dalların sevdası
düşmüş toğrağa,
olgun meyvelere hasret gençliğimiz...
zamanın billur çağlayanı,
gürül gürül akarken avuçlarımızda
bir damla yağmur adına
yakarmış dağ başlarında yüreğimiz...
gökyüzünde sanılmış bütün yaşam
gökyüzüne çivilenmiş ellerimiz
kulak verir misin çığlıklarıma???
dağları aşarak gelmişim sana
demir kapıları kırarak
ışık olur musun karanlıklarıma??