Kalıtım ve Ailesel Faktörler

Son güncelleme: 27.04.2009 12:58
  • Kalıtım ve Ailesel Faktörler


    Kalıtım ve Ailesel Faktörler
    Toplumun genelinde büyümeyi etkileyen en önemli etken kalıtımdır. Kalıtım ( ırsiyet ),
    öncelikle boyla ilişkilidir, ancak şişmanlık ve zayıflık gibi fiziksel özellikler de etkilenir.
    Büyüme geriliğinden kuşkulanılan bir çocukta bu durumun kalıtımla ilgili olabileceğine karar
    vermede, anne babanın ve varsa kardeşlerin özelliklerini değerlendirmek büyük önem taşır.
    Kısa boylu ailelerin çocukları kısa, sarışın olanların çocukları açık renkli olmaya eğilimlidir.
    Cinsiyet
    Büyüme gelişme süreci kız ve erkek çocuklarda farklıdır. Doğumda kızların tartısı daha
    düşüktür. Doğum tartıları aynı olan erkek ve kız çocuklar karşılaştırıldığında kızlar daha ileri
    bir gelişme düzeyi gösterirler. Ergenlik dönemine erken giren kızlar hızlı büyür, ancak çabuk
    dururlar. Erkeklerde kas dokusu daha fazla gelişir, boy daha uzun olur.
    Beslenme
    Beslenme, büyüme ve gelişmeyi etkileyen en önemli çevresel faktördür.
    Çocuğun iyi büyüyebilmesi için yeterli ve dengeli beslenmesi, bu besinleri sindirmeye yeterli
    bir barsak etkinliği bulunması gerekir. Süt çocukluğu döneminde yetersiz beslenmeden
    boydan çok tartının öncelikle etkilendiği bilinmektedir.
    Çoğu kez beslenme kökenli bir kansızlık geliştiğinde, iştah azalmasına yol açarak problemin
    artmasına neden olur. Bu durumda kansızlığın düzeltilmesi, asıl sorunun çözülmesi için
    uygulanan tedavilerin başarısını arttırır.
    Sevgili ebeveynler, büyüme yetersizliği düşünülen bir çocukta alınan günlük besinlerin
    yeterli olup olmadığı mutlaka bir hekim tarafından hesaplanmalı, eksiklik söz konusu ise
    uygun beslenme şemalarıyla tartı alımı, olması gereken sürece oturtulmalıdır.
    Hormonal Durum
    Normal büyüme için bir çok hormona ihtiyaç vardır. Sağlıklı çocuklarda hormonlar uygun
    miktarlarda salgılanır. Hipofiz bezinin salgıladığı "büyüme hormonu" boyca büyümeyi, tiroid
    bezinin salgıladığı "tiroid hormonu" gelişme ve olgunlaşmayı sağlar. Ergenlikte böbrek üstü
    bezi, testis ve yumurtalıklardan salınan hormonlar da büyümeyi etkiler.
    Büyüme hormonu yetersizliği durumunda boy kısa kalırken, konjenital hipotiroidi dediğimiz
    doğumsal tiroid bezi yetersizliğinde zeka da etkilenir.
    Sevgili anne ve babalar, erken tanı konulursa her iki hastalığında tedavisi oldukça başarılıdır.
    Ayrıca, hormon bozukluklarına bağlı büyüme gelişme bozuklukları son derece nadirdir.
    Ancak diğer nedenler tam teşekküllü bir merkezde yapılacak tetkiklerle bertaraf edildikten
    sonra düşünülebilir.
    Gebeliğe İlişkin Faktörler
    Bebeğinizin sağlıklı doğması yanında normal tartı ve boya sahip olabilmesi için gereken
    koşulların kendine özgü karakteristikleri nedeniyle gebelik dönemi, yaşamın diğer evrelerine
    göre son derece önem arzetmektedir.
    Gebeliğin ilk üç ayında annenin geçirdiği virus infeksiyonları çocuk için zararlıdır. Anne
    hamileyken kızamıkçık geçirdiği taktirde çocukta kalpte bozukluk, katarakt, sağırlık, küçük
    kafa ve zeka geriliği ortaya çıkabilir.
    Gebelik süresince ve özellikle ilk haftalarda annenin aldığı ilaçlar dikkatle seçilmelidir. Bu
    dönemde alınan ilaçlar ve sigara içimi gibi etkenler bebeği etkiler, doğuştan bozukluklara yol
    açabilir.
    Hamilelikte röntgen, radyum gibi ışınlar çocukta küçük kafa, bel bölgesinde yarık ya da kese,
    zeka geriliği ve uzuvlarda bozukluklara yol açabilir.
    Hamilelikte hormon bozuklukları bebeğe zarar verebilir. Örneğin şeker hastalığı olan
    annelerin çocukları iri doğarlar. Tosuncuk diyebileceğimiz bu çocuklarda kalp, akciğer ve
    metabolizma bozuklukları görülebilir.
    Sevgili anneler, doğacak bebeğinizin sağlığı için gebeliğiniz esnasında mutlaka bir kadın
    hastalıkları ve doğum uzmanının kontrolü altında olun, sigara, ve alkolden uzak durun,
    rastgele ilaç kesinlikle kullanmayın.
    Kronik Hastalıklar
    Sağlıklı olarak dünyaya gelen bir bebekte kalıtımsal olarak gelen ya da sonradan edinilen
    kimi hastalıklar müzminleşerek büyüme ve gelişme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu
    hastalıklar arasında kronik karaciğer hastalığı, kronik böbrek yetersizliği, romatizmal
    hastalıklar sayılabilir.
    Büyüme geriliği, astım ve diğer allerjik hastalıklarda da ortaya çıkar. Bunların tümünde
    sebep kullanılan ilaçlar değildir. Hastalığın kendisi de gerilikte başlıbaşına önemli bir
    faktördür. Ağır akciğer infeksiyonları ve morarmayla seyreden kalp hastalıklarında da
    büyüme olumsuz yönde etkilenir.
    Çocukların sonraki dönemlerde yaşıtlarını ne ölçüde yakalayacakları, hastalığın seyri ve
    süresi, başlangıç yaşı, iyileşme sonrası geride kalan büyüme süresi ve iyileşmenin tam olup
    olmaması gibi bir çok faktöre bağlıdır.
    SONUÇ
    Sevgili anne ve babalar,
    Çocuklarda normal büyüme ve gelişmenin izlenmesi, normalden sapmaların belirlenmesini,
    böylece hastalıkların erken tanısını ve önlenmesini olanaklı kılar. Sağlam çocuk takibinde tam
    bir fiziksel muayene yanında boy, ağırlık ve baş çevresi ölçümleri yapılır. Düzenli ve
    birbirlerini izleyen ölçümler tek ölçümlerden çok daha yararlıdır. Çünkü belirli bir çocukta
    saptanan değerler normal sınırlar içinde olsa bile, çocuğun kendine özgü büyüme grafiğinden
    sapmalar belirlenebilir.
    Bu nedenle, çocuğunuzun büyüme ve gelişmesini siz de izleyiniz. Elde ettiğiniz değerleri,
    bölüm sonunda verdiğim eğrilere işleyip, normalden sapmalar mevcutsa doktorunuza
    başvurarak yardım isteyiniz. Böylece sorun kısa sürede çözülecek, çocuğunuzun sağlığına
    yeniden kavuşması sizi mutlu edecektir.
    Sizlere ve çocuklarınıza sağlıklı ve mutlu yarınlar dilerim.
    Saygılarımla..
    Dr. Çağatay Nuhoğlu
#27.04.2009 12:58 0 0 0