Hikayeleri içinde barındıran bir dans tiyatrosu olan bu gösteri, dansçı ve koreograf Talin Büyükkürkciyan'ın yedi yıl önce gerçekleştirdiği hareket eden otobiyografisinin bir parçasıdır. Değişen zamana ve gelişmelere ayak uydurmak için sürekli araştırma gerektiren ve değişen bir yapıda olan gösteri, sanatçının büyükanne ve büyükbabasından duydukları ve kendi sorgulamaları üzerinden yapılmış bir çalışmadır.
En çok Paskalya ayinlerini severdim çünkü o gün kırmızı bir elbisem veya kırmızı bir eteğim ya da en azından kırmızı ayakkabılarım olurdu
Bir insanın içine kaç insan sığar? Bir insanı kaç insan sevebilir? Bir insan kaç insan tarafından sevilebilir?...
"Kırkıncı Kapıyı Açarsan..." Hrant Dink'in anısına yapılan etkinliklerden biri olarak Fransız Kültür Merkezi'nde sahnelendi.
Bir duduk sesi duyan her Ermeni'nin mutlaka içi burkulur. O ses 40'ıncı odamızda biriktirip, üzerine kilit vurduğumuz hikâyeleri anımsatır çünkü