eski sevdalar vardır, hani yaşanılası...
eski rüyalar vardır görülesi...
eski özlemler vardır duyulası...
eski acılar vardır hani, hiç yaşamak istemediğin...
eski bir "sen" vardır, hep hatırladığın....
Vildan Uyar
Sen Eskimeyen Bir Sevdasın Şimdi
"sen eskimeyen bir düşüncesin şimdi..."
hiç doğmayan güneşimsin sen...
erişemediğim yıldızımsın...
ufukta görünen ama hiç gelemeyenimsin...
sen okyanusun ortasında bir gemi...
bense sandal, tek kürekli...
martıların, kendi aralarında konuşurken
sadece adını duyduğum...
"sen eskimeyen bir şarkısın şimdi..."
zaman geliyor, "an" geliyor...
sen gelmiyorsun....
"sarhoş olayım" diyorum ya bazen...
"uçayım" diyorum...
diyorum ya hani...
kanat çırpan bir güvercin olmak istiyorum ya bazen...
bir yudum senden içiyorum...
ve gözlerimi kapayıp düşlüyorum... "sen, eskimeyen bir sevdasın şimdi..."
Vildancım sayfan çok güzel olmuş dicem klasik olacak!
Başka birşeyler söylemek istiyorum bu seferde litaratürümü zorluyorum
Hani bazı anlar vardır hiçbirşey söylemek istemezsin sadece hoş bir duygu sarar içini dalıveririsin ya işte öyle birşey ...
Sevda birkez yüreğe düşmeye görsün eskimiyor öyle değil mi ?
Her daim nasıl da canlı kalıyor...
Hatırlandıkça acımsı buruk ama eşsiz bir duyguyla nasıl da gelip yüreğimizin üzerine çakılıyor..
Sen Eskimeyen Bir Sevdasın Şimdi
"sen eskimeyen bir düşüncesin şimdi..."
hiç doğmayan güneşimsin sen...
erişemediğim yıldızımsın...
ufukta görünen ama hiç gelemeyenimsin...
sen okyanusun ortasında bir gemi...
bense sandal, tek kürekli...
martıların, kendi aralarında konuşurken
sadece adını duyduğum...
"sen eskimeyen bir şarkısın şimdi..."
Enfes dizeler..
Sairler siirlerinden hem yasarlar hem ölürler hem öldürürler derler ya..
Ve yine ayni sairler siirlerinde bin kere ölürler bin kere dirilirler...
Hayaller gözlerini kapadigin anda baslar yeni bir dünyaya gecis kapisi misali aralaniverir tutamadigin elleri orada tutarsin bakamadigin gözlere doyasiya bakarsin....
Tipki bu satirlarda oldugu gibi
kanat çırpan bir güvercin olmak istiyorum ya bazen...
bir yudum senden içiyorum...
ve gözlerimi kapayıp düşlüyorum...
"sen, eskimeyen bir sevdasın şimdi..."
Sairler iste bu noktada ölümsüzlesirler...Ve düslerinide ölümsüzlestirirler...
Hersey ya bir güvercinin kanadindadir...Umutlar ona asilmistir...
Yada kaynagi yürekte olan kana kana icilen adi ise sevda olan irmaktadir...
Yüreginize saglik herseyiyle cok güzel bir calisma olmus...
Demek ki siirlerde dogup son bulmak böyle olurmus harikaydi...
Tesekkürler
Temaşa gözlerin buğulu sözcükleri,
biçare gönüllerin hüzünlü aşk senfonisi gibidir gerçek duygular..
ve daha dahası, daha ayrımlısı "sevda" dır.
Buraya üye olurken kullanıcı adımı "sevda yeli" diye öylece yazıvermiştim...
sevda: sevdaydı
yel: işte o bir rüzgar...
insanın elinde değildir rüzgarın esintisi...
istediğin zaman istediğin yöne esmeyendir...
o yel ki; hep beklenen, hayatında bir kere dahi olsa esintisinde kalmayı arzu edenlerin yegane isteğidir...
Hani bir şarkı dinlerken ya da bir şiir okurken anlatılan o sevgi ve o sevgili; sanki sana aitmiş gibi dinlersin okursun işte o "an" dersin; keşke..........
işte bu keşkelerle yola çıkar insan ve bir bakmışsın bütün bunlar sadece bir hayal...
Ama hayalin içindeki duygular; onlar aynalar...
Bakmaya gönüllüyse insan aynaya, aynada gözlerine yansıyan
işte o doğruların içindeki yalan gerçeklerdir...
Tıpkı yaşam gibi...
Aynanın öbür tarıfına hiç geçemezsin ama hep görürsün gerçeği...
Sevgili Rüya şiirime yaptığın yorum varya hani:
"Sevda birkez yüreğe düşmeye görsün eskimiyor öyle değil mi ?
Her daim nasıl da canlı kalıyor...
Hatırlandıkça acımsı buruk ama eşsiz bir duyguyla nasıl da gelip yüreğimizin üzerine çakılıyor.."
...
işte o "sevda" bir hayal, tıpkı kullanıcı adım gibi...
eskimeyen sevda , hayalin içindeki o eskimeyen duygulardır...
Hatırlamak demek, zamanın ellerine teslim ettiğini bir zaman sonra "an" ın içine sıkıştırdığın ve hapsettiğin yoğun duygularla gerçeği sarıp sarmalamaktır...
ve evet doğru olabilir yüreğimizin üzerine çakılıyor, çarpıyor insanı
"o acımsı, buruk ama eşsiz duygu"...
Bu ne atılır ne satılır türdendir...
Evet şairler hem yaşarlar hem yaşatırlar hem öldürürler ve ölürler...
Hayaller... hayaller ve yine de hayaller...
Gözlerini kapadığın "an" da başlar işte tüm duygular...
ve bu duygular sen gözünü hiç açmamacasına yumduğun gün biter ve bitirirler...
"Bir şair ölür ve bin şair ölür..."
Şair değildir ölümsüz olan; duygulardır her biri ayrı yaşanmış ama aynı duygular...
acı , tatlı, sıcak, soğuk işte o duygular sanki bizim(sen, o, bu, şu, onlar) duygularımızdır...
Ölümsüzleşen tek şey, yaşanmış ya da yaşanılası duygulardır...
Kalem yazar görevidir yazmak ama duygular kötürüm olunca kalemde görevini ifa edemez...
ve bakın bir şair ölür, bin şair ölür...
Eskimeyen aslında "sevda " nın gölgesinde barınan duygulardır...
Şiirimde "gözlerimi kapayıp düşlüyorum" satırı şiirin can noktasıdır.
Can; vazgeçti mi bu şiir de yıkılır, eski bir yaşanmışlığın altında kalır ve viran olmuş bir kent görünümündedir yürek
ve o yüreğin içinde büyüttüğündür...
...
Şiirime kattığınız bu güzel duygularınız için teşekkür ediyor
saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum...
Kabul buyrun lütfen...
yıllanmış şarap edasında muhteşem bir fon müziği eşliğinde enfez dizeler
emeğinize o güzel yüreğinize sağlık
gönül kaleminiz hiç susmaması temenlisiyle
tekrar yüreğinize sağlık..
arkadaşlarda öyle güzel şeyler yazmışlar ki
bizlere sadece taktir etmek kalmış..
onların gönüllerine de sağlık
Hocam sayfama hoşgeldiniz.
Beni ihya ettiniz.
Bu yoğunluğunuz içerisinde sayfama gelip
kendi kelimelerinizle sayfama yazmanız benim için çok değerlidir.