Kıyamet Alâmetleri

Son güncelleme: 11.09.2009 16:11
  • Kıyamet Alâmetleri (Eşrâtü's-sâat)
    Kıyamet alâmetleri, insan iradesine bağlı olması veya olmaması, kıyametin
    kopuşuna çok yakın bulunup bulunmaması durumu göz önünde tutularak
    iki başlık altında incelenir: Küçük alâmetler, büyük alâmetler. Alâmetlerin
    büyük veya küçük diye nitelenmeleri önemlerinden dolayı değil,
    açıklanan sebepten dolayıdır.
    1. Küçük Alâmetler. Dinî emirlerin ihmal edilmesi ve ahlâkın bozulması
    gibi insan iradesine bağlı olarak büyük alâmetlerden çok önce meydana
    gelecek olan olaylardır. Peygamberimiz'in gönderilmesi ve onunla
    peygamberliğin sona ermesi, ilmin ortadan kalkıp bilgisizliğin artması, şarap
    içme ve zinanın açıkça yapılır olması, ehliyetsiz insanların söz sahibi olması,
    adam öldürme olaylarının artması, dünya malının bollaşması, zekât
    verecek fakirin bulunmaması gibi olaylar kıyametin küçük alâmetlerinin
    bazılarıdır (Buhârî, "Tefsîr", 79, "Hudûd", 20, "Fiten", 25; Tirmizî, "Fiten", 34;
    İbn Mâce, "Fiten", 25; Ebû Dâvûd, "Sünnet", 15).
    2. Büyük Alâmetler. Kıyametin kopmasının hemen öncesinde meydana
    gelecek ve birbirini izleyecek olan olaylardır. Büyük alâmetler, tabiat
    kanunlarını aşan ve insan iradesinin dışında gerçekleşen olaylardır. Hz.
    Peygamber bir hadislerinde, "Kıyametten önce on alâmet görmediğiniz sürece
    dünyanın sonu gelmez" buyurmuş ve bu alâmetleri şu şekilde sıralamıştır
    (Müslim, "Fiten", 39; Ebû Dâvûd, "Melâhim", 11; İbn Mâce, "Fiten", 28):
    a) Duman. Müminleri nezleye tutulmuş gibi bir duruma getiren ve kâfirleri
    sarhoş eden bir dumanın çıkışı ve bütün yeryüzünü kaplaması.
    b) Deccâl. Bu isimde bir şahıs çıkacak ve Tanrılık iddiasında bulunacak,
    istidrâc denilen bazı olağan üstülükler gösterecek ve Hz. Îsâ tarafından öldürülecektir.
    c) Dâbbetü'l-arz. Bu isimde bir canlı çıkacak, yanında Hz. Mûsâ'nın
    asâsı ve Hz. Süleyman'ın mührü bulunacak, asâ ile müminin yüzünü aydınlatacak,
    mühür ile kâfirin burnunu kıracak, böylelikle müminlerin ve
    kâfirlerin tanınmaları sağlanacaktır.
    d) Güneşin Batıdan Doğması. Evrenin tek hâkimi Allah'ın emriyle
    güneş batıdan doğacak, bu olaydan sonra iman edenlerin imanı, kendilerine
    hiçbir fayda vermeyecektir. e) Ye'cûc ve Me'cûc'ün Çıkması. Bu isimde iki topluluğun yeryüzüne
    dağılarak bir süre bozgunculuk yapmaları da kıyametin bir başka büyük
    alâmetidir.
    f) Hz. Îsâ'nın Gökten İnmesi. Hz. Îsâ kıyametin kopmasına yakın
    gökten inecek, insanlar arasında adaletle hükmedecek, Hz. Peygamber'in
    dini üzere amel edecek, deccâli öldürecek, sonra da ölecektir.
    g) Yer Çöküntüsü. Biri doğuda, biri batıda, biri de Arap yarımadasında
    olmak üzere üç yer çöküntüsü meydana gelecektir.
    h) Ateş Çıkması. Hicaz taraflarında büyük bir ateş çıkacak ve her tarafı
    aydınlatacaktır.
    Kıyamet alâmetleriyle ilgili olarak hadis kitaplarımızda pek çok rivayet
    ve bilgi bulunmaktadır. Âhiretle ilgili diğer konularda olduğu gibi kıyamet
    alâmetlerinin mahiyeti konusunda da gerçek bilgi sahibi yüce Allah'tır. Onların
    gerçek yüzü bilinemez. Ancak bazı yorumlar yapılabilir, mahiyeti ise
    Allah'a havale edilir.
    3. Sûr ve Sûra Üfürüş
    Kelime olarak sûr, "seslenmek, boru, üflenince ses çıkaran boynuz" anlamlarına
    gelir. Terim olarak "kıyametin kopuşunu belirtmek ve kıyamet
    koptuktan sonra bütün insanların mahşer yerinde toplanmak üzere dirilmelerini
    sağlamak için İsrâfil (a.s.) tarafından üfürülecek olan boru"ya sûr denilir.
    Hz. Peygamber bir hadislerinde sûrun, kendisine üflenen bir boru ve
    boynuz olduğunu haber vermişlerdir (Tirmizî, "Kıyâmet", 8). Fakat bu borunun
    mahiyeti insanlar tarafından bilinemez. Sûr da bütün âhiret hallerinde
    olduğu gibi dünyadaki borulara benzetilemez.
    Kur'an âyetlerinden anlaşıldığına göre, İsrâfil (a.s.) sûra iki defa üfürecektir.
    İlkinde Allah'ın diledikleri hariç, göklerde ve yerde olan her şey dehşetinden
    sarsılacak (nefha-i feza'=korku üfürüşü) ve her şey yıkılıp ölecek ve
    kıyamet kopacak (nefha-i sâik=ölüm üfürüşü), ikincisinde de insanlar dirilecek
    ve mahşer yerinde toplanmak üzere Rablerine koşacaklardır (nefha-i
    kıyâm=kalkış üfürüşü) (en-Neml 27/87; Yâsîn 36/51; ez-Zümer 39/68; el-
    Hâkka 69/13-16).
    İsrâfil'in sûra iki defa üfürmesi arasında geçecek zaman ise kesin olarak
    bilinmemektedir.
#06.09.2009 17:16 0 0 0
  • paylaşım için sağol
#06.09.2009 18:14 0 0 0
  • güzel paylaşım
#10.09.2009 17:32 0 0 0
  • ELINE SAĞLIKKK
#11.09.2009 16:11 0 0 0