Anatomi
.
Bir inadim kaldi eskiyip degismeyen,
Bir de kahrolasi gururum.
Kelepir bir hayatla, ucube bir dünya arasinda
Gidip gelen eski bir taka misali yasarim, yasamaksa
Zaten karanlik geceler misâli bahtim
Ve los odalar gibi sansim var diye diye, düsmedim mi bu hallere?
Düstüm ya! ... Hem de tepe taklak, kiç üstü
Öyleyse? Hâla nedir bu kibir, ne bu tafra ve bu naz?
Kime anlatiyorum ki bunlari? Kendime mi? Hayir, ben zaten biliyorum
Size mi? Ne mümkün, zaten size ne ki benden...
Bazen kendimi düsler ülkesinde yasayan bir figüran
Veya beyin tokluguna çalisan, bir gariban sanmam niye?
Sahi ne anlatacaktim da unuttum ki? Soru isaretleriyle dolu
Onlarca satir... Ne diyor, ya da ne anlatmaya çalisiyor?
Çok ama çok sey var gizemlerin altinda yatan
Aslina gelirsek anlatilan, kocaman bir bosluk, tipatip zihnim gibi
Ne eski hikayeler, ne süslü kinayeler anlatamaz derdimi
Zaten derdim dert degil, yalniz gönül avuntusudur.
Yaptigim hatalari, yalanlarla boyayip
Kendimi kandirmamin nihai sonucudur
Uzunca zaman olmus, bir siir yazmayali
Iyi mi kötü mü bilmem, ama bitiyor iste
Belki askimin, belki de kendimin anatomisi
Yazdiklarim, bildiklerim, hissettiklerim. Belki...