RİZE İL MERKEZİ VE İLÇELERİNDEKİ TARİHİ ESERLER

Son güncelleme: 27.12.2007 23:06
  • RİZE İL MERKEZİ VE İLÇELERİNDEKİ TARİHİ ESERLER

    Rize, Türkiye'nin kuzeydoğusunda, eşsiz tabiat güzellikleri, zengin halk mimarisi ve halk bilim değerlerine sahip bir şehrimizdir. Burada tabiat ve insan coğrafya ile mimari bütünleşerek eşsiz bir uyum sergiler. Yapılar yeşil örtülü vadilerin yamaçlarına asılmış gibi dururlar. Karlı dağlardan çağlayarak Karadenize akan dereler üzerinde narin köprüler kuruludur. İnsan bu coğrafyada kendisinden geçer. Dört mevsim değişik renkli ormanlarda esen rüzgarın sesi, derelerin çağıltısı ile karışır. Çiçeklerle çevrili yayla yollarında, çay bahçelerinde, mısır tarlalarında, tulum ve kemençe eşliğinde duygu yüklü türküler söylenir.

    Rize ili denize paralel uzanan dağlarla çevrilidir. Yüksek dağ eteklerinden doğan sular, birbirine paralel derin vadiler oluşturarak denize akarlar. Köyler, tarıma elverişli alanlar, vadi tabanları ve yamaç düzlüklerinde yer alır. Dağların 2000 m.den yüksekteki orman sınırından sonra yaylalar kurulmuştur. Gerek mimarisi ve gerekse gelenekleri bozulmamış çok sayıda yayla yerleşmelerinin ünlüleri şunlardır. Varda, Gölyayla, Ovit, Karos, Ambarlı Varap, Varoş, Elevit, Trovit, Palovit, Çiçekli Ayder, Başhemşin, Karvan, Taşlı.

    Rize'nin bu zengin kültür ortamı ve eşsiz coğrafyasında oluşan kültür ve tabiat varlıkları yeterince araştırılmamıştır. Yöre insanı yüzyıllar boyu tarım, hayvancılık, denizcilik ve gurbetçilikle geçimini sağlamıştır. Çay tarımının gelişmesi, şehirleşme, kent merkezinde, ilçelerde ve köylerde yeni yapılanmalar ve yaşantı biçiminin doğmasına yol açtı. Plansız, tabiatla uyumsuz bir şehirleşme ortaya çıktı. Beton yapılar köyleri de içine alarak yaylalara kadar yayıldı. Kent merkezleri ve köylerdeki mimarlık ve sanat değeri yüksek dini ve sivil yapılarda korunamadı.

    Rize'nin öncelikli sorunlarının başında doğal ve kültürel çevrenin korunması geliyor. Son yıllarda artan iç ve dış turizm olumlu yönlendirilmezse, köy ve yaylaların eşsiz yapılarını ve doğal güzelliklerini yok edecek, bu değerlerimizi ilelebet kaybetmiş olacağız. Bu konuda ilgililere ve hepimize büyük görevler düşüyor.

    Rize İlinin Kültürel Detayları

    İl Merkezi ve Merkez İlçedeki Tarihi Eserler

    1. Rize Kalesi
    Şehir merkezinin güneybatısında yer alır. İç Kale ve Aşağı Kale'den meydana gelmektedir. Yoğun yerleşme sebebiyle Aşağı Kale tamamen yok olmuş, batı tarafında bazı sur parçaları ve kuleleri günümüze kadar gelebilmiştir.

    İç Kale: Doğal bir yükselti üzerine kurulmuştur. Planı, kenarları düzgün olmayan bir yamuk şeklindedir. Giriş kapısı doğudandır. Dış kapıdan küçük avluya girilmektedir. Buradan ikinci bir kapı ile esas kale alanına ulaşılır. İç Kale'yi çevreleyen surlar kısmen düzgün, kısmen moloz taş duvarlara sahiptir. Kireç harçla yapılmış duvarların kalınlığı 1,5 metredir. İç Kale yarım daire planlı beş kuleye sahiptir. İç Kale'nin doğusunda kayaya oyulmuş bir kuyu bulunmaktadır.

    Yakın zamanlara kadar çok harap durumda olan İç Kale surları Kültür Bakanlığı'nca onarılmıştır. Kale duvarları, seyirdim yolu ve kısmen dendanlar tamamlanmıştır. Kapı içi alanı yedi metre daha aşağıdadır. Bu kısım büyük bir ihtimalle daha sonra yapılmıştır. Bu kısımda kapının sağında Rize'ye uzun yıllar belediye başkanı ve parlamenter olarak hizmet etmiş Ekrem Orhon'un (1909-1983) mezarı bulunmaktadır.

    Aşağı Kale: Zamanında İç Kale'den kuzeydoğuya ve kuzeybatıya yanlara açılarak uzayan ve denize ulaşan surlarla çevriliydi. Bugün sadece batı surlarının bir bölümü ve bazı kuleleri mevcuttur.

    Kuleler dikdörtgen veya daire planlı olup, iki katlıydılar. Günümüze ulaşan kalıntılardan üst örtülerinin tuğla tonozlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Doğu surlarından hiçbir iz kalmamıştır.

    Rize Kalesi'nin tarihlendirilmesi için kesin verilere sahip değiliz. İç Kale Junstinyen zamanında (527-565) yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra Trabzon Komnenoslar zamanında da (1297-1330) aşağı surlar inşa edilmiştir. Kale Osmanlı Dönemi'nde de onarılarak kullanılmıştır.

    2-Bozuk Kale:
    il merkezinin 10 km. doğusunda Güneydoğu Köyü'nde, aynı adla anılan derenin kenarında yer alır. Denizden 30 m. yükseklikte kurulmuş küçük bir gözetleme kulesidir. Karadeniz sahillerinde sık görülen küçük Orta Çağ kalelerinden birisidir.

    3- İskender Cafer Paşa Camii:
    İslam Paşa Mahallesi'nde geniş bir hazire içinde İslam Paşa veya Kurşunlu Camii olarak da anılmaktadır. H. 978/M. 1570 yılında İskender Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır.

    Cami ahşap bir son cemaat mahalli, taş duvarlı ve kubbe ile örtülü bir harim kısmından meydana gelmektedir. Caminin duvarları moloz taşlarla örülmüştür. Harimin kuzeybatı köşesinden minareye çıkılmaktadır.

    Kare planlı harime kuzey cephedeki kapı ile girilir. Her cephedeki iki pencere aydınlanmayı sağlar. Bu pencereler düz lentoludur. Ayrıca sekizgen kubbe kasnağı üzerinde yuvarlak kemerli pencereleri vardır. Tromplara oturan kubbe içinde demir parmaklıklı bir kandilliğe sahiptir. Dıştan ise kurşun kaplıdır. Taş mihrap sade bir görünüme sahiptir. Camiye göre oldukça büyük olan ahşap minber yenidir. Eskiden ahşap olan mahfil son yıllarda betonarme olarak yenilenmiştir. Harimin yarısını kaplayan bu mahfil iki ayak tarafından taşınır. Caminin içerisindeki kalem işi süslemelerde yenidir.

    4- Büyük Gülbahar Sultan Camii:
    Bütünüyle dikdörtgen planlı olan cami son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelen kırma çatılı bir yapıdır. İnşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

    Son cemaat mahalli bir subasman üzerine oturur. İki katlı taş ve ahşap olarak inşa edilmiştir. Doğu tarafında imam odası, batısında bir odunluk ile üst kata çıkan merdiven bulunmaktadır. Üst kat bağdadi olarak inşa edilmiş, kurs yeri olarak kullanılmaktadır. Son cemaat mahallinden çıkılan minare batıdadır.

    Harim kısmının duvarları düzgün yonu olarak mahalli siyah taştan yapılmıştır. Son cemaat mahalliyle birlikte dört omuz bir çatıya sahiptir. Üzeri kiremit kaplıdır. Kare planlı harim kısmına son cemaat mahallinden ve batıdaki kapılardan girilir. Girişin üzerindeki iki sütunla taşınan ahşap bir mahfil bulunmaktadır. Tavan ahşap olup ortada bağdadi bir kubbeye sahiptir.

    Harim kısmını doğudan üç, diğer cephelerde iki olmak üzere çift sıra yuvarlak kemerli pencereler aydınlatır. Mihrap yivli sütunlarla sınırlandırılmış ve yatay dilimli bir nişe sahiptir. Ahşap minber sadedir.

    Gülbahar Cami'si birkaç defa yıkılıp yapılmıştır.

    5- Kale Camii:
    Kale Mahallesi'nde ve Rize İç Kalesi'nin güneyinde bulunur. 1658 yılında yapılan cami son zamanlarda yenilenmiştir.

    Arazinin eğiminden dolayı yüksek bir zemin kata sahiptir. Zemin kat taş, üst kat betonarme olarak yapılmıştır. Örtü kırma çatı olup kiremit kaplıdır. Caminin doğusunda imam odası ve bir servis hacmi bulunmaktadır. Harime küçük bir son cemaat kısmından girilir. Düz ahşap tavanlı harim yuvarlak kemerli geniş pencerelerle aydınlatılmıştır.

    6- Küçük Gülbahar Hatun Camii:
    Küçük Gülbahar Hatun Mahallesi'nde, Büyük Gülbahar Cami'sinin doğusunda yer alır. Eski cami harap olunca 1956 yılında biraz kuzeye kaydırılarak yeniden yaptırılmıştır.

    İlk yapı 16. yüzyıla, Yavuz Sultan Selim'in eşi, Gülbahar Sultan'a atfedilmiştir.

    7- Orta Camii:
    Şehir merkezinde Yeniköy Mahallesi'ndedir. İlk cami 1737 senesinde yapılmıştır. Bugünkü cami ise 1941 yılında yeniden inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı cami kalın taş duvarlı ve kırma çatılıdır. Kuzey, doğu ve batı tarafından kapıları vardır. Son cemaat mahalli olmayan caminin giriş kısmı üzerinde mahfil bulunmaktadır.

    8- Müftü Mahallesi Cami:
    1785 tarihli eski caminin yerine biraz kuzeye kaydırılarak 1965 yılında yeniden yapılmıştır.

    Camiye sonradan ilave edilen son cemaat mahallinden girilmektedir. Ayrıca doğuya açılan bir kapısı vardır. Muntazam kesme taştan yapılmış caminin harimini yüksek kasnaklı, kurşun kaplı bir kubbe örter, kuzeybatı köşede taş minare yer alır.

    Caminin mihrabı taş, minberi ahşaptır. H. 1200/M. 1785 tarihinde yapılmış cami kırma çatlı idi ve cephelerde iki sıra pencere ile aydınlanıyordu. Bu cami H. 1282/M. 1865'te etraflıca onarılmıştır.

    9- Reşadiye Camii:
    Reşadiye Mahallesi'nde yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. Eski caminin yapılışı 1671 olarak kabul edilmektedir. Bu günkü cami 1962 yılında yaptırılmıştır.

    10- Camiönü Camii:
    Camiönü Mahallesi'nde yer alır. Halk arasında Fener Camii olarak da bilinir. Kitabesine göre eski cami 1698 yılında yapılmıştır. Eser 1949 yılında yenilenmiştir.

    11- Değirmendere Camii:
    Değirmendere (Pindos) Mahallesi'nde yer alır. Bu cami de yenilenerek günümüze gelmiş tarihi eserlerden biridir. İlk cami H. 1200/M. 1786 yılında yaptırılmıştır. Bu cami H. 1327/M. 1911 yılında onarılmıştır.

    Bugünkü cami 1950'li yılların başında inşa edilmiş, minaresi sonradan yapılmıştır.

    12- Taşçıoğlu Camii:
    Yenimahalle'de yer alır. Yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. H. 1126-1131/M. 1714-1718 tarihleri arasında Cezayirli Kapt'n Ali Paşa tarafından yaptırılmıştı.

    Bu caminin mimari özellikleri hakkında bilgimiz yoktur. Büyük bir ihtimalle kırma çatılı bir yapıydı. Bu caminin H. 1250/M. 1834 yılında onarıldığını biliyoruz. 20. Yüzyılın başlarında camiye Taşcıoğlu adlı bir hayırsever tarafından bir kısım ilave edilerek, onartılmış, bundan sonra da cami Taşçıoğlu Camii olarak anılmıştır. Caminin 1940 yılında yeniden onarıldığı bilinmektedir. Bugünkü caminin inşaatına 1979 yılında başlanmış ve uzun yıllar sürmüştür.

    13- Şeyh Camii:
    Şehir merkezinde, Vilayet Konağı'nın güneyindeki eski Piri Çelebi Mahallesi'nde yer alır. İlk cami 1711 yılında yapılmıştır. Bu yapı bazı onarımlarla 1953 yılına kadar gelmiştir. Bugünkü caminin inşası 1953-1965 yılları arasında tamamlanmıştır. Şeyh Camii, Merkez Camii'nden sonra Rize'nin en büyük ve özen verilerek yapılmış camiidir. Beş bölümlü bir son cemaat mahalli ve kare bir harimden meydana gelen çifte minareli bir eserdir.

    14- Şehitler Çeşmesi
    İslampaşa Mahallesi'nde eski Güneysu yolu üzerinde 1917 yılında yapılmıştır. Dairevi kemerli bir cepheye sahiptir. Tek lülelidir ve lülesi üzerinde taslağı vardır. Çeşme, 1916 yılında şehrin savunması sırasında şehit olan askerilerimizin gömüldüğü bir yerde yapılmıştır. İşgal sırasında Ruslar bu şehitlikten yok geçirmek için kazı yapınca şehitler buradan nakledilmiştir. Bu nakil sırasında şehit askerlerin çürümüş elbiselerinden çıkan paralarla halk bu çeşmeyi yapmıştır. Çeşmenin üzerindeki latin harfli kitabe metni ünlü şair Bayburtlu Hicrani tarafından yazılmıştır.

    15- Kütüphaneler
    Bunların en eskisi Tatoğlu Abdülkerim Efendi kütüphanesidir. Orta Cami civarında 1848 yılında inşa edilen bu kütüphanenin sadece kitabesi günümüze gelmiştir.

    Bu kitabe şimdiki İl Halk Kitaplığı'nın giriş kapısının sağına yerleştirilmiştir. Abdülkerim Efendi'nin kurduğu kütüphane binasında fakirlerin barındığı odalar ile bir de gasilhane bulunuyordu. Daha sonra Altıkulaçzade Ahmet Efendi'nin 1863 yılında 485 kitaptan oluşan bir kütüphane kurduğunu biliyoruz.

    16- Rize Atatürk Müzesi (Mataracı Mehmet Efendi Evi)
    Müftü Mahallesi, 127. sokak üzerinde yer alır. Kuzeyinde geniş bir bahçesi vardır. 20. yüzyılın başlarında yapılmıştır. İç sofalı planlı üç katlı bir evdir.

    İkinci katta kuzeydoğudaki oda Atatürk'ün kaldığı odadır. Ulu Önder Atatürk 17 Eylül 1924 yılında Rize'yi ziyaret ettiği sırada Mataracı Mehmet Efendi'nin evinde misafir edilmiş ve bu odada kalmıştır.

    Mataracı Mehmet Efendi Evi restore edilerek müze olarak 27.12.1985 tarihinde ziyarete açılmıştır.

    Zemin katta Rize il merkezinden toplanan kitabeler ve mezar taşları, birinci katta ise bazı ahşap oymalı mimari parçalar, dokuma araç gereçleri, etnografik eserler sergilenmektedir. İkinci katta ise Atatürk zamanından kalan eşyalar Atatürk'e ait giysiler, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk'e ait fotoğraflar bulunmaktadır.

    17- Merkez Uzun Kaya Köyü Camii
    Köyün merkezinde eski bir mezarlığın kenarından yer alır. İlk olarak 19. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen cami son yıllarda yıkılarak yenilenmiştir.

    Bugünkü cami kesme taş duvarlı, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Camiye doğudan girilmektedir. Harimde kuzey cephede bir mahfil bulunmaktadır. Mahfilin köşk kısmında ve kapılarda eski camiden kalan ahşap süslemeli parçalar kullanılmıştır. Taş minaresi kuzeybatıdadır. Caminin doğusuna imam evi ve Kur'an Kursu yapılmıştır.

    18- Eski Rize Evleri
    Şehir merkezinde çok az sayıda eski ev koruma altına alınmıştır. Bunların da iki, üç tanesi korunup yaşatılmaktadır.

    Rize evlerinin yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Yığma taş ve dolma göz tekniğinde yapılmış duvarlar, dört yana eğimli, kiremitle kaplı çatılara sahiptir.

    Şehir evleri genellikle iki veya üç katlıdır. Zemin katta, ahır kiler gibi servis hacimleri kullanılır. 1. Katta mabeyn, sofa ve odalar bulunmaktadır. Mabeyn (esas yaşanılan alan) de bulunan ocakta yemek pişirilir. Odalar geleneksel olarak tasarlanmışlardır ve bazıları ahşap süslemelidir.

    Tuzcuoğulları Evi: Rize'nin en eski evlerinden birisidir. 18. yüzyıla tarihlenebilir. Üç katlı olarak yapılmış mabeynli bir evdir. İçerisinde de çok sayıda oda, hela ve banyo bulunmaktadır. Evin dışında ayrıca bir mutfak ve konak hamamı yer almaktadır.

    Rize Müzesi Olarak Kullanılan Evler: Vilayet yakınında, Kültür Bakanlığı'nca iki eski ev satın alınıp restore edilmiştir. 19. yüzyıl sonlarında yapılmış üç katlı, mabeynli evlerdir.


    Rize İlinin Kültürel Detayları

    İLÇELERDEKİ ESERLER

    Rize'nin ilçe ve köylerinde bulunan tarihi yapılar camii, medrese, köprü, değirmen, ev, serander gibi yapılar yeterince araştırılmamıştır. Burada, yapılan araştırmalarla belirlenen yapılardan önemlileri tanıtılmaya çalışılmıştır.

    Bu yapıların malzeme, tasarım ve süsleme bakımından bölgesel özellikleri ağır basar. Yüzyıllar boyu elde edinilen deneyimler sonucu ortaya çıkmış olan bu yapılar ahşabın dantel gibi işlendiği, insan ölçülerine uygun küçük adeta kutu gibi eserlerdir.

    A- Ardeşen İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Ekşioğlu Camii:
    İlçe merkezinde Çifte Kavak Mahallesi'nde yer alır. Onarılıp yeni ilaveler yapılarak günümüze gelmiştir. İlk cami Ekşioğlu Hacı Mustafa Efendi tarafından inşa edilmiştir. Bu yapı H. 1286/M. 1869 yılında yenilenmiştir. Yenilenen caminin kuzeyine yakın yıllarda bir kısım ilave edilmiş, kuzeybatıya da minare yapılmıştır.

    2- Seslikaya Köyü Cami
    Köyün merkezinde yer alır. 1801 yılında yapılmış, bölgenin ahşap süslemeli camilerinin güzel bir örneğidir. Yapı malzemesi muntazam yonu taş ve ahşaptır. Dikdörtgen planlı olan caminin yakın yıllarda önüne yeni bir kısım ilâve edilmiştir. Kuzeydoğudaki minare de bu sırada yapılmıştır. Harime kuzey cephedeki kapıdan girilir. Girişin üzerinde mahfil bulunur. Harimin aydınlatılması her cephede altta büyük, üstte küçük düz lentolu ikişer pencere ile sağlanmıştır.

    Caminin taş mihrabı sadedir. Esas önemli olan ahşap süslemeli minber, mahfil ve tavandır. Minberin yan yüzleri ve korkulukları barok karakterli kıvrım dallar, S kıvrımları ile doldurulmuştur. Aynalıkta kıvrım dallar arasında stilize laleler bulunur.

    3- Seslikaya Süleyman Dede Türbesi
    Yenilenen türbe kare planlı ve betonarme bir kubbeye sahiptir. Bu türbe H. 1262/M. 1845 tarihinde yapılmıştır. Türbenin doğu yakınında taş duvarlı, dikdörtgen planlı, beşik çatılı bir türbe daha bulunmaktadır. Bu türbenin üzerinde H. 1308/ M. 1890 tarihi okunmaktadır. Bu türbede Süleyman Dede'nin oğlu yatmaktadır.

    4- Tunca Köyü Camii
    Meyilli bir arazide kurulmuştur. 1902-1909 yılları arasında yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilmiş, kırma çatılı bir camidir. Zemine bir medrese katı yerleştirilmiştir.

    Son cemaat mahalli olmayan camiye kuzey cephesinin ortasından ve kuzey batıdan girilir. Harim düz lentolu iki sıra pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin taş mihrabı sade bordürlerle çevrilmiştir. Minber ahşaptır ve yüzeyi bütünüyle barok karakterli bölgesel motiflerle süslenmiştir.

    5- Yukarı Durak Camii
    Büyük Mahalle'de H. 1156/M. 1743 yılında inşa edilmiştir. Kalın taş duvarlara sahiptir. Kapı kanatları ve minberi orijinaldir ve ahşap süslemelidir. Cami günümüze gelinceye kadar birçok onarım geçirmiştir.

    6- Işıklı Camii
    Son zamanlarda kuzey cephesine bir son cemaat mahalli ilave edilmiştir. Esas cami muntazam taş duvarlı, kırma çatılı bir yapıdır. 1887 yılında yaptırılmıştır.

    Süsleme bakımından ahşap minber, tavan ve mahfil önemlidir. Minberin süslemesi Tunca Camii minberine benzer. Büyük bir daire içerisinden çıkan C kıvrımları ile barok karakterli diğer motifler bütün yüzeyi kaplamıştır.



    B- Çamlıhemşin İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Zil Kale:
    Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. İlçe merkezinin 15 km. güneyinde, Fırtına Deresi'nin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 metre dere yatağından yaklaşık 100 metre yüksekliktedir.

    Kale; dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Kale doğal bir kaya kütlesi üzerine kurulmuştur. Dış kalenin kapısına kuzeybatı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Kuzeydeki kapının söğe taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır. Buradan ikinci bir kapı yardımıyla kale içerisine girilir.

    Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar muhafız binası, şapel ve başkuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır. Duvarlar üzerinde doğu (vadi, manzara) yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktır. Kulenin üstünün dendanlı bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Duvarlar içerisinde dikey uzanan boru yuvaları belki de kapanmış sarnıçlara su akıtıyordu.

    Kalenin kesin yapılış tarihini belirtecek veriler yoktur, 14-15 yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Bölgenin ilk çağları gibi orta çağ tarihi de karanlıktır. Hemşin yöresinin İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu zamanlarında tam olarak mı kısmen mi fethedildiğini bilmiyoruz. Varoş Kale, Zil Kale, Cihar Kale ve Pazar Kız Kaleleri hem yörenin, hem de Bayburt'a ulaşan önemli bir ortaçağ kervan yolu üzerinde güvenliği sağlıyorlardı.

    Osmanlıların bölgeyi fethinden sonra kale kullanılmaya devam etmiştir. Kalede bulunan iki el topu Trabzon Müzesindedir.

    2- Kale-i Balâ (Yukarı Kale)
    Çamlıhemşin İlçesi'ne 40 km. uzaklıkta Hisarcık Köyü sınırları içerisinde Fırtına Deresi'nin kaynaklarına hakim bir noktada kurulmuştur. Kaynaklarda geçen bir diğer adı da Varoş Kale'dir.

    Kalenin ana planı dikdörtgen olarak tanımlanabilir. Doğu, güney ve kısmen kuzey sarp kayalıktır. Batı tarafı eğimli bir arazi üzerindedir. Giriş kapısı kuzeybatıdadır.

    Kalenin kurulduğu yer ve duvar işçiliği bakımından Zil Kale ile ilişkisi açıktır. Zil Kale ile aynı tarihlerde yapılmış olmalıdır (14-15. yüzyıl)

    3- Şenköy Camii
    Son derece meyilli bir arazide yapılmıştır. İki katlı bir camidir. Zemin kat taş duvarlı, esas kat bütünüyle ahşaptır. Geniş saçaklı olan caminin dört omuzlu kiremit kaplı bir çatısı vardır.

    Bölgenin geleneksel ahşap camilerinden birisidir. Ahşap süsleme sadece mahfil korkuluğunda ve minberde görülür. Nakış ve kalem işi süslemeler sadedir. Cami M. 1900 yılında köy halkı tarafından yapılmıştır.

    4- Aşağı Çamlıca Köyü Camii
    Taş duvarlı iki katlı, kırma çatılı bir yapıdır. Zemin kat medrese olarak yapılmıştır. Medrese katına kuzeydoğu köşesindeki kapı ile girilir. Bu kısım epeyce elden geçmiştir. Sadece batı duvarında bir ocak kalmıştır. Harimin ahşap döşemesi son yıllarda betonarme olarak değiştirilmiştir.

    Caminin minberi çok iyi bir ahşap işçiliği gösterir. Sahte kemerli niş kompozisyonları üzerinde bir daireden çıkan S ve C kıvrımları yan yüzleri kaplar. Dilimli kemerlerle taçlandırılan nişler ve üçgen aynalık, sadeleştirilmiş bir barok üslubu yansıtır.

    5- Şenyuva Köprüsü
    Eski adıyla Cinciva Köprüsü bölgenin yaygın taş köprülerinden birisidir. Tek bir kemerle Fırtına Deresi geçilmiştir. Ayrıca korkuluk duvarı tamir edilerek üzerine demir bir kısım ilave edilmiştir. Köyün yaşlıları H. IIII/M. 1699 tarihli bir kitabesinin 1946 yılındaki bir selde kaybolduğunu kaydederler. Eğer bu doğru ise, yapı bölgenin en eski köprülerinden birisidir.

    6- Köprüköy Köprüsü
    Fırtına deresi üzerinde kurulu taş köprülerden birisidir. Köprünün batı ayağına küçük bir tabliye kemeri ilâve edilmiştir. Tabliyesi iki yandan dik olan köprünün korkuluk duvarları kısmen yıkılmıştır. Köprünün 19. yüzyıl sonlarında Türk ustalar tarafından yapıldığı bilinmektedir.



    C- Çayeli İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Cafer Paşa Camii
    Denize hakim bir teras üzerinde, eski bir mezarlığın yanında yer alır. 1467 yılında yaptırılan cami onarımlarla günümüze gelmiştir.

    Bugünkü caminin kuzey tarafına yeni bir kısım ilave edilmiştir. Burası imam evi ve Kur'an Kursu olarak kullanılmaktadır. Esas cami kareye yakın dikdörtgen planlı bir harimden meydana gelmektedir. Moloz taş duvarlı olup, kiremit kaplı kırma çatıya sahiptir.

    Harimin girişinde iki ayağa oturan bir mahfil bulunur. Harim yanlarda üçer, kıble tarafında ikişer pencereye sahiptir.

    2- Ormancık Camii
    Mahmutlu ve Geyik Mahalleleri arasında yer alır. Bölgenin geleneksel ahşap yığma duvarlı kırma çatılı camilerinden birisidir. 1826 yılında yaptırılmıştır. Caminin bir zemin katı bulunmaktadır. Burası eskiden medrese -mektep olarak kullanılıyordu.

    Esas cami bir giriş bölümü ve harim kısmından meydana gelmektedir. Giriş bölümündeki sedirlerde oturulmaktadır. Bu bölümün üzerindeki mahfil ve saçağı dört ahşap sütun taşımaktadır. Bu mahfile iç mahfilden bir kapı ile girilir.

    Caminin ahşap oyma olarak oya gibi süslendiğini görüyoruz. Ahşap süslemeler kapı, minber, mihrap ve mahfil üzerinde yoğunlaşmıştır. Kemerli kapının kanadı ve geniş çerçevesi üzerinde, kıvrımdal kompozisyonu tek bir ağaçtan oyulmuş mihrap nişinin kenarındaki bordür üzerinde de yer alır. Nişin kavsarası ve köşelikleri geometrik olarak çizgi bezemelidir. Mihrabın dış çerçevesi üzerinde geç devirde yapılmış boyalı bir bordür yer alır.

    3- Kaptanpaşa Buzlupınar Köyü Köprüsü
    Doğu Karadeniz Bölgesi'nde örnekleri görülen ahşap köprülerden birisidir. Her iki ayak tarafından birbirinin üzerine bindirilerek uzatılan ağaçlar üzerine ortada tabliye ağaçları yerleştirilmiştir. Köprü gövdesinin yağmurdan etkilenmemesi için de üzerine yine ahşap bir çatı yapılmıştır. 19 yy.da yapılmış olmalıdır.



    D- Fındıklı İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Fındıklı Merkez Cami
    Bir son cemaat yeri ve dikdörtgen planlı harim kısmından meydana gelen kırma çatılı bir camidir. Birkaç yapı evresi geçirmiştir. İlk caminin 18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

    Alt kat revaklı bir girişten sonra iki odadan oluşmaktadır. Üst kat Kur'an Kursu olarak kullanılmaktadır. Bu kısım Rize'nin benzer camileri gibi 20. yüzyıl başlarında yapılan bir onarım sırasında inşa edilmiş olmalıdır.

    2- Çağlayan Köprüsü
    Köyün merkezinden geçen Abu Deresi üzerinde kurulmuştur. Bölgedeki yaygın taş köprülerden birisidir. Tek bir kemer gözünden oluşur. Son yıllarda kullanılmayan köprünün korkulukları yıkılmıştır. Yapıldığı tarih bilinmemektedir.

    3-Çağlayan Mustafa Hacaloğlu Evi
    Köyün girişinde beş altı geleneksel ev ve seranderin oluşturduğu mahallenin batısında yer alır. Bölgenin en eski ve hayati ev tipinin en iyi örneklerinden birisidir.

    4-Hurşit Bey Evi
    1849 yılında Mehmet Usta tarafından yapılmıştır. İki katlı, hayatlı tipte bir evdir. Zemin kat ahır, birinci kat esas yaşama alanıdır. Zemin kat yonu taş, birinci kat dolma göz duvarlara sahiptir.

    Evin esas planı mabeyne (hayat) bağlı bir iç hayat ve etrafındaki odalardan oluşmaktadır. Odaların kapı kanatları, yüklükleri, tavanlar ahşap süsleme bakımından zengindir. Taş ocakların alınlıkları yaşmakları üzerinde bitkisel süslemeler ve kitabeler yer alır.

    Evin süslemeli odası batıdaki baş odadır. Burada yan duvarlar üzerinde bazı büyük kent yapıları (İstanbul) cami, saray, gemi, tren, top arabası gibi tasvirler yer almaktadır.

    5-Meyveli Köyü Camii
    Orta Mahallede yer alır. İki katlı, bölgenin tipik ahşap yığma camilerindendir. 1871 yılında Mustafa bin Alişan tarafından yaptırılmıştır.

    Zemin kat medrese bölümüdür. Medresenin iç kısımları yıkılmıştır. Sadece ocaklar günümüze gelmiştir.

    Caminin cephesine yeni bir kısım ilave edilmiş, son cemaat mahalli kısmen bozulmuştur. Son cemaat mahallinin üzerinde iç mahfile bağlantılı fevkani bir mahfil bulunur. İç mahfil U şeklinde kıble duvarına kadar uzanır.

    Süsleme bakımından minber aynalığı, mahfil köşkü ve korkulukları zengindir. Minber üzerinde geometrik, korkuluklar üzerinde ise halat örgü ve yatay palmet dizelerinden meydana gelen süsleme unsurları görülür. Ayrıca sütun başlıklar üzerinde Mührü Süleyman motifine de yer verilmiştir.



    E- Güneysu İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Kıbledağ Camii
    Köyün merkezinden Ilıca Mahallesi'ne taşınmış, 1862 yılında yapılmıştır. Bölgenin geleneksel ahşap camilerinden birisidir. Taşınma sırasında beton bir zemin kat üzerine oturtulmuş, kuzeyine yeni bir kısım ilave edilmiştir. Bununla birlikte caminin orijinal unsurları korunmuştur.

    2- Kiremit Köyü Aşağı Mahalle Camii
    Bir medrese ile birlikte inşa edilmiştir. 19. yüzyılda yapılmış bölgenin geleneksel taş ve ahşap malzemeli kırma çatılı camilerden birisidir.



    F- Hemşin İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Baltacılı Camii
    Baltacı Mahallesi'nde Hemşin Deresi'nin batı kenarında yer alır. 1791 yılında inşa edilmiş, taş duvarlı, kırma çatılı bir camidir.

    2- Bilen Köy Camii
    Köyün merkezinde iki katlı olarak yapılmıştır. Alt kat ve kısmen ahşap duvarlı olarak inşa edilmiş, medrese bölümüdür. Bu katta iki bölümlü bir dershane ve bir hoca odası bulunmaktadır. Dershanedeki taş ocaklar, eski sıra ve kürsü parçaları mevcuttur. Güneybatıda ocağı bulunan oda hocaya aittir.

    Caminin kuzey batısında hayat kısmı bulunur. Harim kısmına ahşap oymalı bir kapı ile girilir. Giriş bölümünün üzerinde yer alan mahfil U planlı olup yanlarda kıble duvarına kadar uzanır. Doğu taraftaki ahşap ayakların farklılığı, mahfil uzantısının geniş olması bu kısmın sonradan ilave edildiğini göstermektedir. Gerçekten de yaşlı köylüler caminin sonradan genişletildiğini söylemektedirler.

    Yapının ilk inşası 18. yüzyıla kadar inmektedir. Cami bugünkü şekline M. 1894 yılındaki onarımla kavuşmuştur.



    G- İkizdere İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Çamlık Köyü Merkez Camii
    Eğimli bir arazide oluşturulan bir teras üzerinde kurulmuştur. Batısında bir medrese, imam evi bulunmaktadır. 19. yüzyılın sonlarında yapılmış ahşap camilerden birisidir. Esas cami kısmına batı cephesinin ortasından girilir. Kuzey kısmında mahfil bulunur. Harim sadece güney cephesindeki iki sıra pencere ile aydınlatılmıştır.

    2- Şimşirli Köyü Camii
    Arazinin eğiminden dolayı yüksek taş duvarlı bir subasman üzerine kurulmuştur. 1853-1857 yılları arasında Ahmet Usta tarafından yapılmış ahşap yığma bir camidir.

    Cami kareye yakın bir dikdörtgen alanı kaplar. Plan kuzey cephedeki giriş (hayat) ve harimden meydana gelmektedir. Giriş kısmının üzerinde iç mahfile bağlanan fevkâni bir mahfil bulunmaktadır. Kuzeyinde bir medresesi vardır. Bu medrese ile cami arasında 1988 yılında yapılan minare yer almaktadır.

    3- Güneyce Hacı Şeyh Camii
    Kurtuluş Mahallesi'nde (Yukarı Mahalle) meyilli bir arazide kurulmuştur. H. 1304/M. 1887 tarihinde İstanbul kütüphane müdürü Hacı Osman Niyazi Sipahioğlu tarafından yaptırılmıştır. Ustaları ise Pazarlı Ali ve Hasan'dır.

    Zemin katında taş duvarlı bir medrese katına sahiptir. Esas cami ahşap olarak inşa edilmiştir. Kuzeydeki giriş kapısının sağında birkaç mezardan oluşan bir hazire vardır. Harimin batı duvarı eğimden dolayı taş yapılmıştır.

    Ana plan bir giriş bölümü ve bir harim kısmından meydana gelmektedir. Giriş tadil edilmiştir. Kalıntılardan anlaşıldığına göre kuzey cephede diğer camilerdeki gibi içeriye bağlı bir fevkani mahfil vardır. Bugün giriş bölümünün sağında ocaklı orijinal bir oda bulunur. Bu oda gibi bir oda sol tarafa da yerleştirilmiştir.

    Harimin girişinde mahfil bulunur. Mahfil U şeklinde kıble duvarına kadar uzanır. Düz tavanın ortasında birkaç kademeden oluşan dıştan kare içten sekizgen planlı ahşap oyma bezemeli bir göbek kısmı bulunmaktadır.

    Camide çok zengin ve kaliteli bir ahşap süsleme ile karşılaşırız. Kapı söğelerinde, minberde burma zincir zencerek ve örgü motifi yer alır. Minberin yan yüzlerinde taksimatlandırılmış panolar içerisinde stilize ağaçlar, barok S ve C kıvrımlar değişik kartuşlar bulunmaktadır. Ayrıca burada altı köşeli yıldızlar ve rozetler de vardır. Ahşap minber nişinin çevresi hayat ağacı motifi ile süslenmiştir.

    4- Güneyce Köprüsü
    Güneyce'nin merkezinden geçmekte olan İyidere suyu üzerinde yapılmış tek gözlü taş köprüdür. 1901 yılında inşa edilmiştir.



    H- Kalkandere İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Zıvane Köprüsü Camii
    Cami Of'un Keler Köyü'nden sökülerek bugünkü yerini çay alım merkezinin üzerine kurulmuştur. 1834 yılında yapılmıştır. H. Hoca Köyü'nün Zıvana Köprüsü mevkiindedir. Bölgenin ahşap camilerinin en iyi örneklerinden birisidir.

    Yapı ahşap süsleme bakımından çok zengindir. Kapı, mihrap, minber, mahfil ve tavan çok çeşitli motif ve kompozisyonlarla süslenmiştir. Kapı kanatları ve yan pervazlarında stilize hayat ağaçları yer almaktadır. En dışta hasır örgülü panolar bulunmaktadır. Ahşap mihrap nişini kıvrımdallı stilize bir ağaç çevreler. Minberin yan aynalıkları Şimşirli Camii gibi dikey panolara bölünmüş olup, her pano içerisine dalları lalelerle sonuçlanan ağaç motifleri yerleştirilmiştir.



    I- Pazar İlçesi'ndeki Eserler:

    1- Kız Kalesi
    İlçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerine kurulmuştur. Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile bağlantısı kesilmiştir.

    Yaklaşık 7x7 m boyutlarındaki kalenin duvarlarında muntazam taş işçiliği görülür. Giriş kapısı batıdadır. Güney surları yıkılmıştır. Sağlam kalan duvarlarda mazgal pencereleri ve yuvarlak kemerli üst kat pencereleri yer almaktadır.

    Kız Kalesi'nin kesin olarak kimin tarafından yapıldığı bilinmiyor. 13-14. yüzyılda Trabzon Devleti zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Kale, Osmanlı döneminde onarılarak kullanılmıştır.

    2- Cihar Kale
    Sahilden 7 km. içeride, Yücehisar Köyü sınırları içinde Hemşin Deresi'nin doğusunda yer alır. Ana plan yuvarlaktır. Surların taş işçiliği muntazam değildir. Kapısı kuzey doğudadır ve iki kule ile desteklenmiştir. Ortada yine daire planlı bir kale bulunmaktadır.

    3- Yücehisar Cami
    Köyün merkezinde yer alır. Bir medrese ile birlikte 1799 tarihinde Ayşe Hanım tarafından kâgir olarak inşa ettirilmiştir.

    Camiye kuzey taraftaki medreseden iki kapı ile girilir. Harim doğu batı yönünde uzanır. Giriş bölümü üzerinde mahfil kısmı bulunur. Caminin kuzeybatıdaki ana giriş kapısının kanatları üzerinde geometrik sekizgen geçmelerden oluşan bir süsleme vardır. Minber aynalığı üzerinde barok karakterli, merkezde büyük bir daireye bağlanan S ve C kıvrımlarına yer verilmiştir. Mahfil korkuluklarının iç yüzünde geometrik ve bitkisel süslemeli bir bordür dolaşmaktadır. Caminin ahşap süslemeleri Hemşin Bilenköy Camii ile yakın bir benzerlik göstermektedir.



    4- SONUÇ

    Giriş bölümünde belirtildiği gibi Rize il merkezi ve ilçelerindeki dini ve sivil yapılar yeterince araştırılmamıştır. Burada görebildiğimiz yapılar topluca değerlendirilmiştir.

    1- Bizans Dönemi Yapıları:
    Bu dönem yapılarının hemen hepsinin askeri amaçlı yapılar, kaleler olduğunu görüyoruz. Bunların içerisinde en önemlisi Rize Kalesi'dir. Kuruluşunu kesin olarak bilemiyoruz. Lustinianos zamanında, 6. yüzyılda yenilenen kale Trabzon Devleti zamanında son şeklini almıştır. İki bölümden oluşan kare, bir iç kale ve halkın ikamet ettiği aşağı kaleden ibarettir. Doğu Karadeniz bölgesinde bu şekilde bir iç kale ile birlikte halkın bir kısmının oturduğu yerleşmeyi de içine alan diğer savunma yapıları Trabzon ve Giresun kaleleridir.

    Rize çevresinde yer alan diğer kaleler stratejik yerlere kurulmuş, çevresini korumak, haberleşmek ve yeterince askeri kuvveti barındırmak için tesis edilmişlerdir. Bunlardan Bozuk Kale, Kalecik (Sivri Kale) ile Cihar Kale küçük kaleler olup ortalarında birer gözetleme kulesine sahiptirler. Pazar Kız Kalesi bu kalelerden kulesi olmadığı için farklıdır. Çamlıhemşin'de Fırtına Deresi'ne hakim bir noktada yer alan Zil Kale ile iç bölgeye geçişi sağlayan Tatos geçidindeki Kalei Balâ (Yukarı Kale) içlerinde bir çok tesisata sahip kalelerdir. Zil Kale'nin ortasındaki kule bütün vadiye hakimdir. Günümüze harap vaziyette gelen bu kalelerin Osmanlı döneminde de kullanıldığını ve onarıldığını tarihi belgelerden öğreniyoruz.

    2- Türk Devri Yapıları:
    Rize'deki camiler bölgenin zengin halk mimarisinin etkisinde kalmıştır ve mahalli özellikler taşırlar.

    İl merkezinde sadece İskender Cafer Paşa (İslam Paşa) Camii son cemaat yeri ve kubbeli harimi ile klasik devir 16. yüzyıl yapısı olarak dikkati çeker. Diğer camilerin çoğu yenilenmiştir.

    1960 yılından sonra kırma çatılı camilerin yıkılarak yeniden taş ve betonla kubbeli olarak yapıldığını görmekteyiz. Böylece birkaçının dışında şehir merkezinde mimari ve sanat değeri taşıyan cami kalmamıştır. Camiler incelendiğinde hepsinin orijinal ve tarihi değere sahip oldukları görülmektedir.

    İlçe ve köylerdeki camileri de kısaca şu şekilde değerlendirebiliriz: Bunlar dağınık yerleşmeden dolayı bir veya iki mahallenin ihtiyacı için yapılmış küçük boyutlu yapılardır. Konut mimarisinin etkisini taşırlar. Cephelerinde namaz vaktinin beklendiği sedirli hayat kısımları vardır. Son cemaat mahalli yoktur. Bu hayatın üzerinde fevkani ve iç mahfile açılan bir mahfil bulunur.

    Arazinin eğiminden dolayı yüksek subasman kısımları vardır. Bazılarının zemin katına medrese -mektep yerleştirilmiştir. Camilerin esas harim katları taş veya ahşap yığma olarak inşa edilmiştir. Örtü dört eğimli kırma çatıdır. Ahşap camilerin kuruluşu evlere çok benzer. Bazılarının duvarları evler gibi "dolma gözlü" yapılmıştır. Minareleri yoktur. Bazılarında ise "ezanlık" bulunur. Süsleme bakımından ahşap ağır basmaktadır. Özellikle camilerin kapıları, mihrapları, minberleri mahfil köşk ve korkulukları, tavanlar ahşap oyma olarak süslenmiştir. Kullanılan motifler iki gruba ayrılır:

    1- Geometrik motifler: Sarma kordon, sepet örgü, kare içinde yıldız, üçgen dizileri, mührü Süleyman, çarkıfelek, zikzak, balıksırtı (şevron) motifleri en çok kullanılanlardır. Bu motiflerin bazıları antik karakterli olup Bizans ve Gürcü kiliselerinde de kullanılmıştır.

    2- Bitkisel motifler: Stilize ağaçlar (bordürler üzerinde uzayıp giden, panolar içinde) vazoda çiçekler, kıvrımdallar, S ve C kıvrımları. Bu motifler ise Osmanlı ve dönemin Avrupa süslemesinden kaynaklanmaktadır.

    Doğu Karadeniz Ahşap Üslubu: Rize ili örnekleri ile komşu yerleşmeler, Artvin, Of ve Çaykara'daki camilerin ahşap süsleme programları incelendiğinde 18. yüzyıldan sonra bölgeye özgü bir ahşap üslubunun ortaya çıktığını görüyoruz. Bu üslubu yukarıda özetlemeye çalıştığımız antik karakterli bazı yerli motifler ile klasik Osmanlı ve Avrupa menşeli motifler oluşturmaktadır. Yerli sanatçılar başarılı bir sentez ve yorumlama ile yeni biçimler ortaya koymuşlardır.

    Rize'nin halk mimarisi ürünleri Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en özgün örneklerini oluştururlar. Yaşanılan ev, ambar yapıları olan seranderler (Nayla), samanlık (Pagen) gibi yardımcı mekânlar, misafir odaları, köprüler değirmenler başlıca yapılardır.

    Evleri arazinin yapısı, iklim şartları, yapı malzemesi ve zengin yaşama kültürü şekillendirmiştir. Bölgede dağınık yerleşme hakimdir. Herkesin evi tarlasının başındadır. Şehir merkezindeki evler taş, dolma göz, bağdadi duvarlı kırma çatılı yapılardır. Plan olarak aşhanesi (hayatı olan) hayatlı evler ile iş sofalı evler yaygındır. Köylerde ise hayatlı evler yapılmıştır. Arazinin eğiminden dolayı evin zemin katında oluşan boşluğa ahır yerleştirilmiştir. Esas yaşama katı aşhana, iç hayat ve onun etrafındaki odalardan meydana gelmiştir. Ahşap oyma ve resimli süsleme bakımından Çağlayan Hurşit bey Konağı önemli bir örnektir. Ahşap oyma motifleri camilerde de görüyoruz. Ayrıca bu yapılar İstanbul görünümleri ihtiva eden resimlere de sahiptirler.

    Halk mimarisinin diğer örnekleri seranderler ve köprülerin çok zengin örnekleri vardır. Direkler üzerindeki seranderler mısır kurutmak için yapılmışlardır. Taş köprüler genellikle tek kemerlidir. Ahşap köprülerde açıklığı aşmak için daha fazla zorlukların çözülmesi gerekmiştir. Bu tip köprülerden Kaptanpaşa Buzlupınar Köprüsü özgün bir örnektir. Ne yazık ki, son yıllarda şehirlerde ve köylerdeki bu halk yapı sanatının ürünleri yıkılıp yok edilerek yerlerine sağlıksız beton yapılar inşa edilmektedir. Böylece zengin unsurlar taşıyan Karadeniz yapı kültürü hızla yok olmaktadır.
#26.08.2007 19:54 0 0 0
  • t$k'Ler....
#27.12.2007 23:06 0 0 0