Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet 5

Son güncelleme: 07.01.2010 08:06
  • Hasan Cevat'ın mektubu elime geçer geçmez bir solukta okudum. Okuduktan sonra ağır bir yükün omuzlarımdan kalktığını hissettim. En azından Hasan Cevat, bana vermiş olduğu sözü tutmuştu. Veda'ya gelen mektupları Ayşenaz'ın göndermiş olduğu ortaya çıktı. Veda'yı iş yerinden aradım. Ancak üçüncü çalışından sonra açabildi:
    .... Neredesin be kızım?
    Veda
    .... Herhalde çalışıyoruz burada. Ne oldu bir şey mi var?
    Deniz
    .... Sana haberlerim var. Akşam iş çıkışı bize gel. Ben anneni arar haber veririm. Ha Hasan Cevat'tan bir mektupta bana geldi.
    Veda
    .... Yine şu mesele, yeter ya. Bir de beni rahat bıraksın artık.
    Deniz
    .... Evet canım şu mesele. Ne o dördüncü mektup gelmedi diye kıvranıyordun. Şimdi tu kakamı oldu? Düne kadar kıvranıp duruyordun?
    Veda
    .... Ne yapacağımı şaşırdım Deniz. Ama ne olur onunla beni bir araya getirmek için uğraşma. Tamam, tamam akşama geliyorum.
    Deniz
    ... Bilge ablaya da selam söyle. Onu çok özledim. Görüşmek üzere hoşça kal.
    Akşam işten çıkınca doğru Deniz'lere gittim. İstanbul'da havalar hala serin. Yolda üşümedim desem yalan olur. Evden içeri girer girmez doğru kaloriferin yanına yerleştim Hoş beşten sonra Deniz, mektubu elime tutuşturdu. / Oku şunu güzelim./

    Sevgili arkadaşım Deniz. Sana bu mektubu yolculuk esnasında, bir otel odasından yazıyorum. Ne yazık ki kaleyi önce Veda terk etti. Ben de çok direndim, ama dayanacak gücüm kalmayınca, dün gece sabaha karşı, evimi ve hatıralarımı geride bırakarak sonu belli olmayan bir yola çıktım. Bu satırları yazmamın sebebi, bunları anlatmak değil. Mektubu okurken yüzünün nasıl bir şekil aldığını tahmin edebiliyorum. Bana çok kızgınsın. Hatta burnundan soluduğunu görür gibiyim.
    Veda ile başını derde soktum üzgünüm. Veda kendine gönderilen mektuplardan sana mutlaka bahsetmiştir. Mektupların Veda'nın eline geçmesinde benim hiçbir rolüm yok. Onun adresini alırken sana defalarca söz vermiştim.
    Mektupları ben göndermedim. Mektupları benim haberim olmadan gönderme cahilliğinde bulunan da Ayşenaz'dır. Ama oda kötülük olsun diye yapmamış. Oda benim kadar Veda ablasını çok seviyor. Senden ricam ne olur karımı ikna et. Suçun sende olmadığını bilsin. Hiçbir şekilde onu rahatsız etmek gibi bir düşüncem olmadı. O bakımdan huzursuz olmasın.
    Madem satırlar üzerinde kalem gezdirmeye başladım. Biraz daha yazayım, o evde yalnız başıma oturup, hatıraların içinde kaybolmaya başlayınca ben de yollara düştüm. Yoruluncaya kadar gideceğim. Durmaya karar verdiğim yerde,geçmişim karşıma çıkmaz ve uygun bir yer bulup yerleşirsem, seni yine haberdar edeceğim. Satırlarıma burada son verirken, lütfen benim için Veda' dan özür dile. Mert'e de sevgilerimi ilet.





    Lütfen ona söyle
    Onu çok seviyorum.
    Hasan Cevat Kartal


    Ne yapacağıma ne diyeceğime şaşırdım. Acıdım Hasan Cevat'a, beraber çok güzel günlerimiz geçti. Mektup elimde öylece kalakaldım. Deniz seslenmese kendime ne zaman gelirdim bilmiyordum. Terazinin bir kefesinde Hasan Cevat. Diğer kefesinde ailem, mecburdum. Ailemi tercih etmek benim için mecburiyetti.
    Deniz
    .... Eeee ne düşünüyorsun?
    Veda
    .... Bana hiçbir şey sorma moralim bozuk, üzüldüm.
    Deniz
    .... Daha çoook kafanı duvarlara vurursun. O adam seni çok seviyordu, hadi her şeyi bir kenara bırakalım. Madem geri dönecektin ne diye peşine takıldın. O zaman ailen yok muydu?
    Veda
    .... Yeter, yeter artık, yeter beni yalnız bırak.
    Evet çok üzgündüm ama yapacak bir şeyim yoktu. Hasan Cevat'ı çok sevmeme rağmen tercihimi ailemden yana kullandım. Yapacak başka bir şeyim yok. Ha var, var bağrıma taş basıp oturacağım.

    Mert
    .... Sen Deniz'i bırak o seni sevdiği için öyle konuşuyor. Hadi biz televizyonda güzel bir film var onu seyredelim.


    Yolun açık olsun Hasan Cevat. İnşallah talihin de açık olur.


    Devamı var

    Tuğrul Pekel
#07.01.2010 08:06 0 0 0