Yumurtada kimyasal madde tehdidi

Son güncelleme: 22.09.2022 12:44
  • Çevre örgütü Greenpeace, İzmit'ten toplanan tavuk yumurtalarında dünyanın en tehlikeli kimyasallarının tespit edildiğini açıkladı.
    Rapora göre, İzmit'te serbest beslenen tavukların yumurtalarından yapılan numune çalışmasında alarm verecek seviyelerde dioksin ve HCB (heksaklorabenzen) tespit edildiğine dikkat çekildi.
    Raporda söz konusu kimyasalların ana kaynaklarından biri olan İzmit tehlikeli ve klinik atık yakma tesisinden yayılan Kalıcı Organik kirletici'lerin (KOK) besin zincirini zehirlemeye başlamış olmasının önemli ölçüde endişe verici olduğu kaydedildi.
    İzmit'teki yumurta örneklerinin de diğer ülkelerdekilere kıyasla iki katı fazla oranda dioksin ve beş katı fazla oranda HCB içerdiği vurgulandı.
    Greenpeace Akdeniz, toksik maddeler kampanyası sorumlusu Banu Dökmecibaşı ''''KOK'ların besin zincirine çoktan karıştığı ve her geçen gün çevreye ve bedenlerimize biraz daha fazla zehirin girdiği de açıkça görülmektedir, bu nedenle eyleme geçmek için daha fazla zaman kaybedemeyiz. Türkiye'nin önünde KOK'ların kaynaklarını tespit etmek ve son vermek adına çok acil ve önemli adımlar vardır'' dedi.

    KOK'ların etkileri
    KOK'ların yeryüzündeki tüm canlılar için ciddi bir tehdit yarattığı, çok düşük seviyelerinin bile hormonal bozukluklara yol açtığı, insan ve hayvanların üreme ve bağışıklık sitemlerini tehdit ettiği belirtiliyor.
    Bazılarının aynı zamanda 'kanserojen' olduğuna dikkat çekilirken, bu tür kirleticiler kalıcı olduğu ve çok uzak mesafelere seyahat ederek ulaşabildiklerine dikkat çekiliyor.
    Greenpeace, Bumerang ve IPEN (Uluslararası KOKların eliminasyonu bilgi ağı) adlı çevre örgütleri, hükümetlerin acil önlem almasına dikkat çekti. Örgütlerin açıkladığı KOK kaynağı olan üç nokta ise şöyle:
    PVC ve klor üreticisi olan Petkim A.Ş., Derince'deki tarım ilacı (BHC) deposu

    İzmit tehlikeli ve klinik atık yakma tesisi
    Bumerang kampanyacısı Melis Yarman, "yapılan yumurta analizleri Çevre Bakanlığı'na bu tür tehlikeli kimyasalların kaynağında durdurulması yönünde acilen eyleme geçmesi için önemli bir uyarıdır'' dedi.
    Greenpeace'den Tuna Türkmen de, "bir başka KOK kaynağı olan Derince'deki 3000 tonluk BHC ve DDT stoğunun, Bakanlığın karar verdiği gibi Izaydaş'da depolanarak değil, alternatif bertaraf teknolojileri ile yokedilmesi mümkündür" diye konuştu.
#11.04.2005 18:27 1 0 0
  • Artık ne tür bir şeyler yiyeceğimizi bilemiyorum her gıdada bir çok insan vücutuna zararlı maddeler var. Bunların bir çoğu sonradan kendini belli edecek insanoğlu bence bir tehdit altında bunlara hükümetin bir çare bulması lazım...
#12.04.2005 08:21 0 0 0
  • "Yumurtadaki zehiri analiz edemiyoruz"
    Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Nihat Pakdil, İzmit Körfez yöresinin, petrol ve yakma tesisleri nedeniyle dioksin kirlenmesi yönünden riskli bölgeler olduğunu belirterek, dioksin kirlenmesinin özellikle su ürünleri açısından risk oluşturduğunu söyledi.
    Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Hasan Ekiz'in, hayvancılıkta suni tohumlama destekleri konusunda düzenlediği basın toplantısına katılan Pakdil, basın mensuplarının ''İzmit yöresinden alınan yumurta örneklerinde yüksek oranda dioksin kalıntısı bulunduğu'' yönündeki iddialara ilişkin sorularını yanıtladı.
    Dioksinin kanserojen bir madde olduğunu, ilk defa Belçika'da hayvan yemlerinde tespit edilmesi üzerine kriz yaşandığını, ardından Hollanda'da aynı krizin ortaya çıktığını hatırlatan Pakdil, şu bilgiyi verdi:
    ''Dioksin, karbon bileşiklerinin yakılması sonucunda ortaya çıkıyor. Bu kirlilik daha çok Çevre Bakanlığı'nı ilgilendiriyor. Ancak, su kirliliği ve kirli suların denizlere akması nedeniyle, esas risk su ürünleri açısından ortaya çıkıyor. İzmit Körfezi, petrol tesisleri, yakma üniteleri nedeniyle riskli bölgelerden biri. Çelik üreten haddehanelerin, kablo yakan tesislerin, otomobillerden çıkan yağların yakıldığı tesislerin olduğu yerler de kirlenme açısından riskli. Büyük çöplük yangınları da dioksin kaynağı. Konu Çevre Bakanlığı'nın görev alanında. Ancak bizim açımızdan da dioksinin gıda zincirine bulaşması söz konusu. Akarsular, yağmursuları yoluyla bu kirliliğin denizlere akması nedeniyle su ürünleri açısından risk oluşturuyor.''

    ''DİOKSİN ANALİZİ, HALEN TÜRKİYE'DE DE YAPILAMIYOR''

    Halen ithal edilen bütün yem hammaddesi ve ürünlerinde dioksin analizi istendiğini, ancak dioksin analizinin her ülkede yapılamadığını anlatan Nihat Pakdil, Türkiye'de de henüz dioksin analizi yapılamadığını, AB'nin desteği ile Ankara İl Kontrol Laboratuvarı'nın bu analizi yapar hale getirileceğini söyledi.
    Laboratuvarın altyapısının tamamlanmak üzere olduğunu, iki elemanın Pazar günü 1 aylık eğitim için Londra'ya gideceğini açıklayan Nihat Pakdil, ''Biz İzmit'teki olay üzerine değil, 4-5 ay önceden dioksin analizi konusunda çalışma başlatmıştık. Bir ay sonra bu kişiler eğitimden dönünce, laboratuvarda sistem oturunca, analizler yapılabilecek'' dedi.
    Dioksin analizinin zor ve riskli olduğuna, çalışanlar açısından da risk oluşturduğuna işaret eden Pakdil, İzmit'teki tespitleri ile ilgili de şu bilgiyi verdi:

    ''SERBEST DOLAŞAN TAVUKLARIN YUMURTALARI''

    ''Kocaeli İl Müdürü ile konuştum. Söz konusu yumurta örnekleri, iki köyde serbest dolaşan tavukların yumurtalarından alınmış. O yörede toplu tüketim için üretim yapılan tesis ve çiftlik yok. Diğer taraftan, TÜBİTAK ile görüştük. TÜBİTAK, havadaki dioksin kirlenmesi konusunda analiz yapabilecekmiş. Biz de dioksin benzeri bir kirletici olan PCB konusunda bir yıldır su ve su ürünleri analizi yapıyoruz. Limitlerin üzerinde bir kalıntı tespit etmedik. Ancak, halen dioksin analizi yapamıyoruz.'' Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Nihat Pakdil, Türkiye'de dioksin konusunda halen bir sınır bulunmadığını, buna ilişkin kodeks çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
    Greenpeace ve Bumerang adlı çevre örgütleri dün, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde düzenledikleri basın toplantısında, İzmit Atık Yakma ve Depolama A.Ş'nin (İZAYDAŞ) yakınlarındaki bölgeden alınan yumurta örneklerinde, AB limitinin üstünde dioksin tespit edildiğini açıklamışlardı.
    Çevre örgütü temsilcileri, atık yakma tesisi İZAYDAŞ yakınlarında doğal yöntemlerle beslenen tavukların yumurta örneklerinin Uluslararası Kalıcı Organik Kirleticilerin (KOK) Eliminasyonu İçin Bilgi Ağı-IPEN'e gönderildiğini, yapılan testler sonucu, bu yumurta örneklerindeki dioksin düzeyinin yüksek olduğunun tespit edildiğini bildirmişlerdi.
#12.04.2005 20:03 0 0 0
  • YUMURTADAKİ ZEHİRLİ ATIKLAR HAYVANLARA ONLARDAN DA İNSANA GEÇİYOR
    Arıtma tesisi zehirledi!

    Zehirli yumurta, sanayi atıklarını bertaraf etmek için kurulan İzeydaş yakınındaki Solaklar ve Durhasan köylerinde çıktı; çiftlik yumurtaları ise temiz. Köyde yaşayan tüm hayvan ve insanlar tehlike altında

    BÜLENT YARDIMCI

    Sağlam kayıtlar yok ama ülkemizde yılda 30 milyon tona yakın sanayi atığı çıktığı tahmin ediliyor. Gelişmiş zengin ülkelerde sanayi atıkları, çevreye zarar vermeden bertaraf ediliyor. Türkiye'de ise, sanayi atıklarını izleme ve imha etme amacıyla alınan önemler yok denecek kadar az. Sanayi işletmelerimizden çıkan bir kısmı zehirli 30 milyon ton atığın ne olduğu belli değil.

    İzeydaş'ın çevresindeler
    İzmit Belediyesi, 7-8 yıl kadar önce, zehirli sanayi atıklarını bertaraf etmek üzere İzeydaş adlı bir tesis kurdu. Ancak 'işletmesinin pahalı olduğu gerekçesiyle' İzeydaş yıllarca çalışamadı. Bunun yanı sıra tesisin çevreye zarar vereceğini düşünen çevre kuruluşları da çalışmasını engellemek istiyorlardı. İzeydaş, 1 yıldır çalışabiliyor.
    Ama şimdi de ortaya "zehirli yumurta" sorunu çıktı. Yeşil Barış Hareketi (Greenpeace) İzeydaş'ın yanı başındaki köylerde, açıkta dolaşan köy tavuklarının yumurtalarında, zehirli maddeler olan dioksin, PCB ve HCB kirliliği olduğunu ortaya çıkardı. Bu maddelerin İzeydaş'ın bacasından çevreye yayıldığı düşünülüyor.

    Et ve sütte de olabilir
    Zehirli yumurtaların bulunduğu, İzeydaş'ın hemen yanı başındaki Durhasan ve Solaklar köylerinde yaşayan tüm hayvan ve insanlar tehlike altında. Çiftlik yumurtalarında böyle bir tehlike yok. Çünkü bu maddeler, tüm omurgalı canlıların vücudunda birikerek ette, sütte ve yumurtada görülebiliyor.
    Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Nihat Pakdil de, AB limitleri üstünde dioksin olan yumurtalar hakkında şunları söyledi:

    'Körfez riskli bölge'
    "Söz konusu yumurta örnekleri, 2 köyde serbest dolaşan tavukların yumurtalarından alınmış. O yörede toplu tüketim için üretim yapılan tesis ve çiftlik yok. Dioksin, karbon bileşiklerinin yakılması sonucu ortaya çıkıyor. Bu kirlilik daha çok Çevre Bakanlığı'nı ilgilendiriyor. Ancak, esas risk su ürünleri açısından ortaya çıkıyor. İzmit Körfezi, petrol tesisleri, yakma üniteleri nedeniyle riskli bölgelerden biri."
#13.04.2005 07:24 0 0 0
  • uyarici haberin icin tesekkürler arkadasim
#16.04.2005 13:30 0 0 0
  • Bilgiler için teşekkürler.....
#16.04.2005 14:27 0 0 0
  • Ellerine saglik, paylasimin icin sagolasin
#24.04.2005 10:34 0 0 0
  • ilginç..
#24.04.2005 16:37 0 0 0
  • bugüzel ve bilgilendirici haberin için sağol











    EMEĞE SAYGI:
#14.05.2005 17:26 0 0 0
  • paylaşımın için teşekkürler.
#03.06.2005 21:08 0 0 0
  • insan bunları okuyunca ne yiyeceğini bilmiyor.
#04.06.2005 16:30 0 0 0
  • Bilgiler için sagolasın ellerine saglık

    nerde yapıldıgını görmedigimiz ürünleri rahatlıkla yiyie biliyoruz ama ögereinice pekte iyi olmuyor
#14.06.2005 01:19 0 0 0
  • ALLAH razı olsun kardeşim
#10.08.2005 17:25 0 0 0
  • Ellerine sağlık kurtjara uyarı için sağol
#12.10.2005 22:10 0 0 0
  • paylaşımın için sağol kardeş.
#14.10.2005 13:36 0 0 0
  • ellerine sağlık kardeş
#24.12.2005 16:14 0 0 0
  • Paylaşım için Teşekkürler Ellerine Sağlık Kardeş
#22.09.2022 12:44 0 0 0