"Varsın bir kelebeğin ömrüne sığsın sevdamız
Saadetin sükutuyla gözlerine baktığım
O bir gün bir ömür değil mi sevgili ? "
Yürek kanatan acıların vardı sınırlı sevmelerin kucağında Karanlıkları ilmikliyordun ürkek geleceğine Hep eksiktin hep yarım hep yoksulluklar satırlarında Olabildiğince ıssız yüreğin bir kadir kıymet bilmeze rehin İsteyip yapamadıklarının gece pişmanlıklarının hüznü vardı gönlünde Yasaklı ateşler yanarken gecelerinde ayazda kalmıştı kirpiklerin Sana gelen yollarda bitkin kaç ayak izi vardı bilmiyorum O ayak izlerini unutturmaktı dileğim
Gece yarısını geçmişti saatler yıldızları gökyüzüne serdiğimde Sevmeleri bilen yüreğinin tıkanmasına çareler arıyorduk Verilmiş sadakaların mı vardı bilmiyorum ama akıyordum gönlüne ak yüreğimle Gökyüzündeki sana çevirmiştim gözlerimi ışığımdan nasiplenmeliydin Cesaretsiz savaşamazdın korkularınla cesaretindim Ben (u)mutlu sense mutsuz bakardın yıldızlara Sana geldim sevgili kirletilmiş hecelerini temizleyip yumrukladığın satırlarının hıncı olmaya geldim Sabahlarına yakın düşerken nefesim kaleminle didik didik ettiğin yüreğini ellerime bırak hadi Aşina olduğum umutsuz gözlerine hayat ışıklarımı nöbetçi bıraktım ben Bundan gayrı aynaya her baktığında umudum yansıyacak yüzüne
Yüreğim..!
Takvimlere bakmadan soldu saçlarım uzadı senli gecelere Sonbahar sızıları yüreğimi kanatırken; gözlerime doğan güneşim senli günlerim daha bir kıymetli artık Yanan her gecenin ardından nefesinle buğulanmış camına adımı yazıyorsan o günüm daha umutlu Ne olur her gündoğumu adımı yaz sabahlarına ne olur bir güneşli sabah daha Gecelere uzayan saçlarım güneşe karışsın Kelebek kanatlarımdan çekilsin yağmur dolu kara bulutlar Güneşin kıymetini bir ben bilirim ateşten gömleğimle narin kanatlarımla seni yaşamak için ölmem gerekir sevgili
Her damlada solarım nedensiz Her damlada sana kavuşmanın acı özlemiyle ve seni sevmenin tatlı raksı ile ölürüm sevgili Her nefesinde doğarım hayata Biçareyim Uçamam Kan kırmızı kanatlarımla direnirken damlalara yalnızlığım çağlarken bir yaşam şansı ver bana Karanlıklar ezerken yüreğini yaralarında ben kanayayım bırak akıp giden hayatta nur yüzlü yoldaşın olayım Gözlerimde ışıklı ellerinle getirdiğin cennet aydınlığı dilimizde sevda şarkıları meçhul bir sona doğru güle oynaya gidelim
Sevdam..!
Gölgesinde serinlediğim kirpiklerin aşkına her sabah bana açılsın gözlerin Beni sevdiğin için böyle ölümsüz olmalı mecnun yüreğin seni sevdiğim için açmalı Leyla gibi çiçeklerim Sırf küçük bir kız sakladım diye içimde sırf "biz" olduk diye kopmalı kıyamet Binlerce kez sönsek de bırakmalıyız kendimizi ateşlere Yanarken yak dünden razı olan gönlümü
Evvelin olamadım affet; buna inat öncesiz hesapsız sorgusuz korkusuzca ebediyete kadar sev beni Rüzgarıma kapıl vuslatın habercisi olsun sonbahar yağmurları Uğurla bensiz geçen yıllarını Göm yalnızlığını Çorak toprakların ıslanırken yağmurumla yeniden doğ gülüşlerimdeki gamzeli güller sana armağan olsun İyi ki doğdun sevgili Ömrünün kaçıncı sayfasındayım bilmiyorum ama yırt at benden önceki sayfaları yitip bitenlerden mazinin karanlık hatıralarından kurtul Ben varken gayrı ölüm ilişemez sana adını heceledim dört mevsime nefesimle hece hece yaşatacağım seni korkma Gürül gürül ak hayata
Bir avuç bilyeye özensin bir elin diğer elinde rengarenk balonlar Yüreğinde bir gurbet kuşu sakla sen dilindeki yarım kalan şarkı nakaratlarını tamamlarım ben neşeyle
Yeminim..!
Ağustos'un ateşini giydim bak gönül ülkeni ateşe vermeye geliyorum Yüreğimle heceledim adını mevsimlere daha uzun yaşa diye Sende gir ansızın düşlerime "gece gözlerin"le Yanımda kal canımda kal Sırtındaki bıçaklara kaçırdığın trenlere aldırış etme artık ben varım bak Deli kız türkülerimin sevdalı bekçisi susma konuş Ana kucağı gibi sıcak baba öğüdü gibi dosdoğru severim seni naif bir kelebek gibi Bittiğin yerden başlarım sana doymak için Günlerden ne aylardan hangisindeyiz diye sormadan Saçımdaki aklara aldırmadan incitmeden yormadan
Hadi sende beni dinle şimdi Annenin çeyiz sandığında sakladığın şiirlerini savur sevdamın duruluğuna Gözlerimden çaldığın haritalarla fethetsin gönlümü sevda askerlerin Gitmelerin korkularını biriktiren yüreğini yıka tortusu kalmasın acıların Sen galip çık bu savaştan Kısmetime düş Yüreklerimiz virane olsa da uzak mutluluklar olsa da aklımızda umutlarımız aynı olmalı yarına dair Umudun teknesinde yol alırken yarınlara sabır taşlarını sök at yüreğinden hadi Sevdalı denizlerinin dalgasıyım ben Tek şahidimiz olurken martılar günahlarımın teklifsiz kefili olmalı yüreğin Gam yurdunu terk et karanlıklarını boğmaya gidiyoruz sevgili Lisanı sevda olan ülkeye vardığımızda tüm dileklerimizden vazgeçip kaderimizi değiştirmeye yeminler edeceğiz
Sözlerim bitti şimdi sevgili bir sözüm daha kalmadı söylenecek Her şeyi söyledim de yine seni anlatamadı aciz sözcüklerim Hangi söze sığarsın sen yüreğimin yeminli sevdası Anlatamasam da sen anla hele içini bir yokla benimkisi sadece bir hatırlatma
Sırtladım senli mutluluklarımı
Başı dik sevdamla
Gidiyorum şimdi
Eyvallah sevgili
Anla işte her gidişim sana
Canımı canına sundum
Her nefesine kurban oldum
Hakkını helal et bana
Kırmızı ve grinin o çok sevdiğim uyumunu izledim önce güzel fon eşliğinde..
Daha sonra bu güzel satırları okudum ve yutkundum..
Emeğine, yüreğine sağlık arkadaşım..
"Duygu taşması" diye buna derim...
Ne derin duygular ve serindir harfler...
Emeğiniz ve paylaşımız için teşekkür ederim LoReSiMa...
Bunlar gerçekten yaşanılası duygular...
"Göm yalnızlığını
Çorak toprakların ıslanırken yağmurumla yeniden doğ gülüşlerimdeki
gamzeli güller sana armağan olsun
İyi ki doğdun sevgili
Ömrünün kaçıncı sayfasındayım bilmiyorum ama yırt at benden önceki sayfaları yitip bitenlerden mazinin karanlık hatıralarından kurtul
...
Gürül gürül ak hayata
Hangi söze sığarsın sen yüreğimin yeminli sevdası
Anlatamasam da sen anla hele içini bir yokla benimkisi sadece bir hatırlatma
eyvallah sevgili eyvallah....
sen bana hakkını helal et..."