"Bir gün , genç bir kadın , ayakkabı almak için bir mağazaya girdi . Satıcı defalarca çeşit çeşit ayakkabı denediği halde , müşterinin ayaklarına uygun bir çifti bulamıyordu . Adam , sonunda bezgin bir ifadeyle :
'Hanımefendi , elimden gelen bir şey yok' dedi . 'Sizin bir ayağınız diğerinden daha büyük' .
Kadın bu sözleri bir hakaret kabûl ederek mağazayı öfkeyle terk etti . Başka bir mağazaya gitti , ama ayni sorun orada da kendini gösterdi . Ayağına uygun bir çift ayakkabıyı bir türlü bulamadı .
Tam o mağazadan da ayrılmaya hazırlanıyordu ki , satıcı :
'Telâşlanmayın hanımefendi' diye atıldı . 'Ne yapalım , bir ayağınız diğerinden biraz daha küçük ! Ama sabırlı olursanız , zarafetinize uygun ayakkabılar bulacağımıza eminim' .
Biraz sonra genç kadın , mağazadan mutlu bir şekilde çıktı . Elindeki çantada iki çift ayakkabı paketi taşıyordu !"
İşte , yaşamımızın her alanında alternatif b , c planlarımızın , yani seçeneklerimizin bulunması gerektiğini de anlatan örnek bir öykü .
Aslında , yukarıdaki öykünün içinde , başarılı bir satış konusuyla ilgili pek çok ipucu da bulunmaktadır . Ama benim , kişisel gelişim ve meslek eğitimi kavramlarıyla çerçevesi çizilenlerin içinden ele alarak fikirlerimi kısaca ifade etmek istediğim konu ise ; seçeneklerimiz veya alternatif b , c planlarımız .
İnsan yaşamında çok büyük bir yer tutmakta bu planlar . Gerek kişisel gerekse toplumsal yaşamımızda , hattâ uluslararası ilişkilerde önemi tartışılmaz . Konuya açıklık kazandırmak amacıyla iki basit örnek de ben vereyim :
Diyelim ki , o gün evimizde hane halkının canı pirinç pilavı istedi . Ama evde pirinç yok . İmkânlar ölçüsünde , kilerimizde bulgur bulundurabilmişsek , pirinç pilavı yerine bulgur pilavı seçeneğini değerlendirmez miyiz ?
Futbol maçı yapan iki takım düşünelim . Takımlardan birinin durumu çok kötü. 1-0 , 2-0 derken , sonunda maçın kaybedileceği âşikar . O takımın teknik direktörü , önceden belirlediği seçenekleri uygulamaya koyarak , taktik değiştirmiyor mu ?
Bunlar gibi , uyguladığımız veya uygulandığına şahit olduğumuz pek çok b , c planlarıyla dolu hayatımız . Çünkü , belirlenen bir hedefe ulaşma arzusu var insanların içinde ve de olmalı . Hedefsiz bir yaşamın , gerçek bir yaşam olmadığını dile getirip konuşmaya gerek bile yok zaten . Belki bu aşamada , aklına "kader" kelimesi gelenler olabilir . Fakat kader dediğimiz sonuçların çoğunu kendimizin oluşturduğu da bir gerçek . Hedefe dönüştürdüğümüz bir arzumuza ulaşmaya gayret ederken olası olumsuzluklar için seçenekler tespit etmeyelim , sonra da bir engelle karşılaştığımızda "kader" diyelim . Herhalde doğru olmaz .
İnançlarımız seviyesinde belirlediğimiz kader ile , emek sarf edilmediği için karşılaşılan sonuca bağlı kader arasında çok fark var ! Adına "üşengeçlik" veya "önemsememek" , ne dersek diyelim , alternatif plansızlık kaderimiz olmamalı . Bu planlar için "gerekirse üretiriz" diyenlerin , bir olumsuzlukla karşılaştıklarında içine düştükleri durum veya yaşadıkları hüsran ile ilgili pek çok anlatacakları vardır herhalde .
"İnsan ne kadar akıllı olursa olsun,tedbirsiz ise sonunda mutlaka başarısızlığa uğrar." Gambietta
"Çaresizlik kavramından hiç mi söz edilemez ?" diye bir soru da akla gelebilir. Evet , söz edilebilir . Ama önceden hiçbir seçenek geliştirilmemiş , çözüm yolları tespit edilmemişse , sorunun cevabının ne olacağı açıktır. Hedef yolunda "ne yapayım , buraya kadarmış" dememek için başlangıçta iyi düşünmek ve gerektiğinde ısrarcı olmak şart .
Bir hedef belirlenmişse , ona kavuşma yolunda engellerle karşılaşılabileceği hiçbir zaman göz ardı edilmemeli . Bazen karşımıza bir duvar gibi çıkan bu engellere "eyvah" diyerek takılmamak için tek akılcı yol ; önceden , imkânlarımız ölçüsünde alternatif planlar oluşturmak . Yani alternatif çözüm yollarını önceden belirleyip , gerektiğinde gidilecek yerlerin adreslerini bir kenara kaydetmek . Çünkü , seçeneklerimizi belirlememişsek veya çok azsa , başarı şansımız o denli kısıtlıdır. Ayrıca , hedefe ulaşma aşamasında hangi özelliklerde ve ne denli bol seçenek oluşturduğumuz da büyük bir öneme sahip .
B , c , hattâ mümkünse d , e , planlarımızın nitelik ve miktarını pek çok kriter belirlemekte . Mutluluğun bizim için ne demek olduğu , duygusallık seviyemiz , mantık kullanış şeklimiz , ilgilendiğimiz konuya ait edinebildiğimiz bilgi çeşitliliği , ekonomik koşullar ve çevre koşulları , bu kriterlerin sıralamasında en önde gelenlerden . Ayrıca , sahip olduğumuz yetenekleri mümkün olduğunca iyi tanımak , zamanı kullanmayı bilmek , çok önemli unsurlar . Hedefle hayal arasındaki farkı aklımızdan kesinlikle çıkarmamamız gerektiği kanaatındayım . Bazı bahanelerin arkasına sığınarak gerçekçilikten uzaklaşmamalıyız . Tüm bunların yanında , "saygı , sevgi , bağışlama ve hoşgörü gibi kavramları da , alternatif planlarımızı belirleme aşamasında kullanmayı ihmal etmemeliyiz" diye düşünüyorum .