Hz. Peygamber fakru zarurete düçar olmuştu. Durum Hz. Ali'nin kulağına geldi. Çıktı, bir iş aramaya başladı. Bir iş bulmak suretiyle Peygambere yardım etmek istiyordu. Bir yahudinin bostanına girdi. Ona onyedi kova su çekti, kuyudan. Her kovaya karşı bir hurma aldı. Yahudi; hangi hurmalardan isterse ondan alabileceği yetkisini Hz. Ali'ye verdi. O da acve denilen hurmalardan on yedi tanesini aldı. Ve Hz. Peygamber'e getirdi. Hz. Peygamber :
"Ya Ebel Hasan! Bu hurmaları nerden getirdin?" dedi. Hz. Ali
"Ey Allah'ın Rasûlü! Senin yanında bir şey olmadığını işittim. Bir iş yapayım da, karşılığında bir yiyecek alayım diye çıktım, oradan getirdim" dedi. Hz. Peygamber
"Seni ancak Allah'ın ve Peygamberi'nin sevgisi sevketti" deyince Hz. Ali
"Evet, ey Allah'ın Peygamberi!" dedi. Hz. Peygamber "Allah ve Rasûlünü seven bir kişi yoktur ki, sel suyunun akıp gittiği süratle ona fakirlik gelmesin. Kim ki, Allah ve Rasûlünü severse, yavaş yavaş belaya karşı tedbirini alsın." dedi.
(Kenzü'l-Ummal, III/321 (İbn Asakir, İbn Abbas'dan).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, Akçağ Yayınları: 2/352.)
_________________