Sensizlik canımı yakacak biliyorum. Gidişin sert bir yumruk gibi inecek suratıma.
Yeni doğan bebeğin annesinden emeceği süte duyduğu ihtiyaç gibi benimde sana ihtiyacım var. Her yeni başlayan gün benim sana olan uzaklığımı arttıracak. Doğan güneş , aşk şarkıları fısıldayan kumrular, tomurcuk güller, her gün sevinçle uyanan doğa sana olan özlemimi anımsatacak. Her an artacak bu özlem.
Güneş doğmaya başladığında kulağım telefonda sevgilimin sesini duyacağım bir çift kumru gibi hep yanımda olacağın anı bekleyeceğim. Çünkü o zaman bende senin gölgen olacağım. Karanlıkta bile önünü aydınlatmaya çalışıp sana ışık olacağım. Tıpkı senin bana ışık olduğun gibi. Ölümü düşünmekten vazgeçirdiğin gün beni yeniden yaşama bağladığın gibi sevgilim. Açmaya çalışan her gonca gibi her gün hayatıma yeniden doğacaksın. Bende senin hayatına eşlik etmek için açacağım. Batan güneşle beraber çıkan yıldızlara senin uzaklığını anlatacağım. Ve sana olan hasretimi. Ve sana olan sevgimi haykıracağım sessiz çığlıklarla.
Gün gelecek en büyük kalabalık içinde bile sana sımsıkı sarılıp her geçen gün artan aşkımı haykıracağım herkese. Gün gelecek kimsenin olmadığı bir yerde çılgınlıkların en büyüğünü yaşatacağım sana. Senin bana tattırdığın bütün heyecanları sana yaşatmaya çalışacağım. Bir lokma ekmeği, bir yudum suyu, bir hırkayı paylaşacağım seninle. Hayatın bütün acı ve tatlı anlarında yanında olup elini tutacağım senin elinden aldığım sıcaklıkla yaşadığın her olayda yanında olacağım. Sen gülerken gülecek ağladığında senin yerine ben ağlayacağım. Sevgimi sana dilimle değil gözümle anlatacağım. Belki tek odalı her şeyden yoksun belki kocaman bir evde seninle aynı havayı soluyacağım. Sen aç yattığında aç yatacak sen tok olduğunda tok olacağım. Gözlerinden aldığım ışık ve sevgi hayatıma yol olacak. Sana EVET dediğim günden beri hayat arkadaşımsın. Geleceğim, huzurum, mutluluğumsun.
Senin olmadığın bir hayatı düşünmek ve yaşamak istemiyorum. Bana bazen bir koca, bazen bir dost, arkadaş, bazen bir baba ya da ağabey olacaksın. Ben sana bir kadın, bazen dost, arkadaş, bazen bir anne veya kız kardeş olacağım. Sen ve ben değil biz olacağız her zaman.
Hani ilk tanıştığımızda sana bir şiir yazmıştım. Artık kokunu merak etmiyorum çünkü içime sindi kokun. Teninin sıcaklığını merak etmiyorum senin sıcaklığına ulaştı sıcaklığım. Gözlerinde yaşanan yaşam ben oldum. Henüz yaşadığın yerleri görme semde yaşa masamda senin anlattıklarınla yaşıyorum. Dudağından dökülen her kelime içime bir nakış gibi işliyor. Bana dokunduğun anda hiç yaşamadığım tatmadığım hisleri yaşıyorum. Artık seni merak etmiyorum. Çünkü seni yaşıyorum. Ve yaşadığımı sana da yaşatmak için her şeyi yapacağım.
Yeni doğan her gün sana yeniden aşık olarak uyanacağım. Sen uyurken seni seyredip Allah'a şükredeceğim seni karşıma çıkarttığı için.
Seninle yaşanacak her olayı yaşamaya VARIM.
Ey gökteki yıldızlar onu çok sevdiğimi fısıldayın kulağına.
Ey rüzgarlar kondurun küçücük bir buse dudağına.
Ey sıcacık güneş sar sevdiğimin bedenini ben sarıyormuşum gibi.
Ama artık yoksun...Ve ben acı çekiyorum hergün artan...bir gün seni tamamen söküp atacağım içimden...O zaman da sen acılar denizinde boğulacaksın....
Benim sevgimi benim yüreğimle görmeyi deneseydiniz eğer ben şuan ağlıyor olmayacaktım. Geçmişte yaşadığım acıların üzerine bana verilen bu sevginin bir lütuf olduğunu düşündüm.ama sizinle bunu paylaştığımda beni anlamadınız ve bunu saçmalık olarak değerlendirdiniz. Yıkıldım..... Hayat hep böylemi olmalı sevgiler hep unutulmalımı içe mi gömülmeli. Neden sevmek ayıp sizce. Oysa dünya sevgi üzerine kurulmuş olsaydı insanlar bu kadar ikiyüzlü olmazdı.
Işte dedim kendime işte yolculuğum başladı. Öyle hızlı koşmalıyım ki içimdeki sevgilim beni yakalayamasın. Bulmasın beni. Bulursa içimdeki acıyı ve hüznü görecek ve belki de benden nefret edecek. Ama benden nefret etmesini değil beni hep gülen yüzümle hatırlamasını istiyorum. O yüzden de nefesim tıkansada, yorulsamda koşuyorum. Kaçıyorum sevgimden.
Ama siz sevgiyi anlamayanlar neden hayatı benim gözümle görmeyi denemiyorsunuz. Neden benim de sevip sevilebileceğime inanmıyorsunuz. Neden bunun benim için ikinci şans olacağını düşünmüyorsunuz.
Neden.... neden....
Hani sabahları fırının önünden geçerken
burnuna doluverirya sıcacık ekmeğin kokusu
pastanenin önünden geçerken
dolar ya burnuna vanilya kokusu
işte bende öyle merak ediyorum senin o güzel kokunu
teninin rengini ve sıcaklığını
gözlerinde yaşanan yaşamı
yaşadığın yerleri senin gözlerinden seyretmeyi
dudağından dökülen güzel sözlerin
önce beynime sonra kalbime akışını
parmağının ucu yanağıma değdiğinde
sıcaklığı beni yakacakmı
işte ben seni böyle merak ediyorum
ya sen.......
sen beni nasıl merak ediyorsun
Hayat
belki gökyüzüne yazmalı bulutları şekillendirerek
belki gece denize yazmalı yakamozlarla
belki kuma yazmalı suyun götüreceğini bilerek
belki de sadece anlatmalı içimi
beni benimle onu onunla yaşayarak
bana beni seviyormusun diye sormadan
gözlerimdeki sevinci ve hüznü sormadan anlayarak
elini tuttuğumda
yanağını öptüğümde ne söylemek istediğimi bilerek
hayatta güzellikler kadar acıyıda paylaşarak
sevincimi sevinci
acımı, hüznümü hüznü bilerek
ağladığımda nedenini sormayarak
ama benimle ağlamayarak
güldüğümde benimle gülerek
dinlediği şarkılarda hep benden bir parça bularak
okuduğu şiirlerin içinde yaşanmışlıkları hissederek
dünü düşünmeden
yarını planlamadan
sadece bugünü yaşayarak
yaşanmalı hayat
öyle bir sevgi taşımalısın ki yüreğinde
dokunmadan ısıtmalısın sevdiğini
huzur bulmalısın bu aşkta
yaşamalısın ve yaşatmalısın her yönüyle
sadece "seni seviyorum" demekle bitmiyor iş bilmez misin
dokunmalısın sıcaklığını hissettirerek
gözlerini gözlerine dikmelisin söyleyemediklerini anlatarak
yaşatmalısın sevgini bütün insanlığa haykırarak
kaçmamalısın
yormamalısın
görmek istemelisin
elinden gelenin en iyisini yaparak
veeee
en önemliside
sevgin bittiğinde
bıtkığında "seni seviyorum" dediğin kişiden
ayrılığı yürek gösterip ilan etmelisin
kırmadan
incitmeden
yüreklilikle
sevgiler vardır yaşamda kalan
sevgiler vardır ruhu yaşatan
sevgiler vardır hayatı önemli kılan
var mıdır?
var mıdır?
Hep ağlamaklı geçiyor bu aralar günlerim yoruldum annem yaşananlardan belki de benim yorgunluğum yaşamdan yana kırgınlığım var hayat dair üzüntülerim var yaşananlara gün olur da kapına gelirsen gözlerimde yaşla hatalarımı yüzüme vurma bas beni gene çocukluğumda ki gibi koynuna bırak ağlayayım ağlama deme sakın bana sorma nedenini ağlamamın..bırak boşaltayım içimi ki aksın içimdeki bütün zehir
Bizi bize yaşarken geldik oyuna
eller kadir kıymet bilmiyor annem
senin kadar kimse sevmiyor annem
ne güzeldi hayatımız sorunsuz riyasız hep sevgi doluyken giriverdiler aramıza yeni sevgiler sundular iki yüzlülükle ne kadir bildiler ne de kıymet hep aldılar hiç vermeden yıktılar hiç yapmadan
Bir yar için seni terk edip gittim
Vicdanıma bir sor ne acı çektim
Kendimi ben sana emanet ettim
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem
yalan bir sevgi için seni kırdım, seni üzdüm annemama bende yanıldım bende kırıldımve çok üzüldüm annemgünler ay, aylar yıl gibi geldi bana yoruldum annem yoruldum sar beni sarmala beni al koynuna bırakma beni.
olur da bir gün gidersem bu dünyadan
sen beni ilk günki gibi sev olur mu aşkım
olur da sana bir kez olsun dokunamazsam
sen gel ebedi yatağıma ve dokun toprağıma
ben hissederim seni ve sıcaklığını
olur da benden sonra gönlün başkasını severse
beni unutma hep bir parçasında yaşat yüreğinin
olur da önce ben gidersem yaşamdan
sevgini de yanımda götürüp bekleyeceğim seni
sonsuzluğun olduğu o yerde