Masallar aslında hem geçmişimiz hem de geleceğimiz. Onların olmadığı bir dünyada yaşamaksa oldukça sıkıcı, renksiz. Anne-babalar çocuklarını hem bu güzellikten mahrum bırakmamalı hem de doğru tercihler yapmalı.
AZRA ŞAKLIOĞLU / AKSİYON DERGİSİ
'Bir varmış bir yokmuş; evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, keçiler berber iken, develer tellal iken, mandalar hamal iken, ben dedemin beşiğini, tıngır mıngır sallar iken" diye başlayan cümleler hemen her çocuğun ilgisini çeker. Normalde 10-15 dakika herhangi bir konuya odaklanamayan minikler, uzun süre masal dinleyebilirler. Üstelik ebeveynlerin normal şartlar altında anlatamadığı, doğru olanı gösteremediği durumlarda da onlar imdada yetişir. Masallar eğlendirir, öğretir, ebeveyn-çocuk arasındaki iletişimi sıcak tutar, hayal kurma yeteneğini geliştirir, iyilerin ödüllendirileceğini, kötülerin cezalandırılacağını örneklerle gösterir. Yani; çocuklarımızı 'usulca' hayata hazırlar. Bundan sonra bilirler ki; çalıştıklarında muhakkak karşılığını alacaklardır. Kötüler her zaman ettiğini bulacaktır. İyi kalpli olduklarında onları seven, önemseyen birileri karşılarına çıkacaktır. Hayatındaki zorlukları aşmanın yegâne yolu ise samimiyetle çalışmaktır
"Kitap en iyi dosttur" düsturu çocuklara okullarda kavratılmaya çalışılsa da bunun temellerini daha bebeklik döneminde atmak gerekiyor. Ama nasıl?
BEBEKLER
Bebekler yeni yeni ayak uydurmaya başladıkları hayatı merakla izler, her gün yeni bir şeyler öğrenirler. Onların ilgileri genellikle renkli, parlak, hareketli ve sesli nesneler üzerindedir. Piyasadaki bebek kitapları da tüm bu özellikleri içinde barındırır. Bebeğiyle 'kaliteli zaman' geçirmek isteyen ebeveynler için birlikte kitap okumak oldukça etkili bir yöntemdir. Bunun için bebeğinizi kucağınıza almanız ve sakin bir ses tonuyla kitabı okumaya başlamanız yeterli. Cevap veremese de çocuğunuza ara ara 'Yavru kuş acaba neden ağlamış? Peki, sen de onun gibi yapar mıydın?' gibi sorular sorarak dikkatini çekebilirsiniz. Bu etkinliğin yararına gelince Bebeğin kitaba bakarken imgelere odaklanması, dinlemesi onun bilişsel gelişimine olumlu katkı sağlıyor. Pedagoglara göre, birkaç aylık bebekler kitaptaki resimlerin ne olduğunu anlamasalar da kendilerini kaptırabiliyorlar. Bu da okuma becerisinin ilk adımıymış.
1-3 YAŞ DÖNEMİ
Bu yaş grubundaki çocuklar dokunarak, dinleyerek öğrenirler. Dil becerilerinin gelişip düzgün konuşabilmeleri için de bol bol kitap okunması gerekir. Genelde minikler neyin okunacağına da kendileri karar verir. Yiyecekler, vasıtalar, hayvanlar ve çocuklarla ilgili kitapları daha çok severler. Satın alacağınız eserlerin özelliğine gelince İçinde tanıdık nesneler olmalı. Akıcı bir dil kullanılmalı. Olaylar kısa cümlelerle anlatılmalı. Masal kahramanı sevimli, çizimler renkli ve bol olmalı.
3-6 YAŞ DÖNEMİ
Bu yaşlarda masallar, tekerlemeler, kısa hikâyeler ilgi çekicidir. Okul öncesi dönemde çocuklar tekrarları çok sever. Aynı masalı onlarca-yüzlerce kez okumanızı ya da anlatmanızı isterler ve her defasında da bundan keyif alırlar. Sakın sıkılmayın; çünkü bu tekrarların öğrenme üzerinde büyük bir etkisi vardır. Bu dönemde içinde hayvanlar, rakamlar ve çocukların bulunduğu kitaplar ilgilerini çeker. Aile, arkadaş ve okul hikâyelerini de severler. Masal okunurken anne-babasının kucağında ya da yanında oturmak isterler. Kahramanlar hakkında sorular sorarlar. Satın alacağınız kitaplar yine bol resimli ve az yazılı olmalı. Kitapların kolay çevrilen (kitabın sayfalarını çocuğun çevirmesi önemli), sayfalarının kalın, yıpranmayan malzemeden olmasına dikkat edilmeli.
OKUL DÖNEMİ
7-9 yaş aralığındaki çocuklar hâlâ somut düşünme becerilerini kullanırlar. İlgilerini çeken kitaplar, genellikle kahramanları çocuk olan öykülerdir. Ayrıca doğayla ilgili kitapları da severler. Fıkra, bilmece ve bulmacalara bu dönemde ilgi göstermeye başlarlar. Kitaplardaki resim oranı, okul öncesi döneme göre azalır; ancak bu dönem kitapları da resimli olmalıdır. 10 yaşla birlikte çocukların soyut düşünme becerileri de gelişmeye başlar, ilgi alanları genişler. Macera ve mizah tarzındaki kitapları severler.
Çocuklara kitap alırken nelere dikkat edilmeli?
Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün 'Çocuk ve Genç Danışmanlık Merkezi'ndeki psikologlar, çocuklara kitap alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini şöyle özetlemiş:
Okuyan anne babalar olun. Çocuklarınız sizi bilgisayar ya da televizyon başında değil, kitaplarla ilgilenirken görsün.
Akşamları evde kitap okuma saatleri düzenleyin.
Kitapçıya çocuğunuzla birlikte gidin. Kitap seçiminde onların da isteklerini göz önünde bulundurun. Çocuğunuzun kitapları uzun uzun incelemesine izin verin ve bu sürede sabırlı olun.
Çocuğunuzun beğenmediği bir kitabı ona almayın. Hele hele bunu okuması için asla baskı yapmayın.
Kitaplarda yazanlar kadar resimlere de dikkat edin. Çocuklar yazıdan önce resimleri okurlar. Bu sebeple içerik kadar resimlerde de nitelik arayın. Resimler yazının görsel ifadesidir. Resim ve yazı ne kadar iyi eşleşmişse, çocuk da kitapla o kadar bütünleşir.
Grafik tasarım da nitelikli yazı ve resim kadar önemlidir. Kitapta kullanılan malzeme ve sayfa düzeninin özenli olmasına dikkat edin. Aksi takdirde çocuk kitaba ilgi göstermeyebilir.
Kitaplarda 'iyi' kadar 'kötü'nün de gösterilmesi gerekir. 'İyi'lerin aşırı vurgulandığı, gereğinden fazla 'öğretici, ders verici' kitaplardan kaçının. Aksi takdirde çocuk kendi doğrularını seçme becerisi kazanamaz.
Başka ülkelere ait kitaplar, çocuğun farklı kültürleri tanımasına, yeni bakış açıları kazanmasına yardım eder. Ancak bu kitapların iyi bir çeviriyle dilimize kazandırıldığından emin olun.
Kalıpların dışına çıkan ve üretkenliğini besleyen sıra dışı öyküler, çocuğun hayata bakış açısını genişletir.
Kitabın dili çok önemlidir. Dilin düzgün ve akıcı kullanıldığından emin olun.
Kitabı yazan ve resimleyen isimlerin tanınıyor olması güvenilirlik açısından olumlu bir referanstır.
Her kitabın çocuğa bilgi ya da ders verme gibi bir zorunluluğu yoktur. Kitap, çocuğu eğlendirmek ve keyifli zaman geçirmesini sağlamak için de okunur.
Çocuk edebiyatı da tıpkı resim, heykel veya müzik gibi bir sanat dalıdır. Çocuk kitabının 'nasıl olması gerektiği' hakkında katı kurallar yoktur. Önemli olan kitabın çocuğun ilgisini çekmesi, ona farklı bakış açısı kazandırması ve haz vermesidir.
40 GECEYE 40 MASAL
70'li yıllarda kızı Aynur'un kitap ihtiyacını karşılamak üzere ilk öyküsü 'Yaramaz Piti'yi kaleme alan Yavuz Bahadıroğlu'nun 40 Geceye 40 Masal kitabı; yazarın daha önce yayınlanmış eserlerinin derlenip yeniden yorumlanması ile oluşmuş. Kalın ciltli kitaptaki hikâyelerin büyük çoğunluğu Millî Eğitim Bakanlığı tarafından okullara tavsiye edilmiş. Minikler buradaki hikayelerden dürüstlük, iyilik, sevgi, çalışkanlık, adalet gibi erdemleri öğrenirken bir yandan da inatçılığın, anne sözünden çıkmanın, tembelliğin kötü sonuçlarını masal kahramanları üzerinden görüyor.
Nesil Çocuk / Yavuz Bahadıroğlu / 391 Sayfa / Fiyatı: 9.75 TL.
ŞAŞKIN CENGÂVER
Şaşkın Cengâver, içinde geleneksel Anadolu masal motiflerini barındıran modern bir anlatı. Keloğlan'a benzetebileceğimiz Cengâver'in yolculuğu sırasında köylü kurnazıyla, Nasreddin Hoca'yla, çirkin kızını evlendirmek isteyen sultanla, uçan halıyla, devlerle, cinlerle, uçan bir işkembeyle, bilinmeyen yerdeki ulaşılmaz dağ (Kaf) ile karşılaşıyoruz. Böylece tüm bu geleneksel öğeler çağdaş bir anlatımla yeniden harmanlanıyor. Saf ve hayalperest oğlan Cengâver'in anası oğlunun adam olamayacağına inanıyor. Kadıncağız, hayatı öğrensin diye oğlanı evden yolluyor. Türlü çeşitteki kişilerle karşılaşıp karmaşık olaylar yaşayan Cengâver sonunda Mangır Ülkesi'ne varıyor. Mangır Sultan'ın kızı ucube Melike Hindiba'ya talip olmak zorunda kalıyor. Verilen görevi yerine getiremezse kaza dönüşeceğini bile bile yeri bilinmez Nuh Dağı'na doğru yola çıkıyor.
İsmini ne zaman duysak beyaz sakalı, başındaki koca kavuğu ve cüppesiyle güler yüzlü Nasreddin Hoca hayalimizde canlanır. Onun güldürürken düşündüren otuz fıkrası bu kitapta toplanmış. Titizlikle hazırlanmış eser her şeyden önce güldürürken düşündürmeyi amaçlıyor. Özellikle fıkralarda vurgulanan doğru sözlülük, cömertlik, hoşgörü, empati, saygı gibi erdemli davranışlar, çocukların karakter eğitimine katkı sağlıyor. Ayrıca fıkralarda kullanılan espri unsuru miniklerin hem sosyal iletişim becerisini hem de duygusal zekâlarını geliştiriyor.
Timaş Yayınları / 400 Sayfa / Fiyatı: 9.9 TL.
Çocuk ve ergen psikoloğu Belkıs Ertürk:
"Anneler artık çocuklarına masal okumuyor"
Masalın çocukların hayatına olumlu birçok katkısı var. Ama günümüz ebeveynlerinin çoğu, çocuklarına masal okumuyor. Artık sesli masal kitapları var. Onları satın alarak bu sorumluluğu üzerlerinden atıyorlar. Masallar çocukların hayal dünyasını, konuşma becerisini geliştiriyor, kelime dağarcığını artırıyor, merak duygusunu besliyor. Çalışan annelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmesi gerekiyor. Masal bunun için biçilmiş kaftan. Çünkü anne masal okurken sadece çocuğuyla ilgileniyor, onu kucağına alıyor ya da yatağında yanında uzanıyor. Bu, ikisinin arasındaki ilişkiyi geliştiriyor. Sadece anneler değil, babalar da masal okumalı. Bazen hikâyeler değiştirilerek de anlatılmalı. Çocuğun korkuları varsa; bunu yenmek için masallardan faydalanılmalı. İçinde korku öğeleri bulunan hikâye kitapları asla satın alınmamalı. Bebeklere de ilk aylardan itibaren masal okunabilir. O dönemde masal bebekle annenin arasında kurduğu özel bir ilişkidir. Bebek tüm seslerin içinde annesininkini tanır. Anne masal okurken bebeğini kucağına almalıdır. Minikler kendilerini bu pozisyonda oldukça güvende hissedecek, kelime haznesi bu vesileyle gelişecek ve yeni imgeler zihnine bir bir yerleşecektir