Zor oyunların oyuncusuyduk,
Saklambaç bilir/saklambaç oynardık hep
Çocukluğumuzun saklambaçlarını taşırdık
Yılların yorgunu yetişkinliğimize
Rüzgarlardan saklanırdık
Kırılmasın diye tomurcuklanan fidanlarımız
Gelirdi fırtınaların en zalimi
Gecelerden saklanırdık
Kararmasın diye gökkuşağımız
Çamurlar bulaşırdı renklerimize
Güneşlerden saklanırdık
Kaybolmasın diye yıldızlarımız
Yanardık cehennem sıcaklarında
Biz saklanırdık/hep saklanırdık
Karanlık köşelerde kararırdı
Yüreklerimizden kopan papatyalar
Solardı papatyalarımız...
Zor şiirlerin şairiydik
Kalemlerimiz kılıç olur
Kağıtları doğrardı ince ince
Yağmur damlaları doldururduk hokkalarımıza
Hüzün yazardık akşamlardan sabahlara
Doğmazdı bir türlü güneşlerimiz
Ayrılık kitapları dizerdik raflarımıza boydan boya
Ayrılık okurduk sabahlardan akşamlara
Gelmezdi bir türlü akşamlarımız
Hasret beşiğinde sallanırdı özlemlerimiz
Büyümezdi bir türlü
Çocuk kalır /ağlardı vuslatlarımız
Buzdan tarlalara ekerdik papatyalarımızı
Gözyaşlarımızdan verirdik can suyunu
Donardı papatyalarımız...
Can olsun diye canımızı verirdik de
Candan öte cananımıza
Ölürdü papatyalarımız...