Iraklı Fatıma

Son güncelleme: 01.07.2023 13:59
  • (Şiirsel Öykü)

    '6 nisan 2003de Bağdatta Amerikan bombaları tarafından, param parça olarak yaşamını yitiren 7 yaşındaki Fatımanın anısına. '

    Adı Fatıma yedi yaşında
    Yirminci yüzyılın başında
    Kerbela çölünün tam ortasında
    Hasta anasıyla yaşardı Fatıma
    Babasını savaşta kaybetmişti
    Onun hiç sarı çizmeleri olmadı
    Beyaz çiçekli elbisesi
    Oyuncak bebeği, eteği
    Sadece okumaktı tek isteği
    Fatıma yoksul bir köy çocuğu
    Kerbela çölünde yeni yeşeren
    Umutla büyüyen gül tomurcuğu
    O yıl, okula başladı
    Yamalı bezden yapılmış okul çantası
    Komşusunun verdiği beyaz elbise
    Ne kadar da yakışmıştı ona
    Yırtık ayakkabılarından utansa da
    Mutluydu,çünkü okula gidiyordu
    Okumayı yazmayı öğreniyordu
    Biraz korku biraz sevinç
    Yirminci yüzyılın başında
    Tank seslerinin arasında
    Savaşın tam ortasında
    Iraklı bir kız çocuğu Fatıma
    Bir okul dönüşünde
    Bomba atan jetleri
    Yanan evleri
    Kan içinde cesetleri
    Telaşla koşuşturan
    Ağlayan insanları gördü
    Kuşlar gökyüzünü
    Mermilere bırakmış
    Krizantemler, kasımpatıları yerine
    Barut ve kan kokuyordu etraf
    Savaş çıktı dediler
    Küçücük hayal dünyasında
    Oyuncak bebeklerin
    Çiçekli elbiselerin
    Birde şehit babasının
    Hayaliyle yaşardı Fatıma
    Savaş nedir? Ölüm nedir? bilmezdi
    Bunları okulda öğretmemişlerdi
    Anlam verememişti bu olanlara
    Anasının mis kokan kucağına sığındı
    O geceyi karanlıkta geçirdiler
    Yeni günün habercisi sabah güneşi
    Yeni umutlarla doğmuştu
    Ortalık durulmuştu
    Beyaz elbisesini giydi kefen misali
    Erkenden pazara gittiler, anasıyla
    Nerden bilebilirdi ki mezara gittiğini
    İçi kıpır kıpırdı, mutluydu
    Öğretmenine bir demet kasımpatı
    Titrek elleriyle yazmak için kalem
    Kokulu silgi, yıldızlı toka
    Kırmızı kurdele, güzel bir çanta
    Çeyizine birkaç örtü alacaktı
    Önce kasımpatıları aldı, sonra kalemi
    Pazarın tam orta yerindeydiler
    Büyük bir patlama oldu
    Füze düşmüştü umutların üstüne
    Kanlar içindeydi Fatıma
    Beyaz elbisesi kırmızıya dönüştü
    Hala yaşıyordu, sol yanı sızlıyordu
    Anasının gözyaşı yağmuru andırıyordu
    Cehennemi andıran bir sıcaklık vardı
    Ama onun küçük bedeni üşüyordu
    Anasına sarıldı son bir umutla
    Gökten bir melek indi
    Haydi gidiyoruz dedi
    Bir eli anasının elindeyken
    Diğeriyle kasımpatıları sıkı sıkı tuttu
    Yanağında kuruyan gözyaşıyla
    Son nefesini
    Anasının kucağında verdi.
    O gün otuz beş can yanmıştı
    Bütün dünya ağlamıştı
    Kristal kadehlerin içinde
    Kan rengi şaraplar içildi
    Olmayan şereflerine kadeh tokuşturdular
    Açıklama yaptı bunu yapanlar
    'Yanlışlıkla oldu' dediler.
    Ne rahat söylediler
    Yetim kalan çocukları
    Kapanan ocakları düşünmediler
    Önce biraz kınandılar
    Sonra alkışlandılar.
    Puşt'muydu neydi o devletin başkanı
    Diğer bir adıyla insan kasabı
    Hiç üzülme Fatıma, başını öne eğme
    Sen şehitsin, şehit kızı
    Mahşerde ödenecek bu zulümün hesabı.

    Mehmet Ali Güneş
#07.11.2004 09:17 1 0 0
  • şeytan'ın son dansı değil bu
    son değil akacak kanın damarda seyri
    yüksek gri betonların, insan kılığında dolaşanları
    enerji kaynağı son değil
    petrol ve eşantiyondan müslüman kanı.
#08.11.2004 16:10 0 0 0
  • Ellerine Emqine SaqLıK ArKaDa$ıM
#12.06.2005 12:50 0 0 0
  • Paylaşım için Teşekkürler
#01.07.2023 13:59 0 0 0