Baba-oğul akşama kadar tarlada çalışmışlar. Açlıktan, susuzluktan ve yorgunluktan bitkin düşmüşler.
Akşam eve gelmişler açlık hat safhada.
Oğlan evin avlusundaki çeşmede temizlenmiş babasını beklemeden içeri girip sofraya oturmuş. Ortada annesinin yaptığı bir tas çorba.....
Hiç beklemeden kepçeyi çorbaya daldırıp kafaya dikmiş.
!!!??......Dikmiş ama az kalsın ölecekmiş. Çorba çok sıcak, ağzı burnu yanmış gözleri yerinden fırlamış......kendini yerden yere atmış.
Sonra kendini düzeltmiş, babası yeni gelip oturmuş. Ama babasına çorbanın sıcak olduğunu söylememiş. Adamcağızın karnı aç o da kepçeyi daldırıp ağzına atmış.
Atmış ama oda yanmış!..Bir an kepçeyi atıp ellerini havaya kaldırmış ah ah ah vay vay vay......demiş....
Oğlan bir yandan gülüyor bir yandan da, "Baba ne yapıyorsun öyle....?"
Babası cevap vermiş. "Allah'a yalvarıyorum oğlumu elimden alsın diye."