İstanbul'da seçim yarışı eğlenceli başladı.. Kendisini 'İstanbul'un Onursal Belediye Başkanı' gören Başbakan Erdoğan'ın fitili ateşlemesiyle bir acayip tartışma başladı..
Acayipliği şurada..
İstanbul'da İstanbullu mumla aranır hale geldiği için kimse rakibini İstanbullu değilsin diye suçlayamıyor..
Zaten İstanbul'da İstanbullu olmak makbul değil.. İstanbullular küçük bir azınlık..
Oy getirmez..
Sivaslı..
Karslı, Yozgatlı, Karadenizli falan olmak gerekiyor..
*
Bu nedenle Başbakan, CHP adayı Kılıçdaroğlu'nu İstanbullu olmamakla değil İstanbul'u bilmemekle suçladı..
"Adres bulamaz" dedi..
İyi de Kılıçdaroğlu postacı olmayacak ki..
Taksi şoförü de..
Bir parantez açayım.. İstanbul'u biliyorum diyen kişi aslında İstanbul'u bilmiyor demektir..
Çünkü İstanbul bilinmesi mümkün olmayan bir şehir.. Her yıl nüfusu 100 binin üzerinde artan, her yıl yeni sokaklar, yeni mahalleler eklenen, her seçim döneminde yeni ilçeler doğuran, genişledikçe genişleyen bir kent bilinemez!
Zaten İstanbul'un içinde birbirinden çok farklı 10-15 kent var..
İddia ediyorum..
Eskortları kaldırın, Başbakan'ı yeni ilçelerin çetrefilli sokaklarına bırakın yolunu bulamaz..
Belediye Başkanı Topbaş da öyle..
İstanbul böyle bir kent..
*
Başbakan'ın bu sözünden vazife çıkaranlar, Taksim'in yolunu bilmez, Fatih'i bulamaz, bir yerden bir yere gidemez diye kampanya başlattılar..
Yani..
Kılıçdaroğlu yolunu bulamaz..
Verdiği cevap çok güzeldi..
Gol atmaya kalkanlar golü kendi kalelerinde gördü..
bu gol diye tabirlere güler geçerim bence bu laflarla aday kendi kalesine gol atmış istanbul laf ebeliğiyle onun bunun taşoron fikirleriyle yönetilemez,
kendi kendilerini MELİH GÖKÇEK karşısında galip ilan eden şahışlar O'nun karşısına k.oğlunu çıkarmaya cesaret edemediklerinden adamı istanbuldan aday gösterdiler ama göreceksiniz sonuç yine değişmeyecek İstanbul AKPnin olacak. adamlar hizmet sektöründe süperler çok iyi biliyorum ki ;HALKA HİZMET HAKKA HİZMET düsturu ile çalışan insanlar , Allahta emeklerini zayi etmesin....