Volkan Konak

Son güncelleme: 24.07.2010 23:19
  • noimage

    1967 yılında Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu. İlk orta ve Lise Eğitimini Maçka 'da tamamladıktan sonra, İstanbul Teknik Ünüversitesi Türk Müsikisi Devlet Konservatuarına girdi. 1988 yılında Konservatuarı bitirip aynı yıl İstanbul Teknik Ünüversitesinde Sosyal Bilimler Master Eğitimine başladı. Karadeniz Müziğini Evrensel Müzik formlarıyla buluşturarak, özgün bir yapıda yeniden şekillendiren Volkan Konak, İlk albümü Efulim'i 1993 yılında yaptı. Albüm başta Karadeniz halkının ve müzikseverlerin beğenizini ve ilgisini kazandı daha sonra 1994 yılının Ekim ayında Gelirmisin Benimle adlı albümünü hazırladı.ve askerlik görevi nedeniyle bir süre çalışmalarına ara verdi.


    Askerlik görevini tamamladıktan sonra hemen üçüncü albümü Volkanik Parçalar'ın çalışmasına başladı. Üç aylık çalışmadan sonrada bu albüm Müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Volkan konak 1998 yılının Nisan ayında kendisi tarafından kurduğu Kuzey Müzik Prodüksiyon isimli firmasından Pedaliza isimli Albümünü Müzikseverlerin beğenisine sundu. 1993 yılından bu yana Albüm çalışmalarında yaklaşık elli adet bestesini sergilemiş ve bu çalışmalar sonunda Gazeteciler Cemiyeti, çeşitli vakıf ve dernekler tarafından yılın sanatçısı seçildi.1997 yılınıda Politika dergisi tarafından yılın en iyi Müzik sanatçısı seçildi. Volkan Konak'ın 1993 yılında ürettiği bir bestesinin tüm dünya hakları Kuzey Müzik Prodüksiyon ile Fransız prodüktör Alain Finet tarafından yapılan sözleşme sonucunda Alain Finet tarafından satın alındı. Bu beste İspanyolca olarak tüm dünyada yayınlanmak üzere single olarak çıkarılacaktır.


    2000 yılında Şimal Rüzgarı adlı albümünü DMC' den çıkararak dinleyicilerine ulaştırdı. 2003 yılı Aralık ayında 3.5 yıl aradan sonra yine DMC etiketiyle yayınlanan Maranda isimli albümü ise büyük beğeni toplayarak 2004 e müzik dünyasının iddiaları yapımlarından biri olarak girdi.



#05.08.2007 17:04 0 0 0
  • Cerrahpaşa

    Ah gurbet zalim gurbet
    Ağlatırsın adami
    Gözümde yaş kalmadi
    Biraksana yakami

    Vay seni Cerrahpaşa suyundan içmem
    Bi dahaki seneye
    Yolcu da gelup geçmem

    Yaş akar gözüm sızlar
    Ne kalur gerisine
    Herkesun bir derdi var
    Durur içerisinde

    Doktorlara böyle dediler
    Ayrılık defterini
    Elimize verdiler

    Doktorlar da ne bilir
    Ciğerun acisini
    Cerrahpaşa'ya koydum
    Canumun yarisini
#05.08.2007 17:05 0 0 0
  • Kaliteli bir Sanatci

    noimage
#11.05.2008 19:15 0 0 0
  • Paylaşım İçin Teşekürler
#11.05.2008 22:19 0 0 0
  • en çok cerrahpaşa dinliyorum
    güzel bir sesi var içten okuyor
#03.06.2008 13:19 0 0 0
  • Teşekkürler.
#28.06.2008 23:34 0 0 0
#29.07.2008 16:42 0 0 0
  • kuzeyin oglu/VOLKAN KONAK söylenecek tek şey,iyiki varsın.
#03.09.2008 15:06 0 0 0
  • noimage

    Beni faşist, katil dinlemeyecek!
    28 Şubat 2009

    Volkan Konak "Beni karısını dövenler, katilleri, faşistler dinlemeyecek" dedi.

    Yapılan araştırma sonucu , Türkiye'de birçok hayranı olan sanatçılarından biri Volkan Konak. Facebook'ta da 79 bin hayranı var. Albümleri çok satıyor. Ama bunlar onun hiç umrunda değil. Yalan söylemiyor, kıvırmıyor. 'Tehdit alıyor musunuz?' sorusuna ise 'Sinek konacağı atı bilir!' diyerek cevap veriyor. İşte Konak'ın anlattıkları:

    * Albümünüzde 'Cerrahpaşa 2' diye bir parçanız var. Ama bu şarkı kartonette yazmıyor. Neden?
    Kartonete koymadık ki, insanlara esnaflık gibi gelmesin, 'Bak önceki albümde tuttu da devamını yapmış' demesinler diye... Bu onun devamıdır aslında ama bunu sadece albümü alan kişi bilsin istedik.

    GÜNEŞLİ HAVA BENİ BOZAR!
    * Şarkılarınızı ve müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
    Ben ihtiyaç müziği yapıyorum. Bu yüzden de insanlar benim albümümü almak zorunda kalıyor. Kalacaklar da... Biz espri olsun diye bu albüme kullanma kılavuzu koyacaktık. Albümü güneşli havada dinlemeyin! Çünkü ben güneşli havayı sevmem. Güneşli havalarda beste üretemem. 'Benim albümüm yağmurda, gece ve yolculukta daha faydalı olur' diye yazacaktık, unuttuk.

    * En son 2006 yılında 'Mora' albümünü çıkarmışsınız. Sağlam bir hayran kitleniz var... Bu üç yılda size albüm çıkarmanız için baskı yapmadılar mı?
    Evet, yaptılar. Başımız belada o yüzden. Ben çok eziliyorum zaman zaman. Bizim DNA'mızda Karadenizlilik olsa da, Türkiye'nin yedi bölgesinde de aynı sevgiyle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla çok çalışmamız ve donanımlı olmamız lazım. Bir de bizim hayran kitlemiz müzik raflarından albüm alan insanlar... Bilinçli ve okumuş kişiler oldukları için onlara 'lagaluga' müzikler yapamazsınız. Ayrıca düzgün bir hayat yaşamanız ve çok çalışmanız gerek. Dolayısıyla bu çok ağır bir sorumluluk... Çıta koyduk ya, onu aşağıya düşürmememiz gerek! Öyle bir sevgi yaşıyorum ki, ürperip 'Acaba bunun karşılığını verebiliyor muyum?' diye düşünüyorum.

    YALAN SÖYLEMEM!
    * Peki sizi niçin bu kadar çok seviyorlar?
    Ben de bunu çok düşündüm ve şuna karar verdim: Aslında bütün hadise samimiyet... Siyasette, futbolda her yerde bu böyle... Çünkü insanlar kimin ukala olduğunu, kimin rol yaptığını anlayabiliyor. Biz naturel yaşadık. Başarısızlığımızı kabullendik. Ama en önemlisi; insanlara yalan söylemedik. Onları yalanla değil, duygu ve samimiyetle besledik.

    * 'Başarısızlıklarım da oldu' dediniz. Siz hangi konuda kendinizi başarısız gördünüz?
    Ben son üç-dört yıldır böyle bir sevgiyle yaşıyorum. Bu sevgiyi daha önce alabilirdim. Şöyle söyleyeyim; Türkiye beni 15 yıl sonra anladı. Belki 10 yılda anlayabilirdi. Belki daha çok çalışmalıydım. Belki Türkiye gibi bir ülkede fazla mütevazı oldum. Bunun dışında daha önce yaptığım caz altyapılı bir albümüm vardı 'Pedaliza' diye. Ama o ticari anlamda amacına ulaşmadı. Ben başarısızlıktan gocunmam, vücudumun bir parçası olarak kabul ederim.

    * Evli misiniz?
    Evet. Ama bu pek bilinmez. Çünkü ben hep müzikle gündeme geldim. Özel hayatımla gündeme geldiğim an, müziği bırakırım. Çok güzel bir kızım var, sizin kadar asil.
    POPÜLER OLMAM
    * Kaç yıldır evlisiniz? Eşiniz bu camiadan biri mi?
    1998 yılında evlendik. O özel bir kolejde İngilizce öğretmeni. Çoğu insan ona 'Sen niye çalışıyorsun?' diyor. Tabii çalışacak. Biz elmalarla armutları karıştırmıyoruz. Baştan her şeyi konuştuk.. Dedik ki sevenimiz olur, dürtülerimiz olabilir. Her şeyin üstesinden geliriz. Bizim camiada paylaşmak zordur. Bazen eve gidiyorsunuz her yeriniz ruj içinde... Yeri geliyor bin kişi sizi öpebiliyor.
    * Peki eşiniz kıskanıyor mu?
    Hiç kıskanmaz. Öyle olsa kopar gibi geliyor bana... Ben dünyada başkalarının duygularına basarak yükselmedim. Hiçbir erkeğin yanındaki kadına bakmam. Çünkü ben kendime yapılmasını istemediğimi başkasına yapmam. Değerlere saygılı olduğun sürece sayılırsın. Her şey bilinir bu camiada... Ben bugün en uç düşüncedeki konsere de gitsem, yine de kendi repertuvarımı okurum. Bu değişmez! Kanal 1'de 'Kuzey'in Oğlu' diye bir program yaptım. Yapımcı üstünü başını yırttı. Ağzımdan laf kaçıyor, kameraya sırtımı dönüyorum. Buna rağmen inanılmaz izlendi. Ama baktım albümün önüne geçiyor. 10 bölümde bıraktım. Çünkü televizyon fazla popülarite kazandırıyor, bu da hoş bir şey değil!
    * Ama bu aslında iyi bir şey değil mi? Albüme de katkısı var...
    Ama ben ne istiyorum biliyor musunuz? Beni herkes dinlemesin! Çünkü beni herkes dinlerse, ben üzülürüm. Beni faşist, beni katil dinlemeyecek! Beni en yakın arkadaşı sıtmalı hayvanlar gibi açlıktan titrerken karısına sarılıp yatan dinlemeyecek! Sevmem ben! Yere tüküreni sevmem, kadına şiddet uygulayanı sevmem. Mesela ben karısına şiddet uygulayan bir adamın arabasında albümümü görürsem çok üzülürüm. Demek ki; 'Bende bir eksiklik var; o beni öyle algıladı' diye düşünürüm.

    * Korsan albümlerinizi görüyor musunuz? Görünce ne hissediyorsunuz?
    Çok görüyorum. Geçen gün yeğenim internete girdi. Bir baktım, benim albümüm bir forum sitesinde var. Biri diğerine 'Eline sağlık' diyor. Ama kimse bana teşekkür etmiyor, buna çok kırıldım.
    * Ölümden korkuyor musunuz?
    Ölüm benden korksun! Ben ondan niye korkacakmışım? Ölüm geldiğinde ben kapıdan çıkmış olurum. Biz idamda sandalyesine tekmeyi kendi vuranlardanız... Ölüm geldiğinde ben 'Haydi eyvallah! Senden korkmayacak kadar onurlu yaşadım' diyeceğim.
    * Müziği bırakacak mısınız?
    Bir albüm daha yaptıktan sonra Volkan Konak eserleri diye çift CD'lik bir çalışma çıkaracağım. Ben duygu tekrarına düşmeden bu işi bırakmak istiyorum. Bıraktıktan sonra 'Karadeniz sineması' yapmak istiyorum. Çünkü yapılanlar bizim 'Karadeniz sineması' değil!
    * Yeşim Ustaoğlu'nu nasıl buluyorsunuz?
    Çok başarılı buluyorum ve onunla tanışmak istiyorum. Ne olur, bu düşüncemi kendisine iletin! Elimde çeşitli senaryolar var, müzikleri konusunda da kendisine yardımcı olurum. Ona lojistik destek de veririm. Çevrem geniştir. Diğer hayalim Genco Erkal'la tanışıp, şiir ve müziğin içiçe geçtiği tek kişilik bir müzikal yapmak...
    * Kanserden ürküyor musunuz? Check- up yaptırır mısınız?
    Yaptırıyorum. İnsanlara bu konudaki tavsiyem kaderci değil, şüpheci olmaları... Kanserin tedavisinde erken teşhis çok önemli. Ama bir gerçek ki, Çernobil'den dolayı Karadeniz insanı tavuklar gibi öldü. Çapa, Cerrahpaşa'da hep bizim insanlarımız var. Ama yanlış anlaşılmasın devlete kin gütmeyiz.
    * Babanızın ölümü de Çernobil'e mi bağlı...
    Ben babamın ölümünü Çernobil'e bağlamam. Belki yaşlılıktandır. Ama gençler de ölüyor. Ben bilinçli yaşamaya çalışıyorum. Sık sık check-up yaptırıyorum. Ama çıkarsa da çıksın. Geleceği varsa göreceği de var. Kazım herif gibi gitti, ben de onun gibi giderim. Ben kendimi mezarlıklarla ve hastanelerle terbiye ettim. Gecenin ikisinde mezarlığa giderim. Özellikle bizim oralara gittiğimde Konakoğlu Mezarlığı'nı ziyaret ederim. Onlara şarkı ve şiir okurum. Dua okuyacaksam Türkçe okurum. Yaratıcımız her dili anlayabilir. Onu küçümsememek lazım.
    * Siyasi partilerden size çok teklif geldiğini duydum, doğru mu?
    Evet. Geldi ve gelmeye de devam ediyor. Ama ben gülüp geçiyorum. Çünkü sanat çok masum ama siyaset çok kirli... Sanatta kumpas kurmak, arkadaşına CD ile şantaj yapmak yoktur. Bizim hiçbir siyasetçide olmayan gücümüz var. Ben bunu elimin tersi ile iter miyim? Ben siyaset üstüyüm!
    * Facebook'ta 79 bin üyeniz var biliyor musunuz?
    Biliyorum bana söyleniyor ama ben internet özürlüyüm. Üretkenliğimi kaybetmemek için internete girmiyorum. Naturel kalmak istiyorum. Bilgisayarlı müzik yapmaktansa akustik kalmayı tercih ederim. İnsanlar benim müziğimi dinlemeseler bile saygı duyuyorlar. Ben sadece kendini seven biriyle arkadaş olamam.
#28.02.2009 21:44 0 0 0
NaZ NaZ foto
  • Gerçek bir sanatci
#02.03.2009 00:15 0 0 0
  • Volkan Konak'tan ilginç tavsiyeVolkan Konak, aşk acısı çeken gençlere 'ağabey tavsiyelerinde' bulundu.
    Karadeniz müziğini evrensel müzik formlarıyla buluşturarak özgün bir yapıda yeniden şekillendiren sanatçı Volkan Konak, aşk acısı çeken gençlere 'ağabey tavsiyelerinde' bulundu.

    noimage

    19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen gençlik konserinde binlerce Ordulunun karşısına çıkan Volkan Konak, söylediği şarkılarla gençleri coşturdu. Son albümü Mimoza'da seslendirdiği şarkıları gençlerle birlikte söyleyen Volkan Konak, özellikle aşk acısı çeken gençleri çok iyi anladığını belirtti. Kendisinin de bir dönem aşk acısı çektiğini söyleyen Konak, "Ya bu kızları bazen anlamak zor. Mesela kendisini seven çocuğun içkisi yok, sigarası yok, kahvesi, kumarı
    yok. Hiç bir kötü alışkanlığı yok. Çok iyi bir insan. Kızım ne güzel işte, böyle bir insan seni seviyor daha ne istiyorsun? Kızın birine böyle bir insanı niye sevmediğini soruyorum, 'Evet iyi insan ama fazla iyi' cevabını veriyor. Onun için fazla iyi olmayın. Benim gibi olursunuz" diye espri yaptı.
    Konak, bu arada sevgilisini ikna edemeyen bir gencin isteğini kıramayarak cep telefonuna kendi sesinden kayıt yaptı. Konak, cep telefonuna, "Kızım bak işte, seni deliler gibi seviyor. Dön artık. Affet onu" sözlerini kaydettirdi. Konak, bu tavrıyla yoğun alkış aldı.
    Gençleri 19 Mayıs'ın önemini anlamaya çağıran Konak, bu konuda gençleri bilinçli olmaya davet etti. Konak, "Mustafa Kemal'i anlamak kolay değildir. Mustafa Kemal'i Amerikan bağımlısı olanlar anlayamazlar. Benim şarkılarımı beğenmeyen, dinlemeyen birileriyle ben ahbaplık ederim. Benim görüşlerimi beğenmeyen biriyle de ahbaplık ederim. Ama Türkiye'yi sevmeyenle ahbaplık etmem. Çünkü hepimiz aynı güneşte çamaşır kurutuyoruz" şeklinde konuştu.
#21.05.2009 11:51 0 0 0
NaZ NaZ foto
  • "Mustafa Kemal'i anlamak kolay değildir. Mustafa Kemal'i Amerikan bağımlısı olanlar anlayamazlar.Dogru söze ne denir ki.


    Gerçekten adam gibi adam, sessiyle yorumuyla sarkilariyla tavirlariyla sözleriyle.
#21.05.2009 17:15 0 0 0
NaZ NaZ foto
  • Ohhh be, sonunda Hollandaya geliyor

    3 kasım Utrecht, 4 kasım Deventer ve 8 kasım Amsterdam
#22.10.2009 21:16 0 0 0
  • Volkan Konak kendine özgün stiliyle ve özgün bir formatla 19 Şubat 2010 Cuma günü ShowTv ekranlarında olacak.

    Hayranlarının hasreti artık sona eriyor.
    Volkan Konak 19 Şubattan itibaren her Cuma Show Tv de.
#23.01.2010 21:21 0 0 0
  • EkranLar Adam Gibi Adam GörSün :)
#23.01.2010 21:32 0 0 0
  • Volkan Konak, Pepsi reklamında oynamadı.
    Karadenizli türkücü, 'Ancak senaryoyu ben yazarsam reklamında oynarım' dedi.

    Reklamlarında ünlü isimleri oynatarak satışlarını arttırmayı hedefleyen Pepsi'nin son gözdesi Volkan Konak oldu. Son dönemde konserleri hınca hınç dolan, şarkıları dilden dile dolaşan Karadenizli türkücüye teklif götüren firma yetkilileri, ummadıkları bir yanıt aldı. "Kuzeyin oğlu" lakaplı şarkıcı, kendisine yapılan 1 milyon dolarlık teklifi firmanın Amerikan sermayesi olması sebebiyle reddetti.

    noimage

    Firma yetkilileri, Volkan Konak'ı ikna etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Televizyon Gazetesi'nin haberine göre; Pepsi'den aldığı reklam teklifinin 1 milyon dolardan bile fazla olduğunu ima eden Karadenizli türkücü, "Firmanın reklamında ancak senaryoyu ve içeriği ben hazırlarsam rol alırım. Aksi halde, ne kadar ücret teklif ederlerse etsinler Pepsi ile bir anlaşma yapmayacağım" açıklaması yaptı.

    Megastar'ın yerine Kenan

    Pepsi, reklam filmi için ilk Tarkan'a teklif götürdü. Ancak Megastar, uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınınca yetkililer, şarkıcının yerine son dönemin en gözde oyuncusu Kenan İmirzalıoğlu ile el sıkıştı.
#15.04.2010 00:02 0 0 0
  • EkranLar Adam Gibi Adam GörSün

    Evt doğru söylüyorsun abi...
#15.04.2010 14:55 0 0 0
  • İyibir çalışma..teşekkürler..
#04.05.2010 12:22 0 0 0
  • noimage
    İşte Volkan Konağı'ın karavanı


    Volkan Konak, bugün Karadeniz türkülerini tüm Türkiye'ye sevdiren bir fenomen.


    Son albümü 'Mimoza' piyasadaki en yüksek rakamı yakalayarak 200 bin satan sanatçının konserlerini binlerce insan dolduruyor. Konserinde bedava bilet dağıtılmayan ender isimlerden biri o. Televizyon programı da reyting rekorları kırdı. Özel hayatının konuşulmasından ve müzik dışında herhangi bir konuyla gündeme gelmekten imtina ediyor. Bu röportajda yürüyen konağının kapılarını açtı ve ilk kez müzik dışında da konuştu


    Konserleriniz de dahil, her yere karavanınızla gidiyorsunuz. Uçak korkunuz mu var?
    - Uçağı ben kullanmadığım için binmemeye çalışıyorum. Uçakta özgürlüğümü kaybettiğimi düşünüyorum. Bir silindire biniyoruz, hiç tanımadığım insanlar etrafında, önümü görmeden gitmek canımı sıkıyor. Ama tabii ki Amerika'ya giderken ya da acil bir durum olduğunda uçağa biniyorum. Türkiye'de yılda ortalama 150 bin kilometre yol yapıyorum. Hatay Arsuz'tan Edirne Hamitabat Köyü'ne kadar çeşme çeşme her yeri bilirim karavanla gezdiğim için. Avrupa'ya da karavanla gitmişliğim var... Ya da otomobille gidip orada karavan kiralıyorum.
    noimage
    Kışın da karavan mı kullanıyorsunuz?
    - Evet evet. Ön lastiklere zincir bağlayınca Abant'a, Kartalkaya'ya bile gidiyorum.
    SEYYAR KÖFTECİ SANDILAR KARİZMAM ÇİZİLDİ
    Başınıza komik olaylar da geliyor mu?
    - Gelmez mi! Geçenlerde Adana'dan gelip Zonguldak'a gidiyoruz, "Mahmut Abi sulu yemek yap da yiyelim" dedim, Ankara tarafında çok güzel bir yer bulduk, çektik sağa. Ben tankları filan temizliyorum. Televizyon açık, cam açık, Mahmut de içeriyi topluyor. Genç bir çocuk geldi camın önüne, "Köfte ekmek ne kadar?" dedi. Bütün karizmam çizildi o anda. Çocuk benim karavanı, seyyar köfteci zannetti! Her şeyi bırak; karavanı yeni almışım, nasıl özeniyorum. "Benziyor mu lan köfteciye!" diye espri yaptım ama çocuk da çok mahcup oldu. Karavancılık bir yaşam tarzı. Üç-beş sene sonra müzikte frene bastıktan sonra dünya turu düşünüyorum. Belgeselcilik yapacağım. Yapılmıştır mutlaka böyle şeyler ama ben farklı bir formatta yapmayı düşünüyorum. İçinde müzik de olacak.
    noimage
    MEZARLIKTAN GELEN ÇIĞLIĞI İYİ BİLİRİM
    Babanızı kaybettikten sonra seslendirdiğiniz 'Cerrahpaşa' şarkısı çok kişiyi ağlatmıştı. Cerrahpaşa'ya gidebildiniz mi sonra?
    - İki kere gittim. Hatta birinde tesadüf, babacığımın yattığı odanın önünden geçtim. Hastanelerin önünden geçerken geceleri ışıklarına bakar; acaba kimin canı yanıyor, kimin ne derdi var, diye düşünürüm. Hastanedeki insanların bakışlarını izlerim. Nemlidir hep gözleri. Ben de "Hayatım boyunca gözlerim nemli kalacak" diye yemin ettim. Gözü nemli insandan zarar gelmez.
    Babanızın mezarına gidiyor musunuz?
    - Bizim ailemizde mezarlık olgusu çok farklıdır. Babam öldüğünde mezarının başına ışık bağlayıp, üç gün onun yanında yattım. Hala da geceleri mezarlıkta babama çok güzel türküler okurum. Gündüzleri de gider duamı ederim.
    noimage
    Sizi duyduğunu düşünüyor musunuz?
    - Tabii ki. Ama duymasa bile ben rahatlıyorum. Benim en büyük hobim gece ikide mezarlığa gitmektir. Ağlarım, dertleşirim, özelimi yaşarım. Mezarlık kültürü benim ruhumu terbiye etmiştir. Dolayısıyla insanların birbirini kırmasını, üzmesini saçma buluyorum. Ne zaman öleceğimi bilmiyorum ama yatacağım yeri kesin biliyorum. Konakoğlu mezarlığı, babamın yanı... Sekiz yüz sene yaşamayacağımı bilerek yaşıyorum yani. Bazı arkadaşlarımız beş yüz sene yaşayacaklarını sanıyorlar herhalde. Eh onlara da hayırlı işler baba! Hiç ölmeyeceğini sanan arkadaşlarıma Allah uzun ömürler versin ama ben öleceğim. Ölüler çürüyen bir dal gibi upuzun yatarlar toprak altında. Kör, sağır, dilsiz ama onların bir sesi vardır. Mühim olan o sesi duyabilmek.
    Nasıl bir ses?
    - Toprağın altından bir çığlık gelir ve ben o çığlığı duyanlardanım. Mezara girdikten altı ay sonra tahtalar yerleşir, mezar çöker, kara sinekler çıkar. Biz, o kara sineğin çıkacağı zamanı bilerek yaşadık. Maçka'da cenazemizi tabutla gömeriz biz. O bir psikolojik rahatlamadır. Çünkü, bir yakınımın üzerine toprağı atamıyorum. Yapamıyorum ne yapayım! Geçenlerde bir arkadaşımın babası vefat etti, cenaze defnedildi, kafamı bir kaldırdım herkes gitmiş, ben hala oturuyorum. E gidemiyorum ne yapayım; adamı koyduk oraya, hemen bırakıp nasıl gideyim!
    DİNLEYİCİM HAYATA DA KADINA DA DOKUNMUŞ BİLİNÇLİ KESİMDİR
    Bölge-yöre ayırmadan hemen her yerde aynı büyük ilgiyi görüyorsunuz. Karadeniz'den böyle bir ismin çıkıp tüm coğrafyaya yayılması ilk mi?
    - Geçen sene Diyarbakır'da 50 bin kişiye şarkı söyledim. Galiba bir ilk bu. Biz Karadenizliler sporda, sanatta siyasette başarılı olduk ama müzikte sınıfta kaldık. Kemençeyi müzelik ettik. Konservatuvarda okutulmayan tek enstrüman Karadeniz kemençesidir. O yüzden Karadeniz müziğini yayabildiğim için çok gururluyum. Trabzonspor şampiyon olamadı ama ben müzikte şampiyon oldum. Birkaç sene de bu şampiyonluğu bırakmayı düşünmüyorum.
    noimage
    Bu sene en çok satan albüm sizinki. Konserlerinizde de yer bulunmuyormuş. Şehir efsanesi mi gerçek mi?
    - Doğru. Benim dinleyicim AB grubudur, raftan CD alır. 200 bin sattığımı 10 yıldır birlikte çalıştığım plak şirketim DMC söyledi. Önümüzdeki günlerde Platin Plak alacağım. Benim dinleyicim hayatı bilen, hayata asılmış, kadına dokunmuş, suya dokunmuş, bilinçli ve kültürlü kesim olduğu için bilet alıyor. Müthiş bir aşk yaşıyoruz Türkiye'nin her tarafında. Ana yanağı gibi vefalı, yarin yanağı gibi asil bir aşk. Bizim aşkımız nefesin nefese vurması değil. Düzeyli insanlara müzik üretiyoruz.
    Her 10 yılda bir müzik kültürü değiştiği için mi "Üç-beş yıl sonra müzikten uzaklaşırım belgesel yaparım" diye düşünüyorsunuz?
    - Ağaçlar ayakta ölür diye bir söz var, severim o cümleyi. En çok reyting alan TV programımı 13 bölümde bitirdim, o da bir yiğitliktir. Leman Sam ablam aradı, "Ulan helal olsun" dedi. Bırakamam zannetmiş. Demek ki her şey para değil, paranın satın alamayacağı, verdiği sözü tutan birkaç adam da olsun bu memlekette. Benim TV programını kabul etme sebebim bir dinleyicimin, "Konserinize bilet aldım ama param olmasa sizi dinleyemeyecek miyim?" sözleriydi. Doğru, üst düzey konserlerin bilet fiyatları yüksek oluyor. Üç kişi gelmeye kalksa 250-300 lira para. Hediyem olsun diye 13 bölüm TV programı yaptım, herkes dinlesin dedim; dinledi de.
    noimage
    BENİ TANIMAK İSTEYENLERE
    Ben babamdan cesur ve dürüst olmayı öğrendim.
    Atatürk'ten bağımsızlığın kıymetini ve devrimcilik ruhunu öğrendim.
    Deniz Gezmiş'in emperyalizme karşı mücadelesinde, ölüme şarkı söyler gibi gidişinden çok etkilendim.
    Che Guevara'nın yüzünü hiç görmediği insanlar için bile hayatını feda etmesinden çok etkilendim.
    Nazım Hikmet'in vatanseverliği ve şairliğinden çok çok feyz aldım.
    Uğur Mumcu'nun yurttaşlık bilinci ve Atatürkçülük'ünden çok nasiplendim
    Bülent Ecevit'in mütevazı beyefendiliği ve devlet adamlığını örnek aldım.
    Bunlar benim hayatımı şekillendiren olgulardır. Bunlar çok özel insanlar. Bu felsefe doğru bir felsefedir.
#24.07.2010 23:19 0 0 0