Almanca Konuşma Kılavuzu

Son güncelleme: 01.02.2011 17:09
  • Almanca Konuşma - Sözlük Konuşma - Almanca Öğrenmek - Almanca Kelimeler - Almanca Çeviri - Almanca Sayılar

    ALMANCA: SAYILAR

    • sıfır - null [nul]
    • bir - eins (ein,eine) [ayns]
    • iki - zwei [tsvay]
    • üç - drei [dray]
    • dört - vier [fi:r]
    • beş - fünf [fünf]
    • altı - sechs [zeks]
    • yedi - sieben [zi:bın]
    • sekiz - acht [aht]
    • dokuz - neun [noyn]
    • on - zehn [tse:n]
    • on bir - elf [elf]
    • on iki - zwölf [tsvölf]
    • on üç - dreizehn [draytse:n]
    • on dört - vierzehn [fi:rtse:n]
    • on beş - fünfzehn [fünftse:n]
    • on altı - sechzehn [zehtse:n]
    • on yedi - siebzehn [zi:btse:n]
    • on sekiz - achtzehn [ahtse:n]
    • on dokuz - neunzehn [noyntse:n]
    • yirmi - zwanzig [tsvantsih]
    • yirmi bir - einundzwanzig [aynundtsvantsih]
    • otuz - dreißig [draytsih]
    • kırk - vierzig [fi:rtsih]
    • elli - fünfzig [fünftsih]
    • altmış - sechzig [zehtsih]
    • yetmiş - siebzig [zi:btsih]
    • seksen - achtzig [ahtsih]
    • doksan - neunzig [noyntsih]
    • yüz - hundert [hundert]
    • bin - tausend [tauzınt]
    • bir milyon - (eine) million [aynı milyo:n]

    ALMANCA: YÖNLER

    • Sol - links [links]
    • Sağ - rechts [rehts]
    • Düz - geradeaus [gıra:dıaus]
    • Aşağı - hinunter [hinuntır]
    • Yukarı - hinauf [hinauf]
    • Uzak - weit [vayt]; fern [fern]
    • Uzun - lang [lang]
    • Yakın - nahe [na:]
    • Kısa - kurz [kurts]
    • Harita - die Landkarte [lantkartı]
    • Turizm Danışma Bürosu - das Fremdenverkehrsbuero [fremdınverkırsburo:]

    ALMANCA: SELAMLAŞMA - TANIŞMA

    • Merhaba - Guten Tag [gu:tın ta:g]
    • Güle güle - Auf Wiedersehen
    [auf vi:dırze:ın]
    • Görüşürüz - Bis nachher. [bis na:hhe:r]
    • Günaydın - Guten Morgen
    [gu:tın morgın]
    • İyi günler - Guten Tag [gu:tın ta:g]
    • İyi akşamlar - Guten Abend
    [gu:tın a:bınt]
    • İyi geceler - Gute Nacht [gu:tı naht]
    • Evet - Ja [ya]
    • Hayır - Nein [nayn]
    • Teşekkürler - Danke [dankı]
    • Bir şey değil - Bitte schön [bitı şö:n]
    • Lütfen - Bitte [bitı]
    • Pardon; affedersiniz - Entschuldigen Sie
    [entşuldigın-zi:]
    • Anne - die Mutter [mutır]
    • Baba - der Vater [fatır]
    • Eş; karı - die Frau [frau]
    • Eş; koca - der Mann [man]
    • Erkek çocuk - der Sohn [zo:n]
    • Kız çocuk - die Tochter
    [tohtır]
    • Arkadaş - Freund (e) [froynt],
    Freundin (k) [froyntin]
    • ... konuşuyor musunuz -
    Sprechen Sie ... [şprehın-zi:]
    • İngilizce - Englisch [engliş]
    • Almanca - Deutsch [doyç]
    • İspanyolca - Spanisch [şpa:niş]
    • Fransızca - Französisch
    [frantso:zış]
    • Çince - Chinesisch [hineziş]
    • Ben - Ich [ih]
    • Biz - Wir [vi:r]
    • Sen - Du [du:]
    • Siz (tekil) - Sie [zi:]
    • Siz (çoğul) - ihr [i:r]
    • Onlar - sie [zi:]
    • Bu [Almanca] nasil soylenir? - Wie heißt das auf [Deutsch]?
    [vi: hayst das auf doyç]
    • Tuvalet nerede? - Wo ist die Toilette? [vo: ist di-tualetı]
    • Adınız nedir? - Wie heißen Sie? [vi: haysın zi:]
    • Tanıştığımıza memnun oldum - Sehr erfreut. [ze:r erfroyt]
    Freut mich. [froyt mih]
    • Çok teşekkürler - Vielen Dank [fi:lın-dank]
    • Anlamıyorum - Ich verstehe nicht. [ih ferşte:ı niht]
    • Nasılsınız? - Wie geht's? [vi:-ge:t-s]
    • İyi - Gut [gu:t]
    • Kötü - Schlecht [şleht]
    • Şöyle böyle - Es geht. [es ge:t]

    ALMANCA: ALIŞ - VERİŞTE

    • Kapalı - geschlossen [geşlosın]
    • Açık - Auf [auf], offen [ofın]
    • Posta kartı - die Postkarte
    [postkartı]
    • Pul - die Briefmarke [bri:fmarkı]
    • Bir az - etwas [etvas]
    • Kahvaltı - das Frühstück [frü:ştük]
    • Öğle yemeği - das Mittagessen
    [mita:kesın]
    • Akşam yemeği - das Abendessen
    [a:bıntesın]
    • Vejeteryen - vegetarisch [vegıtariş]
    • Ekmek - das Brot [das bro:t]
    • İçecek - das Getränk [gıtrenk]
    • Kahve - der Kaffee [kafe:]
    • Çay - der Tee [te:]
    • Meyve suyu - der Saft [zaft]
    • Bira - das Bier [bi:r]
    • Su - das Wasser [vasır]
    • Şarap - der Wein [vayn]
    • Tuz - das Salz [das zalts]
    • Biber - der Pfeffer [pfefır]
    • Et - das Fleisch [das flayş]
    • Dana eti - das Rindfleisch [rnndflayş]
    • Domuz eti - das Schweinefleisch
    [şvaynıflayş]
    • Balık - der Fisch [fiş]
    • Kümes hayvanı - das Geflügel
    [geflü:gıl]
    • Sebze - das Gemüse [das gımü:zi]
    • Meyve - die Frucht [fruht]
    • Patates - die Kartoffel [kartofıl]
    • Salata - der Salat [zala:t]
    • Tatlı - das Dessert [desert]
    • Dondurma - das Speiseeis
    [şpayzı-ays]
    • Bu ne kadar? - Wieviel kostet das? [vi:fi:l kostıt das]
    • Bu ne? - Was ist das? [vas ist das]
    • Alıyorum. - Ich nehme es. [ih ne:me es]
    • Almak istiyorum ... - Ich möchte ... kaufen. [ih-möhtı ..... kaufın]
    • ... var mı? - Haben Sie ... [ha:bın-zi:]
    • Şerefe! - Prost! [prost]
    • Kredi kartı kabul ediyormusunuz? - Akzeptieren Sie Kreditkarten?
    [aktsepti:rın zi: kreditkartın]
    • Lütfen hesabı getirin. - Zahlen, bitte. [tsa:lın bitı]

    ALMANCA: YOLCULUK - SEYAHAT

    • Tren - die Bahn [ba:n], der Zug [tsu:k]
    • Otobüs - der Bus [bus]
    • Metro - die U-Bahn [u:ba:n]
    • Hava limanı - der Flughafen
    [flu:kha:fın]
    • Tren istasyonu - der Bahnhof
    [ba:nho:f]
    • Otogar - der Busbahnhof
    [bus-ba:nho:f]
    • Metro istasyonu - der U-Bahnhof
    [u:ba:nho:f]
    • Kalkış - die Abfahrt [apfa:rt]
    • Varış - die Ankunft [ankunft]
    • Kiralık araba şirketi - Autovermietung
    [auto-fermi:tunk]
    • Otopark - Parken [parkın]
    • Hotel - das Hotel [hotel]
    • Oda - das Zimmer [tsimır]
    • Rezervasyon - die Reservierung
    [rezervi:runk]
    • Pasaport - Reisepaß [rayzı-pas]
    • Kule - der Turm [turm]
    • Köprü - die Brücke [brükı]
    • Tuvalet - die Toilette [tualetı]
    • Banka - die Bank [bank]
    • Postane - die Post [post]
    • Müze - das Museum [muzeum]
    • Polis karakolu - Polizeiwache
    [politsay-vahı]
    • Hastane - das Krankenhaus
    [krankınhaus]
    • Eczane - die Apotheke
    [apote:kı]
    • Dükkan - das Geschäft
    [gışeft]
    • Lokanta - das Restaurant
    [restoran]
    • Okul - die Schule [şu:lı]
    • Kilise - die Kirche [kirhı]
    • Cadde - die Straße [ştra:sı]
    • Meydan - der Platz [plats]
    • Dağ - der Berg [berk]
    • Tepe - der Hügel [hü:gıl]
    • Göl - der See [ze:]
    • Okyanus - der Ozean [otsean]
    • Nehir - der Fluß [flus]
    • Yüzme Havuzu - das Schwimmbad
    [şvimba:t]
    • ... nerede? - Wo ist ...? [vo-ist ...]
    • Bilet ne kadar? - Wieviel kostet die Fahrkarte? [vi:fi:l kostıt di: fa:rkartı]
    • ... e bir bilet, lütfen. - Eine Fahrkarte nach ..., [aynı fa:rkartı na:h]
    • Nereye gidiyorsun(uz)? - Wohin gehen Sie? [vohin gehın zi:]
    • Nerede oturuyorsun(uz)? - Wo wohnen Sie? [vo vonın zi:]
    • Bu akşam için boş odanız var mı? - Haben Sie noch ein Zimmer frei?
    [ha:bın-zi: no:h ayn tsimır fray]
    • Boş yer yok. - Ausgebucht [ausgebuht]

    ALMANCA: ZAMANLAR - TARİHLER

    • Gün - der Tag [ta:k]
    • Hafta - die Woche [vohı]
    • Ay - der Monat [mo:nat]
    • Yıl - das Jahr [ya:r]
    • Pazartesi - Montag [mo:nta:k]
    • Salı - Dienstag [di:nsta:k]
    • Çarşamba - Mittwoch [mitvoh]
    • Perşembe - Donnerstag [donırsta:k]
    • Cuma - Freitag [frayta:k]
    • Cumartesi - Samstag [zamsta:k]
    • Pazar - Sonntag [zonta:k]
    • İlkbahar - der Frühling [frü:ling]
    • Yaz - der Sommer [zomır]
    • Sonbahar - der Herbst [herpst]
    • Kış - der Winter [vintır]
    • Ocak - Januar [yanuar]
    • Şubat - Februar [fe:bruar]
    • Mart - März [merts]
    • Nisan - April [april]
    • Mayıs - Mai [may]
    • Haziran - Juni [yu:ni]
    • Temmuz - Juli [yu:li]
    • Ağustos - August [august]
    • Eylül - September [zeptembır]
    • Ekim - Oktober [okto:bır]
    • Kasım - November [novembır]
    • Aralık - Dezember [detsembır]
    • Bugün - heute [hoytı]
    • Dün - gestern [gestırn]
    • Yarın - morgen [morgın]

    ALMANCA: SAAT KAÇ?

    • Saat kaç? - Wie spät ist es? [vi:şpe:t ist es]
    • Saat kaç? - Wievel Uhr ist es? [vi:fi:l-u:r ist es]
    • 7:13, Yedi on uç - 7.13, dreizehn nach sieben [draytse:n na:h zi:bın]
    • 3:15, Üç on beş - 3.15, drei Uhr fünfzehn [dray u:r fünftse:n],
    fünfzehn nach drei [fünftse:n na:h dray]
    • 3:15, Üçü çeyrek geçiyor - 3.15, viertel nach drei [firtıl na:h dray],
    viertel vier [firtıl fi:r]
    • 11:30, On bir otuz - 11.30, elf Uhr dreißig [elf u:r draytsih],
    Dreißig nach elf [draytsih na.h elf]
    • 11:30, On bir buçuk - 11.30, halb zwölf [halp tsvölf]
    • 1:45, Bir kırk beş - 1.45, ein Uhr fünfundvierzig [ayn u:r fünf-und-fi:rtsih],
    fünfundvierzig nach eins [fünf-und-fi:rtsih na:h ayns]
    • 1:45, İkiye çeyrek var - 1.45, viertel vor zwei [firtıl fo:r tsvay],
    dreiviertel zwei [drayfirtıl tsvay]

    ALMANCA: GENEL KONUŞMALAR
    • Bundan emin değilim. - Ich bin nicht ganz sicher. [ih-bin niht gants zihır]
    • Bilmiyorum. - Ich weiss nicht. [ih-vays niht]
    • Bir bakalım. - Mal sehen. [ma:l ze:ın]
    • Sanmıyorum. - Ich glaube nicht. [ih-glaubı niht]
    • Olur böyle şeyler. - Das kommt vor. [das komt fo:r]
    • Saçma. - Unsinn. [unzin]
    • Tamam işte! - Eben. [e:bın]
    • Tabii! - Selbstverständlich! [zelpstferştentlih]
    • Sahi mi? - Wirklich? [virklih]
    • Fena değil - Nicht schlecht [niht şleht]
    • Müsaade eder misiniz? (otobüste vb.) - Gestatten Sie? [gıştatın-zi:]
    • Nasıl isterseniz. - Wie Sie wollen. [vi: zi: volın]
    • İyi şanslar. - Alles Gute! [alıs gu:tı]
    • Ne istiyorsunuz? - Was wollen Sie? [vas volın-zi:]
    • Ben buranın yabancısıyım. - Ich bin fremd hier. [ih-bin fremt-hi:r]
    • Dikkat! - Achtung! [ahtung]
    • Acelem var. - Ich habe es eilig. [ih-habe es eilig]
    • Hiçbir şey anlamıyorum. - Ich verstehe nichts. [ih ferşte:ı nihts]

#18.05.2009 18:03 0 0 0
  • whas is nas?:) paylaşımın için tşkLer.....
#20.05.2009 15:56 0 0 0
  • danke
#31.05.2009 16:28 0 0 0
  • eline saglik
#09.09.2010 16:59 0 0 0
  • paylasim icin tsk
#07.11.2010 14:41 0 0 0
  • Esasında Almanca çok kolay bir Dil; tamamı mantığa dayanıyor (bazı istisnaların dışında); bu mantığı aktarabildikten sonra, Cümle kurmalarda hep aynı mantık işlediği ortada; ortak bağlantıları görebiliyorsun; Cümleleri ezberlemek ile öğrenielemez; örnek ve benzer cümleler ile bu mantık kolayca anlaşılır. Ancak bu mantığı ortaya sunacak kişi hem almanca'ya hemde türkçe'ye hakim olmalı. Herkesin anlayabileceği bir şeffaflıkta örneklerini vermeli; gerisi patır patır gelir o zaman....
    Messela: elf ve zwölf kelimelerinin haricinde, 10-19 arası rakamlarda hep önce 1-9 arası rakam öne, arkasınada direkt zehn kelimesi eklenir; ancak 20-29 rakamlarından itibaren ise, ilk 1-9 arası rakam öne, sonra und kelimesi eklenir, akabinde ise zwanzig eklenir. Yüzün üzerinde ise, önce Ein kelimesi, sonra hundert kelimesi, akabinde 1-9 veya zehn / zwanzig ... eklenir...bu böyle milyon ve milyarlara kadar da gider...
    Öğrencilere yeni 3. cü Dil olarak Latince öğretiyorlar; bu da ezberlendiğinden, cümleler arasında bağlantılardaki mantık da pek algılanamıyor kanısındayım. Burada Reform gerekir derim...Boşverin ezberletmeyi, herşeyde daima mantığına yöneltmeyi öğretin...
#10.11.2010 17:53 0 0 0
  • danke you very much
#02.12.2010 20:44 0 0 0
  • :D
#02.12.2010 20:44 0 0 0
  • Danke schön...
#10.01.2011 22:57 0 0 0
  • prima!
#14.01.2011 17:16 0 0 0
  • selam.indirdim ben acilmadi yalniz ne yapmam gerek....aslinda internetden bir sey indirince acilmiyo bilgisayara proqram mi indirmem lazim???bunun icin yardim etseniz sevinirim.......onceden tesekkur ederim.....
#01.02.2011 17:09 0 0 0