1. ANAYASAL İLKELER VE HAKLAR
1.1. Anayasal İlkeler
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temel ilkeleri başlangıç kısmı ile birinci kısımdan anlaşılabilir. Anayasamız "Cumhuriyetinin nitelikleri" başlığı altında "Türkiye Cumhuriyeti,
toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" şeklindeki açıklamasıyla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Temel İlkelerini saymıştır ( Any. M.2 ).
1.1.1. Atatürk Milliyetçiliğine Bağlı Devlet İlkesi
Kurtuluş Savaşı ile birlikte Türk Milliyetçiliği; ırkçı olmayan, ölçülü, barışçıl, insancıl ve Misak-ı Milli sınırları içinde kalan bir ideoloji (düşünce bilimi) olarak gelişmiştir.Atatürk Milliyetçiliği olarak da anılan Türk Milliyetçiliği; bütün fertlerini, kederde,kıvanç ve tasada ortak, bölünmez bir bütün halinde, milli şuur ve ülküler etrafında toplayan bir düşünce biçimidir. Aynı zamanda milletimizi dünya milletler ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak millî birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaçlayan bir harekettir. Atatürk Milliyetçiliği, ırk, din, dil ayırımı yapılmaksızın, Türk vatan ve milletinin
bölünmez bir bütün olduğu, Türk Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk sayılacağı inancına dayanır.
1.1.2. Demokratik Devlet İlkesi
Demokratik devlet, halkın devlet yönetimine katılması esasına dayanan devlet
demektir.Bu ilke doğrultusunda Devleti yönetecek organlar millet tarafından doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak seçilerek iş başına gelecekler ve çeşitli siyasal partiler çeşitli siyasi, görüş ve eğilimleri temsil etme yetkisine sahip olacaklardır (Any. M. 68/ 2 ). Bu nedenle Anayasa, siyasal partileri siyasal hayatın vazgeçilmez unsuru olarak kabul etmiştir. Vatandaşların kanun çerçevesinde seçme ve seçilme haklarına sahip olmaları; seçimlerin
serbest, eşit, tek dereceli, genel ve gizli oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yapılması da Demokratik Devlet İlkesinin gereğidir(Any. M.67).
1.1.3. Hukuk Devleti İlkesi
Hukuk devleti, devletin bütün eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına dayandığı ve vatandaşların da hukuki güvenlik içinde olduğu bir sistemdir.
Hukuk devleti, vatandaşların temel hak ve ödevlerinin güvenceye bağlandığı,
yasaların anayasaya uygun olduğu ve bunun denetlendiği, herkesin tâbi olduğu kuralların aynı olduğu, yönetimin hukuka uygun davrandığı devlettir.
Hukuk devletinin sağlanabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu
şartlardan ilki, ''yürütmenin yargısal denetimidir''. Kişi hak ve hürriyetleri tarih boyunca yürütme organı tarafından ihlal edilmiştir. Yürütme işlemlerinin keyfilikten kurtarılabilmesi için yürütme işlemlerinin yargısal denetimi şarttır.
Hukuk devletinin sağlanabilmesi için gerekli diğer şartlar ise, ''yasama işlemlerinin yargısal denetimi ve yargı bağımsızlığıdır''. Anayasa, yasaların anayasaya uygunluğunu denetlemek için Anayasa Mahkemesine yer vermiştir yargı bağımsızlığı ise yargı organlarının yasama ve yürütme organları karşısında bağımsız olması ve karar verirken kimseden emir almamasıdır.Anayasaya baktığımızda yürütmenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargısal denetime
açık olduğunu ve temel hak ve özgürlüklerin ve bunların hangi durumlarda
sınırlandırılabileceğinin Anayasada yer aldığını, yasaların anayasaya uygunluğunu denetleyen Anayasa Mahkemesinin varolduğunu ve yargının bağımsız olduğunu görürüz(Any. M. 12-138-146).
1.1.4. Laik Devlet İlkesi
Laiklik ilkesinin, din hürriyeti ve din ve devlet işlerinin ayrılığı olmak üzere iki
boyutu bulunmaktadır.
Din hürriyeti, inanç ve ibadet hürriyetlerini kapsamaktadır. İnanç hürriyeti, herkesin
dilediği inanç ve hürriyete sahip olabileceğini ya da hiçbir dini inanca sahip
olmayabileceğini ifade eder. İbadet hürriyeti ise; kişinin, inandığı dinin gereklerini yani
ibadet, ayin ve törenlerini serbestçe yapabilmesidir. Anayasamızda, inanç hürriyeti hiçbir
sınırlamaya tâbi olmaksızın kişilere tanınmıştır. Anayasamızın 24. maddesinin birinci
fıkrasına göre, " Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir". Anayasamız,
ibadet hürriyetinin, Anayasa'nın 14'üncü maddesinde sayılan, devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan
kaldırma amaçlarıyla kötüye kullanılmasını yasaklamıştır.
Laikliğin din ve devlet işlerinin ayrılığını belirten ikinci boyutu ise, din kurumlarının
devlet görevlerini, devlet kurumlarının da dini görevleri yerine getiremeyeceğini, bunların
birbirlerinden ayrı olacağını ifade etmektedir. Laik bir sistemde devlet bütün din
mensuplarına eşit davranır. Laik sistemde resmi bir devlet dini olmaz. Devlet kurumları din
kurumlarını etkileyemeyeceği gibi, din kurumları da devlet kurumlarını etkileyemez. Laik
bir toplumda devlet işleri dinî bir temele oturtulamaz. Nihayet laik sistemlerde din
kurumlarıyla devlet kurumlarının ayrılmış olması gerekir. Fakat "laiklik" dinsizlik demek
değildir. Bu nedenledir ki, devletin dini inanç ve ibadetlere karışmaması, onları
engellememesi ve engel olmaya çalışanları önlemesi de gerekir.
Kısaca belirtmek gerekirse, Türkiye Cumhuriyeti Devletin'in temel ilkelerinden biri
olan laiklik:
Ø Din ve mezhep ayrımı yapmayan,
Ø Resmi bir dini bulunmayan,
Ø Din kuralları ile yönetilmeyen,
Ø Din hizmetlerini de bir kamu hizmeti olarak kabul eden,
Ø Devlet ve hukuk kurallarını din kurallarından arındıran
bir devlet düzenidir.
1.1.5. Sosyal Devlet İlkesi
Sosyal devlet, fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat düzeyi
sağlamayı, sosyal adalet ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ödev sayan devlettir. Sosyal
devlet, devletin, sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik
hayata aktif olarak müdahalesini gerekli gören bir anlayıştır. Sosyal devletin en belirgin
özellikleri, kişiyi ekonomik hayatta yalnız bırakmaması, ekonomik hayata müdahale etmesi,
herkes için insanlık onuruna yaraşır bir hayat seviyesi sağlamaya yönelik bir devlet biçimi
olmasıdır. Sosyal devlet, sosyal adaleti gerçekleştirmek, bireyin ve toplumun refahını
sağlamak ve sosyal güvenliği oluşturmak amaçlarını taşır.
Sosyal devletin ana öğelerinden biri millî geliri artırmak; bunun için yatırım yapmak,
sosyal adalet kuralları içinde kalkınmayı sağlamaktır. Sosyal devletin ana öğelerinden diğeri
millî gelirin adaletli dağılımını sağlamaktır. Sosyal devletin bir başka öğesi özgürlüklerin
gerçekleşmesi için maddi imkân sağlamaktır. Bir diğer sosyal devlet öğesi ise bireyleri
sosyal güvenliğe kavuşturmaktır.
1.1.6. İnsan Haklarına Saygılı Devlet İlkesi
Günümüzde insanların sahip oldukları temel haklar, çeşitli uluslararası antlaşma ve
bildirilerde; örneğin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde açıkça
gösterilmiştir. Bu beyannamedeki ilkeler, günümüzde demokrasiye bağlı bütün toplumlarca
tanınıp benimsenmiştir.Anayasamız, insanların insan olmaktan kaynaklanan temel hak ve hürriyetlerden
faydalanacaklarını açıklamıştır. Anayasamızın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti "İnsan
haklarına saygılı bir devlettir" ifadesi yer almaktadır.
İnsan hakları kavramı, bütün insanlara tanınması gereken ideal hak ve hürriyetleri
kapsamaktadır. İnsan haklarına, doktrinde "Temel Haklar" dendiği de görülür.
Temel haklar, Anayasamızın "kişinin hakları ve ödevleri" bölümünde düzenlenen
koruyucu haklarla, "sosyal ve iktisadî haklar" başlığını taşıyan bölümünde düzenlenen
isteme hakları ve "siyasal haklar ve ödevler" başlığı altındaki bölümde düzenlenen katılma
haklarından oluşmaktadır.
1.1.7. Eşitlik İlkesi
Eşitlik ilkesi Anayasanın 10. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre,
"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya
sınıfa ayrıcalık tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun
önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır" ( AY. Mad. 10 ).
1.1.8. Kuvvetler Ayrılığı İlkesi
Hukuk devleti olabilmek için, kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulanması, yani yasama,
yürütme ve yargı organlarının birbirinden ayrılması gerekmektedir. Son yüzyılda devlet
içindeki güçlerin bir elde toplanmasını önleme eğilimi gelişmiştir. Çünkü devlet içindeki
güçlerin, özellikle yargı gücü ile yürütme görevinin ya da yasama ile yürütmenin bir elde
toplanması, hukuk devletinin varlığını tehlikeye düşürebilir.
Anayasamız kuvvetler ayırımı ilkesini benimsemiştir.
Anayasamızda kuvvetler ayırımı ilkesi "devlet organları arasında üstünlük sıralaması
anl***** gelmeyip, belli devlet yetkilerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı
medeni bir iş bölümü ve iş birliği" şeklinde ifade edilmektedir. Üstünlük ise Anayasa ve
kanunlarda mevcuttur. "Anayasanın üstünlüğü ilkesi"ne göre; Anayasa daima diğer
kanunların üstünde yer alır. Anayasanın üstünlüğü ilkesi kanunların ve diğer hukuk
kurallarının anayasaya aykırı olamayacağı anl***** da gelir.
1.2. Anayasal Haklar (Temel Hak ve Hürriyetler)
İnsan hakları; dil, din, ırk, cinsiyet, ekonomik ve sosyal durum gibi hiçbir ayrım
yapılmaksızın bütün insanların yalnızca insan olmaları nedeniyle sahip oldukları haklardır.
Bu haklar bireye devlet tarafından bağışlanmış değildir. Devletin görevi; bu hakları korumak
ve güvence altına almaktır.
İnsan hakları kavramı, çok kapsamlıdır. Bütün insanlara tanınması gereken ideal hak
ve hürriyetleri de içine alır.
Anayasamız, İnsan haklarını "Temel Haklar ve Ödevler" başlığı altında düzenlemiştir.
Anayasamız bir yandan "herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez,
temel hak ve hürriyetlere" sahip olduğunu belirterek özgürlük anlayışını ortaya koymuştur.
Diğer yandan ise Anayasamız "kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal, hukuk devleti ve
adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak şekilde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri
kaldırmayı, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamayı"
devletin görevlerinden sayarak temel haklar ve hürriyetler konusunda özgürleştirme
anlayışını benimsemiştir.
Anayasa, Temel Hak ve Hürriyetleri, hakların niteliklerine göre, üç grupta
düzenlemiştir. Bunlar; "Kişinin hakları ve ödevleri (koruyucu, olumsuz statü hakları)"
"Sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler( isteme, olumlu statü hakları)", "siyasi haklar ve
ödevler( katılma, aktif statü hakları)"dir.
1.2.1. Kişinin Hakları ( Koruyucu, Olumsuz Statü Hakları)
Kişileri topluma ve devlete karşı koruyan hak ve özgürlüklere "koruyucu haklar" veya
"olumsuz statü hakları" denilmektedir. Bu haklar, Anayasada "kişinin hakları ve ödevleri"
başlığı altında düzenlenmiştir. Bu hakların gerçekleşmesi için devletin bu haklara
karışmaması (olumsuz bir tutum içinde olması) gerekir.
Anayasamızda Kişinin Hakları bölümünde ele alınan koruyucu hakların ( olumsuz
statü hakları) neler olduğunu inceleyelim:
Ø Kişi dokunulmazlığı
Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
(AY.Mad.17)
Ø Zorla çalıştırma yasağı
Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. (AY. Mad.18)
Ø Kişi hürriyeti
Herkes, kişi hürriyetine ve güvenliğine sahiptir. (AY. Mad.19)
Ø Özel hayatın gizliliği ve korunması
Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.
Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Kanunun gösterdiği haller dışında,
hiç kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz (AY. M. 20 ).
Ø Konut dokunulmazlığı
Hiç kimsenin konutuna dokunulamaz. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde, usulüne
göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla
yetkili kılınan mercinin emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz
ve eşyasına el konulamaz (AY. M. 21).
Ø Haberleşme hürriyeti
Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. (AY.Mad.22)
Ø Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir (AY. M. 23).
Ø Din ve vicdan hürriyeti
Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.14. madde hükümlerine aykırı
olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini
açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. (AY.
Mad.24)
Ø Düşünce ve kanaat hürriyeti
Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebeple olursa olsun düşünce
kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve
suçlanamaz. (AY.Mad.25)
Ø Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya
toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermemek serbestliğini de kapsar. ( AY. Mad. 26)
Ø Bilim ve sanat hürriyeti
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu
alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir. (AY.Mad.27)
Ø Basın hürriyeti
Basın hürdür. Sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma
şartına bağlanamaz. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
(AY.Mad.28)
Ø Süreli ve süresiz yayın hakkı
Süreli ve süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
(AY. Mad.29)
Ø Basın araçlarının korunması
Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın
araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle el konulamaz ve zoralım uygulanamaz veya
işletilmekten alıkonulamaz. (AY. Mad. 30)
Ø Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından
yararlanma hakkı
Kişiler ve siyasal partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme
ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. (AY. Mad. 31)
Ø Düzeltme ve cevap hakkı
Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya
kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla
düzenlenir. (AY. Mad.32)
Ø Dernek kurma hürriyeti
Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten
çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya
zorlanamaz. (AY. Mad.33).
Ø Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı
Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü
düzenleme hakkına sahiptir. (AY. Mad.34)
Ø Mülkiyet hakkı
Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. (AY. Mad.35)
Ø Hak arama hürriyeti
Herkes, meşru araç ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı
ve davalı olarak iddia ve savunma hakkına ile adil yargılama hakkına sahiptir (AY. Mad. 36)
Ø Kanuni hâkim güvencesi
Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. (AY.
Mad. 37)
Ø Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı
cezalandırılamaz, kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan
daha ağır bir ceza verilemez. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu
sayılamaz. (AY. Mad.38)
Ø İspat hakkı
Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine
getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık,
isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. (AY. Mad.39)
Ø Temel hakların korunması
Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama
geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. (AY. Mad.40)
1.2.2. Sosyal ve Ekonomik Haklar ( İsteme, Olumlu Statü Hakları)
Kişilerin toplumdan ve devletten isteyebilecekleri haklara, "isteme hakları" veya
olumlu statü hakları" denilmektedir. Bu çeşit haklar Anayasanın "sosyal ve ekonomik haklar
ve ödevler" başlığı altında yer almaktadır.
İsteme hakları devletten olumlu bir davranış, bir hizmet ve yardım isteme imkânlarını
tanıyan haklardır. Devletin bu hakların sağlanması için hareketsiz kalması değil, aksine
olumlu faaliyetlerde bulunması gerekir.
Anayasamızda Sosyal ve Ekonomik Haklar bölümünde ele alınan isteme haklarının
(olumlu statü hakları) neler olduğunu inceleyelim:
Ø Ailenin korunması
Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.. Devlet, ailenin
huzur ve refahı ile özellikle ****** ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi
ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. ( AY.Mad. 41).
Ø Eğitim ve öğrenim hakkı
Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. (AY. Mad.42)
Ø Kıyılardan yararlanma
Kıyılarla sahil şeritlerinin kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden
yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir. (AY. Mad.43)
Ø Toprak mülkiyeti
Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla
kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeterli toprağı bulunmayan çiftçilikle
uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. (AY. Mad.44)
Ø Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini
önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi
artırmak amacıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer
girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. (AY. Mad.45)
Ø Kamulaştırma
Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, karşılıklarını peşin
ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını,
kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar
kurmaya yetkilidir. (AY. Mad.46)
Ø Devletleştirme
Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde
devletleştirilebilir. (AY. Mad.47)
Ø Çalışma ve sözleşme hürriyeti
Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler
kurmak serbesttir. (Ay. Mad. 48)
Ø Çalışma hakkı
Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir. (Ay. Mad. 49)
Ø Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. (AY. Mad. 50)
Ø Sendika kurma hakkı
İşçiler ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve
menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst
kuruluşlar kurma hakkına sahiptirler. (AY. Mad. 51)
Ø Toplu iş sözleşmesi hakkı
İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma
şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptir. (AY. Mad. 53)
Ø Grev hakkı ve lokavt hakkı
Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev
hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve
şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. (AY. Mad. 54)
Ø Ücrette adalet sağlanması
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal
yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. (AY. Mad. 55)
Ø Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin
ve vatandaşların ödevidir. (AY. Mad. 56)
Ø Konut hakkı
Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde
konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler( AY.
Mad. 57).
Ø Gençliğin korunması
Devlet, istiklâl ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin pozitif ilimin ışığında,
Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini
sağlayıcı tedbirleri alır. (AY. Mad. 58)
Ø Sporun geliştirilmesi
Devlet her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri
alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. (AY. Mad. 59)
Ø Sosyal güvenlik hakkı
Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. (AY. Mad. 60)
Ø Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler
Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri korur ve
toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. (AY. Mad. 61)
Ø Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
Devlet yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının
eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla
bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır
(AY. Mad. 62 ).
Ø Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar. (AY.
Mad. 63)
Ø Sanatın ve sanatçının korunması
Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. (AY. Mad. 64)
Ø Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda, Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu
görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynaklarının
yeterliliği ölçüsünde yerine getirir. (AY. Mad. 65)
1.2.3. Siyasi Haklar ( Katılma, Aktif Statü Hakları )
Kişinin devlet yönetimine katılmasını sağlayan haklara, "katılma hakları" ya da
"Aktif statü hakları" denilmektedir.
Bu haklar Anayasanın "siyasi haklar ve ödevler" bölümünde düzenlenmiştir. Katılma
haklarından devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişiler yararlanmaktadır.
Anayasamızda Siyasal Haklar bölümünde ele alınan katılma haklarının ( aktif statü
hakları) neler olduğunu inceleyelim:
Ø Türk vatandaşlığı
Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür. (AY. Mad. 66)
Ø Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları
Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız
olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halk oylamasına katılma
hakkına sahiptir. (AY. Mad. 67)
Ø Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma
Vatandaşlar siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma
hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için 18 yaşını doldurmuş olmak gerekir. (AY. Mad.
68)
Ø Siyasî partilerin uyacakları esaslar
Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine
uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir (AY. Mad. 69 ).
Ø Kamu hizmetlerine girme hakkı
Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.
(AY. Mad. 70)
Ø Mal bildirimi
Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin
tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. (AY. Mad. 71)
Ø Dilekçe hakkı
Vatandaşlar ve karşılıkllık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden
yabancılar, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara
ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazılı başvurma hakkına sahiptir. (AY. Mad. 74)