Bir balıkçı köyü burası
Dört hane, birkaç köpek ve denizin kırdığı kabuklar
Sessiz bir kuyu
Bekâr kızların bildiği
Bir tapınak var adanın öte tarafında
Çoban Hasan türkü söylüyor durmadan
Ansızın anlıyorum zeytinlikleri...
II. SON
Her gün aynı şeydir, diyor, sıkıntıyla
Tavandaki örümcekleri alıyor, elinde çalı süpürgesiyle
Terekte, tozlu bardakların içinde, durmuş bir kol saati
Nemden ıslak tuzluğun yanında
Kararmış gümüş bir yüzük...
III. ŞAİRİN DÜŞÜ
Şiir, diyor
Bir leğende doğan kız kardeşim
Annemim -ısıtıp- karnına koyduğu
Sıcak kiremit belki...
IV. BULUŞMA
El ele geçiyoruz demir köprüden
Frezya kokuyor nefesin
Saçlarına dokunmak için eğiliyorum
Kuğuran kuşlar, ölü yapraklar örtmüş ağzını