doldurarak imzalamaları yeterli olmaktadır. Fethiye Kaymakamlığı organ bağış kartı dolduran, organlarını kısmen veya tamamen öldükten sonra nakline izin veren herkesi uyararak, ailelerini bu bağıştan haberdar etmelerini istemektedir. Ayrıca Organ bağış kartlarının her zaman yanlarında taşımalarının gereğini vurgulamaktadır.

    Osman Baykuş

#05.11.2009 00:19 0 0 0



  • Organ Nakli nedir ?
    1979 Yılında yürürlüğe giren 2238 sayılı "ORGAN NAKLİ KANUNU" ile çalışmalar başlamıştır.

    ALINAN HER ORGAN DEVLETİN MALIDIR

    Sağlık Bakanlığı bünyesinde ULUSAL KOORDİNASYON MERKEZİ (UKM) kurulmuştur.

    UKM,Türkiye'de çıkan "Kalp ve Karaciğer"in acil dağıtımını yapan merkezdir.Ankara'dadır.24 saat görevlidir.UKM 'ye bağlı 6 "BÖLGE KOORDİNASYON MERKEZİ (BKM) kurulmuştur.

    Kadavra Donörden Organ Alımı(Beyin Ölümü Gerçekleşmiş Kişilerden)

    başlatılmıştır.


    BEYİN ÖLÜMÜ NEDİR?


    BİR SAKSIDA YETİŞTİRDİĞİMİZ 2(İKİ) ÇİÇEK ÖRNEĞİYLE AÇIKLIYORUZ.

    BİRGÜN BU ÇİÇEKLERDEN BİRİNİ KOPARIYOR VAZOYA KOYUYORUZ,

    DİĞERİNİNDE DALINI KIRIYORUZ.

    DALINI KIRMIŞ OLDUĞUMUZ SAKSIDA BULUNAN ÇİÇEĞİN YANINA

    DESTEK OLARAK TAHTA ÇUBUK BAĞLIYORUZ.SUYUNU VERİP GÜNEŞE

    KOYUYORUZ;VAZODAKİ ÇİÇEĞİNDE SUYUNADA ASPİRİN KOYUYORUZ.

    HANGİSİ YAŞAR ?

    SAKSIDA OLANIN YAŞAMA ŞANSI VARDIR.ONA BİTKİSEL HAYAT DİYORUZ

    AMA VAZODA OLAN 2-3 GÜN SONRA YAPRAKLARINI DÖKECEK VE ÖLECEKTİR.

    BUNADA BEYİN ÖLÜMÜ DİYORUZ.GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN DURUMDUR.

    BİTKİSEL HAYATTAKİ KİŞİNİN ORGANLARI ALINAMAZ.YAŞIYOR!!!!

    BEYİN ÖLÜMÜ OLAN KİŞİLERİN ORGANLARI BAĞIŞLANMIŞSA ALINABİLİR.

    HER YIL KASIM AYININ İLK HAFTASI ORGAN NAKLİ HAFTASI OLARAK KUTLANMAKTADIR.
    2002 YILINDAN İTİBAREN YEREL MEDYA KURULUŞLARIYLA İLETİŞİM KURULARAK (TRT,Vs) ORGAN NAKLİ KONUSUNDA HALKI BİLGİLENDİRMEK İÇİN RADYO VE TELEVİZYON PROĞRAMLARI YAPILMAKTADIR.

    YAŞAMINIZI KAYBEDİNCE ORGANLARINIZI TOPRAĞA GÖTÜRMEYİN !!!

    BAĞIŞLAYIN,

    ÇOCUKLARIMIZA,KARDEŞLERİMİZE

    ONLAR YAŞASINLAR...
#05.11.2009 00:20 0 0 0