Karanlıklara yolalan isimsiz vagonlardın sen;ölüm koltuklarına oturttugun sevdanın yolcularıyla.Karanlık kuyularında bogazladıgın sevginin, cansız sözcükleri akardı dudaklarından.Acıtırdın kelimelerinle, ölmüş sevdaların kimliksiz ruhlarını.Kinlerini,nefretlerini kusardı yalan bakışların.Sözde sevmişliklerine adamıştın sen tüm yalan sevdalarını.
Hiç sevilmemiş olmanın,arzulanmamış olmanın kini batardı yüreğine.Kalbin acıdıkça gururunun ardına saklanırdı gözyaşların.Akmamış duyguların sellerde boğulurdu her gece..
Ve öksüz kalırdı sevgiye adananlar.Ve sen sevdaları gömerdin her gece,tavanına asılı kalan bakışlarınla soğuk yatagında.Arzuların kinin olurdu,kinin nefretin,nefretin gururun.
Ve yeni yüreklere yelken açardın.İçlerinde biriktirdikleri sevgiye ait ne varsa çalmak için.
Sen, sadece karanlıklar dünyasının sahte sevda adamıydın.Her gece karanlık gölgelerini davet ettiğin sevda gömme törenlerinde uzaktan seyrettiğim Şehrimden sevgi sözcüklerini çalan karanlık sevda adamı