Âhiret Günü ve Âhirete İman

Son güncelleme: 06.09.2009 17:12
  • Âhiret, sözlükte "son, sonra olan ve son gün" anlamlarına gelir.
    Terim olarak âhiret, İsrâfil'in (a.s.) Allah'ın emriyle, kıyametin kopması
    için sûra ilk defa üflemesiyle başlayacak olan ebedî hayata denilir. İsrâfil (a.s.) sûra ikinci defa üfleyince insanlar diriltilip hesaba çekilecek, sonra dünyadaki iman ve amellerine göre ceza ve mükâfat görecek, cennetlikler
    cennete, cehennemlikler cehenneme girecek ve orada kalacaklardır.
    Âhirete iman, iman esaslarından olup genellikle Kur'an'da "el-yevmü'lâhir"
    (son gün) şeklinde, Allah'a imanla yan yana zikredilmiştir. Bu da
    âhiret inancının iman esasları arasında çok önemli olduğunu göstermektedir.
    Allah'a ve O'nun birer yol gösterici olarak peygamberler gönderdiğine inanmak,
    insanların sorumlu olduğuna inanmayı da gerekli kılar. İnsandaki sorumluluk
    duygusu da kişiyi, yaptıklarının karşılığını göreceği âhiret hayatına
    inanmaya götürür.
    Âhirete inanmayan kimse Kur'an âyetlerini inkâr ettiği için kâfir olur:
    "...Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü
    inkâr ederse o tam mânasıyla sapıtmıştır" (en-Nisâ 4/136) meâlindeki âyet
    bunu açıkça belirtmektedir.
    Kur'ân-ı Kerîm'in pek çok âyetinde dünya hayatının geçici, âhiretin ise
    ebedî olduğu, insanların dünyanın geçici zevklerine ve aldatmacalarına
    kanmamaları, daha hayırlı ve kalıcı olan âhiret mutluluğunu yakalamaları
    gerektiği vurgulanmaktadır. Bununla birlikte Kur'an, dünya hayatının da
    ihmal edilmemesi gerektiğini, çünkü âhiretin dünyada kazanılacağını,
    âhirette mutlu olmanın, dünyadaki yaşayışa bağlı bulunduğunu ifade etmektedir:
    "Fakat siz (ey insanlar) âhiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu
    halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz" (el-A'lâ 87/16-17), "...Şüphesiz
    bu dünya hayatı geçici bir eğlencedir. Ama âhiret, gerçekten kalınacak
    bir yurttur" (el-Mü'min 40/39), "Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda
    harcayarak) âhiret yurdunu da iste; ama dünyadan da nasibini unutma..."
    (el-Kasas 28/77).
    Kur'an'da âhiret ve âhiret hayatı ile ilgili verilmiş olan pek çok isim vardır.
    Bu isimlerden bazıları şunlardır: el-yevmü'l-âhir (son gün, âhiret günü),
    yevmü'l-ba's (diriliş günü), yevmü'l-kıyâme (kıyamet günü), yevmü'd-dîn
    (ceza ve mükâfat günü), yevmü'l-hisâb (hesap günü), yevmü't-telâk (kavuşma
    günü), yevmü'l-hasre (hasret ve pişmanlık günü).
    Peygamber Efendimiz'in de âhiret ve halleri ile ilgili pek çok hadisi vardır.
    Özellikle kıyamet alâmetleri, kabir hayatı, mahşer, hesap, mîzan, sırat,
    şefaat, cennet ve cehennemle ilgili çok sayıda hadis bulunmaktadır.
#06.09.2009 17:12 0 0 0