Havva'dan önce yaratılan ilk kadın: LİLİTH

Son güncelleme: 16.12.2009 07:22
  • Bilinen en eski Lilith efsanesi Ben Sira Alfabesi denilen yazı türüyle yazılmıştır ve burada Adem'in ilk eşinin yani Lilith'in öyküsü yazılıdır. 8. ve 10. yüzyıllar arasına ait yazılı kaynaklara rastlansa da, asıl öykünün ya da daha uygunu efsanenin ne zamandan beri anlatıla geldiğini anlamak veya öğrenmek mümkün değil.
    Bazı ultra-ortodoks Yahudiler Havva'dan önce göze gözükmeyen şeytan kadın Lilith'in düşlerine girerek Adem'i baştan çıkartığına inanırlar. Yahudi kadınlar eşlerinin bu şeytan kadına kapılmaması için yatak odalarının duvarlarına ADM ChVH ChVO LILIT yazarlardı. Bu sözlerin anlamı şöyleydi: "Adem ile Havva buyursunlar içeri girmesin kapıdan 11(Lilith)" Numeroloji'yle uğraşanların gösterdikleri gibi 11 korkunç bir sayıdır ve kötülükle yüklüdür. Kabalistler'e göre bu sayı iyi ve güzel olan ne varsa onun tam tersini temsil eder. Günah yüklü, zarar verici ve mükemmel olmayı reddetmiş bir sayıdır. Yahudiler bu sayıyı Adem Peygamber'in ilk eşi olduğuna inandıkları "Lilith/Dişi Şeytan" ile özleştirmişlerdir.

    "Ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak, ve yaban keçisi arkadaşını çağıracak; evet, gece canavarı orada yerleşecek, ve kendisi için istiharat yeri bulacak."[İşaya Bap 34:14]

    Lilith Eski Ahit'te yukardaki ayette karşımıza çıkar. Yahudi halk inanışındaki dişi 'gece' demonu olarak baykuşda vücut bulduğuna inanılır. Talmud'da (Tevratta yer alan hususların yorum ve kıyaslarını kapsayan bir yapıt) şeytansı bir yaratık ve Ademin ilk kadını olarak yer alan Lilit, Filistin'den Yunanistan'a geçmiş ve Hekate inancında yaşamaya devam etmiştir. Yeni doğmuş çocukların katili, erotik rüyaların tasarımcısı olan Lilit'e ortaçağda daha çok demonogların fantezilere uygun bir kimlik verilmiştir. Bu nedenle ortaçağın (ahşap) baskı resimlerinde Lilit, Havva'ya cennette ilk günahı işletecek olan yarasa kanatlı yılan kimliğinde elma sunarken tasvir edilmiştir
    Tanrı insanı başlangıçta çift yaratır. Çiftin erkeği bildiğimiz Adem, kadını ise Lilith'dir. Bu ilk insan çifti cennet bahçesinde birlikte yaşamaya başlarlar, ama bu mutlu bir beraberlik değildir. Anlaşmazlık sebepleri ise çağımızın boşanma davalarında ileri sürülenlerden pek farklı değildir: Adem Lilith'in olaylara neden kendisinden farklı yaklaştığını anlayamaz (ruhen ve fikren anlaşmazlık); onu kendisine hizmet etme, bahçeyi bakımlı ve düzenli tutma konusunda tembel ve isteksiz olmakla suçlar (ev işlerini ve ailesini ihmal etme). En önemli ve üzerinde en çok durulan sorun ise Adem'in, cinsel ilişki sırasında kadının sürekli altta olmasını istemesidir ve bunu da kadına üstünlüğünün gereği olarak görür, Lilith ise bu pozisyonu aşağılayıcı bularak karşı çıkar (cinsel uyuşmazlık). Kısacası anlaşmazlık sebebi Adem'in sürekli olarak kadına üstünlük taslaması, ona hükmetmeye çalışmasıdır. Lilith ise ikisi de aynı topraktan yaratıldığına göre eşit olmaları gerektiğini savunur ve erkeğin kendisinden üstün olmak istemesine bir anlam veremez. Sonunda birlikte yaşamalarının imkansız hale geldiğine karar verir ve Tanrı'nın söylenmemesi gereken adını anarak (ki bu isim cennetten çıkış için tek paroladır) uçup gider ve yeryüzünde Kızıl Deniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınır. Kendisine sunulan sıcak yuvayı kapıyı çarparak terkettiği için artık yeri de cennetten dışlanmışlar arasında olacaktır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı (ya da şeytanın ta kendisi) Samael ile ilişkiye girer ve onlardan cin çocuklar doğurur, hem de günde yüz çocuk gibi yüksek bir oranda, inanışa göre dünyada kötülüklerin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi budur. Cennette yalnız kalan Adem ise Lilith'i geri getirmesi için Tanrı'ya yalvarır. Tanrı da Senoy, Sansenoy ve Semangelof isimli üç meleği elçi olarak gönderip 'evine dön' çağrısı yaptırır Lilith'e. O da kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Melekler kendisini, geri dönmemesi halinde her gün yüz çocuğunu öldüreceklerini söyleyerek tehdit ederler. Tehdit yerine getirilir... Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra Adem soyundan gelen bütün insan yavrularının, hamile ve doğum yapmakta olan kadınlarla bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocuklarının doğduktan sonra ilk sekiz gün içinde, kız çocuklarının ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınında üç meleğin ismi veya sureti bulunan çocuklara dokunmayacaktır. Lilith'in dönmesinden ümidi kesen Tanrı, Adem uyurken bilinen kaburga kemiği yöntemiyle Havva'yı yaratır. Bu yeni kadının, vücudunun bir parçası olduğu erkeğe karşı çıkamayacağını düşünmektedir. Havva Lilith'e o kadar benzemektedir ki Adem uyanınca yanında bulduğu kadının başka biri olduğunu anlamaz. Onun kendisine Lilith gibi karşı çıkmayıp boyun eğmesini ise 'nihayet hidayete erip yola geldi' diye yorumlar. Hikayenin sonu ise herkesin malumu. Lilith artık kesinlikle kötülerin safındadır. Bütün insanoğullarının ve kızlarının başına gelen nice felaketin sebebidir. İnsanlara yaptığı kötülükler saymakla bitmez: Beşikteki bebeklerin bugünün tıbbınca bile sebebi açıklanamayan ani ölümlerinin baş sorumlusu olduğuna inanılır...

    Hamile ve doğum yapmakta olan kadınlara musallat olarak düşüklere, ölü doğumlara ve annelerin ölümüne sebep olur; yalnız yatan erkekleri uykularında baştan çıkararak gördürdüğü erotik düşlerin verimiyle hamile kalır ve cin nüfusunun artmasına katkıda bulunur. Aynaları yurt edinip özellikle aynaya fazla bakan kadınları kendi safına çeker.
    Ola ki ilk katil Kabil'in de anasıdır; insanın cennetten kovuluşunda da parmağı vardır, Havva'nın baştan çıkarılışı ile ilgili tasvirlerde kadına yasak elmayı sunarken görülen yarı kadın yarı yılan yaratığın Lilith olması kuvvetle muhtemeldir. Belden yukarısı uzun siyah saçlı güzel bir kadındır, belden aşağısı ise insana benzemez. Bu konuda da rivayet muhtelif; kimi kaynaklara göre ateştendir, kimilerine göre yılan kuyrukludur, kimi yerde de keçi gibi kıllı ve çirkin olduğu belirtilir. Saba Melikesi kılığına girerek Süleyman Peygamberi baştan çıkarmaya bile çalışır, ama eteklerini kaldırdığında kıllı bacakları (yoksa keçi ayakları mı?) görününce foyası meydana çıkar.
    Efsanenin bir diğer versiyonu ise şöyle;

    Tanrı Adem adını vediği ilk insana yaşayan her canlının adını öğretir, ve dişi, erkek olarak iki cins olduklarını gösterir. Adem birer çift olan canlıların birbirlerine duyduğu aşkı kıskanmaya başlar ve Tanrı'ya bu haksızlığı gidermesi için yalvarır. Tanrı ilk kadın Lilith'i yaratır. Onu da Adem gibi oluşturur ama bu kez saf toprak yerine Adem'de arta kalan tortuları kullanmıştır. Adem ile Lilith hiç bir zaman barış içinde olmamıştır. Adem ne zaman Lilith'le yatmak istese reddedilmiştir. Çünkü Lilith yere uzanmak istemez ve ''Niçin seninle yatmalıyım? Ben de topraktan yaratıldım ve seninle eşitim'' der. Adem ona zor kullanınca da öfkeyle karşı koyar veTanrının adını kullanarak göğe yükselip onu terkeder. Melekler Lilith'e gecikmeden Adem'e geri dönmesini söylerler. Lilith ise;''Tanrı beni yeni doğmuş çocuklara yaşam vermekle görevlendirdi. Yemin ederim onları esirgeceğim''der. Lilith'in sözü kabul edilir.

    Öyle ya da böyle efsanelerde bile kadın ile erkek arasında yaratılıştan beri süregelen bir çatışmanın varlığı yadsınamaz. Belli ki itaatkar ve uyumlu kadın Havva yaratılınca asi ve sözünü esirgemeyen Lilith'i unutturmanın faydası farkedilip, zaman içinde efsaneler buna göre düzenlenmiş (!)

    Lilith çağımızda da süregelen birçok batıl inanışın başlıca kaynaklarından biri. Hamile, loğusa kadınların ve bebeklerin üzerlerine ve çevrelerine nazarlıklar takma, muskalar yazma; aynaların kullanılmadığı zamanlarda yüzü duvara çevrili tutulması; erkeğin normal ve yasal sayılan cinsel ilişkiler dışındaki sperm üretiminin hala bu kadar utanç, korku ve suçluluk kaynağı olması; evlilik ve cinsellikle ilgili sayısız adet, gelenek ve tabu bu eski inanışların günümüzde de süren kalıntılarıdır. Musevi dininde erkek çocukların doğduktan sekiz gün sonra sünnet edilmesi de Lilith'den korunmak için bir önlemdir, sünnetin Lilith'e karşı bağışıklık kazandırdığına inanılmaktadır. Lilith çağlar boyu kadınlara atfedilebilecek bütün olumsuz sıfatların taşıyıcısı olmuştur: Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı 'unvan'larından bazılarıdır. Saf, edilgen, cinselliği ancak yasak meyvayı tadınca öğrenen (böylece Adem'i kandırabilecek kadar kurnaz ve baştan çıkarıcı da olabilen) Havva'nın tersine başından beri gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince de kullanmaktan çekinmez.

    Din ve ahlak kurallarını yaratanlarca oluşturulmaya çalışılan uysal, söz dinleyen, erkeğe bağımlı, çilekeş, kanaatkar 'iyi' kadının tam tersidir. Kendi başına buyruk, zaptedilemez, denetlenemez olduğundan özellikle tektanrılı din bilgelerinin sürekli baskı altına almaya çalıştığı kötülük kaynağı kadının bir örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun bir simgesidir aslında. Doğallıkla da, ölümlü insanların arasında yeri yoktur, yeri bütün bilinmeyen, açıklanamayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır

    Lilith tipolojik olarak Yunan mitolojisinde yer alan Lamia ve Emposa ile ilişkilidir ve dorudan doğruya Babil mitolojisindeki Lilitu'dan alınmıştır.
    Van der Goes Hugo'nun İlk günah(Temptation) adlı eseri 1470 Kunsthistorisches Museum, Viyana. 1481'de Köln'e yaptığı bir yolculukta delilik krizi geçirdiği söylenen sanatçı ertesi yıl ölmüştür.Lilith'i resmeden sanatçı resmi tamamladıktan tam 11(!) yıl sonra ölmüştür.

    Bu bölüme ismini verdiğim "Lilith's Embrance" Ancient'ın "The Cainian Chronicle" adlı üçüncü albümünün ikinci parçasının ismidir. Bu konsept albümdeki lirikler Vampire The Masquerade ile büyük benzerlik göstermektedir. Ancient'ın bu albümü Finlandiya'da yayımlanması ile birlikte, Finlandiya'da işlenen bazı cinayetlerden sorumlu tutulmuştur.


    MERAKLISI İÇİN NOTLAR:

    1)Lilith'in geçmişi tektanrılı dinlerden çok daha öncesine, eski Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanıyor. Sümer ve Babil mitolojisinde Lilitu isimli bir tanrıça var. Ama Lilith isminin bu tanrıçadan mı yoksa Sami dillerinde 'gece' anlamına gelen 'leyl'den mi türetildiği tartışmalı.

    2)Gılgamış Destanı, Kabala, Talmud, Ölü Deniz Tomarları, Tevrat gibi mitolojik ve dini metinlerde de Lilith'in ismi geçiyor. Bu metinlerde de kendisinden kötü bir cin, gece canavarı olarak bahsediliyor. Musevilik öncesi ve sonrası Yahudi mitolojisinde de Lilith'in önemli bir yeri var. Bu inanışın etkileri Hristiyanlıkta ve çok az da olsa ilkçağ mitolojilerinden en arınmış din olan İslam'da da sürmektedir.

    3)Tevrat'ın ilk bölümü olan ve dünyanın ve insanın yaradılışını anlatan Tekvin'in ilk iki kısımı arasında bir çelişki vardır: İlk kısmında 1.27: "Ve Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı suretinde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı" denildikten sonra ikinci kısımda 2.18: "Ve Tanrı dedi: Adamın yalnız olması iyi değildir; kendisine uygun bir yardımcı yapacağım." 2.22: "Ve Tanrı adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı" diye yazılmış.

    Yani iki kısımda da kadının yaradılışı farklı anlatılmakta. Bunun sebebi de bu iki kısmın farklı dönemlerde farklı kişiler tarafından yazılmış olmasıdır (birinci kısmın M.Ö.700 civarında İbraniler tarafından, ikinci kısmın ise çok daha öncesinden Sümerler tarafından yazılmış olduğu ileri sürülmektedir). İlk kısımda sözü edilen kadın da inanışa göre Lilith'dir ve bu konu yüzyıllardır din adamları ve araştırmacılar tarafından tartışılmaktadır.

    Lilith erkek egemenliğini reddedip eşitlik mücadelesi veren bir kadın olduğundan günümüzde bazı kesimlerde bir feminist idol haline geldi. Lilith'e 'dünyanın ilk feministi' olarak itibarı iade edilmeye çalışılıyor. Böylesine olumsuz imaja sahip pagan dönem kökenli bir figürün yeniden öne çıkarılması kilise ve dindar çevrelerin tepkisini çekse de ABD'li Yahudi feministler 'Lilith' isimli bir dergi çıkarıyor; sadece kadın müzisyenlerin katıldığı 'Lilith Fair' isimli gezici bir müzik festivali düzenleniyor; alternatif dinler kurmaya çalışan kimi 'New Age' grupları kendilerine bir 'Lilith' kültü yaratıyor.
#15.12.2009 07:26 0 0 0
  • Kaale alınmayacak kadar bir sürü saçmalık. geçmişe ait Kuran in bize anlattıkları kıssa lar bizim için önemli geriye kalanları atın çöpe
#15.12.2009 11:14 0 0 0
  • sadece payla$tik inanip inanmamak inançlarimiza kalm$
#15.12.2009 11:14 0 0 0
  • Islam açısından sakat inançları paylaşmak zorunda misin ?Birde o kullandığın 'Ben çarmıha gerilmiş Isa yım'cümlesi Islami bakımdan yanlıştır çünkü Isa a.s çarmıha gerilmedi bu ayetle sabittir
#15.12.2009 17:12 0 0 0
  • bu ahmet kayanin bi $arkisidir
#16.12.2009 07:22 0 0 0