biz bu sevdayı.!
kaçakgecelerin küf kokan sokaklarında
namkör mermilerin bağrımıza hunharca gömüldüğü
kelepceli ellerimiz de sabırla,inatla,hırsla
çat diye çatlıyacak iki yüreğin tam ortasında yetiştirdik
şimdi bir mevsimki hazan.
dallar cıplaklığına ağlarken sessizce
karıncaların yaz boyu koşuşturmaları
meyvesini vermişken
hırçın kartalların kanatlarında
sıcak iklimlere göçe durmuşken umutlar
tüm takvim yapraklarını yakar ca sına.
eylül sarısına nispet
yeşile boyuyorum zamanı
bir yemin borcum vardı sana
yanlızlığın dipsiz kuyularına atıyorum kendimi
sesveriyorum gecene
eteklerim deki tüm taşları
hasretine mesafe çeken yollarıma ekerek
uzak iklim lerden bulutlara yükleyip
gözyaşlarımı
sözümü tutuyorum
adam gibi
leke sürmediğim sevdanı avuçlarımda
nefesimle ısıtıp saçlarına yağıyorum
kaldır başını güzüm
borcumu ödüyorum
seni seviyorum...