Hüzün Peronları

Son güncelleme: 13.11.2009 23:52
  • Vah gönlüm (mü) diye inlemeli gönlüm
    Ah istasyonlarında hangi peronda iner ağrılarım
    Bilemez katarlar, bilemez işte
    Neler taşıdıklarını, raylar üstünde/ hüzün
    Ve gömleği yırtılmış bir aşkın
    Çıplak halini. Bilemezler


    Ağyâr eden gönle abad eden hangi mısradır
    Ben şiirlerini ilahi ezgileriyle doldurdum yüreğime
    Kutsal bir menbaada beslenendin bu yüzden
    Bu yüzden salkım söğüt, bir arasat meydanında
    Gidince a'raf yalnızları hissetim

    noimage

    Yakışmaz şimdi filinta gibi yalnızlığa
    Anmak yokluğunu bir kasede/hüzün deminde
    Hazan mevsimlerinin yaprak dökmeye hazır
    Mum alevlerinde müsaittir/hazırdır pervane
    Ölmeye/olmaya/yanmaya


    Sankileşen zihnimde, savaş ütopyaları
    Şehrini işgal altına alma hevesi,
    Geceyi tutsak etme neşvesi
    Ateş etme/yaygara koparma/bıçkın dikiş
    Hüzün iskelesi /ısırgan otu/kopar siyahı
    Yalnızlıktır kırmızı



    En çok da telaşında vahlaşan eyvah zihnim
    Vurulgandır her hasrette, gece vardiyasıyla
    Bilemezsin, bilemezsin işte
    Göm diye beklediğim sabahlar
    Çık diye arkamdan vurmakta

    Meftûn ateşe kibrit bulma pahasına
    Saklıyorum ahları, gönlümün koridorlarında
    Her zerresine kâkülünden ırmaklar
    Derilince serinliyorum/abad oluyor gönlüm


    Şimdi bir yalnızlığın sermestliğinde
    Sokakların kimsesizliğine dalıyorum
    Ellerinde ateş almayan bir kibritin
    Ateşli belirişleriyle/ıslatıyorum şiirimi
    Sen birikiyor/söz birikiyor/hasret cümlelerinde
    Peyderpey hazan birikiyor

    Bilal Can
#13.11.2009 23:52 0 0 0