Seninle ilk bakistigimiz günü hatirliyorum
O güzel bal gözlerinle bana bakiyordun
Ama nerden bilecektimki vurulacagimi sana
Senin gibi melegin girecegini yapayanliz dünyama
Sensiz bir gün bile yapamayacagima
Nerden bilecektimki...
Simdi uzaklardasin ama biliyorum dönecegini
Bilmeseydim dönecegini yasaya bilirmiydimki
Sensiz bir dünya düsüne bilirmiydimki
Bu yoklugunda anladimki sensiz olamam
Anladimki sensiz yapamam
Anladimki seni unutamam
NE OLUR SENDE UNUTMA BENI...
Gök yüzünden geceleri hafif hafif esen sam yelinin rüzgarlarıyla
Hazan yaprakları gibi rüyalarım dökülüyor, dolu- dizgin seyreden sonsuz aşkın yollarına
Gök yüzünden geceleri yıldızlar salkım salkım dökülecekmiş gibi sarkıyorlar dudağımdan dudağına
Aşkı besteliyorum şiirlerde, şarkılarda sensizliğin yakıcı kollarında
Pusu kurmuş anılar, yanlızlıklar dört bir yandan köşe başlarında, etrafımda
Yıldız yıldız gözlerinin yakamozuyum ben, şimdi yetim şu kalbim senin yokluğunda
Damla damla göz yaşı serptim içimde alev alıp tüten bu aşkına
Bir gözümü verdim, bir ayağımı, bir dudağımı teslim ettim hasret volkanlarına
Yaşıyor şimdilerde şu bedenim sensizliğin şah damarının ortasında
Bak bitimsiz sevgin dökülüyor pınarlardan boşalırcasına kırımsa gibi yanaklarımın tuzlu kıyılarına
Ter dökülüyor aşkının şiddetinden topuklarımın altında
Canım yanıyor
Düşlerdeki gülüşünü özledim, kanıyorum
Ne edeceğim
Ne giyeceğim
Yanıyorum ooof aman aman buna
Unutulmazsın ki hiç bir zaman
Balıklar gibi denizleri bir türlü unutamayan
Bir seni seveceğim bir damla damla
Binbir aşk melaikesi şahit olsun sana akan bu aşkıma
Tenimi titreten sonsuz aşkına
Beynimi ürperten sınırsız tadına
Şu dünyadaki bütün denizlerin bir kılıç parçasını ıslatacak suları kalmayıncaya
Zaferan dağlarının yerlerinden silinip, bir kül yığını gibi yıkılıncaya
Binbir aşk meleğinin
Binbir aşk içinden
Binbir kez parlayan aşkımızı
Binbir yıl hatta sonsuza değin kutsayıncaya
Binbir canımın içinden
Binbir canım
Binbir gökyüzüne adını
Binbir kez haykıra haykıra, canım aşkından binbir uluyan köpek gibi
Binbir defa kökünden kopuncaya kadar aşkım
Kopsun dalından binbir bağ bıçağıyla bağ bozumlarımda canım
Açılsın umudun yolu susam sokaklarına
Saçılsın anılar dört bir yandan dünyaya
Kevser nehirleri aksın çağlayanlara
İstanbulu içinde saklayan dudakların şurup olsun dilime, dudaklarıma
Gömülsün kalbim nefes bile alamadan kalbine
Barınsın hayaller yelken açıpta ruhlar alemine
İpek ipek saçların dolansın dursun binbir defa
Sürtünsün, yırtınsın, dokunsun boynumdan girip aşağılarımda oradanda işlesin iliklerime
Boşalayım doruk doruğa binbir defa ardı ardına senin hayalinle sevişirken binbir kez bin daha, bin daha
Her yerim çağırsın sen
Her yerim özlesin sen
Her yerim ağlasın binbir kez sen
Sıcak saatler aksın onbiri beş geçe üzerime
Korsan gece kıyım kıyım işlesin işkenceleri derime
Uykularım nöbet tutsun karanlıkların bir vaktinden, bir vaktine
Tütün basılsın yanıklarımın ayak izlerine
Umutlar türkü yaksın ve aksın notalar nehirlere,
Alüvyondan ümit ovları kurulsun denizlerin kıyı yerlerine
Gözlerin doğup doğup asılsın gözlerimin merceğinde
ilahlar yazsın aşkımızı kitabelerimize
Aşkın yeşili çalsın zümrüt ormanlarındaki yakut ağaçlarının yapraklarına
Uçurtma olsun uçursun huriler gök yüzünden şaha kaldırıpta beni sana ooof
Doğ bana çağan günbatlarında
Ah hayallerim
Ah gözlerini gözlerimde saklayan şu yüreğim
Ah bebeğim
Senin uzun uzun içilesi o tütün gözlerin
Bulutsuz olsun güneşi hiç saklamadan içinde bitimsiz aşkımızla
Kaçırma o gözlerini gözlerimden
Bırak uçsun uçsuz bucaksız ovalarımın içinden
Çağan günbatları vursun dökülüpte sonsuz aşkın yollarına
Kudursun denizler dalgalarıyla
Derinden aksın ırmaklar dağlardan okyanuslara
Bir seni seveceğim ben bin damla damla
Her aşk saklı kalacaksa
Her aşk doya doya içilip lezzet lezzet tadılamayacaksa
Her aşk binbir keskin kılıç darbesiyle param parça olup
Onbeşbin yılda, onbeşbin parçaya ayrılacaksa
Niye yaşıyoruz ki biz insan oğlu bu dünyada
İner gümbür gümbür zaferan dağları şehirlere ve şu aşkın çataklı vadi başlarına
Aşkımızı çalacak korsanlar gök yüzünden bir yıldız kayarken dipsiz uçurumlara
Zifir krallıkları kurulacak karanlık kuytularda
Aşk kuyularına düşecek aşk esir olupta binbir yıllarca
Bin aşk gelecek yeryüzüne güneş gibi doğupta
Bin aşk sürecek
Bin aşk, bin yıl, bin kez pervane gibi etrafımızda dönecek
Bine bin katacak ilahlar
Bine bir bin daha eklenecek
Bin kez orta yerinden çarpacak kalplerimiz
Aşk eserken kalp kapakçıklarımız kırılacak sırçadan bir cam gibi
Bin kez doğacağız yeniden
Bin kez aşk ağlayacak
Bin kez aşka ağlayacağız için için derinden derinden oy oy oooy
Kapılayım kuzey rüzgarlarının en delice esenine, buz ülkesine varayım
Kristal kütlelerinin içinde
Aşkından deşilen yanık yaralarımı soğutayım
Kalbim üşüsün
Tenim üşüsün
Ben kardan buz buz tutup, öylece donup donup kalayım
Bu semada uçan kuşlar, ağaçlar, çayırlar, çimenler kimin, kimin?
Yer kimin
Gök kimin
Toprak kimin
Bu için için ağlayan, gök yüzünde yıldız gibi parlayan,
Binbir bulutun çıkardığı şimşekler gibi çakan bu aşk kimin kimin
Kime ağlayacak bıldırcınlar, sığırcıklar, martılar
Hangi bulut dökecek sicim sicim göz yaşlarını
Hangi güneş silecek göz altındaki buğuları
Hangi tavus kuşunun, hangi kanadının, hangi tüyünde
Bir senin adını, bir benim adımı yazıp keşfetmemiz için saklayacak Tanrı
Hangi el yok edecek seni ararken kalbimde açılan derin yaraları
Kim toplayacak aşk kazalarında ağır hasarlı dağılan kaportamı
Kim çevirecek kalbimi sil baştan kusursuz işleyen bir makinaya
Hangi mendil silecek alnımdaki damlaları
Kim gülecek
Kim bilecek
Kim sevecek
Kim gömecek toprağa Tanrının cehennemde yaktığı kor ateş yatağında uyumam için
Kim silecek beynimden anıları son kez bir daha
Kim aşkı içecek şu titreyen dudağımdan son bir defa kim
Gök yüzünü kavuran bu güneş kimin için kimin kimin
Yine kaybettim kendimi susuz çıktığım bu aşkın savurucu yolcuğunda
Toprak aşık bana
Ben aşık sana
Yaprak aşık dalına
Dal aşık ağacına
Savursun sonsuz aşk, aşka kül olmuş hücrelerimi diyarlardan, diyarlara
Gündüzlerin padişahı güneşi sağ elime
Gecelerin kralı ayı sol elime verseler bana
Ben istemem yinede billur billur dökülürüm senin aşkına
Çağan günbatları tükürsün geceleri aşka
Çağan günbatları efil efil esiyor aşka
Çağan günbatları esiyor derinden derinden aşka, aşka
Çağan günbatları esiyor sevgilim yıldırım gibi bir sana, bir de bana
Güm güm atan şu kalbim, her atışında binbir kez adını sayıklıyor vücuduma
Günde binlerce kez her vuruşunda bütün uzuvlarım ibadet ediyor sana
Gözüm seyiripte söylüyor sen
Saçlarım haykırıyor sen, uçuşurken
Parmaklarım sen sen diye inliyor terden
Adını zikrediyor bütün vücudum
Soyundum gece yarıları çıplağım
Omuzlarımda senin adın
Karnımda, göbeğimde, kasıklarımda
Kısacası bütün vücudumun binbir yerinde adın yazıyor
Saklanıyorum
Anlımda adın kazınmış, her tarafta aranıyorum
Kaçamıyorum, aşkın terör estiriyor bu canıma dardayım
Hayallerimin göz narında tenimde tutuşan
Tütsülenmiş dudakların binlerce kez masaj yapıyor dokunuşlarında
İçim ürperiyor
Makyaj izlerin en ücralarımda bir baştan bir başa kol geziyor
Kokun dokunuyor yıkıpta geçen sel gibi burnuma
Çisil çisil ıslanıyorum buhar olupta yükseleceğim arşın yedibin kat yukarısına
Dalımda koptum
Dalımda ıslandım
Dalımda çiçekler açtım
Bal özüm binlerce arıların arasından yanlız ve yanlız sana
Sen içeceksin bardaktan boşalırcasına
Sen emeceksin süte hasret kalmış bebeğin biberonuyla
Her içine çekişte yudum yudum boğulacaksın zevk dalgalarına
Yükseklerden, çok yükseklerden yanlızlığın kollarından akacağım
Teninin beni özleyen en ücra kıyılarına
Soğuk soğuk yağacağım beyaz beyaz damla damla
Of gibi
Dişlerinin arasında etim hadi ısır, ısır etlerimi meleğim
Soğuk soğuk döküleceğim tenine
Konuşamayacaksın nefes alıpta
Dişlerin dişlerinle kavgalaşacak, dudakların dudaklarınla ısıraşacak
Tenin titrek titrek adımı sayıklayacak yastıklara
Bir saniyen kırk yıl
Bir dakikan kırkbir bin yıl gibi olacak
Su gibi akmayacak zaman kollarımda
Saatler duracak
Akrep, yelkovanın peşinden koşmayı unutacak
Tarih, tarihi kaplumbağa hızıyla kovalayacak
Aşk olacak
Aşk tutacak doksan derece alkol niyetine oy oy oy
Isır beni oy
Sonsuz aşkı yaşamaya geldik biz bu kos koca dünyaya
Sonsuz aşkın sarhoşluğunu yürekten tatmaya geldik aşkım inan buna
Çağan günbatları savuracaksa bırak savursun seni kucağıma
Çağan günbatları dudağına
Çağan günbatları göz çanağına
Çağan günbatları kalbinin orta karıncığına
Çağan günbatları bir kelebek dokunuşuyla bırak vursun aşkım
Sen dayan dayan buna
Çağan günbatları vursun aşka
Çağan günbatları yıkılsın damarlarımıza
Çağan günbatları yağsın ayak topuklarımızdan, başımıza
Don tutsun hücrelerimiz sınırsız aşka
Biz sonsuz aşkı binbir milenyum yaşayamaya geldik bu dünyaya
Yaşamaya, yaşamaya
biraz uzun galiba sizde gece yalnız kalsanız bu kadar yazarsınız uzun yani )