Dışkılama sonucu makattan kan gelmesi

Son güncelleme: 05.05.2009 09:36
  • Dışkılama sonucu Makattan kan gelmesi - Kanamaya sebep olan sebepler

    DIŞKILAMA SIRASINDA MAKATTAN KAN GELMESİ İHMAL EDİLMEMESİ GEREKEN ÖNEMLİ BİR SAĞLIK SORUNUDUR !
    Hassas bir bölge olması nedeniyle makat (anal bölge) ve çevresindeki şikayetler ciddi sıkıntılar yaratabilir. Hastalar bu sorunlarını pek konuşmak istemedikleri ve utandıkları için sıklıkla doktora geç müracaat ederler. Toplumumuzda sık gözlenen makat çevresindeki şikayetler tek başına gözlenebildiği gibi başka hastalıklarda buna eşlik edebilir.

    DIŞKILAMA SIRASINDA KANAMAYA NEDEN OLAN HASTALIKLAR NELERDİR ?
    Bir çok rahatsızlık ilk belirti olarak dışkılama sırasında kanama ile ortaya çıkabilir. Kalın bağırsak kanseri (kolon ve rektum kanseri), kalın bağırsak Polipleri, hemoroidal hastalık (Basur -Mayasıl hastalığı), makat ağzında çatlak (anal fissür), iltihaplanma (apse), fistül oluşumu, iltihabi bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı), bağırsak sarkması (prolapsus), Dışkı Kaçırma (inkontinans), Kaşıntılı Makat hastalığı, irritabıl bağırsak sendromu, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve daha bir çok durum bu bölgeyi etkileyebilir. Bu nedenle ayırıcı tanı çok önemlidir.

    Bu hastalıklardan kalın bağırsak kanserinin erken evrede yakalanması tam şifa için önemlidir. Bu nedenle makattan kan gelmesi, dışkıya kan bulaşması, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, dışkının incelmesi, karın ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve izah edilemeyen kilo kaybı gibi şikayetleri olan hastaların, bu şikayet ve belirtilerini dikkate alıp ilk anda doktora gitmeleri gerekir.

    Sağlık Bakanlığının yayınladığı istatistiklerine göre, Kalın Bağırsak Kanseri yani kolon ve rektum kanserleri kadında ikinci, erkekte üçüncü sıklıkta rastlanan kanser tipidir. Bu rakamlar oldukça ürkütücü olmasına karşın Kalın Bağırsak Kanseri ile ilgili iki noktanın çok iyi bilinmesi gereklidir.

    1- Kalın Bağırsak Kanseri önlenebilir bir hastalıktır.

    2- Erken evrede yakalandığında tam şifa ile tedavi edilmesi mümkün olan bir hastalıktır.

    Kalın bağırsak kanseri önlenebilir bir hastalıktır:

    Kalın bağırsağın iç yüzeyini örten tabakayı oluşturan hücrelerin çoğalması sonucu gelişen ve bağırsak kanalı içine doğru büyüyen kabartı ve şişliklere Polip denir. Polipler, kalın bağırsağın en sık görülen hastalıklarından biridir. Hemen hemen tüm kalın bağırsak kanserlerinin, bir Polip zemininden başladığı konusunda görüş birliği vardır. Zaman içinde, polibi oluşturan hücrelerin değişimleri sonucu Polip zemininde kanser ortaya çıkabilir. Bir Polipin kanserleşmesi için yaklaşık 8-10 yıl kadar bir süre gerekir. Önce Polip içinde sınırlı kalan kanser hücreleri zaman içinde çoğalarak tümör kitlesini oluşturur ve bu kitle kalın bağırsak duvarını işgal eder. Kontrolsüz büyümeye devam eden kanser hücreleri belli bir dönem sonra bağırsakta tıkanıklığa yol açabilir, çevre ve uzak organlara yayılabilir.

    Polipler kanser öncüsü lezyonlar olmakla birlikte tümünün kansere dönüştüğünü söylemek mümkün değildir. Hangi Polipin kanserleşeceğini anlamak için Polip dokusunun patolojik (mikroskobik) incelemesine gerek vardır. Bu nedenle kanser öncüsü hastalık olan Poliplerin kalın bağırsaktan çıkarılmaları gerekir. Polipektomi denilen bu işlem basitçe poliklinik şartlarında günübirlik olarak yapılabilir. Ameliyatı gerektirmez. Bu şekilde kanser öncesi lezyonlar olan poliplerin çıkarılması ile Kalın Bağırsak Kanseri önlenebilir bir hastalıktır.

    Çoğu kalın bağırsak Polipi belirti vermez. Bunlar kalın bağırsağın radyolojik veya endoskopik incelenmesi sırasında tesadüfen bulunur. Fakat bazı Polipler kanama, sümüksü yapışkan akıntı, bağırsak fonksiyonlarında değişiklik ve nadiren de karın ağrısına neden olur. Kanserleşme gösteren Polipler ise kanama, dışkılama alışkanlığında değişiklik (Kabızlık, ishal vs) ve karın ağrısı gibi şikayetlere neden olurlar. Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, açıklanamayan kansızlık (anemi), kilo kaybı, dışkıda kan görülmesi veya karın ağrısı muhtemel kalın bağırsak kanseri bulgularıdır ve doktora danışmayı gerektirir.

    Kalın bağırsak Polipleri ve erken evre kanserleri olan bireylerde sıklıkla hiçbir şikayet yoktur! Bu nedenle, düzenli olarak kanser taraması yaptırmak büyük önem taşır. Kalın bağırsak kanserinin gelişiminde en önemli risk faktörü yaş ve ailesel hikayedir. Bu nedenle 50 yaş üzerindeki bireyler ve ailesinde bağırsak kanseri veya Polipi olan herkes risk grubuna girmektedir. Risk grubundaki hastaların tarama testleri yaptırması gerekmektedir.

    Kalın bağırsak kanseri erken evrede tam şifa ile tedavi edilebilen bir hastalıktır:

    Risk grubunu oluşturan bireylerin takibi ile Kalın Bağırsak Kanserinin erken evrede yakalanması ve böylece kanserin tam şifa ile tedavi edilmesi mümkündür. Bu da tarama testlerinin önemini artırmaktadır.

    Toplumumuzda yaygın olarak görülen bir rahatsızlık olan hemoroidal hastalık (Basur - Mayasıl hastalığı) makat bölgesinde bulunan toplar damarların ve çevre destek dokunun genişlemesi ile meydana gelir. En belirgin şikayet dışkılama sırasında olan kanamadır. Buna ek dışkılama sırasında makatın dışarı çıkması, ele gelen şişlikler, kaşıntı, ağrı, iç çamaşırların akıntı, kanama veya dışkı ile kirlenmesi gözlenebilir.

    Hemoroidler kansere yol açmamakla birlikte kalın bağırsak Poliplerine veya kanserine benzer şikayetler oluşturabilir. Toplumun büyük bir kesimini etkileyen ve önemli bir sağlık sorunu olan hemoroid (Basur, Mayasıl) hastalığının tanı ve tedavisi için de ayırıcı tanı çok önemlidir. Bu nedenle hastaların uzman bir ekip tarafından değerlendirilmeleri gerekir. Aksi takdirde var olan kanser veya Polip gözden kaçabilir.

    Benzer şikayetlere neden olan makat ağzındaki çatlak (anal fissür) rahatsızlığında hastalar sıklıkla dışkılama sırasında meydana gelen yanma ya da yırtılma gibi bir ağrı tanımlarlar. Ağrı dışkılama sonrası dakikalar ya da saatlerce sürebilir. Hastalar çoğunlukla bu şiddetli ağrı nedeniyle dışkılamadan kaçınırlar. Dışkıya bulaşık kanama, kaşıntı, oturma rahatsızlığı eşlik eden şikayetlerdir.

    Makat çevresinde ağrı ve şişlik ile kendini belli eden makat çevresi apse - fistül hastalığına zaman zaman yüksek ateş, üşüme- titreme, halsizlik ve iltihabi akıntı şikayetleri eşlik edebilir.

    Bu bölgeyi ilgilendiren diğer bir rahatsızlık ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı diye de bilinen iltihabi bağırsak hastalıklardır. Doğru tedavi edilmeyen iltihabi bağırsak hastalığı hastaların yaşam kalitelerini ciddi olarak etkilemektedir. Buna ek, uzun süredir takip edilen iltihabi bağırsak hastalığı zemininde bağırsak kanseri gelişme riski de vardır. Bu nedenle iltihabi bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit, Crohn Hastalığı) olan hastaların konunun uzmanları tarafından takip edilmeleri gerekmektedir.

    Bütün bunlara ek olarak divertiküler hastalık ve Spastik Kolon (iritabıl bağırsak sendromu) rahatsızlığı da benzer şikayetlere neden olabilir. Bu nedenle yukarıda bahsedilen hastalıkların ayırıcı tanısında düşünülmesi gerekir.

    Görüldüğü gibi makat çevresindeki rahatsızlıkların belirtileri birbirine çok benzerlik göstermektedir. Bu bölgenin hassasiyeti nedeniyle sıklıkla şikayetlerini saklayan hastalar, başkalarının kullandığı ilaçlar veya doktorun bilgisi dışında eczanelerden temin edilen ilaçlar ile şikayetlerini giderme çabası içine girerler. Sık karşılaşılan bu durum gereksiz zaman kaybına ve altta yatan önemli hastalıkların geç teşhis edilmesine sebep olmaktadır. Yukarıdaki şikayetleri olan hastaların "kulaktan dolma" tedavi yöntemlerini denemeleri, "nasıl olsa geçer" düşüncesiyle rahatsızlıklarını önemsememeleri, hastalıkların ilerlemesine ve tedavisi daha zor bir aşamaya ulaşmasına neden olacaktır.
#05.05.2009 09:36 0 0 0