yitirdim duyularımı
sömürülecek duygum bile yok artık
gülmek, sadece bir nostalji
siyah beyaz film şeridi yaşam,
yaşadığım, yaşadığımı sandığım
yavaş yavaş ölüyorum
kısıldı, kesildi sesim, konuşamıyorum
işaretle bile anlatamıyorum kendimi
felç olmuş kıpırdamıyor ellerim
bir hançer gibi batıyor tırnaklarım
parmaklarımın derinliklerine
boş bakıyor pınarları kurumuş gözlerim
yavaş yavaş ölüyorum
çöktükçe yanaklarım şakaklarım beliriyor
keskin bir bıçakla yontulmuş
hiç bir beyazlığın boy ölçüşemeyeceği,
bu beyaz yüz benim
kesik kesik soluyorum
içe dogru uzuyor sakallarım
boğuluyorum
yavaş yavaş ölüyorum
genzimi yakıyor bu suyla gelen acı
sindiremiyorum katıkları, katıları, katılıkları
titriyorum ateşler içinde kıvranırken
neye yarar dudakalrımın ıslatılması
yavaş yavaş ölüyorum
bir öksürebilsem
atabilsem şu nefesimi tıkayan şeyi göğsümden
bir rahatlayabilsem
umursamam kaslarımın gevşemesini
yavaş yavaş ölüyorum
parçalanmış yüreğim sanki
bağışlasam sizlere yüreğimi
sevdiklerim var içinde...
saklarmısınız, yaşatırmısınız?
yavaş yavaş ölüyorum
yavaş yavaş......................