FATİH ERKOÇ YILLARDIR GÖREMEDİĞİ İLGİYİ FERDİ TAYFUR'UN ŞARKISI EMMOĞLU İLE KAZANDI! BEYAZ SHOWA ÇIKAN ERKOÇ, İNGİLİZCE-TÜRKÇE SESLENDİRDİĞİ BU PARÇAYLA YAPIMCILARIN İLGİ ODAĞI OLDU! ONLARCA YAPIMCI ARADI! BU ŞARKIYI ALBÜME KOYACAĞIZ DİYEN ERKOÇ, ARABESK MÜZİĞE KARŞI OLMADIĞINI DA SÖYLEDİ!
"Ben iyi yorumlanan her müziği dinlerim, buna arabesk de dahil. Sadece arabesk kültürü sevmem" diyen Fatih Erkoç, yoğun ilgiye şaşırmış: "Emmoğlu'nun İngilizce'sini konserlerimde şov amaçlı söylüyordum. Hatta uzun saçlı bas gitaristimiz, sahneye bağdaş kurup rakı içer bu şarkıda. İlk kez televizyonda seslendirdim ve beklemediğim bir ilgi oldu. Ferdi Tayfur da beğenmiş."
Türkçesi:
Ben de bu dağların nesine geldim
Meleşir kuzular sesine geldim
Bir garip ölmüş de yasına geldim
Geldim emmoğlu...
İngilizcesi:
What in a hell did
I've come to these
mountains for
It is a cry of the sheep
that I've come here
for
A Garip has died it's
mourning time that
I'm here for
I'm here emmoğlu
7 Nisan 1953'te İstanbul-Fatih'te dünyaya gelen Fatih Erkoç'un ilk defa enstrümanlarla tanışması babası değerli ud sanatçılarımızdan Hasan Erkoç'un üç yaşında kendisine bir keman hediye etmesiyle olur.
Fatih Erkoç, ilk öğrenimini tamamladıktan sonra müziğe olan ilgisi nedeniyle 1965 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı'na girer. Burada 7 yıl boyunca trombon, piyano ve kontrbas eğitimi alır ama mezun olmadan o dönemin en gözde orkestralarından İstanbul Gelişim Orkestrası ile çalışmaya başlar, 1971'de birlikte "Nihayet" adlı bir albüm çıkarırlar, kısa bir dönem trombon sanatçısı olarak İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nda çalışır.
Ardından askerlik döneminde Ankara' da artık aramızda olmayan değerli caz davulcusu Erol Pekcan'nın orkestrası ile konserler verir, bir çok radyo ve televizyon programına konuk olur. Daha sonraki 11 yılını Norveç'de geçiren Erkoç, İskandinavya'daki çeşitli orkestralarda; trombon, flüt, gitar, bas gitar, keman, saksofon, trompet ve ud gibi enstrümanlarıyla yer almıştır.
1986 yılında Türkiye'ye döndükten sonra Kuşadası'nda, 1. Altın Güvercin Şarkı Yarışması'nda söz, müzik, düzenleme ve yorumu kendisine ait olan "Yol Verin A Dostlar" şarkısıyla birinci olur. 1987 yılında ise aynı ismi verdiği albümünü çıkaran müzisyen, 1989'da yine söz, müzik, düzenleme ve yorumu kendine ait olan "Sen ve Ben" adlı şarkısıyla bir kez daha birincilik ödülünü alır.
6 yıl tromboncu ve solist olarak TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası ile bir çok caz konseri gerçekleştiren, radyo ve televizyon programlarına katılan müzisyen, ayrıca İtalya, Fransa, Finlandiya, Hollanda ve Amerika'da caz festivallerine de katılır. Tabii bu yoğun temposu içinde müzik yarışmalarını da ihmal etmez. Hem kendi, hem de başka bestecilerin eserleriyle bir çok kez Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finalleri'nde yarışır. Malezya'da 1989'da yapılan bir pop müziği şarkı yarışmasında yine sözü, müziği, düzenlemesi ve yorumu kendine ait olan; "Korku"; adlı şarkıyla Türkiye'yi temsil eder.
Stüdyo çalışmalarına uzun bir süre ara veren Fatih Erkoç, 1999 yılı sonunda sonunda kendi adını taşıyan ve şarkılardan prodüksiyonuna kadar kendi imzasını taşıyan albümüyle geri döndü. Arada geçen uzun dönemde birçok önemli konserler gerçekleştiren ve geçmişte yarım bıraktığı eğitimini tamamlayarak İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı'ından mezun olan Erkoç, Türk TV'leri arasında nitelikli müzik performans programı anlamında belki de tek örneklerden biri sayılabilecek "Yankılar" programına da imzasını attı.